Dünya Şefleri Sirha Lyon'da Buluşacak
21-25 Ocak 2017 tarihlerinde Lyon’da yapılacak olan restorancılık ve otelcilik alanında dünya buluşması olarak bilinen Sirha Lyon 2017 etkinliğinin, basın toplantısı İstanbul’da gerçekleştirildi.
Toplantıda Sirha Dünya Direktörü Marie-Odile Fondeur ve Gastronomik Etkinlikler Direktörü Florent Suplisson, Bocuse d’Or Akademi Türkiye Başkanı Rudolf Van Nunen dünyanın en unutulmaz yiyecek fuarının programını, detaylarını ve gastronomi sektörünün son trendlerini paylaştı.
’’Sirha’nın görevi, fuarı ziyaret edenleri ve fuar katılıcılarını şaşırtmak’’
Sirha Lyon hakkında bilgi veren Sirha Dünya Direktörü Marie Odile Fondeur, ’’Sirha çerçevesinde yiyecek ve içecek sektöründeki tüm işlevleri, tüm nesillerin ve tüm farklı meslek kollarının bir araya geldiği ve bunlar arasında köprüler kurulduğunu görüyoruz. Sirha’nın görevi, fuarı ziyaret edenleri ve fuar katılıcılarını şaşırtmak. Böylece geleceğin restoran ve otelciliğini üretebilsinler. Bu yeni restoran ve otelcilik eğilimleri iş,kar ve çevre açsından olumlu olsun. Sirha’ya uluslararası katılım var ve hedef kitlesi uluslararası. Yaklaşık 190 bin civarında profesyonel konuk ağırlanıyor. 2015 yılında 225 ziyaretçi Türkiye’den katılmıştı. Dünyanın en büyük, en hoş yiyecek ve içecek fuarı. 86 ülkeden yaklaşık 20 bin şef katılıyor. 130 bin m2’lik bir alanda düzenleniyor’’ dedi.
Stantlarda inovasyonları sergilediklerini dile getiren Fondeur, ’’Sadece inovasyon ürünlerini tanıtacağımız bir alan mevcut. Yaklaşık 800 inovasyonumuz var. Bunların büyük bölümü dünyadaki ilk lasmanları olmuş oluyor. Sirha uluslararası çok geniş bir imkan sunuyor. Burada yeni tasarlanmış inovasyonları bulabiliyorsunuz. Bu nedenle dünyanın birçok yerinden gelen şefler, ilham almak için bu fuarı ziyaret ediyorlar. Fuarda 6’ncı His isminde bir alanımız var. Bu alanda daha önce görülmemiş ve duyulmamış restoran tasarım konseptleri sergileniyor. Her yıl 4 farkı konsept üzerinde çalışıyor. Bu tarımları Lyon’da Paul Bocuse Okulu öğrencileri tasarlıyor. Yaklaşık 20 tane farklı mesleki yarışma yer alıyor. Bu yarışmaların her biri sektörün farklı segmentlerini temsil ediyor. Aynı zamanda pazarın değişimini ve dönüşümünü gösteriyor. Sektör değiştikçe yarışmalara yenileri ekleniyor" şeklinde konuştu.
Uluslararası çapta 3 büyük yarışma
Sirha’da dünya çapında 3 büyük yarışma olduğuna vurgu yapan Gastronomik Etkinlikler Direktörü Florent Suplisson, ’’3 büyük yarışma bir alanda yapılıyor. Bu alan ’Şeflerin Mekanı’ ismini verdik. 7 bin metrekarelik alan kurulu bir mekan. Bu alanda 12 mutfak var. Alanda bir tiyatro gösterisi gibi şeflerin becerisi izleniyor. Birinci yarışma ’Catering Cup’ dediğimiz uluslararası bir yarışma. Yarışma toplu yemek hizmetleri üzerine yapılıyor. 2017 yılında 12 aday ülke var. 2 yeni ülke var bunlar Kanada ve Singapur. İkinci uluslararası düzeyde yapılan ’Pastacılık Dünya Kupası’ yarışması. Pastacılık alanında, pasta şefleri için en önemli yarışma. Sadece pastacılar için değil, aynı zamanda dondurma yapan şefler ve çikolata yapan şefler için önemli bir yarışma. Burada dünyanın en güzel tatlılarını tadabiliyorsunuz. Görsellik açısından da farklı şeyler yapılabiliniyor. Üçüncü yarışma ise mutfağın zirvesi ya da Everest’i diyebileceğimiz Bocuse d’Or. 2017 yılı bu yarışma için çok önemli. Çünkü Bocuse d’Or 30’uncu yılını kutlayacağız. Günümüzde dünyanın en büyük şefleri diyebileceğimiz şefler Bocuse d’Or yetişti. 30’uncu yılda Bocuse d’Or yarışmasına katkı sunan herkesi kutlayacağız. Bunun için büyük bir kutlama yapacağız’’ diye konuştu.
