İlter Açıklaması 'Suya Yatırımlar Arttı'
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından 23 bölgede düzenlenen ‘Yerel Yönetimlerde Su Güvenliği’ toplantısının sonuncusu Aydın, Muğla ve Denizli illerinden gelen ilgili kurumların temsilcileri ile Akyaka Yücelen Otel’de yapıldı. Toplantıların genel değerlendirmesi önümüzdeki hafta Antalya’da üç gün süre ile yapılacak.
“ÇALIŞMALAR İLE SUYUN MİKROBİYOLOJİK ORANINI YÜZDE 2,5 DÜŞTÜ”
Aydın, Muğla, Denizli illerinin ilgili kurumlarından gelen yetkililerin katıldığı ve ‘Yerel Yönetimlerde Su Güvenliği’ toplantısı hakkında bilgi veren Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanı Hüseyin İlter, “Muğla’da üç ilin yerel yönetimleri ile birlikte su güvenliği değerlendirme toplantısı yapıyoruz. Amacımız bu üç ilin şebeke suları ile ilgili son durumunu değerlendirmek. Varsa çözülmesi gereken noktalar bunları çözüme kavuşturmak ve ileriye dönük planlamalar yapmak. Bunun yanında Büyükşehir Belediyeleri ile işbirliğini arttırmak istiyoruz. İllerimiz arasında farkındalık ve işbirliğini arttırmaya çalışıyoruz. Biz bu toplantıları iki yıldır gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl 60 ilimizi değerlendirdik. Bu yıl da geri kalan illerimizde toplantıları tamamlıyoruz. Toplantılarda çok ciddi olumlu sonuçları oldu. Artık belediyelerimizin, il özel idarelerimizin konuya bakış açıları biraz daha değişti, daha olumlu yaklaşımlar sergileniyor. Suya yapılan yatırımlar arttı. Bunun analiz çıktısını da aldık. Mikrobiyolojik kirlilik oranlarımız 2,5 oranında Türkiye genelinde azalmış durumda. Bu oran az gibi gözükse de yıllardır verilen emeğin bir eseri. Bu sonuçlar bizim açımızdan çok ciddi sonuç. Milyonlarca vatandaşımız mikroplu su içmekten kurtulmuş oluyor. Gönlümüzden geçen bu oranları çok daha az seviyelere düşürmek ve en geniş kitleye mikrobiyolojik açıdan veya kimyasal açıdan en temiz ve en güvenli suyu ulaştırmak. Belediyelerimiz ve İl Özel İdarelerimiz ile ortak işbirliğini nasıl geliştirebiliriz bunun tartışmasını yapıyoruz toplantılarda. Muğla’da yaptığımız toplantı yerel yönetimler ile son toplantımız. Gelecek hafta 81 ilimizin yetkililerin katılacağı geniş katılımlı toplantı Antalya’da üç gün boyunca genel bir değerlendirme toplantısı yapacağız” dedi.
YILLIK 200 BİN NUMUNE ALINIYOR
Türkiye genelinde Halk Sağlığı Kurumu olarak görevlerinin Belediyeler veya İl Özel İdareler tarafından vatandaşın tüketimine sunulan suların güvenli olup olmadığını takip etmek olduğunu belirten İlter, “Kurum olarak 5 bin 500 civarında Çevre Sağlığı ekibi ile içilebilir suların en uç noktaya kadar takiplerini yapıyoruz. Yıllık 200 bine yakın numune alıyoruz. Bu numunelerden kimisi takip, kimisi kontrol numunesi. Bu numuneleri hem kimyasal, hem mikrobiyolojik açıdan sonuçları değerlendiriyoruz. Sonuçları elektronik ortamda toparlıyoruz. Bu sistemi yerel yönetimlerimize açtık. Valilerimiz, Kaymakamlarımız, Belediye Başkanlarımız ve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliklerimiz kendi bölgelerine ait anlık sonuçları anında görebiliyorlar sistemde. Sistemimizde şebeke hatlarına kadar, kaynaklar, su depoları ve analiz sonuçları gibi çok geniş veriler fotoğrafları ile birlikte var. Müdahale edilmesi gereken durulmada alarm vererek kendi bölgelerinde anlık müdahale edebiliyorlar. Bizim için faydası daha önce haftalar süren analiz sonuçlarının laboratuara ulaşması, laboratuardan çıkması haftaları buluyordu. Bu da müdahaleyi geciktiriyordu. Biz analiz sonucu çıkar çıkmaz ilgili belediyelere ulaştırıyoruz ve böylelikle hemen müdahale etme imkânı buluyorlar” dedi.
