BM'ye Filistin Bayrağının Asılması

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler (BM) binasına Filistin bayrağının asılması kararının "atılmış önemli bir adım" olduğunu belirtti.

Abbas, Ramallah'taki başkanlık merkezinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "BM binasına Filistin devlet bayrağının asılması Filistin meselesinde atılmış önemli bir adım. Filistin bayrağının Kudüs'te de dalgalanmasını ümit ediyoruz" dedi.

Filistin bayrağının BM binasına asılması kararının neredeyse oy birliğine yakın bir sayıyla alındığına işaret eden Abbas, "Bu adımı başka adımlar takip edecek. Dünkü oylamalarda gördüğümüz en önemli mülahazalardan biri, aleyhte oy verenlerin sayısı daha önce 9 iken bugün 8 olması. Bu demek oluyor ki itirazlarda devam eden bir düşüş var" diye konuştu.

Abbas ayrıca "Avrupa Birliği'nin (AB) ilki yerleşim birimlerinin ve yerleşimcilerin ürünlerinin reddedilmesi ikincisi ise Filistin'in tanınması konusunda olmak üzere Filistin meselesiyle ilgili iki önemli karar aldığını" ifade etti.

Buna karşılık İsrail'deki yüksek mahkemenin, basında da yer aldığı gibi A ve B bölgelerindeki evleri yıkmaları konusunda hükümeti serbest bıraktığını dile getiren Abbas, "Yani İsrail Oslo Anlaşması'ndan bu yana aramızdaki bütün anlaşmaları ihlal etti" ifadesini kullandı.

BM Genel Kurulu'nda dün yapılan oylamada Filistin bayrağının BM'ye çekilmesini içeren tasarı, 193 üye ülke arasından, 119 ülkenin "evet" oyunu alarak kabul edilmişti. 45 ülkenin çekimser kaldığı tasarıya 8 ülke "hayır" oyu vermişti. Tasarıya "hayır" oyu veren ülkeler, İsrail, ABD, Kanada, Avustralya, Marshall Adaları, Tuvalu, Palau ve Mikronezya olarak sıralanmıştı.

Filistin'in, BM'ye üye olmayan gözlemci devlet statüsünü kazanması için 29 Kasım 2012'de yapılan oylamada ise 193 üye ülkeden 138'i Filistin'i desteklemişti. Oylamada 9 ülke hayır oyu verirken, 41 ülke çekimser kalmıştı.

Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.

Kaynak: AA