MEB İle Kültür Bakanlığı Arasında İşbirliği Protokolü
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Yapacağımız sanatsal yetenek taramalarıyla öğrencilerimizin kültürel ve sanatsal yeteneklerini erken yaşlarda tespit edip bu öğrencilerimizi Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki ilgili kurumlara yönlendirerek yeteneklerine göre eğitim almalarını sağlayacağız" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde bakanlık personelinin, öğretmen ve öğrencilerin sanatsal, kültürel ve sosyal alanlarda bilgi, beceri ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması, estetik zevklerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla gerçekleştirilecek faaliyetlere ilişkin işbirliği protokolü imza töreni Milli Eğitim Bakanlığı’nda gerçekleşti.
İmzaların atılmasının ardından konuşan Bakan Yılmaz, protokolün hayırlı olmasını dileyerek, "Bu protokol ile iki bakanlığın birikimleri paylaşılacak, imkanları ortak kullanıma açılacaktır. İmzaladığımız bu protokol ile eğitimin kalitesi daha da artacaktır. Eğitimde amacımız geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızı kültür ve sanatta da çığır açan ve değerlerine sahip çıkan bireyler olarak yetiştirmektir. Bu protokol bu amaca da hizmet edecektir. Kültürel ve sanatsal faaliyetlerle uğraşmak öğrencilerimizin özgüvenini arttıracak, sorumluluk duygusunu geliştirecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçıları verecekleri profesyonel destekle temel eğitim ve ortaöğretim seviyesindeki okullarımızda kurulacak orkestralar, korolar ve toplulukların sanat eğitimini geliştireceklerdir. Ayrıca meslek ve teknik eğitime uygun olan kültür endüstrisine ait alanlar da dahil edilecektir eğitim sistemimize" diye konuştu.
Yeni okul binaları tarihi kodlar içerecek
Ders müfredatlarındaki içerikleri şehir, kültür ve medeniyet tarihi turizm ve ülkemizin imajı ile ilgili konularla da zenginleştireceklerinin altını çizen Bakan Yılmaz, "Bakanlıklar bünyesindeki kütüphanelerin entegrasyonunu da yine sağlayacağız. Dijital kütüphaneyi EBA üzerinden öğrenci ve öğretmenlerimizin hizmetine sunacağız. Yeni okul binalarımızı bütçe imkanlarına göre tarihsel ve kültürel kodlar içeren şehir kimliği ile uyumlaştırarak inşa edeceğiz. Eğer Mardin’de bir okul yapacaksak öncelikle taş bina yapılmasına dikkat edeceğiz, Sivas’ta bir okul yapacaksak Selçuklu mimarisinin izlerini taşımasını isteyeceğiz. Öğrencilerimizin müze ve ören yerlerini ziyaret etmelerini de sağlayacağız, çünkü bilgi sadece okulda değil dışarıda da var. Bu, gençlerimizin tarihe ve medeniyete olan ilgisini arttıracaktır. Protokol özellikle geleneksel Türk İslam sanatlarının yaşatılması ve geliştirilmesine yönelik çalışma yapılmasını da içermektedir. Geleneksel sanatın yeni nesillerce tanınmasını ve sevilmesini de amaçlamaktadır" ifadelerini kullandı.
“Kültür ve Sanat Akademisi, gençlerin yeteneğini gün yüzüne çıkaracak”
"Bu protokol kapsamındaki eğitim faaliyetleri, yaygın eğitim üzerinden daha geniş kitlelere ulaşılacak, protokol de böylece amacına ulaşmış olacaktır" diyen Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu protokolde yer alan bir başka önemli madde de Puşide Projesi. İstanbul Türbeler ve Müze Müdürlüğü’ne bağlı türbelerdeki puşidelerin desen arşivinin hazırlanması, üretimi ve konservasyonunun gerçekleştirilmesi. Ayrıca puşidelerin bulunduğu türbelere ait yayınlar hazırlanması, bu kültürel mirasın korunması açısından son derece büyük önem arz etmektedir. Puşide Projesi kapsamında, Olgunlaşma Enstitülerimiz aracılığıyla hazırlanacak kitap, türbelere ait bilgileri ve türbelerde yapılan çalışmaları içermesi bakımından da önemlidir. Milli Kütüphane Başkanlığı bünyesinde görme engelli vatandaşlarımıza yönelik olarak da Konuşan kütüphane Projesi var. Bu Konuşan Kütüphane Projesi’ni Milli Eğitim Bakanlığımızın öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin kullanımına da açacağız. Yapacağımız sanatsal yetenek taramalarıyla öğrencilerimizin kültürel ve sanatsal yeteneklerini erken yaşlarda tespit edip bu öğrencilerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki ilgili kurumlara yönlendirerek yeteneklerine göre eğitim almalarını sağlayacağız. Bakanlıklarımızca belirlenen sanat dallarında, öğrencilerimiz için kurulacak Kültür ve Sanat Akademisi’nde gençlerimiz arasındaki birçok yeteneğin gün yüzüne çıkmasını da sağlayacağız. Kazandığımız her bir öğrenci, keşfettiğimiz her bir yetenek ülkemiz için bir kazançtır."
