Lübnan'ın Bağımsızlığının Tarihi Simgesi Açıklaması Raşayya Kalesi
Lübnan, Fransız işgalinden kurtuluşu ve bağımsızlığının 73'üncü yılını kutlarken Raşayya Kalesi Lübnan’ın bağımsızlığının tarihine ışık tutuyor Raşayya Kalesi Rehberi Zeki: “10 Kasım 1943 gecesi Fransız askerler daha sonra Lübnan Cumhurbaşkanı olacak Bişara elHuri, Riyad esSulh dahil birçok siyasiyi tutuklayarak kaledeki farklı odalara hapsetti. Fransa’nın bu girişimi o dönem Lübnan’da ortaya çıkan bağımsızlık hareketlerinin daha da güçlenmesine neden oldu” Raşayya Belediye Başkanı Dalal: “Bağımsızlığın kazanılmasının üzerinden 73 yıl geçse bile bu kale hala tüm vatanseverler için yol gösterici ve bir araya gelme noktası”
FURKAN GÜLDEMİR - Lübnan, Fransız işgalinden kurtuluşu ve bağımsızlığının 73'üncü yılını kutlarken, Raşayya Kalesi Lübnan’ın bağımsızlığının tarihine ışık tutuyor.
Lübnan’ın doğusunda Bekaa Vadisi’ndeki Raşayya kasabasında yer alan Raşayya Kalesi, ülkenin Fransız işgalinden bağımsızlığına uzanan süreçte oynadığı rol ile tarihin karanlık kalan kısımlarını aydınlatıyor.
Suriye ve Filistin sınırına yakınlığı ile stratejik öneme de sahip kale, Roma İmparatorluğu döneminde bölgedeki ticaret kervanlarının himayesi için inşa edildi.
Deniz seviyesinden 1400 metre yükseklikteki kale, Birinci Haçlı Seferi sırasında Haçlılar tarafından 1099 yılında ele geçirildi. Osmanlı döneminde ise Lübnan’a yönetici tayin edilen aileler tarafından bölgede güvenliğin sağlanması için kullanılan kaleye o dönem eklenen kemer ve köprü ise hala ayakta duruyor.
Kale'nin Lübnan’ı 1920’de işgal eden Fransız askerleri tarafından da kullanıldığını belirten kale rehberi Vefa Zeki, AA muhabirine kalenin tarihiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Zeki, Fransız ordusunun bölgede bulunduğu süreçte kaleyi siyasiler dahil tutukladığı ve gözaltına aldığı Lübnanlılar için hapishane olarak kullandığını belirterek, “10 Kasım 1943 gecesi Fransız askerler daha sonra Lübnan Cumhurbaşkanı olacak Bişara el-Huri, Riyad es-Sulh dahil birçok siyasiyi tutuklayarak kaledeki farklı odalara hapsetti. Fransa’nın bu girişimi o dönem Lübnan’da ortaya çıkan bağımsızlık hareketlerinin daha da güçlendirmesine neden oldu.” dedi.
Raşayya Zanaatkarlar Odası Başkanı Şevki Dalal ise “Fransa’nın gerçekleştirdiği siyasi tutuklamaların Fransız işgalinin sona ermesine giden yolda bağımsızlık kıvılcımını ateşlediğini” belirterek yaşananları şöyle anlattı:
“Siyasilerin tutuklanmasından sonra Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde tutuklamalara karşı protesto ve ayaklanmalar başladı. Fransız ordusunun sert müdahalelerine rağmen sivil itaatsizlik eylemleri 12 gün boyunca devam etti.”
Dalal, kaledeki tutuklu siyasiler ve göstericiler arasındaki iletişimin zor koşullarda dahi kopmadığını belirterek, “Siyasiler ve göstericiler arasındaki iletişim Raşayya kasabasındaki bir berberin usturasında kaleye gizlice taşıdığı mektuplar sayesinde devam etti. Fransızlar bu nedenle mektupları ve taşıdığı mesajları ele geçiremedi.” dedi.
Gösteriler sonucunda Fransız yönetiminin 22 Kasım’da kaledeki bütün tutukluların serbest bırakılması emri verdiğini dile getiren Dalal, tutukluların serbest bırakıldığı gün yaşananlarla ilgili şunları aktardı:
“Yüzlerce Lübnanlı kaleye girerek Cumhurbaşkanı Huri ve Başbakan Riyad es-Sulh’u omuzlarında taşıyarak Raşayya kasabasının merkezine getirdiler. Böylece Lübnan’ı ilk bağımsızlık kutlaması burada yapıldı.” diye konuştu.
Dalal, 1997 yılında turizme açılan kaleye bugün Lübnan’daki okullardan öğrencilerin gelerek Lübnan’ın bağımsızlık mücadelesini yerinde gördüklerini ifade etti.
Dalal, kalede bin kişi kapasiteli bir tiyatro bulunduğunu ve yazın birçok organizasyon ve festivalin bu sayede burada yapıldığını belirterek “İlerleyen yıllarda kalenin içinde yer alan bir bölüm bağımsızlıkla ilgili dökümanların ve bilgilerin sergileneceği bir müzeye çevrilecek.” dedi.
Raşayya Belediye Başkanı Bassam Dalal ise kalenin Lübnan bağımsızlığı için tarihi öneme sahip olduğunu belirterek, “Bağımsızlığın kazanılmasının üzerinden 73 yıl geçse bile bu kale hala tüm vatanseverler için yol gösterici ve bir araya gelme noktası.” diye konuştu.
