Bulaşıkçı Olarak Girdiği Lokantanın Sahibi Oldu
Bursa’da bir kadın, 2 sene önce bulaşıkçı olarak işe başladığı lokantanın patronu oldu.
Yaklaşık 10 sene önce öğretmen olan eşinin tayini dolayısıyla Yozgat’tan Bursa’nın İznik ilçesine gelen 3 çocuk annesi Ümüş Yardımlı, 15 senelik ev hanımlığına 2 sene önce nokta koyarak çalışma kararı aldı. Yardımlı, İznik’te bir lokantada çalışmaya başladı.
Daha sonra buradan ayrılan Yardımlı, bir sene önce ev yemekleri yapan bir lokantaya bulaşıkçı olarak girdi. Lokanta sahibi emekli olunca dükkana talip olan Yardımlı, bulaşıkçı olarak girdiği lokantanın sahibi olarak hayatına devam ediyor. Ümüş Mantı Evi adı altında işlettiği işyerinde mantı, su böreği, gözleme, çiğ börek yapan Yardımlı, zeytin yağlı yemekleriyle müşterilerinin takdirini kazanmış durumda.
Memurlar, bankacılar ve üniversite öğrencilerinin talep gösterdiği lokantada her şeyin ev yapımı ve doğal olduğuna dikkat çeken Ümüş Yardımlı, "Biz İznik’e gelmeden önce eşimin görevi dolayısıyla Nevşehir’deydik. Eşim öğretmen. Yaklaşık 10 senedir de İznik’teyiz. Eşim 5 sene İznik’in köylerinde görev yaptı. Daha sonra İznik merkeze taşındık. Ben ev hanımıydım. Bir lokanta sahibi, senin yemeklerin güzel, bana yardım et dedi.
O şekilde çalışmaya başladım. Daha sonra oradan ayrıldım. Şu an işlettiğim lokantanın eski sahibinin eleman ihtiyacı varmış. Onun yanına işe girdim. Bulaşık yıkıyor, temizlik ve servis yapıyordum. 3 çocuğum var. Vakit geçirmek için çalışmaya başladım. Aynı zamanda ev ekonomisine katkı sağlamak istiyordum. Buranın eski sahibi emekli oldu. Benim de burası çok hoşuma gitti. Talip oldum. 2 senedir de ben işletiyorum" dedi.
Günde iki, üç çeşit yemek çıkarttığını anlatan Yardımlı, " Zeytinyağlı yemekler yapıyorum. Mantı, gözleme, su böreği, çiğ börek ve içli köfte sürekli yaptığımız yemekler. İznik’in tam ortasındayız. Üniversite öğrencileri, memurlar, bankacılar, öğretmenler yemeklerimize büyük rağbet gösteriyor. Dışarıya yemek de yapıyorum. Sabah çalışmaya başlıyorum, akşama kadar zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bir tane yardımcım var, eşim de müsait zamanlarında yardım ediyor. Ailece bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Her şeyi ellerimle yapıyorum. Dışarıdan katkılı hiçbir şey kullanmıyoruz. Sosumuzdan, zeytin yağına kadar hep kendi ürünlerimizi kullanıyoruz. Müşterilerimizin en çok hoşuna giden de zaten bu özelliğimiz. Çalıştığım için çok mutluyum. Hem kendi paramı kazanıyor, hem de evime destek oluyorum. Eşim de bana her konuda çok destek oldu. 15 sene çocuklarımı büyüttüm. Hep böyle bir yer açmak hayalimdi" dedi.
Kaynak: İHA
Daha sonra buradan ayrılan Yardımlı, bir sene önce ev yemekleri yapan bir lokantaya bulaşıkçı olarak girdi. Lokanta sahibi emekli olunca dükkana talip olan Yardımlı, bulaşıkçı olarak girdiği lokantanın sahibi olarak hayatına devam ediyor. Ümüş Mantı Evi adı altında işlettiği işyerinde mantı, su böreği, gözleme, çiğ börek yapan Yardımlı, zeytin yağlı yemekleriyle müşterilerinin takdirini kazanmış durumda.
Memurlar, bankacılar ve üniversite öğrencilerinin talep gösterdiği lokantada her şeyin ev yapımı ve doğal olduğuna dikkat çeken Ümüş Yardımlı, "Biz İznik’e gelmeden önce eşimin görevi dolayısıyla Nevşehir’deydik. Eşim öğretmen. Yaklaşık 10 senedir de İznik’teyiz. Eşim 5 sene İznik’in köylerinde görev yaptı. Daha sonra İznik merkeze taşındık. Ben ev hanımıydım. Bir lokanta sahibi, senin yemeklerin güzel, bana yardım et dedi.
O şekilde çalışmaya başladım. Daha sonra oradan ayrıldım. Şu an işlettiğim lokantanın eski sahibinin eleman ihtiyacı varmış. Onun yanına işe girdim. Bulaşık yıkıyor, temizlik ve servis yapıyordum. 3 çocuğum var. Vakit geçirmek için çalışmaya başladım. Aynı zamanda ev ekonomisine katkı sağlamak istiyordum. Buranın eski sahibi emekli oldu. Benim de burası çok hoşuma gitti. Talip oldum. 2 senedir de ben işletiyorum" dedi.
Günde iki, üç çeşit yemek çıkarttığını anlatan Yardımlı, " Zeytinyağlı yemekler yapıyorum. Mantı, gözleme, su böreği, çiğ börek ve içli köfte sürekli yaptığımız yemekler. İznik’in tam ortasındayız. Üniversite öğrencileri, memurlar, bankacılar, öğretmenler yemeklerimize büyük rağbet gösteriyor. Dışarıya yemek de yapıyorum. Sabah çalışmaya başlıyorum, akşama kadar zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bir tane yardımcım var, eşim de müsait zamanlarında yardım ediyor. Ailece bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Her şeyi ellerimle yapıyorum. Dışarıdan katkılı hiçbir şey kullanmıyoruz. Sosumuzdan, zeytin yağına kadar hep kendi ürünlerimizi kullanıyoruz. Müşterilerimizin en çok hoşuna giden de zaten bu özelliğimiz. Çalıştığım için çok mutluyum. Hem kendi paramı kazanıyor, hem de evime destek oluyorum. Eşim de bana her konuda çok destek oldu. 15 sene çocuklarımı büyüttüm. Hep böyle bir yer açmak hayalimdi" dedi.