CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Almanya'da Açıklaması
FRANKFURT - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacılara ilişkin, "Eğer bir insan, bir aile, bir topluluk, ölümü göze almışsa bir yere gitmek için, onun önüne duvar da serseniz, duvar da inşa etseniz onu vazgeçiremezsiniz" dedi.
Kılıçdaroğlu, 1 Kasım’daki milletvekili genel seçimi öncesi çıktığı Avrupa turu kapsamında Almanya’nın Frankfurt kentinde partililerle bir araya geldi.
Nordwest-Zentrum salonunda partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, konuşmasında Suriye krizine değindi.
Avrupa’da görüştüğü siyasetçilerin kendisine son mülteci akını konusundaki endişelerini dile getirdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi Avrupa da uyandı. 'İki milyonun üstündeki mülteci gelirse ne yapacağız' diyor...Neden Suriye’de olaylar yatışsın diye müdahale etmediniz, taraflara çağrıda bulunmadınız? Şimdi telaş içindeler, Suriyeliler gelirse ne olacak halimiz diyorlar" şeklinde konuştu.
Suriyeli mültecilerin yaşadığı dram ve mülteci akınına son vermenin ancak Suriye’deki iç savaşa siyasi çözüm bulunmasıyla mümkün olabileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Eğer bir insan, bir aile, bir topluluk, ölümü göze almışsa bir yere gitmek için, onun önüne duvar da serseniz, duvar da inşa etseniz onu vazgeçiremezsiniz. Buradan uygar dünyaya da seslenmek istiyorum. Eğer siz gerçekten mültecilerin Avrupa’ya gelmesini istemiyorsunuz, Suriye’deki iç savaşı durdurun. Mültecilere yeni binalar yapın, konutlar yapın, sosyal yaşam alanları yapın, okullar yapın. O insanlar kendi ülkelerinde huzur içerisinde yaşasınlar."
- Uluslararası dayanışma çağrısı
Türkiye’nin, Suriyeli sığınmacılar için üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bana soruyorlar...'Bu kadar yabancı geldiğinde siz çekinmediniz mi bir tepki doğmadı mı Suriyelilere karşı?' Hayır dedik. Bizim toplumumuz tepki göstermedi, onları kucakladı. Ama sorunları var, çoğu aç, çoğu geçinemiyor. Ciddi insanlık dramları yaşanıyor. Tek başına Türkiye’nin bu kadar büyük bir sorunu çözmesi zor. Uluslararası bir dayanışma ile bu sorunun çözülmesi lazım. Çözümün ana noktası Suriye’de savaşın bitmesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Suriye ile ilgili izlenen politika konusunda hükümeti geçmişte uyardığını ancak dikkate alınmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2012’nin 24 Ağustos'unda, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a, 'Suriye’de bu işler böyle giderse bunun maliyeti çok ağır' olur diye bir mektup yazdım ve Suriye sorununun çözülmesi için Türkiye’de bir uluslararası Suriye konferansı toplanması çağrısı yaptım. 'Rusya’nın, Amerika’nın, İran’ın, Arap Ligi’nin, AB’nin dahil olduğu ve Suriye’deki çatışan tarafların da davet edileceği bir Suriye konferansı toplayalım ve bu sorunu biz Türkiye olarak çözelim' dedik. Ama kabul edilmedi. Şimdi bedelini ödüyoruz. Siyaseten yönetici konumunda olan birisi hata yaparsa, hatayı toplum öder. Şu anda hatanın bedelini, en ağır şekilde Türkiye’deki vatandaşlarımız ödüyorlar."
Suriye konusunda izlenen politikanın değişmesi için partilileri 1 Kasım seçimlerinde mutlaka sandık başına giderek oy vermeye çağıran Kılıçdaroğlu, CHP’nin Türkiye’nin karşı karşıya olduğu büyük sorunları çözebilecek tek parti olduğunu savundu.
Türkiye’de bugün toplumsal barışın tehlikede olduğunu, Kürt sorununun çok daha ciddi bir hal aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sorunun ancak toplumsal uzlaşmayla TBMM’de çözülebileceğini dile getirdi.
- "Etnik kimlik üzerinden siyaseti kesinlikle yasaklayacağız"
Bu sorunu CHP dışında hiç bir partinin çözemeyeceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Neden? Çünkü CHP, Türkiye’nin kurucu partisidir, bizim gizli ajandamız yoktur. Biz ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunuyoruz. Biz eşit yurttaşlığı savunuyoruz. Biz bir arada yaşamayı savunuyoruz. Biz bölünmeyi, ayrışmayı değil, beraber yaşamayı savunuyoruz.
İngiltere nasıl çözdüyse IRA ile sorunu, biz de çözeceğiz. Etnik kimlik üzerinden siyaseti kesinlikle yasaklayacağız. Eşit yurttaşlık, eşit vatandaşlık hukukunu kabul edeceğiz. Yani Türkiye’de birilerinin hukuku üstün, birileri daha aşağıda olmayacak. 70 milyonsak, 70 milyon vatandaş eşit hukuka sahip olacak. Etnik kimliğinden dolayı kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İnancından dolayı hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Yaşam tarzından dolayı kimseyi ötekileştirmeyeceğiz."
Kılıçdaroğlu, dört yılda Türkiye’nin pek çok sorununu çözebileceklerini söyledi.
