Üniversite Öğrencilerinin Örnek Dayanışması
Kastamonu Üniversitesinde öğrenim görürken girişimciliğe atılarak kafe açan iki öğrenciye, arkadaşları da mekanın boyasından tasarımına, ahşap işlerinden betonuna kadar çoğu işte yardım etti Genç girişimci Çalpar: 'Lambri kısmını inşaatta okuyan arkadaşlarımız, beton bölümlerini de beton bölümünde okuyan arkadaşlarımız yaptı. Güzel Sanatlar Fakültesinden arkadaşlarımız da iş yerinin dış kısmına İrlanda perileri resimleri çizdi, merdivenleri kitap şeklinde tasarladı'
VURAL AKKİRPİ – Kastamonu Üniversitesinde öğrenim gören iki öğrenci, girişimcilik hayalini, diğer öğrenci arkadaşlarından gelen dayanışmayla hayata geçirdi.
Üniversitede İnşaat Teknolojisi Bölümü öğrencisi 27 yaşındaki Ersin Çalpar ile Hazır Beton Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Kadir Özdemir, arkadaşlarıyla sohbet ederken daha çok öğrencilere hizmet verecek bir kafe açmayı düşündü. Bir iş merkezinde buldukları boş dükkanı kafeye dönüştürmek isteyen öğrencilere de arkadaşları destek verdi.
Çalpar ve Özdemir’e, arkadaşları, mekanın boyasından tasarımına, ahşap işlerinden betonuna kadar çoğu işte yardım ederken, ailelerin de maddi destek sağlamasıyla iki öğrencinin hayali gerçekleşti. Kafe, bir süre önce tamamlanarak hizmete girdi.
- El ele verip açtılar
Genç girişimcilerden Çalpar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kafe açma girişiminin gelişimini şöyle anlattı:
'Üniversitede Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Topluluğu derneğimiz vardı. Arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde para kazanmaktan ziyade insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri bir işletme açmamız gerektiğini fark ettik. Masada birkaç arkadaşın oturup uzun süre rahatlıkla sinema konuşabileceği bir işletme açmak istedik.'
İş yerinin inşaat işlerini kendilerinin yaptıklarını belirten Çalpar, kafenin boyasından tasarımına kadar çoğu işi yine kendileriyle arkadaşlarının yaptığını dile getirdi.
Çalpar, şunları kaydetti:
'Lambri kısmını inşaatta okuyan arkadaşlarımız, beton bölümlerini de beton bölümünde okuyan arkadaşlarımız yaptı. Güzel Sanatlar Fakültesinden arkadaşlarımız da iş yerinin dış kısmına İrlanda perileri resimleri çizdi, merdivenleri kitap şeklinde tasarladı. Ustalara yaptırsak bir ayda bitecek yeri kendimiz yaptığımız için üç ayda tamamlayabildik.”
Kafenin ismini de Robin Cook'un kitabından esinlenerek “Humma Cafe” koyduklarını aktaran Çalpar, “20 bin liraya yakın para harcadık. Bunun bir kısmını ailelerimizden destek alarak sağladık, geri kalanını da kazandıkça ödemeye çalışıyoruz' ifadesini kullandı.
Çalpar, her şeyin çok güzel gittiğini dile getirerek, '3 katlı iş yerinin ikinci katında resim, seramik, ebru kursları vereceğiz. Üçüncü katta ise derneğin kulüp odası ile öğrencilere ücretsiz sinema gösterimi ve dans kursları vermeyi düşünüyoruz' dedi.
- 'Ne kazanırsak bölüşmeye çalışıyoruz'
Diğer girişimci öğrenci Özdemir de iş yerini açarken her bölümden öğrenci arkadaşlarının desteğini aldıklarını vurguladı.
Kafede çalışanları da öğrencilerden seçtiklerini, onları çalışan gibi değil, ortakları olarak gördüklerini belirten Özdemir, ne kazanırlarsa bölüşmeye çalıştıklarını söyledi.
Kafede yarı zamanlı çalışan Resim Öğretmenliği Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Selen Turan da iş yerinde aile gibi olduklarının altını çizerek, 'Maddi olarak da katkısı oluyor ama daha çok manevi katkısı var. Aynı zamanda derslerimizi de burada yapabiliyoruz' diye konuştu.
Kaynak: AA
Üniversitede İnşaat Teknolojisi Bölümü öğrencisi 27 yaşındaki Ersin Çalpar ile Hazır Beton Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Kadir Özdemir, arkadaşlarıyla sohbet ederken daha çok öğrencilere hizmet verecek bir kafe açmayı düşündü. Bir iş merkezinde buldukları boş dükkanı kafeye dönüştürmek isteyen öğrencilere de arkadaşları destek verdi.
Çalpar ve Özdemir’e, arkadaşları, mekanın boyasından tasarımına, ahşap işlerinden betonuna kadar çoğu işte yardım ederken, ailelerin de maddi destek sağlamasıyla iki öğrencinin hayali gerçekleşti. Kafe, bir süre önce tamamlanarak hizmete girdi.
- El ele verip açtılar
Genç girişimcilerden Çalpar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kafe açma girişiminin gelişimini şöyle anlattı:
'Üniversitede Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Topluluğu derneğimiz vardı. Arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde para kazanmaktan ziyade insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri bir işletme açmamız gerektiğini fark ettik. Masada birkaç arkadaşın oturup uzun süre rahatlıkla sinema konuşabileceği bir işletme açmak istedik.'
İş yerinin inşaat işlerini kendilerinin yaptıklarını belirten Çalpar, kafenin boyasından tasarımına kadar çoğu işi yine kendileriyle arkadaşlarının yaptığını dile getirdi.
Çalpar, şunları kaydetti:
'Lambri kısmını inşaatta okuyan arkadaşlarımız, beton bölümlerini de beton bölümünde okuyan arkadaşlarımız yaptı. Güzel Sanatlar Fakültesinden arkadaşlarımız da iş yerinin dış kısmına İrlanda perileri resimleri çizdi, merdivenleri kitap şeklinde tasarladı. Ustalara yaptırsak bir ayda bitecek yeri kendimiz yaptığımız için üç ayda tamamlayabildik.”
Kafenin ismini de Robin Cook'un kitabından esinlenerek “Humma Cafe” koyduklarını aktaran Çalpar, “20 bin liraya yakın para harcadık. Bunun bir kısmını ailelerimizden destek alarak sağladık, geri kalanını da kazandıkça ödemeye çalışıyoruz' ifadesini kullandı.
Çalpar, her şeyin çok güzel gittiğini dile getirerek, '3 katlı iş yerinin ikinci katında resim, seramik, ebru kursları vereceğiz. Üçüncü katta ise derneğin kulüp odası ile öğrencilere ücretsiz sinema gösterimi ve dans kursları vermeyi düşünüyoruz' dedi.
- 'Ne kazanırsak bölüşmeye çalışıyoruz'
Diğer girişimci öğrenci Özdemir de iş yerini açarken her bölümden öğrenci arkadaşlarının desteğini aldıklarını vurguladı.
Kafede çalışanları da öğrencilerden seçtiklerini, onları çalışan gibi değil, ortakları olarak gördüklerini belirten Özdemir, ne kazanırlarsa bölüşmeye çalıştıklarını söyledi.
Kafede yarı zamanlı çalışan Resim Öğretmenliği Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Selen Turan da iş yerinde aile gibi olduklarının altını çizerek, 'Maddi olarak da katkısı oluyor ama daha çok manevi katkısı var. Aynı zamanda derslerimizi de burada yapabiliyoruz' diye konuştu.