Birinci Dünya Savaşı'nda 16 Mayıs 1916'da Britanya ve Fransa arasında yapılan ve Osmanlı Devleti'nin Ortadoğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli anlaşma Sykes-Picot kapsamında Lübnan'ı ve Suriye'yi işgal eden Fransa 1923 yılında bu bölgelerde kendisine bağlı manda yönetimi kurmuştu.
Yaklaşık 400 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Lübnan'da halk, Fransız yönetimine karşı düzenlenen bağımsızlık ve tepki gösterilerinin ardından 22 Kasım 1943’te bağımsızlığını kazanmıştı.
Lübnan bu tarihi, bağımsızlık günü olarak kutlarken Raşayya Kalesi’nin ismi de bağımsızlık kalesi olarak değiştirilmişti.
Kaynak: AA
Lübnan’ın doğusunda Bekaa Vadisi’ndeki Raşayya kasabasında yer alan Raşayya Kalesi, ülkenin Fransız işgalinden bağımsızlığına uzanan süreçte oynadığı rol ile tarihin karanlık kalan kısımlarını aydınlatıyor.
Suriye ve Filistin sınırına yakınlığı ile stratejik öneme de sahip kale, Roma İmparatorluğu döneminde bölgedeki ticaret kervanlarının himayesi için inşa edildi.
Deniz seviyesinden 1400 metre yükseklikteki kale, Birinci Haçlı Seferi sırasında Haçlılar tarafından 1099 yılında ele geçirildi. Osmanlı döneminde ise Lübnan’a yönetici tayin edilen aileler tarafından bölgede güvenliğin sağlanması için kullanılan kaleye o dönem eklenen kemer ve köprü ise hala ayakta duruyor.
Kale'nin Lübnan’ı 1920’de işgal eden Fransız askerleri tarafından da kullanıldığını belirten kale rehberi Vefa Zeki, AA muhabirine kalenin tarihiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Zeki, Fransız ordusunun bölgede bulunduğu süreçte kaleyi siyasiler dahil tutukladığı ve gözaltına aldığı Lübnanlılar için hapishane olarak kullandığını belirterek, “10 Kasım 1943 gecesi Fransız askerler daha sonra Lübnan Cumhurbaşkanı olacak Bişara el-Huri, Riyad es-Sulh dahil birçok siyasiyi tutuklayarak kaledeki farklı odalara hapsetti. Fransa’nın bu girişimi o dönem Lübnan’da ortaya çıkan bağımsızlık hareketlerinin daha da güçlendirmesine neden oldu.” dedi.
Raşayya Zanaatkarlar Odası Başkanı Şevki Dalal ise “Fransa’nın gerçekleştirdiği siyasi tutuklamaların Fransız işgalinin sona ermesine giden yolda bağımsızlık kıvılcımını ateşlediğini” belirterek yaşananları şöyle anlattı:
“Siyasilerin tutuklanmasından sonra Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde tutuklamalara karşı protesto ve ayaklanmalar başladı. Fransız ordusunun sert müdahalelerine rağmen sivil itaatsizlik eylemleri 12 gün boyunca devam etti.”
Dalal, kaledeki tutuklu siyasiler ve göstericiler arasındaki iletişimin zor koşullarda dahi kopmadığını belirterek, “Siyasiler ve göstericiler arasındaki iletişim Raşayya kasabasındaki bir berberin usturasında kaleye gizlice taşıdığı mektuplar sayesinde devam etti. Fransızlar bu nedenle mektupları ve taşıdığı mesajları ele geçiremedi.” dedi.
Gösteriler sonucunda Fransız yönetiminin 22 Kasım’da kaledeki bütün tutukluların serbest bırakılması emri verdiğini dile getiren Dalal, tutukluların serbest bırakıldığı gün yaşananlarla ilgili şunları aktardı:
“Yüzlerce Lübnanlı kaleye girerek Cumhurbaşkanı Huri ve Başbakan Riyad es-Sulh’u omuzlarında taşıyarak Raşayya kasabasının merkezine getirdiler. Böylece Lübnan’ı ilk bağımsızlık kutlaması burada yapıldı.” diye konuştu.
Dalal, 1997 yılında turizme açılan kaleye bugün Lübnan’daki okullardan öğrencilerin gelerek Lübnan’ın bağımsızlık mücadelesini yerinde gördüklerini ifade etti.
Dalal, kalede bin kişi kapasiteli bir tiyatro bulunduğunu ve yazın birçok organizasyon ve festivalin bu sayede burada yapıldığını belirterek “İlerleyen yıllarda kalenin içinde yer alan bir bölüm bağımsızlıkla ilgili dökümanların ve bilgilerin sergileneceği bir müzeye çevrilecek.” dedi.
Raşayya Belediye Başkanı Bassam Dalal ise kalenin Lübnan bağımsızlığı için tarihi öneme sahip olduğunu belirterek, “Bağımsızlığın kazanılmasının üzerinden 73 yıl geçse bile bu kale hala tüm vatanseverler için yol gösterici ve bir araya gelme noktası.” diye konuştu.
Birinci Dünya Savaşı'nda 16 Mayıs 1916'da Britanya ve Fransa arasında yapılan ve Osmanlı Devleti'nin Ortadoğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli anlaşma Sykes-Picot kapsamında Lübnan'ı ve Suriye'yi işgal eden Fransa 1923 yılında bu bölgelerde kendisine bağlı manda yönetimi kurmuştu.
Yaklaşık 400 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Lübnan'da halk, Fransız yönetimine karşı düzenlenen bağımsızlık ve tepki gösterilerinin ardından 22 Kasım 1943’te bağımsızlığını kazanmıştı.
Lübnan bu tarihi, bağımsızlık günü olarak kutlarken Raşayya Kalesi’nin ismi de bağımsızlık kalesi olarak değiştirilmişti.