Kaynak: İHA
Aydın, Muğla, Denizli illerinin ilgili kurumlarından gelen yetkililerin katıldığı ve ‘Yerel Yönetimlerde Su Güvenliği’ toplantısı hakkında bilgi veren Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanı Hüseyin İlter, “Muğla’da üç ilin yerel yönetimleri ile birlikte su güvenliği değerlendirme toplantısı yapıyoruz. Amacımız bu üç ilin şebeke suları ile ilgili son durumunu değerlendirmek. Varsa çözülmesi gereken noktalar bunları çözüme kavuşturmak ve ileriye dönük planlamalar yapmak. Bunun yanında Büyükşehir Belediyeleri ile işbirliğini arttırmak istiyoruz. İllerimiz arasında farkındalık ve işbirliğini arttırmaya çalışıyoruz. Biz bu toplantıları iki yıldır gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl 60 ilimizi değerlendirdik. Bu yıl da geri kalan illerimizde toplantıları tamamlıyoruz. Toplantılarda çok ciddi olumlu sonuçları oldu. Artık belediyelerimizin, il özel idarelerimizin konuya bakış açıları biraz daha değişti, daha olumlu yaklaşımlar sergileniyor. Suya yapılan yatırımlar arttı. Bunun analiz çıktısını da aldık. Mikrobiyolojik kirlilik oranlarımız 2,5 oranında Türkiye genelinde azalmış durumda. Bu oran az gibi gözükse de yıllardır verilen emeğin bir eseri. Bu sonuçlar bizim açımızdan çok ciddi sonuç. Milyonlarca vatandaşımız mikroplu su içmekten kurtulmuş oluyor. Gönlümüzden geçen bu oranları çok daha az seviyelere düşürmek ve en geniş kitleye mikrobiyolojik açıdan veya kimyasal açıdan en temiz ve en güvenli suyu ulaştırmak. Belediyelerimiz ve İl Özel İdarelerimiz ile ortak işbirliğini nasıl geliştirebiliriz bunun tartışmasını yapıyoruz toplantılarda. Muğla’da yaptığımız toplantı yerel yönetimler ile son toplantımız. Gelecek hafta 81 ilimizin yetkililerin katılacağı geniş katılımlı toplantı Antalya’da üç gün boyunca genel bir değerlendirme toplantısı yapacağız” dedi.
YILLIK 200 BİN NUMUNE ALINIYOR
Türkiye genelinde Halk Sağlığı Kurumu olarak görevlerinin Belediyeler veya İl Özel İdareler tarafından vatandaşın tüketimine sunulan suların güvenli olup olmadığını takip etmek olduğunu belirten İlter, “Kurum olarak 5 bin 500 civarında Çevre Sağlığı ekibi ile içilebilir suların en uç noktaya kadar takiplerini yapıyoruz. Yıllık 200 bine yakın numune alıyoruz. Bu numunelerden kimisi takip, kimisi kontrol numunesi. Bu numuneleri hem kimyasal, hem mikrobiyolojik açıdan sonuçları değerlendiriyoruz. Sonuçları elektronik ortamda toparlıyoruz. Bu sistemi yerel yönetimlerimize açtık. Valilerimiz, Kaymakamlarımız, Belediye Başkanlarımız ve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliklerimiz kendi bölgelerine ait anlık sonuçları anında görebiliyorlar sistemde. Sistemimizde şebeke hatlarına kadar, kaynaklar, su depoları ve analiz sonuçları gibi çok geniş veriler fotoğrafları ile birlikte var. Müdahale edilmesi gereken durulmada alarm vererek kendi bölgelerinde anlık müdahale edebiliyorlar. Bizim için faydası daha önce haftalar süren analiz sonuçlarının laboratuara ulaşması, laboratuardan çıkması haftaları buluyordu. Bu da müdahaleyi geciktiriyordu. Biz analiz sonucu çıkar çıkmaz ilgili belediyelere ulaştırıyoruz ve böylelikle hemen müdahale etme imkânı buluyorlar” dedi.