Teröre Karşı Ortak 'Yatırım' Çağrısı
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde meydana gelen terör saldırısının ardından iş dünyası temsilcileri ile akademisyenler 'birlik' mesajları verirken, Çözüm Süreci'nin sürdürülmesi ve yatırımların artarak devam etmesi ortak temenniler arasında yer aldı.
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyüp Sabri Ertekin, Suruç'taki saldırıya ilişkin, "Şanlıurfalılar bu sorunu aşacaktır. Birlikte hareket edersek baş edemeyeceğimiz bir problem yok" dedi.
Olayların ekonomik anlamda bazı riskler barındırdığını ancak bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini kaydeden Ertekin, "Şanlıurfa'ya yatırım çekmeye çalışıyoruz. Geçen yılın biraz altında da olsa yatırım çekmede büyük bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bu yılın nisan sonu itibarıyla şehrimize 42 yatırım teşvik belgesi verilirken, bunların sabit yatırım tutarı ise 103 milyon lira oldu. Bu iş yerlerinde bin 551 kişinin istihdam edilmesi öngörülüyor" ifadelerini kullandı.
Ertekin, son 3 yılda düzenlenen yatırım teşvik belge adedinin de 308 olduğunu bildirerek, bu kapsamda 2 milyar liralık sabit yatırım ve 20 binin üzerinde istihdam öngördüklerini dile getirdi.
- "Güvenlik riski oluşursa, olumlu hava sekteye uğrayabilir"
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomi Programı Koordinatörü Prof. Dr. Muhsin Kar ise terörün bölgede belirsizlik yarattığını söyledi.
Bölgedeki sorunların sadece ekonomi kaynaklı olmadığına işaret eden Kar, "Son 15-20 yıllık süreçte kişi başına kamu harcaması incelendiğinde doğu illerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Bölgedeki sorunların sadece ekonomiden kaynaklandığını düşünmek yanlış olur" diye konuştu.
Kar, özel sektör yatırımlarında GAP'ın ön plana çıktığını vurgulayarak, "Eğer güvenlik riskleri artarsa, oluşan olumlu iklim sekteye uğrayabilir. Çözüm sürecinin geleceğinin belirsizliği bölgeye gidecek olan özel sektör yatırımlarını geciktirebilir ya da iptal ettirebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Bölgeye çok çeşitli teşviklerin verildiğini de anlatan Kar, ancak teşviklerin belli noktalarda yetersiz kaldığını söyledi.
- "Siyasi belirsizlik ortadan kalkmalı"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl de terör saldırısı ile bölgede ekonomiden çok güvenliğin ön plana çıktığını kaydederek, Türkiye'yi engellemek isteyenlerin uzunca bir süredir bekledikleri ortamın oluşma tehlikesine dikkati çekti.
Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini vurgulayan Karagöl, bu bölgede ortaya çıkacak sorunlarla dış ticaret imkanlarının da sekteye uğrayabileceğini belirtti.
Karagöl, küresel ekonomideki daralmayı da hatırlatarak, "Farklı pazarlardaki sıkıntılar da buna eklenirse, büyümenin düşmesine neden olabilir. Yatırımcı siyasi belirsizlikten, iç karışıklıktan etkileniyor. Yatırımların sağlanabilmesi için siyasi belirsizliğin ortadan kalkması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Karagöl, çözüm sürecinin devam ettirilmesi gerekliliğinin de altını çizdi.
- "Bölge insanının yatırımı verilebilecek en iyi mesaj"
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necat Coşkun ise ekonominin güven ve istikrar üzerine kurulduğunu dile getirdi.
Irak ve Suriye'deki gelişmelerle birlikte bölge ekonomisinin sıkıntı yaşamaya başladığını anlatan Coşkun, göç dalgası ile birlikte iş gücü anlamında sıkıntılar yaşandığını ve ekonomik sorunların gün yüzüne çıktığını söyledi.
Coşkun, kolay oluşmayan istikrar ve güvenin çok çabuk yok olabildiğine işaret ederek, "Yatırımcıları tedirgin edecek ortamlar çok çabuk oluşabiliyor. Güvenlik sorunu aşılmalı, iktisadi sorunlar giderilmeye çalışılmalı. Ekonomik olarak yatırımcıyı çekecek ayrıcalıklı uygulamalar yapıldı. Yatırımcı gelmiyorsa devlet orada yatırım yapmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki STK'ları birlik ve beraberlik noktasında mesaj vermeye ve adım atmaya çağıran Coşkun, "Bölge insanı, oraya yatırım yaparak bölgenin güvenilirliğini herkese göstermeli. Fiili olarak yatırım yapılması verilecek en iyi mesaj olur" diye konuştu.
- "Ciddi olumsuzluk doğurmaz"
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek de Suruç'taki terör olayının Türk ekonomisine kısa vadede olumsuz etkisinin olmayacağını savundu.
