Altındaki Düşüş 'Çeyreği' Teğet Geçti
Dünya piyasalarındaki olumlu gelişmelerle onsu bin 90 dolara kadar gerileyen altındaki fiyat düşüklüğü çeyrek altını teğet geçti.
Kayseri Sarraf ve Kuyumcular Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın her tarafında değer gören altının en küçük olumlu veya olumsuz gelişmeden doğrudan etkilendiğini söyledi.
Altının en son 2011 yılında zirve yaptığını ve bugünlerde o tarihten sonraki en düşük seviyesinde olduğunu belirten Gülsoy, "Altının onsu bin 90 dolar seviyesinde. Gram altın 102 liradan 95-96 lira seviyelerine geriledi. 6-7 liralık düşüş, düğün sezonu ve yoğun talep olması nedeniyle çeyrek altına yansımadı. Şu anda 165-167 liraya satılan çeyrek altının normalde 160 lira olması gerekiyordu. Esnaf bu farkı prim olarak yansıtıyor" diye konuştu.
Altın piyasasının 6 aydır durgun olduğunu, düğünler ve gurbetçilerle hareketlendiğini, esnafın da bu hareketliliği değerlendirmek istediğini anlatan Gülsoy, Türkiye'de 7 ve 8'inci ayların altın piyasası açısından en hareketli dönem olduğunu, bu hareketliliğin de en fazla küçük altın olarak bilinen çeyrekte yaşandığını ifade etti.
Gülsoy, fiyat düşüklüğünün yoğun döneme denk gelmesi nedeniyle bazı ziynet eşyalarına yansıtılmadığını, esnafın bu şekilde durgun geçen dönemlerdeki zararı kapatmaya çalıştığını kaydetti.
Eylül ayından itibaren hem gurbetçilerin yaşadıkları ülkelere dönmesi hem de düğünlerin bitmesiyle altın piyasasının da yeniden durağanlaşacağını dile getiren Gülsoy, bu tarihten itibaren çeyrek altında küçük de olsa düşüş olabileceğine dikkati çekti.
- Altın Amerika'nın kararını bekliyor
Altının, ABD'den gelecek faiz kararını beklediğini, dünya piyasaları ve dolayısıyla Türkiye'deki fiyatların da buna göre şekilleneceğini belirten Gülsoy, şunları söyledi:
"Amerika'nın faiz artırımıyla gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamından sıcak para çıkışı olur. Bu ülkelerdeki yatırımcılar daha güvenli gördükleri için Amerikan fonlarına yatırım yaparlar. Bu da altına olan talebin düşmesine, dolara olan talebin artmasını neden olur. Şu an tüm dünya dolayısıyla da altın piyasası Amerika'nın eylül ayında gerçekleştirilmesi beklenen faiz artırım kararına odaklandı. Amerika faiz artırımına giderse yatırımcılar altın yerine Amerikan fonlarına yatırım yapacak. Talep olmayınca altın fiyatları da mecburen düşer. Altın fiyatlarının bu seviyenin de altına düşeceği yönünde bir beklenti var. Amerika kesin faiz artırımına giderse altının onsu 20-30 dolar daha gerileyebilir. Çünkü talep şu ankinden daha da az olacak."
Vatandaşların altın fiyatları konusunda çok büyük beklentilere girmemesi gerektiğini ifade eden Gülsoy, dünya borsasında değer gören bir emtiadan bahsettiklerini ve düşüş beklerken fiyatların birden yükselebilmesinin de imkan dahilinde olduğunu söyledi.
Altının şu anki fiyatlarla da yatırım yapılabilecek rakamlarda olduğunu belirten Gülsoy, vatandaşların çeyrek olarak bilinen küçük altın veya işçiliği az olan tel bileziklere yatırım yapmalarının daha akılcı olduğunu, bu altınları bozdururken işçilik masrafı olmadığı için kaybın da az olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Altının en son 2011 yılında zirve yaptığını ve bugünlerde o tarihten sonraki en düşük seviyesinde olduğunu belirten Gülsoy, "Altının onsu bin 90 dolar seviyesinde. Gram altın 102 liradan 95-96 lira seviyelerine geriledi. 6-7 liralık düşüş, düğün sezonu ve yoğun talep olması nedeniyle çeyrek altına yansımadı. Şu anda 165-167 liraya satılan çeyrek altının normalde 160 lira olması gerekiyordu. Esnaf bu farkı prim olarak yansıtıyor" diye konuştu.
Altın piyasasının 6 aydır durgun olduğunu, düğünler ve gurbetçilerle hareketlendiğini, esnafın da bu hareketliliği değerlendirmek istediğini anlatan Gülsoy, Türkiye'de 7 ve 8'inci ayların altın piyasası açısından en hareketli dönem olduğunu, bu hareketliliğin de en fazla küçük altın olarak bilinen çeyrekte yaşandığını ifade etti.
Gülsoy, fiyat düşüklüğünün yoğun döneme denk gelmesi nedeniyle bazı ziynet eşyalarına yansıtılmadığını, esnafın bu şekilde durgun geçen dönemlerdeki zararı kapatmaya çalıştığını kaydetti.
Eylül ayından itibaren hem gurbetçilerin yaşadıkları ülkelere dönmesi hem de düğünlerin bitmesiyle altın piyasasının da yeniden durağanlaşacağını dile getiren Gülsoy, bu tarihten itibaren çeyrek altında küçük de olsa düşüş olabileceğine dikkati çekti.
- Altın Amerika'nın kararını bekliyor
Altının, ABD'den gelecek faiz kararını beklediğini, dünya piyasaları ve dolayısıyla Türkiye'deki fiyatların da buna göre şekilleneceğini belirten Gülsoy, şunları söyledi:
"Amerika'nın faiz artırımıyla gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamından sıcak para çıkışı olur. Bu ülkelerdeki yatırımcılar daha güvenli gördükleri için Amerikan fonlarına yatırım yaparlar. Bu da altına olan talebin düşmesine, dolara olan talebin artmasını neden olur. Şu an tüm dünya dolayısıyla da altın piyasası Amerika'nın eylül ayında gerçekleştirilmesi beklenen faiz artırım kararına odaklandı. Amerika faiz artırımına giderse yatırımcılar altın yerine Amerikan fonlarına yatırım yapacak. Talep olmayınca altın fiyatları da mecburen düşer. Altın fiyatlarının bu seviyenin de altına düşeceği yönünde bir beklenti var. Amerika kesin faiz artırımına giderse altının onsu 20-30 dolar daha gerileyebilir. Çünkü talep şu ankinden daha da az olacak."
Vatandaşların altın fiyatları konusunda çok büyük beklentilere girmemesi gerektiğini ifade eden Gülsoy, dünya borsasında değer gören bir emtiadan bahsettiklerini ve düşüş beklerken fiyatların birden yükselebilmesinin de imkan dahilinde olduğunu söyledi.
Altının şu anki fiyatlarla da yatırım yapılabilecek rakamlarda olduğunu belirten Gülsoy, vatandaşların çeyrek olarak bilinen küçük altın veya işçiliği az olan tel bileziklere yatırım yapmalarının daha akılcı olduğunu, bu altınları bozdururken işçilik masrafı olmadığı için kaybın da az olduğunu sözlerine ekledi.