Abdi İbrahim KOAH'a Karşı Uyarıyor
Açıklamadan: 'KOAH hastalığında solunum yolları daraldığı için alınmış nefes tamamen geri verilemez. Normal solunumdan daha fazla hava akciğerlerde kalır ki bu duruma 'hava hapsi' denir. Bu olay bir sonraki nefes alımını güçleştirir ve hastada nefes darlığına yol açar' 'Sigara içen kişiler öksürük ve balgam şikayetlerinin sigara kaynaklı olduğunu düşünerek kanıksarlar ve KOAH riskini bu nedenle göz ardı ederek doktora başvurmazlar. Bu sırada KOAH ilerlemiş bir hal alabilir'
Abdi İbrahim, 16 Kasım Dünya KOAH Günü’nde hastalığa dikkati çekmek amacıyla çeşitli uyarılarda bulundu.
Abdi İbrahim tarafından 16 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, hastalığın tanısına ve tedavi yöntemlerine yer verildi.
Açıklamada, KOAH olarak da bilinen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın, ilerleyici, tam olarak geri dönüşü olmayan fakat uygun tedavilerle durdurulabilen kronik akciğer hastalığı olduğu belirtilerek, KOAH’ta zararlı toz, gaz ve parçacıkların hava yollarında ve akciğerlerde iltihaba neden olduğu ve hava yollarını daralttığı kaydedildi.
KOAH hastalarının kronik bronşit, amfizem, öksürük, balgam ve nefes darlığı şikayetlerine sahip olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'KOAH hastalığında solunum yolları daraldığı için alınmış nefes tamamen geri verilemez. Normal solunumdan daha fazla hava akciğerlerde kalır ki bu duruma ‘hava hapsi’ denir. Bu olay bir sonraki nefes alımını güçleştirir ve hastada nefes darlığına yol açar. Nefes darlığı, hastaların en fazla yakındığı semptomdur. Merdiven çıkma, tuvalete gitme hatta sadece öne eğilmeyle bile hastada nefes darlığı oluşabilir. KOAH genellikle 40 yaş sonrası ortaya çıkar. Türkiye’de 40 yaş üstü her 5 kişiden 1’inde KOAH görülmektedir. 10 KOAH hastasının ise sadece 1’i doktora başvurmaktadır. Sigara içen kişiler öksürük ve balgam şikayetlerinin sigara kaynaklı olduğunu düşünerek kanıksarlar ve KOAH riskini bu nedenle göz ardı ederek doktora başvurmazlar. Bu sırada KOAH ilerlemiş bir hal alabilir. KOAH’ın en sık nedeni sigara içimidir. Pipo, puro, nargile ve diğer tip tütün kullanımları da KOAH gelişimine sebep olur. Ayrıca sigara dumanına maruz kalma (pasif içicilik), tozlu, dumanlı iş yerlerinde çalışmak ve hava kirliliği de KOAH gelişiminde önemli risk faktörleridir. AS-KO (Astım ve KOAH’da Uygulama ve Sonuçların Gözlenmesi) çalışması çocukluktan itibaren sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerde KOAH gelişme riskinin yüzde 65 olduğunu göstermiştir.'
- KOAH tehlikeli bir hastalık mıdır?
Açıklamada yer alan Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2,9 milyon ölüme neden oluyor. KOAH, günümüzde dünyada 4. ölüm nedeni, bulaşıcı olmayan hastalıklar içinde 3. ölüm nedeni haline geldi. 'Breathe' çalışmasına göre ülkemizde yaklaşık 3 milyon KOAH hastası bulunuyor. KOAH maliyetli ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen kronik bir hastalık olarak tanımlanıyor.
Risk faktörlerine maruziyet öyküsü olan ve öksürük, balgam, eforla nefes darlığı çeken hastalarda tanı, solunum fonksiyon testleri ile konuyor. Solunum fonksiyon testleri (SFT) herhangi bir sağlık kuruluşunda spirometre cihazıyla yapılıyor. Spirometre, akciğerlerin ne kadar etkin ve hızlı boşaldığını ölçüyor. Spirometre cihazı kişinin nefes ile çıkarabildiği hava miktarı ve bunun için harcanan zamanı ölçerek akciğer kapasitesini değerlendirebiliyor. Kan basıncı ölçümü hipertansiyon tanısında ne kadar değerliyse, solunum fonksiyon testleri de KOAH tanısında o oranda önemli.