’’Türkiye’nin bayrağını Lyon’a en kısa sürede taşıyacağız’’
Bocuse d’Or yarışmasında Türkiye’deki şefleri değerlendiren Bocuse d’Or Akademi Türkiye Başkanı Rudolf Van Nunen , ’’ Bocuse d’Or Türkiye’de 24-25 Kasım’da yapıldı. 4 yıl önce bizi aradılar Bize bu yarışmayı Türkiye’ye getirin dediler. Bizde çalışmaya başladık. Bu uluslararası ailenin ve ağın bir parçası olduk. Bu bizim için yeni birşeydi. Geçen yıl Budapeşte’de yapılan yarışmada 15’inci olduk. Bizim için büyük başarıydı. Genç şeflerin ve daha önce yurtdışına çıkmamış şeflerin, ülkelerinde olmayan ürünleri kullanarak yaptıkları yemeklerle böyle başarı elde edebilmeleri bizim için büyük başarı. Türkiye’de yarışmanın farkındalığı artmış durumda. Aşçılar arasında birlik söz konusu. Biz, Türkiye’nin bayrağını Lyon’a en kısa sürede taşıyacağız. Yarışmada Türkiye’nin yerel ve Anadolu ürünleri kullanılması gerekiyor. Kültürel ifade söz konusu. Ayrıca yüzde 50 oranında yeşil sebze kullanılması gerekiyor. Bocuse d’Or, Türk mutfağını ve Türk Gastronomosi’ni tanıtmak için önemli bir platform’’ ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
’’Sirha’nın görevi, fuarı ziyaret edenleri ve fuar katılıcılarını şaşırtmak’’
Sirha Lyon hakkında bilgi veren Sirha Dünya Direktörü Marie Odile Fondeur, ’’Sirha çerçevesinde yiyecek ve içecek sektöründeki tüm işlevleri, tüm nesillerin ve tüm farklı meslek kollarının bir araya geldiği ve bunlar arasında köprüler kurulduğunu görüyoruz. Sirha’nın görevi, fuarı ziyaret edenleri ve fuar katılıcılarını şaşırtmak. Böylece geleceğin restoran ve otelciliğini üretebilsinler. Bu yeni restoran ve otelcilik eğilimleri iş,kar ve çevre açsından olumlu olsun. Sirha’ya uluslararası katılım var ve hedef kitlesi uluslararası. Yaklaşık 190 bin civarında profesyonel konuk ağırlanıyor. 2015 yılında 225 ziyaretçi Türkiye’den katılmıştı. Dünyanın en büyük, en hoş yiyecek ve içecek fuarı. 86 ülkeden yaklaşık 20 bin şef katılıyor. 130 bin m2’lik bir alanda düzenleniyor’’ dedi.