Bu arada Kılıçdaroğlu, Almanya temasları kapsamında cumartesi günü Mannheim, Stuttgart ve Münih kentlerinde parti temsilcileriyle bir araya gelecek.
Kılıçdaroğlu, Almanya'daki temaslarının ardından pazar günü Avusturya’ya geçecek.
Kaynak: AA
Nordwest-Zentrum salonunda partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, konuşmasında Suriye krizine değindi.
Avrupa’da görüştüğü siyasetçilerin kendisine son mülteci akını konusundaki endişelerini dile getirdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi Avrupa da uyandı. 'İki milyonun üstündeki mülteci gelirse ne yapacağız' diyor...Neden Suriye’de olaylar yatışsın diye müdahale etmediniz, taraflara çağrıda bulunmadınız? Şimdi telaş içindeler, Suriyeliler gelirse ne olacak halimiz diyorlar" şeklinde konuştu.
Suriyeli mültecilerin yaşadığı dram ve mülteci akınına son vermenin ancak Suriye’deki iç savaşa siyasi çözüm bulunmasıyla mümkün olabileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Eğer bir insan, bir aile, bir topluluk, ölümü göze almışsa bir yere gitmek için, onun önüne duvar da serseniz, duvar da inşa etseniz onu vazgeçiremezsiniz. Buradan uygar dünyaya da seslenmek istiyorum. Eğer siz gerçekten mültecilerin Avrupa’ya gelmesini istemiyorsunuz, Suriye’deki iç savaşı durdurun. Mültecilere yeni binalar yapın, konutlar yapın, sosyal yaşam alanları yapın, okullar yapın. O insanlar kendi ülkelerinde huzur içerisinde yaşasınlar."
- Uluslararası dayanışma çağrısı
Türkiye’nin, Suriyeli sığınmacılar için üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bana soruyorlar...'Bu kadar yabancı geldiğinde siz çekinmediniz mi bir tepki doğmadı mı Suriyelilere karşı?' Hayır dedik. Bizim toplumumuz tepki göstermedi, onları kucakladı. Ama sorunları var, çoğu aç, çoğu geçinemiyor. Ciddi insanlık dramları yaşanıyor. Tek başına Türkiye’nin bu kadar büyük bir sorunu çözmesi zor. Uluslararası bir dayanışma ile bu sorunun çözülmesi lazım. Çözümün ana noktası Suriye’de savaşın bitmesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Suriye ile ilgili izlenen politika konusunda hükümeti geçmişte uyardığını ancak dikkate alınmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2012’nin 24 Ağustos'unda, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a, 'Suriye’de bu işler böyle giderse bunun maliyeti çok ağır' olur diye bir mektup yazdım ve Suriye sorununun çözülmesi için Türkiye’de bir uluslararası Suriye konferansı toplanması çağrısı yaptım. 'Rusya’nın, Amerika’nın, İran’ın, Arap Ligi’nin, AB’nin dahil olduğu ve Suriye’deki çatışan tarafların da davet edileceği bir Suriye konferansı toplayalım ve bu sorunu biz Türkiye olarak çözelim' dedik. Ama kabul edilmedi. Şimdi bedelini ödüyoruz. Siyaseten yönetici konumunda olan birisi hata yaparsa, hatayı toplum öder. Şu anda hatanın bedelini, en ağır şekilde Türkiye’deki vatandaşlarımız ödüyorlar."
Suriye konusunda izlenen politikanın değişmesi için partilileri 1 Kasım seçimlerinde mutlaka sandık başına giderek oy vermeye çağıran Kılıçdaroğlu, CHP’nin Türkiye’nin karşı karşıya olduğu büyük sorunları çözebilecek tek parti olduğunu savundu.
Türkiye’de bugün toplumsal barışın tehlikede olduğunu, Kürt sorununun çok daha ciddi bir hal aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sorunun ancak toplumsal uzlaşmayla TBMM’de çözülebileceğini dile getirdi.
- "Etnik kimlik üzerinden siyaseti kesinlikle yasaklayacağız"
Bu sorunu CHP dışında hiç bir partinin çözemeyeceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Neden? Çünkü CHP, Türkiye’nin kurucu partisidir, bizim gizli ajandamız yoktur. Biz ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunuyoruz. Biz eşit yurttaşlığı savunuyoruz. Biz bir arada yaşamayı savunuyoruz. Biz bölünmeyi, ayrışmayı değil, beraber yaşamayı savunuyoruz.
İngiltere nasıl çözdüyse IRA ile sorunu, biz de çözeceğiz. Etnik kimlik üzerinden siyaseti kesinlikle yasaklayacağız. Eşit yurttaşlık, eşit vatandaşlık hukukunu kabul edeceğiz. Yani Türkiye’de birilerinin hukuku üstün, birileri daha aşağıda olmayacak. 70 milyonsak, 70 milyon vatandaş eşit hukuka sahip olacak. Etnik kimliğinden dolayı kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İnancından dolayı hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Yaşam tarzından dolayı kimseyi ötekileştirmeyeceğiz."
Kılıçdaroğlu, dört yılda Türkiye’nin pek çok sorununu çözebileceklerini söyledi.
Bu arada Kılıçdaroğlu, Almanya temasları kapsamında cumartesi günü Mannheim, Stuttgart ve Münih kentlerinde parti temsilcileriyle bir araya gelecek.
Kılıçdaroğlu, Almanya'daki temaslarının ardından pazar günü Avusturya’ya geçecek.