Bakan Çelik'ten Kuveyt, Tunus Ve Fransa'daki IŞİD Saldırılarına İlişkin Açıklama
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “DAEŞ rejimini topyekün geçersizleştiren bir irade ortaya çıkmazsa bu yeni durum herkesin geleceğini yutan bir kara delik olarak büyük resmi oluşturacak. O nedenle öncelikli olan bu terör örgütüne karşı topyekün mücadeledir” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Kuveyt, Fransa ve Tunus’taki saldırıları IŞİD’in üstlenmesiyle ilgili Twitter hesabından bir açıklama yaptı. Çelik açıklamasında, “DAEŞ terör örgütü tüm insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Geçen gün Kobani’de insanlık dışı bir saldırı gerçekleştirdiler. Arkasından bu insanlık dışı örgütün Kuveyt, Fransa ve Tunus’ta kanlı eylemlere imza attığı görüldü.
Bu örgüt devletleri yatay kesen bu asimetrik güce nasıl kavuştu, bunu iyi irdelemek gerekir. Arap Baharı ile tüm bölgede pozitif bir hareketlenme ve demokrasi talebi ortaya çıkmıştı. Bu demokrasi dalgasını kıran pek çok olumsuz dinamik ortaya çıktı. Bölge ve dünya için demokrasi ve barış adına büyük bir imkan kullanılamadı” ifadelerini kullandı.
“Şimdi ise DAEŞ terör örgütü her şeyin tersyüz edilmesi için kullanılıyor” diyen Çelik, şunları kaydetti:
“İnsanlığın gördüğü bu en vahşi örgüt Sykes Picot rejiminin yapay denklemini gerçek dinamiklerle değiştirmek isteyen halkların iradesini yutmak isteyen bir kara delik olarak kullanılıyor. Ve bölge sınırlarını daha yapay ve daha kaotik bir Sykes Picot rejimi kurmak için değiştirmek üzere DAEŞ kullanılıyor. Etnik ve mezhebi temelde yapay devletçikler eliyle yeni sınırlar "DAEŞ REJİMİ" üzerinden tesis edilmeye çalışılıyor. Şu anda kendi etnik grubu ya da mezhebi adına bu durumdan faydalanacağını düşünenler, bu kaos rejiminin parçası haline geliyor. DAEŞ rejimini topyekün geçersizleştiren bir irade ortaya çıkmazsa bu yeni durum herkesin geleceğini yutan bir kara delik olarak büyük resmi oluşturacak.. O nedenle öncelikli olan bu terör örgütüne karşı topyekün mücadeledir. Aksi halde Sykes Picot rejiminin yapay denkleminin bölgeye huzur getirmeye denklemi yıkılırken, DAEŞ Rejimi’nin oluşturduğu kaos içinde kurulmak istenen yeni yapay devletler ve ’etnik-devletçik ve mezhep~devletçik denklemi’ daha da büyük acılar getirecek.”
Kaynak: İHA
Bu örgüt devletleri yatay kesen bu asimetrik güce nasıl kavuştu, bunu iyi irdelemek gerekir. Arap Baharı ile tüm bölgede pozitif bir hareketlenme ve demokrasi talebi ortaya çıkmıştı. Bu demokrasi dalgasını kıran pek çok olumsuz dinamik ortaya çıktı. Bölge ve dünya için demokrasi ve barış adına büyük bir imkan kullanılamadı” ifadelerini kullandı.
“Şimdi ise DAEŞ terör örgütü her şeyin tersyüz edilmesi için kullanılıyor” diyen Çelik, şunları kaydetti:
“İnsanlığın gördüğü bu en vahşi örgüt Sykes Picot rejiminin yapay denklemini gerçek dinamiklerle değiştirmek isteyen halkların iradesini yutmak isteyen bir kara delik olarak kullanılıyor. Ve bölge sınırlarını daha yapay ve daha kaotik bir Sykes Picot rejimi kurmak için değiştirmek üzere DAEŞ kullanılıyor. Etnik ve mezhebi temelde yapay devletçikler eliyle yeni sınırlar "DAEŞ REJİMİ" üzerinden tesis edilmeye çalışılıyor. Şu anda kendi etnik grubu ya da mezhebi adına bu durumdan faydalanacağını düşünenler, bu kaos rejiminin parçası haline geliyor. DAEŞ rejimini topyekün geçersizleştiren bir irade ortaya çıkmazsa bu yeni durum herkesin geleceğini yutan bir kara delik olarak büyük resmi oluşturacak.. O nedenle öncelikli olan bu terör örgütüne karşı topyekün mücadeledir. Aksi halde Sykes Picot rejiminin yapay denkleminin bölgeye huzur getirmeye denklemi yıkılırken, DAEŞ Rejimi’nin oluşturduğu kaos içinde kurulmak istenen yeni yapay devletler ve ’etnik-devletçik ve mezhep~devletçik denklemi’ daha da büyük acılar getirecek.”