"Müzelerimizi, ören yerlerimizi, kültürel varlıklarımızı birer eğitim ortamı olarak görüyoruz"
Bakan Avcı ise uzun bir ön hazırlık döneminden geçen protokolle öğretmenler, öğrenciler ve Kültür Bakanlığı uzmanları ve çalışanlarının pek çok alanda müşterek projeler geliştirme, müşterek çalışmalar yapma imkanına kavuşmuş olacaklarını vurgulayarak, "Müzelerimizi, ören yerlerimizi, kültürel varlıklarımız biz aynı zamanda birer eğitim ortamı olarak görüyoruz. Nitekim bu protokolle de bu eğitim ortamlarının sınırsız bir biçimde öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin hizmetine sunulması için gerekli düzenlemeler yapılmış oluyor" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
İmzaların atılmasının ardından konuşan Bakan Yılmaz, protokolün hayırlı olmasını dileyerek, "Bu protokol ile iki bakanlığın birikimleri paylaşılacak, imkanları ortak kullanıma açılacaktır. İmzaladığımız bu protokol ile eğitimin kalitesi daha da artacaktır. Eğitimde amacımız geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızı kültür ve sanatta da çığır açan ve değerlerine sahip çıkan bireyler olarak yetiştirmektir. Bu protokol bu amaca da hizmet edecektir. Kültürel ve sanatsal faaliyetlerle uğraşmak öğrencilerimizin özgüvenini arttıracak, sorumluluk duygusunu geliştirecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçıları verecekleri profesyonel destekle temel eğitim ve ortaöğretim seviyesindeki okullarımızda kurulacak orkestralar, korolar ve toplulukların sanat eğitimini geliştireceklerdir. Ayrıca meslek ve teknik eğitime uygun olan kültür endüstrisine ait alanlar da dahil edilecektir eğitim sistemimize" diye konuştu.
Yeni okul binaları tarihi kodlar içerecek
Ders müfredatlarındaki içerikleri şehir, kültür ve medeniyet tarihi turizm ve ülkemizin imajı ile ilgili konularla da zenginleştireceklerinin altını çizen Bakan Yılmaz, "Bakanlıklar bünyesindeki kütüphanelerin entegrasyonunu da yine sağlayacağız. Dijital kütüphaneyi EBA üzerinden öğrenci ve öğretmenlerimizin hizmetine sunacağız. Yeni okul binalarımızı bütçe imkanlarına göre tarihsel ve kültürel kodlar içeren şehir kimliği ile uyumlaştırarak inşa edeceğiz. Eğer Mardin’de bir okul yapacaksak öncelikle taş bina yapılmasına dikkat edeceğiz, Sivas’ta bir okul yapacaksak Selçuklu mimarisinin izlerini taşımasını isteyeceğiz. Öğrencilerimizin müze ve ören yerlerini ziyaret etmelerini de sağlayacağız, çünkü bilgi sadece okulda değil dışarıda da var. Bu, gençlerimizin tarihe ve medeniyete olan ilgisini arttıracaktır. Protokol özellikle geleneksel Türk İslam sanatlarının yaşatılması ve geliştirilmesine yönelik çalışma yapılmasını da içermektedir. Geleneksel sanatın yeni nesillerce tanınmasını ve sevilmesini de amaçlamaktadır" ifadelerini kullandı.
“Kültür ve Sanat Akademisi, gençlerin yeteneğini gün yüzüne çıkaracak”
"Bu protokol kapsamındaki eğitim faaliyetleri, yaygın eğitim üzerinden daha geniş kitlelere ulaşılacak, protokol de böylece amacına ulaşmış olacaktır" diyen Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu protokolde yer alan bir başka önemli madde de Puşide Projesi. İstanbul Türbeler ve Müze Müdürlüğü’ne bağlı türbelerdeki puşidelerin desen arşivinin hazırlanması, üretimi ve konservasyonunun gerçekleştirilmesi. Ayrıca puşidelerin bulunduğu türbelere ait yayınlar hazırlanması, bu kültürel mirasın korunması açısından son derece büyük önem arz etmektedir. Puşide Projesi kapsamında, Olgunlaşma Enstitülerimiz aracılığıyla hazırlanacak kitap, türbelere ait bilgileri ve türbelerde yapılan çalışmaları içermesi bakımından da önemlidir. Milli Kütüphane Başkanlığı bünyesinde görme engelli vatandaşlarımıza yönelik olarak da Konuşan kütüphane Projesi var. Bu Konuşan Kütüphane Projesi’ni Milli Eğitim Bakanlığımızın öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin kullanımına da açacağız. Yapacağımız sanatsal yetenek taramalarıyla öğrencilerimizin kültürel ve sanatsal yeteneklerini erken yaşlarda tespit edip bu öğrencilerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki ilgili kurumlara yönlendirerek yeteneklerine göre eğitim almalarını sağlayacağız. Bakanlıklarımızca belirlenen sanat dallarında, öğrencilerimiz için kurulacak Kültür ve Sanat Akademisi’nde gençlerimiz arasındaki birçok yeteneğin gün yüzüne çıkmasını da sağlayacağız. Kazandığımız her bir öğrenci, keşfettiğimiz her bir yetenek ülkemiz için bir kazançtır."
"Müzelerimizi, ören yerlerimizi, kültürel varlıklarımızı birer eğitim ortamı olarak görüyoruz"
Bakan Avcı ise uzun bir ön hazırlık döneminden geçen protokolle öğretmenler, öğrenciler ve Kültür Bakanlığı uzmanları ve çalışanlarının pek çok alanda müşterek projeler geliştirme, müşterek çalışmalar yapma imkanına kavuşmuş olacaklarını vurgulayarak, "Müzelerimizi, ören yerlerimizi, kültürel varlıklarımız biz aynı zamanda birer eğitim ortamı olarak görüyoruz. Nitekim bu protokolle de bu eğitim ortamlarının sınırsız bir biçimde öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin hizmetine sunulması için gerekli düzenlemeler yapılmış oluyor" şeklinde konuştu.