Tedavide ilk yapılması gereken kişinin sigarayı bırakması. Bunun dışında, zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması, yeterli fiziksel aktivite tedavide önemli rol oynuyor. Nefes kapasitesinin ve kondisyonun iyileştirilmesi için haftada en az beş gün, günde 30 dakika yürüyüş, önerilen fiziksel aktivite. Nefes kapasitesinin artırılması KOAH tedavisinde nefes yoluyla alınan ilaçların daha etkin bir şekilde akciğerlere gönderilmesini sağlıyor. KOAH tedavisinde nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzenli ve doğru kullanılması, hastanın kontrollerini aksatmaması ve doktor kontrolünde tedavilerini sürdürmeleri de önemli.
Kaynak: AA
Abdi İbrahim tarafından 16 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, hastalığın tanısına ve tedavi yöntemlerine yer verildi.
Açıklamada, KOAH olarak da bilinen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın, ilerleyici, tam olarak geri dönüşü olmayan fakat uygun tedavilerle durdurulabilen kronik akciğer hastalığı olduğu belirtilerek, KOAH’ta zararlı toz, gaz ve parçacıkların hava yollarında ve akciğerlerde iltihaba neden olduğu ve hava yollarını daralttığı kaydedildi.
KOAH hastalarının kronik bronşit, amfizem, öksürük, balgam ve nefes darlığı şikayetlerine sahip olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'KOAH hastalığında solunum yolları daraldığı için alınmış nefes tamamen geri verilemez. Normal solunumdan daha fazla hava akciğerlerde kalır ki bu duruma ‘hava hapsi’ denir. Bu olay bir sonraki nefes alımını güçleştirir ve hastada nefes darlığına yol açar. Nefes darlığı, hastaların en fazla yakındığı semptomdur. Merdiven çıkma, tuvalete gitme hatta sadece öne eğilmeyle bile hastada nefes darlığı oluşabilir. KOAH genellikle 40 yaş sonrası ortaya çıkar. Türkiye’de 40 yaş üstü her 5 kişiden 1’inde KOAH görülmektedir. 10 KOAH hastasının ise sadece 1’i doktora başvurmaktadır. Sigara içen kişiler öksürük ve balgam şikayetlerinin sigara kaynaklı olduğunu düşünerek kanıksarlar ve KOAH riskini bu nedenle göz ardı ederek doktora başvurmazlar. Bu sırada KOAH ilerlemiş bir hal alabilir. KOAH’ın en sık nedeni sigara içimidir. Pipo, puro, nargile ve diğer tip tütün kullanımları da KOAH gelişimine sebep olur. Ayrıca sigara dumanına maruz kalma (pasif içicilik), tozlu, dumanlı iş yerlerinde çalışmak ve hava kirliliği de KOAH gelişiminde önemli risk faktörleridir. AS-KO (Astım ve KOAH’da Uygulama ve Sonuçların Gözlenmesi) çalışması çocukluktan itibaren sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerde KOAH gelişme riskinin yüzde 65 olduğunu göstermiştir.'
- KOAH tehlikeli bir hastalık mıdır?
Açıklamada yer alan Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2,9 milyon ölüme neden oluyor. KOAH, günümüzde dünyada 4. ölüm nedeni, bulaşıcı olmayan hastalıklar içinde 3. ölüm nedeni haline geldi. 'Breathe' çalışmasına göre ülkemizde yaklaşık 3 milyon KOAH hastası bulunuyor. KOAH maliyetli ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen kronik bir hastalık olarak tanımlanıyor.
Risk faktörlerine maruziyet öyküsü olan ve öksürük, balgam, eforla nefes darlığı çeken hastalarda tanı, solunum fonksiyon testleri ile konuyor. Solunum fonksiyon testleri (SFT) herhangi bir sağlık kuruluşunda spirometre cihazıyla yapılıyor. Spirometre, akciğerlerin ne kadar etkin ve hızlı boşaldığını ölçüyor. Spirometre cihazı kişinin nefes ile çıkarabildiği hava miktarı ve bunun için harcanan zamanı ölçerek akciğer kapasitesini değerlendirebiliyor. Kan basıncı ölçümü hipertansiyon tanısında ne kadar değerliyse, solunum fonksiyon testleri de KOAH tanısında o oranda önemli.
Tedavide ilk yapılması gereken kişinin sigarayı bırakması. Bunun dışında, zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması, yeterli fiziksel aktivite tedavide önemli rol oynuyor. Nefes kapasitesinin ve kondisyonun iyileştirilmesi için haftada en az beş gün, günde 30 dakika yürüyüş, önerilen fiziksel aktivite. Nefes kapasitesinin artırılması KOAH tedavisinde nefes yoluyla alınan ilaçların daha etkin bir şekilde akciğerlere gönderilmesini sağlıyor. KOAH tedavisinde nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzenli ve doğru kullanılması, hastanın kontrollerini aksatmaması ve doktor kontrolünde tedavilerini sürdürmeleri de önemli.