İstanbul Ticaret Odası Ödül Töreni
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Elbette bugünlere kolay gelmedik. Hatırlayın, elde ettiğimiz her başarıya kulp takanlar, dudak bükenler oldu. Birileri sürekli karamsarlık, sürekli umutsuzluk, bunun yanında sürekli belirsizlik pompalamaya çalıştı. Elde ettiğimiz başarıların geçici olduğunu söyleyenler oldu. Sürekli riskleri öne çıkaranlar oldu. Kriz tellallığı yapanlar, hatta ekonomik kriz duasına çıkanlar oldu" dedi.
Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen İstanbul Ticaret Odası ödül törenindeki konuşmasına, gecenin sunuculuğunu üstlenen TRT'nin "Diriliş Ertuğrul" dizisinin başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan için dile getirdiği, "Tabii Ertuğrul Gazi'nin huzurunda konuşmak, kolay bir iş değil. Serap Hanım'ın az önceki selamı da kolay iş değil, yürekten geliyor, candan geliyor. Onun için gerçekten Diriliş'teki başarınız, performansınız için tebrik ediyorum. Ailece tebrik ediyorum. Milletçe tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum" sözleriyle başladı.
Ödül töreni dolayısıyla katılımcılarla bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu anlatan Erdoğan, İstanbul Ticaret Odası ödül töreninin ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marifet iltifata tabiidir. Bizim böyle bir prensibimiz var. Ekonomimiz ve ülkemiz için değer üreten kendi alanlarında temayüz etmiş kişi, kurum ve kuruluşlara tevdi edilen ödülleri, son derece önemli buluyorum. Ödül için önceki gün fethinin 562. seneyi devriyesini kutladığımız 7 tepeli bu aziz şehre atfen, 7 farklı kategorinin belirlenmiş olmasını da isabetli bulduğumu belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ekonomi, kültür-sanat, bilim, sosyal sorumluluk, yatırım, marka ve şehircilikle İstanbul Ticaret Odası Özel Ödülü'ne layık görülen kurumları ve kişileri tebrik ederek, bu vesileyle kuruluşundan bugüne kadar İstanbul Ticaret Odası'na emek vermiş, katkı sağlamış herkese şükranlarını sundu.
- "28 Şubat'ı, o meşhur günleri bizzat sizler yaşadınız"
"Sizlerle birlikte ülkemizdeki tüm ticaret erbabına ekonomimize katkılarından, millete hizmetlerinden dolayı şahsım ve ülke adına teşekkür ediyorum. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olmuş, gereken her türlü desteği vermişsek inşallah bundan sonra da yanınızda olmaya devam edeceğiz" diyen Erdoğan, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu söyledi.
Erdoğan, büyük bir medeniyetin mirasçıları olduklarını belirterek, devlet kurumlarının köklü tarihleriyle olduğu gibi özel sektör kuruluşlarının kadim geçmişleriyle de büyük gurur duyduklarını dile getirdi.
İstanbul Ticaret Odası'nın 133 yıllık tarihiyle bu konuda müstesna bir yere sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"370 binden fazla üyesiyle Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise 5. büyük odası olan İstanbul Ticaret Odası, bu şehirle birlikte ülkemizin de adeta hafızası gibidir. Bugün Türkiye'nin ve İstanbul'un sahip olduğu ekonomik zenginliklerde, hiç kuşkusuz, İstanbul Ticaret Odası'nın ve onun değerli üyelerin büyük payı vardır. Osmanlı'nın dağılma döneminden İstiklal Harbimize, tek parti yıllarından çok partili siyasi hayata geçişe, darbe dönemlerinden demokrasiye dönüşe kadar tüm kritik dönemlere sizler şahitlik ettiniz. Rahmetli Özal'ın, adamlarımızla birlikte ülke olarak yoğun şekilde dünyayı ziyaret ettiği, dolaştığı, Türkiye'yi dış pazarlara, dost ve kardeş coğrafyalara açma gayretine sizler refakat ettiniz. 28 Şubat'ta sermayenin, iş adamlarının, ticaret erbabının renklere ayrıldığı, bir kısmının sırf düşüncesinden, inancından dolayı ötekileştirildiği o meşhur günleri, bizzat sizler yaşadınız."
- "Bugünlere kolay gelmedik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2001 krizinde faizlerin gecelik 7 bin 500'ü bulduğu, siftahsız günlerin, haftaların yaşandığı, ekonominin çökme noktasına geldiği o meşakkatli döneminin sıkıntılarını en fazla iş adamlarının hissettiğine işaret ederek, "Bunları niye anlatıyorum? Çünkü hafıza-i beşer, nisyan ile malüldür. Yani insanoğluna bir hafta önce yaptığınız bir şeyi anlatın, unutmuştur. Bir ay önce yaptığınız anlatın unutmuştur. Onun için sürekli tekrar gerekiyor. Aynı şekilde 2002'den itibaren sağladığımız istikrar, huzur ve güven ortamının bereketinden de biliyorsunuz istifade edenler sizlersiniz" diye konuştu.
İstanbul'da Mahmutpaşa'nın, Tahtakale'nin, Merter'in, ticaret merkezlerinin, organize sanayi bölgelerinin havasını teneffüs etmemiş olanların Türkiye'nin nereden nerelere geldiğini anlamasının zor olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki ayrımı en iyi yapacak olanların İstanbul Ticaret Odamızın mensupları olduğuna inanıyorum. Açıkçası bugün takdirle ifade edilen büyük Türkiye tablosunun en önemli temsilcileri, işte bu salonda bulunan sizlersiniz. Elbette bugünlere kolay gelmedik. Hatırlayın, elde ettiğimiz her başarıya kulp takanlar, dudak bükenler oldu. Birileri sürekli karamsarlık, sürekli umutsuzluk, bunun yanında sürekli belirsizlik pompalamaya çalıştı. Elde ettiğimiz başarıların geçici olduğunu söyleyenler oldu. Sürekli riskleri öne çıkaranlar oldu. Kriz tellallığı yapanlar, hatta ekonomik kriz duasına çıkanlar oldu. 2008 küresel krizinde ben sizlere inanarak, milletime güvenerek 'inşallah bu kriz bizi teğet geçecek' dediğimde, söylenenleri, yazılanları hatırlıyorsunuz değil mi?"
- "Türkiye nerede, bunlar nerede?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomik krizin tüm yoğunluğuyla hissedildiği bir dönemde, Türkiye ekonomisinin rekor seviyelerde büyüme kaydettiğini ancak bu gerçeğe dahi sırtını dönenler olduğunu belirterek, "O dönemde ana muhalefet genel başkanı 'Yunanistan ekonomisi bizden daha iyi' tespitinde bulunuyordu. Bu çok anlamlıdır. Bunların ferasetinin ne kadar gerilerde olduğu açıkça ortada. Ülkede güya iktidara talip bu anlayışın Türkiye ekonomisiyle ilgili öngörüsü işte bu kadardır. Daha sonra bize örnek verdikleri komşumuz Yunanistan'ın ne hallere düştüğünü hep birlikte gördük" değerlendirmesinde bulundu.
Bu zihniyetin yurt dışına da Türkiye ile ilgili yanıltıcı bilgiler aktarmaktan geri durmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi takip edenleri yanlış yönlendirmek için ülkeye yatırım gelmesini, sermaye gelmesini engellemek için, her türlü çaba gösterildi. Gezi olaylarında ekonomiyi durdurma çağrısı yaparak bunu yaptılar. Şimdi bugün de Gezi'nin ikinci yılını kutluyorlar. Toplanmışlar 3 bin kişi sağda, solda, toplamda bu kadar, bunu kutluyorlar. Dert başka, sıkıntı başka. Türkiye nerede, bunlar nerede? Bakınız, şurada bir Marmaray açılışımız oldu. Marmaray'ı yaptık, 18 ay oldu açılışı yapılalı ve Marmaray'dan şu ana kadar 73 milyon 500 bin yolcu geçmiş vaziyette. Aynı şekilde şu anda Avrasya Tüneli yapılıyor. İnşallah 2017 başında Avrasya Tüneli'nin açılışı olacak. O da şimdi hızla devam ediyor. Bunun ötesinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü, yani Boğaz'da üçüncü gerdanlık o devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar bitmesini planlamıştık. Burası da şu anda hızla devam ediyor. Dünyanın en geniş köprüsü olarak şu anda devam ediyor. Dört gidiş, dört geliş, ortasında da hızlı tren geçecek. Bu şekilde planlandı. Tabii bütünleştiği bir yer de nedir? Üçüncü havalimanı. Üçüncü havalimanı da şu anda dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi olacak. Yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı. Bu havalimanının maliyeti 12 milyar avro. 25 yıl çalıştıracaklar ki şu anda süreç başladı ve 25 yıllık çalıştırma karşılığında da devlete 22 milyar avro kira ödeyecekler. Böyle bir anlaşmayla, yani iş bilenin, kılıç kuşananın. Yani cebinizde para var iş yapıyorsunuz o kolay bir iş. Önemli olan kaynakları farklı yerlerden elde edebilmek. Biz bunu başardık. Şu an o da hızla devam ediyor. Aynı şekilde İstanbul-İzmir. Şu anda İzmit geçişi köprü yapılıyor. Bu da yine asma köprü olarak dünyanın ilk üçü içerisinde ve İstanbul-İzmir arası 3,5 saate iniyor. Bunun da yine değeri 9 milyar dolar. Aynı zamanda bunlar burayı çalıştırırken belli anlaşma çerçevesinde de kira ödemeleri de yapacaklar."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Ödül töreni dolayısıyla katılımcılarla bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu anlatan Erdoğan, İstanbul Ticaret Odası ödül töreninin ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marifet iltifata tabiidir. Bizim böyle bir prensibimiz var. Ekonomimiz ve ülkemiz için değer üreten kendi alanlarında temayüz etmiş kişi, kurum ve kuruluşlara tevdi edilen ödülleri, son derece önemli buluyorum. Ödül için önceki gün fethinin 562. seneyi devriyesini kutladığımız 7 tepeli bu aziz şehre atfen, 7 farklı kategorinin belirlenmiş olmasını da isabetli bulduğumu belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ekonomi, kültür-sanat, bilim, sosyal sorumluluk, yatırım, marka ve şehircilikle İstanbul Ticaret Odası Özel Ödülü'ne layık görülen kurumları ve kişileri tebrik ederek, bu vesileyle kuruluşundan bugüne kadar İstanbul Ticaret Odası'na emek vermiş, katkı sağlamış herkese şükranlarını sundu.
- "28 Şubat'ı, o meşhur günleri bizzat sizler yaşadınız"
"Sizlerle birlikte ülkemizdeki tüm ticaret erbabına ekonomimize katkılarından, millete hizmetlerinden dolayı şahsım ve ülke adına teşekkür ediyorum. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olmuş, gereken her türlü desteği vermişsek inşallah bundan sonra da yanınızda olmaya devam edeceğiz" diyen Erdoğan, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu söyledi.
Erdoğan, büyük bir medeniyetin mirasçıları olduklarını belirterek, devlet kurumlarının köklü tarihleriyle olduğu gibi özel sektör kuruluşlarının kadim geçmişleriyle de büyük gurur duyduklarını dile getirdi.
İstanbul Ticaret Odası'nın 133 yıllık tarihiyle bu konuda müstesna bir yere sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"370 binden fazla üyesiyle Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise 5. büyük odası olan İstanbul Ticaret Odası, bu şehirle birlikte ülkemizin de adeta hafızası gibidir. Bugün Türkiye'nin ve İstanbul'un sahip olduğu ekonomik zenginliklerde, hiç kuşkusuz, İstanbul Ticaret Odası'nın ve onun değerli üyelerin büyük payı vardır. Osmanlı'nın dağılma döneminden İstiklal Harbimize, tek parti yıllarından çok partili siyasi hayata geçişe, darbe dönemlerinden demokrasiye dönüşe kadar tüm kritik dönemlere sizler şahitlik ettiniz. Rahmetli Özal'ın, adamlarımızla birlikte ülke olarak yoğun şekilde dünyayı ziyaret ettiği, dolaştığı, Türkiye'yi dış pazarlara, dost ve kardeş coğrafyalara açma gayretine sizler refakat ettiniz. 28 Şubat'ta sermayenin, iş adamlarının, ticaret erbabının renklere ayrıldığı, bir kısmının sırf düşüncesinden, inancından dolayı ötekileştirildiği o meşhur günleri, bizzat sizler yaşadınız."
- "Bugünlere kolay gelmedik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2001 krizinde faizlerin gecelik 7 bin 500'ü bulduğu, siftahsız günlerin, haftaların yaşandığı, ekonominin çökme noktasına geldiği o meşakkatli döneminin sıkıntılarını en fazla iş adamlarının hissettiğine işaret ederek, "Bunları niye anlatıyorum? Çünkü hafıza-i beşer, nisyan ile malüldür. Yani insanoğluna bir hafta önce yaptığınız bir şeyi anlatın, unutmuştur. Bir ay önce yaptığınız anlatın unutmuştur. Onun için sürekli tekrar gerekiyor. Aynı şekilde 2002'den itibaren sağladığımız istikrar, huzur ve güven ortamının bereketinden de biliyorsunuz istifade edenler sizlersiniz" diye konuştu.
