Palandöken Açıklaması 'Her Şey Çözülür Önce Memleketimiz Bir Huzura Kavuşsun'

Hatay Esnaf Ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin daveti üzerine Hatay’a gelen TESK Başkanı Palandöken, Antakya’da düzenlenen Hatay Mobilyacılar Fuarı’na katıldıktan sonra akşam saatlerinde İskenderun’a geldi. İskenderun sahiline gelen TESK Genel Başkanı Palandöken basın mensuplarının sorularını da cevapladı.

Başkan Palandöken, Büyükşehir Yasasından dolayı Arsuz bölgesindeki esnafın bürokratik işlemler konusunda bazı sıkıntılar yaşadığını ve mevcut yasanın ardından esnafın sıkıntılarını gidermek ve kolaylaştırmak anlamında yapılan ve yapılacak çalışmalar hakkında da bilgiler verdi. Palandöken, “Tabi bu yönetmelikle ilgili yanlış bir bilgilendirme var aslında olay tek bir pencerede tek merkezde yönetilmesi en doğrusu. Esnaf odasının özelliklerinin birisi de sosyoekonomik kimlik yapısına uygun bölgede onlara hizmet etmek. Antakya’ya götürmek birincisi eziyet, ikincisi masraf ve üçüncüsü ise en kıymetli olan zaman kaybıdır. İlgili bakanlık bunu düzeltmeye çalışıyor ama bugüne kadar Gümrük ve Ticaret Bakanlığının torba yasası meclise gelmedi. Takdir edersiniz ki, son iki yılda başta terör, FETÖ davası ile Meclisin gündemi o kadar yoğun. Esnaflarımızın üzülmesine hiç gerek yok. Eğer bu iş böyle devam edecek ise motorize ekip kuracağız. Ekipler merkezden buraya gelerek, haftanın belirli günlerinde bu durumu çözecek. Şimdi buna mahal vermeden biz onu, İskenderun’da, Arsuz’da ya da hangi ilçe de ise oradaki karma odalar vasıtasıyla bu hizmeti getireceğiz. Artık her şey elektronik, bilgi sistemi bütün bilgilere erişmek kolay, ABD ile aynı anda yarışıyorsun da Antakya Esnaf ve Sanatkarları Odası’ndaki sicilini bulup buradaki esnafın sorununun çözülmesi çok daha kolay. Bu iş tahmin ediyorum ki yılbaşından önce çözülmüş olur” dedi.

Esnafın sosyal güvenlik konusundaki sıkıntıları hakkında yapılan çalışmalarla ilgili de bilgiler veren Genel Başkan Palandöken, “Üç kurum birleşti. Sosyal güvenlik kurumu olmasının asıl sebebi artık Bağkur’lu, SSK’lı ve memur diye bir şey yok. Bunların hepsinin bir çatı altında birleşmesi norm birliğinin sağlanması lazım. Yani bugün asgari ücretin altında bir Bağkur’lu neden maaş alsın. Yanında çalıştırdığı kişi 7000 iş gününde emekli olurken, kendisi 9100 gün niye olsun. Çalıştırdığın işçini en fazla 8 saat çalıştırırsın, ondan sonra mesai vermek zorundasın. Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlet, eğer ben primi zamanında yatıramadıysam 60 gün sonra sağlık hizmeti alamıyorum doğru, ama alamamak ile birlikte parayı bulup yatırdığım zaman ise almadığım sağlık pirimini yatırmak zorundayım. Bir kere bu çifte standart ve uygulanması zor bir iş. Bunların hepsi düzelir. Ama öncelikle bu memleketin bir huzura kavuşması lazım” diye konuştu.