Bursa'nın Karbon Ayak İzi Açıklandı

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Altepe: 'Kentin toplam karbon ayak izinin yüzde 62,5'i konut, ticari bina, endüstriyel tesislerde kullanılan yakıtlar, kent içi araç trafiği, endüstriyel proses, enerji üretimleri, katı atık ve atık su ile tarım ve hayvancılık gibi salınımlardan, yüzde 37'si de elektrik tüketiminden oluştu'.

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği (SKB) ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Altepe, kentin toplam karbon ayak izinin yüzde 62,5'inin konut, ticari bina, endüstriyel tesislerde kullanılan yakıtlar, kent içi araç trafiği, endüstriyel proses, enerji üretimleri, katı atık ve atıksu ile tarım ve hayvancılık gibi salınımlardan, yüzde 37'sinin de elektrik tüketiminden oluştuğunu bildirdi.

Bursa Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, çevreye verilen zararlara dikkati çekmek için 'Karbon ayak izimizi azaltıyoruz' konulu toplantı düzenledi.

Merinos'taki Göl Park Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Altepe, 2014'te yapılan çalışma sonucunda Bursa'nın toplam karbon ayak izinin 12 milyon ton olarak belirlendiğini söyledi.

Karbon ayak izi konusunda yapılanları teşvik etmek ve örnek olmalarını sağlamak amacıyla konuya ilişkin eylem planı hazırlayan belediyelere verilen sertifikayı önemsediklerini vurgulayan Başkan Altepe, şöyle devam etti:

'Kentin toplam karbon ayak izinin yüzde 62,5'i konut, ticari bina, endüstriyel tesislerde kullanılan yakıtlar, kent içi araç trafiği, endüstriyel proses, enerji üretimleri, katı atık ve atık su ile tarım ve hayvancılık gibi salınımlardan, yüzde 37'si de elektrik tüketiminden oluştu. Bursa olarak bu sertifikaya layık görülmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Karbon ayak izimizi daha da azaltarak daha yaşanılabilir bir Bursa için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.'

Başkan Altepe, SKB'nin kurumsal karbon ayak izinin ise Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe liderliğindeki ekip tarafından 2015 yılında hesaplandığını hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı:

'Yapılan çalışmalar kurum ofisince gerçekleştirilen yönetim ve organizasyon faaliyetleri nedeniyle toplam 41 ton CO2-eşdeğer boyutunda karbon ayak izi üretildiğini gösterdi. Bu boyuttaki karbon ayak izi içerisindeki en büyük pay toplam 28,2 ton CO2-eşdeğer ile kara ve hava yoluyla gerçekleşen yurt içi ile yurt dışı ulaşım faaliyetlerine ait. Bunu 7,08 ton CO2-eşdeğer ile kurum binasındaki elektrik tüketimi ve organizasyonlardan kaynaklanan 5 ton CO2-eşdeğer karşılık gelen konaklama faaliyetleri izledi.'

Bazı alışkanlıklardan vazgeçerek karbon ayak izinin azaltılabileceğini hatta yok edilebileceğini aktaran Altepe, şöyle konuştu:

'Kullanılan ürünler ile yapılan etkinlikler, dünyayı adım adım temiz bir çevreye taşıyabilir. Yaşadığımız binaların, kullandığımız elektronik eşyaların, arabalarımızın verimliliğini arttırarak karbon salınımını azaltabiliriz. Kullanmadığımız ışığı, motoru, bilgisayarı, suyu kapatmak, en önemli adımlar olabilir. Özellikle toplu ulaşım araçlarını kullanmak ciddi katkı sağlar. Kısa mesafelerde yürümek, bisiklet kullanmak, sağlıklı kentler için küçük ama bir o kadar da etkili yöntemlerdir. Geri dönüşümlü ürünleri tercih ederek, kurumlar için yenilenebilir doğal enerji kaynakları üreterek, daha az seyahat ederek ve daha çok ağaç dikerek karbon ayak izimizi azaltabiliriz.'

Toplantıda bir sunum yapan SKB Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe de BM verilerine göre, dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 75'inden, küresel sera gazı salımlarının da yüzde 80'inden kentlerin sorumlu olduğunu bildirdi.

Türe, küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin kabul edilebilir sınırlar içinde kalması için tüm ülkelerle kentlerin mevcut salım oranlarını belirlemeleri ve azaltım yönünde gerekli sürdürülebilir enerji tüketimini sağlamaya yönelik tedbirleri almalarının zorunlu olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA