Kobani'nin 'Hayat Pınarı' Türkiye
Ülkelerindeki çatışmalardan kaçan 200 bin civarında Suriyeli Kürt'e kucak açan Türkiye, sınırın ötesinde bulunan mağdur insanların da umudu olmaya devam ediyor.
Terör örgütü DAEŞ ile bazı Kürt gruplar arasında yaklaşık 4 ay süren çatışmaların ardından harabeye dönen Kobani'nin çöken altyapısı nedeniyle zor günler geçiren Suriyeli Kürtlerin imdadına, savaş esnasında kucak açan Türkiye yetişti.
Suruç ilçesindeki Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda başta temel gıda malzemeleri olmak üzere ilaç ve giyim yardımlarından oluşan tır dolusu malzemeler, kontrol sonrası Kobani'ye ulaştırılıyor.
Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sığınmacıları en iyi şekilde ağırlayan Türkiye'nin, yardımlarını sınırın ötesine de ulaştırmayı ihmal etmediğini söyledi.
Türkiye'nin savaş boyunca Kobani'nin tek hayat damarı olduğuna dikkati çeken Çiftçi, "Bugün eğer Kobani ayaktaysa ve direnebiliyorlarsa en büyük sebep Türkiye'nin varlığıdır" dedi.
Sınır kapısının yaklaşık iki yıldır insani yardım ve yaralıların tedavisi amacıyla kullanıldığını anımsatan Çiftçi, Kobani'nin insani noktadaki her türlü ihtiyaçlarının bu şekilde sağlandığını kaydetti.
Sınır ötesine yardımların ulaştırılmaya devam edildiğini dile getiren Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çatışmalardan önce karşıya 815 tır insani yardım gönderdik. Savaş sırasında da hem insani yardımın karşıya geçirilmesi hem de yaralıların tedavi edilmesi sağlandı. Yine gerek Peşmerge birliklerinin gerekse de Özgür Suriye Ordusu'nun Kobani'ye geçiş noktası olduk. Savaştan sonraki süreçte insani yardımların ulaştırılması, hastaların tedavi amaçlı tekrar Türkiye'ye gelmesi gibi bütün faaliyetler buradan yapıldı.
Bugüne kadar bin 602 tır dolusu insani yardım karşıya ulaştırıldı. Kobani'ye gönüllü dönmek isteyen Suriyeli vatandaşların dönüşlerini de sağlamaya devam ediyoruz."
- "Teşekkürler Türkiye"
Suriyeli Ali Cabir de yardımlarından dolayı Türkiye'ye teşekkür etti.
Özellikle savaş döneminde en büyük desteği Türkiye'den gördüklerini belirten Cabir, şunları kaydetti:
"Kobani için tek çare olan Türkiye, görevini fazlasıyla yerine getirdi. Yardımlarınızın karşılıksız olduğunu biliyoruz ama bulduğumuz ilk fırsatta size destek olmaya çalışacağız. Bu yardımların karşılığını elbette gelecek dönemde biz ve çocuklarımız vermek istiyoruz. Teşekkürler Türkiye."
Kaynak: AA
Suruç ilçesindeki Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda başta temel gıda malzemeleri olmak üzere ilaç ve giyim yardımlarından oluşan tır dolusu malzemeler, kontrol sonrası Kobani'ye ulaştırılıyor.
Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sığınmacıları en iyi şekilde ağırlayan Türkiye'nin, yardımlarını sınırın ötesine de ulaştırmayı ihmal etmediğini söyledi.
Türkiye'nin savaş boyunca Kobani'nin tek hayat damarı olduğuna dikkati çeken Çiftçi, "Bugün eğer Kobani ayaktaysa ve direnebiliyorlarsa en büyük sebep Türkiye'nin varlığıdır" dedi.
Sınır kapısının yaklaşık iki yıldır insani yardım ve yaralıların tedavisi amacıyla kullanıldığını anımsatan Çiftçi, Kobani'nin insani noktadaki her türlü ihtiyaçlarının bu şekilde sağlandığını kaydetti.
Sınır ötesine yardımların ulaştırılmaya devam edildiğini dile getiren Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çatışmalardan önce karşıya 815 tır insani yardım gönderdik. Savaş sırasında da hem insani yardımın karşıya geçirilmesi hem de yaralıların tedavi edilmesi sağlandı. Yine gerek Peşmerge birliklerinin gerekse de Özgür Suriye Ordusu'nun Kobani'ye geçiş noktası olduk. Savaştan sonraki süreçte insani yardımların ulaştırılması, hastaların tedavi amaçlı tekrar Türkiye'ye gelmesi gibi bütün faaliyetler buradan yapıldı.
Bugüne kadar bin 602 tır dolusu insani yardım karşıya ulaştırıldı. Kobani'ye gönüllü dönmek isteyen Suriyeli vatandaşların dönüşlerini de sağlamaya devam ediyoruz."
- "Teşekkürler Türkiye"
Suriyeli Ali Cabir de yardımlarından dolayı Türkiye'ye teşekkür etti.
Özellikle savaş döneminde en büyük desteği Türkiye'den gördüklerini belirten Cabir, şunları kaydetti:
"Kobani için tek çare olan Türkiye, görevini fazlasıyla yerine getirdi. Yardımlarınızın karşılıksız olduğunu biliyoruz ama bulduğumuz ilk fırsatta size destek olmaya çalışacağız. Bu yardımların karşılığını elbette gelecek dönemde biz ve çocuklarımız vermek istiyoruz. Teşekkürler Türkiye."