İstanbul'da Mahmutpaşa'nın, Tahtakale'nin, Merter'in, ticaret merkezlerinin, organize sanayi bölgelerinin havasını teneffüs etmemiş olanların Türkiye'nin nereden nerelere geldiğini anlamasının zor olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki ayrımı en iyi yapacak olanların İstanbul Ticaret Odamızın mensupları olduğuna inanıyorum. Açıkçası bugün takdirle ifade edilen büyük Türkiye tablosunun en önemli temsilcileri, işte bu salonda bulunan sizlersiniz. Elbette bugünlere kolay gelmedik. Hatırlayın, elde ettiğimiz her başarıya kulp takanlar, dudak bükenler oldu. Birileri sürekli karamsarlık, sürekli umutsuzluk, bunun yanında sürekli belirsizlik pompalamaya çalıştı. Elde ettiğimiz başarıların geçici olduğunu söyleyenler oldu. Sürekli riskleri öne çıkaranlar oldu. Kriz tellallığı yapanlar, hatta ekonomik kriz duasına çıkanlar oldu. 2008 küresel krizinde ben sizlere inanarak, milletime güvenerek 'inşallah bu kriz bizi teğet geçecek' dediğimde, söylenenleri, yazılanları hatırlıyorsunuz değil mi?"
- "Türkiye nerede, bunlar nerede?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomik krizin tüm yoğunluğuyla hissedildiği bir dönemde, Türkiye ekonomisinin rekor seviyelerde büyüme kaydettiğini ancak bu gerçeğe dahi sırtını dönenler olduğunu belirterek, "O dönemde ana muhalefet genel başkanı 'Yunanistan ekonomisi bizden daha iyi' tespitinde bulunuyordu. Bu çok anlamlıdır. Bunların ferasetinin ne kadar gerilerde olduğu açıkça ortada. Ülkede güya iktidara talip bu anlayışın Türkiye ekonomisiyle ilgili öngörüsü işte bu kadardır. Daha sonra bize örnek verdikleri komşumuz Yunanistan'ın ne hallere düştüğünü hep birlikte gördük" değerlendirmesinde bulundu.
Bu zihniyetin yurt dışına da Türkiye ile ilgili yanıltıcı bilgiler aktarmaktan geri durmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi takip edenleri yanlış yönlendirmek için ülkeye yatırım gelmesini, sermaye gelmesini engellemek için, her türlü çaba gösterildi. Gezi olaylarında ekonomiyi durdurma çağrısı yaparak bunu yaptılar. Şimdi bugün de Gezi'nin ikinci yılını kutluyorlar. Toplanmışlar 3 bin kişi sağda, solda, toplamda bu kadar, bunu kutluyorlar. Dert başka, sıkıntı başka. Türkiye nerede, bunlar nerede? Bakınız, şurada bir Marmaray açılışımız oldu. Marmaray'ı yaptık, 18 ay oldu açılışı yapılalı ve Marmaray'dan şu ana kadar 73 milyon 500 bin yolcu geçmiş vaziyette. Aynı şekilde şu anda Avrasya Tüneli yapılıyor. İnşallah 2017 başında Avrasya Tüneli'nin açılışı olacak. O da şimdi hızla devam ediyor. Bunun ötesinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü, yani Boğaz'da üçüncü gerdanlık o devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar bitmesini planlamıştık. Burası da şu anda hızla devam ediyor. Dünyanın en geniş köprüsü olarak şu anda devam ediyor. Dört gidiş, dört geliş, ortasında da hızlı tren geçecek. Bu şekilde planlandı. Tabii bütünleştiği bir yer de nedir? Üçüncü havalimanı. Üçüncü havalimanı da şu anda dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi olacak. Yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı. Bu havalimanının maliyeti 12 milyar avro. 25 yıl çalıştıracaklar ki şu anda süreç başladı ve 25 yıllık çalıştırma karşılığında da devlete 22 milyar avro kira ödeyecekler. Böyle bir anlaşmayla, yani iş bilenin, kılıç kuşananın. Yani cebinizde para var iş yapıyorsunuz o kolay bir iş. Önemli olan kaynakları farklı yerlerden elde edebilmek. Biz bunu başardık. Şu an o da hızla devam ediyor. Aynı şekilde İstanbul-İzmir. Şu anda İzmit geçişi köprü yapılıyor. Bu da yine asma köprü olarak dünyanın ilk üçü içerisinde ve İstanbul-İzmir arası 3,5 saate iniyor. Bunun da yine değeri 9 milyar dolar. Aynı zamanda bunlar burayı çalıştırırken belli anlaşma çerçevesinde de kira ödemeleri de yapacaklar."
(Sürecek)