Niğde'de 300 Yıllık 'Bağ Mescitleri' Tespit Edildi
"Kapadokya'nın giriş kapısı" olarak bilinen, 4 bin yıllık geçmişe sahip Niğde'de, yaklaşık 300 sene önce inşa edilen yazlık bağ mescitleri tespit edildi.
Niğde Üniversitesi (NÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Maraşlı, AA muhabirine, Niğde Müzesi arkeologlarından Mustafa Eryaman ile yürüttükleri çalışmalarda, bağ ve bahçelerde 300 yıl önce yapılmış, "bağ mescidi" olarak adlandırılan 30 ibadet yeri tespit ettiklerini söyledi.
Kentin tarihinde bağ ve bahçeciliğin önemli yer tuttuğunu aktaran Maraşlı, burada ihtiyaca göre yapıların ortaya çıktığını belirtti.
Kayaardı başta olmak üzere Tepe, Kır, Amas bağları ile Bucakçayır araştırma alanında sivil ve dini mimari yapıların görüldüğünü dile getiren Maraşlı, belirledikleri bağ mescitlerinden bazılarının yıkıldığını, 17'sinin ise halen ayakta olduğunu bildirdi.
Bunların tümünün farklı mimari planla yapıldığını anlatan Maraşlı, "Bunların ünik olmasının nedenlerinden biri, Türk kültüründe camiler, mescitler ve namazgahlar, dini mimari formunda yer alıyor. Bağlara yönelik yazlık mescit yapı şekli, şimdiye kadar keşfedilmiş bir yapı türü değil. Bunlara Niğde'de rastladık. Üstleri ahşapla örtülü, içleri kerpiç sıvalı, genelde kesme ve moloz taş kullanılmış basit ve sade yapılar" diye konuştu.
Mescitlerin birkaçında kitabeye rastladıklarını belirten Maraşlı, "En erken tarihli kitabemize göre 300 yıllık mescitler var. Bu yapıları halk mimari ürünleri olarak tanımlayabiliriz. Şu ana kadar Niğde dışında bu tip ibadethanelere rastlamadık, bu çalışmayla literatüre yeni eserler kazandırmış olacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
- Ortaçağ seyyahları, Niğde bağlarını anlatmış
Niğde'ye yolu düşen Orta Çağ seyyahlarından İbn-i Batuta'nın seyahatnamelerde kentteki bağları anlattığını ifade eden Maraşlı, şunları kaydetti:
"İnsanların yazın bağlara göç etmeleri seyahatnamelerde de anlatılmış. İbadet bir ihtiyaç. İhtiyaca göre ortaya çıkmış. En yakın cami merkezde olduğu için ulaşım zor. O yüzden bu tarz yapılarda ibadetlerini yapan insanlar belki buradan tarlasına dönüyordu. Burada nüfusun altını çizmek lazım. Buralarda yoğun bir nüfus varmış ki buna ihtiyaç duymuşlar. Böyle birkaç ev değil, sokaklar var. Sokaklar halen günümüzde kullanılıyor ve bu mescitler de bu sokaklarda yer alıyor."
Mescitlerden bazılarının mahalle sakinlerince onarılarak aktif kullanıldığını anlatan Maraşlı, araştırmaları sonucu ortaya çıkardıkları bağ mescitlerinin envanterini de çıkaracaklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Kentin tarihinde bağ ve bahçeciliğin önemli yer tuttuğunu aktaran Maraşlı, burada ihtiyaca göre yapıların ortaya çıktığını belirtti.
Kayaardı başta olmak üzere Tepe, Kır, Amas bağları ile Bucakçayır araştırma alanında sivil ve dini mimari yapıların görüldüğünü dile getiren Maraşlı, belirledikleri bağ mescitlerinden bazılarının yıkıldığını, 17'sinin ise halen ayakta olduğunu bildirdi.
Bunların tümünün farklı mimari planla yapıldığını anlatan Maraşlı, "Bunların ünik olmasının nedenlerinden biri, Türk kültüründe camiler, mescitler ve namazgahlar, dini mimari formunda yer alıyor. Bağlara yönelik yazlık mescit yapı şekli, şimdiye kadar keşfedilmiş bir yapı türü değil. Bunlara Niğde'de rastladık. Üstleri ahşapla örtülü, içleri kerpiç sıvalı, genelde kesme ve moloz taş kullanılmış basit ve sade yapılar" diye konuştu.
Mescitlerin birkaçında kitabeye rastladıklarını belirten Maraşlı, "En erken tarihli kitabemize göre 300 yıllık mescitler var. Bu yapıları halk mimari ürünleri olarak tanımlayabiliriz. Şu ana kadar Niğde dışında bu tip ibadethanelere rastlamadık, bu çalışmayla literatüre yeni eserler kazandırmış olacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
- Ortaçağ seyyahları, Niğde bağlarını anlatmış
Niğde'ye yolu düşen Orta Çağ seyyahlarından İbn-i Batuta'nın seyahatnamelerde kentteki bağları anlattığını ifade eden Maraşlı, şunları kaydetti:
"İnsanların yazın bağlara göç etmeleri seyahatnamelerde de anlatılmış. İbadet bir ihtiyaç. İhtiyaca göre ortaya çıkmış. En yakın cami merkezde olduğu için ulaşım zor. O yüzden bu tarz yapılarda ibadetlerini yapan insanlar belki buradan tarlasına dönüyordu. Burada nüfusun altını çizmek lazım. Buralarda yoğun bir nüfus varmış ki buna ihtiyaç duymuşlar. Böyle birkaç ev değil, sokaklar var. Sokaklar halen günümüzde kullanılıyor ve bu mescitler de bu sokaklarda yer alıyor."
Mescitlerden bazılarının mahalle sakinlerince onarılarak aktif kullanıldığını anlatan Maraşlı, araştırmaları sonucu ortaya çıkardıkları bağ mescitlerinin envanterini de çıkaracaklarını sözlerine ekledi.