Makinist Ve Makasçılar Yıpranma İstiyor
Birleşmiş Demiryolcular Derneği (BİR-DEM) Genel Başkanı Hikmet Erdinç Budak, TCDD bünyesinde çalışan yaklaşık 26 bin 500 makinist ve makasçının yıpranma haklarının geri verilmesi için yetkililere çağrıda bulundu. Birçok sağlık sorunu ve psikolojik sorunlarla boğuştuklarını söyleyen an makinist ve makasçılar ise zor şartlarda çalıştıklarını belirterek yıpranma haklarını istedi.
TCDD Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı ve TBMM’de milletvekilleri ile görüşme yaptıklarını belirteren Budak, "TCDD bünyesinde çalışan makinist ve tren teşkil memurlarının bu meslekte ne kadar yıprandığını anlatmak için buradayız. Biz bunu Ankara’ya giderek de anlattık. Bu çalışanlarımız fiili hizmet tazminatını hak ediyor. Çalışma şartlarımız çok ağır. Hava şartları, fiziki ortam, sıcak, soğuk, toz ve gürültü ne kadar zor şartlar altında çalışıldığının göstergesi" dedi.
Makinist ve makasçıların emekliliğe ulaşamadan mesleğinin sonuna ulaştıklarını öne süren Budak, "Bu çalışanlarımızın meslek hastalıklarının göz önüne alınarak yıpranma tazminatlarını aldıkları zaman en azından mesleklerini yaptıkları dönemden sonra emekli olabileceklerine inanıyoruz. 5510 sayılı kanuna baktığımız zaman arkadaşlarımız daha zor ve kötü durumlarda çalıştıkları için diğer meslek gruplarından daha çok yıpranma hakkını hak ettiklerini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"Yüksek gerilim hattının altında çalışırken kalp krizi vakalarıyla karşılaşılıyor"
Makinist ve tren teşkil memuru makasçıların devamlı sağlık raporları aldıklarını ve psikoteknik muayenelerine girmek zorunda olduklarını belirten Budak, "Yaş ilerledikçe bu rapor alma ve testlere girmeler daha da sıklaşmakta. Bu raporlara da bakıldığında göz kaybetme, kulak kaybetme ve psikolojik olarak etkilenmeler görüyoruz" dedi.
Son dönemde tren raylarındaki yüksek gerilim hattının altında çalışırken kalp krizi vakalarıyla da karşılaşıldığını söyleyen Budak, "Bu kadar zorluğa rağmen kulaktan dolayı, gözden dolayı ünvan düşen arkadaşlarımız oldu. Ünvan düşmesi neticisinde de bu arkadaşlarımız artık Makinistlik ve tren teşkilciliği yapamıyor. Başka bir bölümde çalıştırılıyor. Bu da maddi ve psikolojik kayıplara neden oluyor" dedi.
Can kayıpları, uzuv kopmaları ve meslekten düşme sonucunda TCDD’nin faal personel sayısının da azaldığına dikkat çeken Budak, bunun da TCDD’yi olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi.
Birleşmiş Demiryolcular Derneği Genel Başkanı H. Erdinç Budak sözlerini şöyle tamamladı: "1949 yılında fiili hizmet tazminatı verildi.
2008 yılında 5510 sayılı kanunda değişiklikler yapılarak bizim fiili hizmet tazminatımız kaldırıldı. 2013 senesinde ise basın mensupları, Milletvekilleri, TRT ve orman çalışanları tekrardan bu kanuna dahil edildi ama makinistler dahil edilmedi. Karşılaştırmak gibi olmasın ama bizim arkadaşlarımız daha ağır şartlarda çalışıyorlar. Umudumuz devletimizin tekrardan yıpranma haklarını bize geri vermesi" dedi.
"İşitme kayıpları yaşanıyor"
26 yıldır Devlet Demir Yollarında Makinistlik yapan Seyfullah Koç ise zor hava şartları ve birçok kazalarla çok karşılaştıklarını belirterek, "İçerideki fiziki çalışma şartlarımız kötü olduğu için bir çok şeyle başbaşba kalıyoruz. Gürültüden dolayı yıllarca çalıştıktan sonra işitme kayıpları yaşanıyor. Yollarda maalesef istemesek de bir çok ölümlü kazalarla karşılaşıyoruz. Bu nedenlerden dolayı psikolojik sorunlar yaşıyoruz. Elektrikli hatlarda çalışmaktayız. 25 bin voltluk manyetik bir alana maruz kalmaktayız. Bir çok arkadaşımız kalp krizi geçirerek hayatını kaybediyor ve çocukları öksüz kalıyor. Bu nedenlerden dolayı yıpranma hakkını büyüklerimizden istiyoruz" dedi.
Bir başka makinist Hakan Şen ise 26 yıl boyunca tren teşkil memuru olarak görev yaptığını ve 1 yıldan yana da memur olarak göreve devam ettiğini belirterek, "Gerekçe olarak mesleki rahatsızlıklarımdan dolayı grup düşmesi yaşadım. Manevi olarak etkiliyor bizi. 26 yıl faal olarak çalıştıktan sonra bir odaya hapis olur gibi o odada çalışıyoruz" ifadelerini kaydetti.
Meslekte bulunduğu sürece birçok arkadaşının uzuvlarını ve hayatını kaybettiğini söyleyen Şen, "Ya eski sisteme geri dönülsün yıpranmalarımız verilsin, ya da eski özlük haklarımızı versinler" dedi.