Prof. Dr. Mahmut Kaya, İnce Minarede Konferans Verdi
Konya Valiliği ve Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde yapılan ve İnce Minareli Medresede gerçekleştirilen Darulhadis Konferansları devam ediyor.
Programa, Konya Valisi Yakup Canbolat, NEÜ Rektörü Prof. Muzaffer Şeker, NEÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Tahir Yüksek ve Prof. Dr. Önder Kutlu, Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, fakülte dekanları, akademisyenler ve diğer misafirler katıldı.
Bu hafta gerçekleştirilen “Edebiyatımızda Şiir ve Hikmet” konulu konferansa Prof. Dr. Mahmut Kaya konuşmacı olarak katıldı.
Kültürün en büyük taşıyıcısının dil ve edebiyat olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mahmut Kaya, sanatımızı, ilmimizi, medeniyetimizi, dille yaptığımızı dille kurduğumuzu belirtti.
“Dilimiz ne kadar zengin olursa ortaya koyacağımız eser ve medeniyetimiz o kadar esaslı o kadar tutarlı olur” diyen Kaya, yakın geçmişte dilimizin bazı sarsıntılara uğradığını söyledi.
Şiirin insan hayatından kesitleri ifade ettiğini söyleyen Kaya, “Bizim edebiyatımız çok zengin. Dini edebiyat söz konusu olunca Efendimiz Döneminden itibaren birçok isim var. Bunlardan birisi de Hasan İbn-i Sabit. Kendisi Mekkeli müşriklere karşı şiirler yazarken onları kınarken eleştirirken, Efendimiz: ‘Ya Hasan devam et. Cebrail seninle beraberdir’ buyuruyor” dedi.
Prof. Dr. Mahmut Kaya, “Peygamberimizin dünyaya teşriflerini konu alan kasideler, naatlar ve mevlitler var. Bütün İslam şairleri kendi dillerinde mevlitler yazmışlar. Bizim tarihimizde de en meşhur mevlit Süleyman Çelebi’nin mevlididir. 700 senedir din duygusunu peygamber sevgisini canlı tutan bir eserdir. Bunlara inanacak mıyız? diyenler var. Bunlar fıkıh metni akaid metni gibi okunmaz. Şiirde önemli olan duygudur. Belki saatlerce konuşsan o duyguyu veremezsin. Gönülleri titretemezsin. İşte bu edebiyatın sanatın gücüdür” şeklinde konuştu.
“Sanatsız bir din olmaz.” diyen Kaya, dinin ancak hayatın her alanına yayılırsa yaşayabileceğini belirterek, “Din, iş hayatına, günlük hayata, musikiye, türkülere, manilere yansırsa yaşar. Dini soyut olarak yaşatamazsınız” diye konuştu.
Konferansında Mevlana’ya da değinen Prof. Dr. Mahmut Kaya, “Mevlana büyük bir gönül adamı, şair ve düşünür. İslam’ın ahlaki güzelliklerini erdemlerini ete kemiğe büründürerek menkıbeler şeklinde anlatmıştır. Mesnevisi daha çok halka yönelik olarak yazılmıştır. Ders verir, ufuk açar. Onun rubailerine baktığınız zaman muhteşem olduğunu görürsünüz. Bir insan fikren, ruhen nasıl bu kadar yükselebilir?” diyerek Mevlana’nın rubailerinden örnekler verdi.
Darulhadis Konferansı öncesinde NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinde ders veren Kaya, Felsefe disiplini alanında yaptığı çalışmaları hayatından kıssalarla anlattı. Prof. Dr. Mahmut Kaya, İslam Coğrafyasında felsefenin nasıl yer aldığına ve önemli temsilcilerine de değindiği konuşmasında; bugünün gençliği ve felsefe alanında yaptıkları akademik çalışmalardan son derece umutlu olduğunu söyledi.
Güncel tartışmalardan Gazali’nin İslam Felsefesi ilk temsilcilerinden Farabi ve İbn-i Sina ile ihtilafına yapılan yanlış yorumlarla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.
Kaynak: İHA
Bu hafta gerçekleştirilen “Edebiyatımızda Şiir ve Hikmet” konulu konferansa Prof. Dr. Mahmut Kaya konuşmacı olarak katıldı.
Kültürün en büyük taşıyıcısının dil ve edebiyat olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mahmut Kaya, sanatımızı, ilmimizi, medeniyetimizi, dille yaptığımızı dille kurduğumuzu belirtti.
“Dilimiz ne kadar zengin olursa ortaya koyacağımız eser ve medeniyetimiz o kadar esaslı o kadar tutarlı olur” diyen Kaya, yakın geçmişte dilimizin bazı sarsıntılara uğradığını söyledi.
Şiirin insan hayatından kesitleri ifade ettiğini söyleyen Kaya, “Bizim edebiyatımız çok zengin. Dini edebiyat söz konusu olunca Efendimiz Döneminden itibaren birçok isim var. Bunlardan birisi de Hasan İbn-i Sabit. Kendisi Mekkeli müşriklere karşı şiirler yazarken onları kınarken eleştirirken, Efendimiz: ‘Ya Hasan devam et. Cebrail seninle beraberdir’ buyuruyor” dedi.
Prof. Dr. Mahmut Kaya, “Peygamberimizin dünyaya teşriflerini konu alan kasideler, naatlar ve mevlitler var. Bütün İslam şairleri kendi dillerinde mevlitler yazmışlar. Bizim tarihimizde de en meşhur mevlit Süleyman Çelebi’nin mevlididir. 700 senedir din duygusunu peygamber sevgisini canlı tutan bir eserdir. Bunlara inanacak mıyız? diyenler var. Bunlar fıkıh metni akaid metni gibi okunmaz. Şiirde önemli olan duygudur. Belki saatlerce konuşsan o duyguyu veremezsin. Gönülleri titretemezsin. İşte bu edebiyatın sanatın gücüdür” şeklinde konuştu.
“Sanatsız bir din olmaz.” diyen Kaya, dinin ancak hayatın her alanına yayılırsa yaşayabileceğini belirterek, “Din, iş hayatına, günlük hayata, musikiye, türkülere, manilere yansırsa yaşar. Dini soyut olarak yaşatamazsınız” diye konuştu.
Konferansında Mevlana’ya da değinen Prof. Dr. Mahmut Kaya, “Mevlana büyük bir gönül adamı, şair ve düşünür. İslam’ın ahlaki güzelliklerini erdemlerini ete kemiğe büründürerek menkıbeler şeklinde anlatmıştır. Mesnevisi daha çok halka yönelik olarak yazılmıştır. Ders verir, ufuk açar. Onun rubailerine baktığınız zaman muhteşem olduğunu görürsünüz. Bir insan fikren, ruhen nasıl bu kadar yükselebilir?” diyerek Mevlana’nın rubailerinden örnekler verdi.
Darulhadis Konferansı öncesinde NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinde ders veren Kaya, Felsefe disiplini alanında yaptığı çalışmaları hayatından kıssalarla anlattı. Prof. Dr. Mahmut Kaya, İslam Coğrafyasında felsefenin nasıl yer aldığına ve önemli temsilcilerine de değindiği konuşmasında; bugünün gençliği ve felsefe alanında yaptıkları akademik çalışmalardan son derece umutlu olduğunu söyledi.
Güncel tartışmalardan Gazali’nin İslam Felsefesi ilk temsilcilerinden Farabi ve İbn-i Sina ile ihtilafına yapılan yanlış yorumlarla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.