Stantlarda inovasyonları sergilediklerini dile getiren Fondeur, ’’Sadece inovasyon ürünlerini tanıtacağımız bir alan mevcut. Yaklaşık 800 inovasyonumuz var. Bunların büyük bölümü dünyadaki ilk lasmanları olmuş oluyor. Sirha uluslararası çok geniş bir imkan sunuyor. Burada yeni tasarlanmış inovasyonları bulabiliyorsunuz. Bu nedenle dünyanın birçok yerinden gelen şefler, ilham almak için bu fuarı ziyaret ediyorlar. Fuarda 6’ncı His isminde bir alanımız var. Bu alanda daha önce görülmemiş ve duyulmamış restoran tasarım konseptleri sergileniyor. Her yıl 4 farkı konsept üzerinde çalışıyor. Bu tarımları Lyon’da Paul Bocuse Okulu öğrencileri tasarlıyor. Yaklaşık 20 tane farklı mesleki yarışma yer alıyor. Bu yarışmaların her biri sektörün farklı segmentlerini temsil ediyor. Aynı zamanda pazarın değişimini ve dönüşümünü gösteriyor. Sektör değiştikçe yarışmalara yenileri ekleniyor" şeklinde konuştu.
Uluslararası çapta 3 büyük yarışma
Sirha’da dünya çapında 3 büyük yarışma olduğuna vurgu yapan Gastronomik Etkinlikler Direktörü Florent Suplisson, ’’3 büyük yarışma bir alanda yapılıyor. Bu alan ’Şeflerin Mekanı’ ismini verdik. 7 bin metrekarelik alan kurulu bir mekan. Bu alanda 12 mutfak var. Alanda bir tiyatro gösterisi gibi şeflerin becerisi izleniyor. Birinci yarışma ’Catering Cup’ dediğimiz uluslararası bir yarışma. Yarışma toplu yemek hizmetleri üzerine yapılıyor. 2017 yılında 12 aday ülke var. 2 yeni ülke var bunlar Kanada ve Singapur. İkinci uluslararası düzeyde yapılan ’Pastacılık Dünya Kupası’ yarışması. Pastacılık alanında, pasta şefleri için en önemli yarışma. Sadece pastacılar için değil, aynı zamanda dondurma yapan şefler ve çikolata yapan şefler için önemli bir yarışma. Burada dünyanın en güzel tatlılarını tadabiliyorsunuz. Görsellik açısından da farklı şeyler yapılabiliniyor. Üçüncü yarışma ise mutfağın zirvesi ya da Everest’i diyebileceğimiz Bocuse d’Or. 2017 yılı bu yarışma için çok önemli. Çünkü Bocuse d’Or 30’uncu yılını kutlayacağız. Günümüzde dünyanın en büyük şefleri diyebileceğimiz şefler Bocuse d’Or yetişti. 30’uncu yılda Bocuse d’Or yarışmasına katkı sunan herkesi kutlayacağız. Bunun için büyük bir kutlama yapacağız’’ diye konuştu.
’’Türkiye’nin bayrağını Lyon’a en kısa sürede taşıyacağız’’
Bocuse d’Or yarışmasında Türkiye’deki şefleri değerlendiren Bocuse d’Or Akademi Türkiye Başkanı Rudolf Van Nunen , ’’ Bocuse d’Or Türkiye’de 24-25 Kasım’da yapıldı. 4 yıl önce bizi aradılar Bize bu yarışmayı Türkiye’ye getirin dediler. Bizde çalışmaya başladık. Bu uluslararası ailenin ve ağın bir parçası olduk. Bu bizim için yeni birşeydi. Geçen yıl Budapeşte’de yapılan yarışmada 15’inci olduk. Bizim için büyük başarıydı. Genç şeflerin ve daha önce yurtdışına çıkmamış şeflerin, ülkelerinde olmayan ürünleri kullanarak yaptıkları yemeklerle böyle başarı elde edebilmeleri bizim için büyük başarı. Türkiye’de yarışmanın farkındalığı artmış durumda. Aşçılar arasında birlik söz konusu. Biz, Türkiye’nin bayrağını Lyon’a en kısa sürede taşıyacağız. Yarışmada Türkiye’nin yerel ve Anadolu ürünleri kullanılması gerekiyor. Kültürel ifade söz konusu. Ayrıca yüzde 50 oranında yeşil sebze kullanılması gerekiyor. Bocuse d’Or, Türk mutfağını ve Türk Gastronomosi’ni tanıtmak için önemli bir platform’’ ifadelerini kullandı.