Suriye ve Irak'ta yaşananların sınır bölgesindeki illeri olumsuz etkilediğini kaydeden Yülek, "Terörün ülkemize sıçramış olması, bu aşamada bir infial uyandırsa da ekonomik açıdan kayda değer bir zarar oluşturmayacak" dedi.
Kaynak: AA
Olayların ekonomik anlamda bazı riskler barındırdığını ancak bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini kaydeden Ertekin, "Şanlıurfa'ya yatırım çekmeye çalışıyoruz. Geçen yılın biraz altında da olsa yatırım çekmede büyük bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bu yılın nisan sonu itibarıyla şehrimize 42 yatırım teşvik belgesi verilirken, bunların sabit yatırım tutarı ise 103 milyon lira oldu. Bu iş yerlerinde bin 551 kişinin istihdam edilmesi öngörülüyor" ifadelerini kullandı.
Ertekin, son 3 yılda düzenlenen yatırım teşvik belge adedinin de 308 olduğunu bildirerek, bu kapsamda 2 milyar liralık sabit yatırım ve 20 binin üzerinde istihdam öngördüklerini dile getirdi.
- "Güvenlik riski oluşursa, olumlu hava sekteye uğrayabilir"
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomi Programı Koordinatörü Prof. Dr. Muhsin Kar ise terörün bölgede belirsizlik yarattığını söyledi.
Bölgedeki sorunların sadece ekonomi kaynaklı olmadığına işaret eden Kar, "Son 15-20 yıllık süreçte kişi başına kamu harcaması incelendiğinde doğu illerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Bölgedeki sorunların sadece ekonomiden kaynaklandığını düşünmek yanlış olur" diye konuştu.
Kar, özel sektör yatırımlarında GAP'ın ön plana çıktığını vurgulayarak, "Eğer güvenlik riskleri artarsa, oluşan olumlu iklim sekteye uğrayabilir. Çözüm sürecinin geleceğinin belirsizliği bölgeye gidecek olan özel sektör yatırımlarını geciktirebilir ya da iptal ettirebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Bölgeye çok çeşitli teşviklerin verildiğini de anlatan Kar, ancak teşviklerin belli noktalarda yetersiz kaldığını söyledi.
- "Siyasi belirsizlik ortadan kalkmalı"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl de terör saldırısı ile bölgede ekonomiden çok güvenliğin ön plana çıktığını kaydederek, Türkiye'yi engellemek isteyenlerin uzunca bir süredir bekledikleri ortamın oluşma tehlikesine dikkati çekti.
Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini vurgulayan Karagöl, bu bölgede ortaya çıkacak sorunlarla dış ticaret imkanlarının da sekteye uğrayabileceğini belirtti.
Karagöl, küresel ekonomideki daralmayı da hatırlatarak, "Farklı pazarlardaki sıkıntılar da buna eklenirse, büyümenin düşmesine neden olabilir. Yatırımcı siyasi belirsizlikten, iç karışıklıktan etkileniyor. Yatırımların sağlanabilmesi için siyasi belirsizliğin ortadan kalkması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Karagöl, çözüm sürecinin devam ettirilmesi gerekliliğinin de altını çizdi.
- "Bölge insanının yatırımı verilebilecek en iyi mesaj"
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necat Coşkun ise ekonominin güven ve istikrar üzerine kurulduğunu dile getirdi.
Irak ve Suriye'deki gelişmelerle birlikte bölge ekonomisinin sıkıntı yaşamaya başladığını anlatan Coşkun, göç dalgası ile birlikte iş gücü anlamında sıkıntılar yaşandığını ve ekonomik sorunların gün yüzüne çıktığını söyledi.
Coşkun, kolay oluşmayan istikrar ve güvenin çok çabuk yok olabildiğine işaret ederek, "Yatırımcıları tedirgin edecek ortamlar çok çabuk oluşabiliyor. Güvenlik sorunu aşılmalı, iktisadi sorunlar giderilmeye çalışılmalı. Ekonomik olarak yatırımcıyı çekecek ayrıcalıklı uygulamalar yapıldı. Yatırımcı gelmiyorsa devlet orada yatırım yapmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki STK'ları birlik ve beraberlik noktasında mesaj vermeye ve adım atmaya çağıran Coşkun, "Bölge insanı, oraya yatırım yaparak bölgenin güvenilirliğini herkese göstermeli. Fiili olarak yatırım yapılması verilecek en iyi mesaj olur" diye konuştu.
- "Ciddi olumsuzluk doğurmaz"
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek de Suruç'taki terör olayının Türk ekonomisine kısa vadede olumsuz etkisinin olmayacağını savundu.
Suriye ve Irak'ta yaşananların sınır bölgesindeki illeri olumsuz etkilediğini kaydeden Yülek, "Terörün ülkemize sıçramış olması, bu aşamada bir infial uyandırsa da ekonomik açıdan kayda değer bir zarar oluşturmayacak" dedi.