KKTC 2. Cumhurbaşkanı Talat, Ctp-Bg Genel Başkanlığına Aday Olacak
KKTC’nin 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 14 Haziran’da olağanüstü kurultaya gidecek olan Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler’de genel başkanlığa aday olacağını açıkladı.
KKTC’nin 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 14 Haziran’da olağanüstü kurultaya gidecek olan ve halen KKTC’deki koalisyon hükümetinin büyük ortağı konumunda olan Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler’de genel başkanlığa aday olacağını açıkladı.
Talat, konuyla ilgili açıklamasında, “Kıbrıs Türk halkının güçlü bir şekilde talep ettiği değişimin öncüsü olma arzu ve niyetini, tarihsel misyonuna uygun olarak, genel başkanından üyelerine ve sempatizanlarına kadar tam bir gönül ve fikir birliği içinde ortaya koyan partimizin bu yöndeki çabalarına, en aktif biçimde katkıda bulunmak amacıyla genel başkanlığa aday olmaya karar verdim” dedi.
“CTP’de Yeni Bir Sayfa” başlığıyla temel ilkelerini de aktaran Talat, CTP’nin açacağı yeni sayfada, aşağıdan yukarıya demokrasi ve disiplin var olacağını; parti içinde kavga, bölünme, klikler olmayacağını vurguladı. Talat, değişimin öncü partisi olma tarihsel misyonunu taşıyan CTP’nin bu kavgadan zaferle çıkacağından hiçbir CTP’linin kuşkusu olmadığını belirterek şu şekilde devam etti:
“Kavga, CTP’lilerle Kıbrıs Türk halkının onuruyla oynayan, onun özne olma kapasitesini tanımayan, ona güvenmeyen, gayri adil, hukuk tanımaz, insan haklarına saygısız, sosyal devlet ilkesini ayaklar altına alan, üretimi değil tüketimi teşvik eden, farklılıklara saygı göstermeyen, Kıbrıs Türk halkının her gün biraz daha umutsuzluğa ve yok olma endişesine kapılmasına yol açan düzen ve zihniyet arasındadır.”
TALAT’IN 25 TEMEL İLKESİ
Mehmet Ali Talat, açıklamasında 25 maddelik temel ilkelerini de şu şekilde aktardı:
“Demokratik, özgürlükçü, çağdaş bir sosyalist parti olan CTP, dünyada, bölgemizde ve ülkemizde yaşanan gelişmeler ışığında, Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçları, talepleri ve partinin temel ilkeleri doğrultusunda, tüzüğünü, örgütsel yapısını, programını ve hükümetteki konumunu yeniden gözden geçirmek ve tarihsel misyonuna bağlı olarak bir kez daha ülkedeki değişimin öncüsü olmak kararlılığındadır. Yeni dönemde önceliğimiz, yakın zamanda Kıbrıs’ta yeniden hareketleneceği herkesin malumu olan müzakere sürecinde, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayanan federasyon temelinde gösterilecek çabalara ve bütünlüklü çözüm hedefinden şaşmaksızın güven yaratıcı önlemler konusunda yapılacak girişimlere en aktif biçimde destek vermektir. CTP, bu ilkeler doğrultusunda yürütülecek müzakerelerde tüm tarafların üzerlerine düşeni samimi bir biçimde yerine getirmesinin takipçisi ve bu yönde çaba gösterenlerin en büyük destekçisi olacaktır. CTP, çözümün bulunabilmesinin ve yaşatılabilmesinin yalnız ve ancak barışçıların ve federalistlerin aktif çabasıyla mümkün olabileceğinin bilinciyle, bu yönde katkı verebilecek en geniş halk kesimlerinin sürece katılımını sağlayacak ortamların hazırlanmasında öncülük yapacaktır. CTP, kuruluşundan bu yana Kıbrıs Türk halkının özne olmasını, kendi kararlarını kendisinin vermesini ve kendi kurumlarını kendisinin yönetmesini savunmuştur. Parti, bu dönemde, bu yöndeki iddialarının hayata geçirilmesinin ve CTP-BG - DP-UG hükümet programında olduğu şekliyle polisin ve itfaiyenin sivile bağlanmasının takipçisi olacak, bir koalisyon hükümetinde yer alması halinde, koalisyon protokolünde bu konuların kesin bir biçimde takvime bağlanmasını sağlayacak, belirlenen takvime uygun sonuçların alınamaması halinde koalisyona devam edip etmemeyi gözden geçirecektir. CTP, Türkiye ile ilişkilerin iki dost ve kardeş ülke arasında karşılıklı saygı temelinde yürütülmesi konusundaki hassasiyetini sürdürecektir. CTP, ülkemizde hukuk devleti, demokrasi ve sosyal devlet ilkelerinin hayata geçmesini yaşamsal önemde görmektedir. Parti, yasama organının bu ilkelerin hayata geçmesini sağlayacak yasal düzenlemeleri yapmasını, hükümetin de bu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermesini sağlamak için her türlü çabayı harcayacaktır. CTP, çağdaş ve demokratik bir anayasaya olan ihtiyacın bilinciyle gerekli çalışmayı ortaya koyacaktır. Siyasal partiler yasasının ve seçim ve halkoylaması yasasının, demokrasi, siyasi etik ve feodal ilişkilerin ülke siyasetini belirlemesinin engellenmesi amacıyla değiştirilmesi CTP’nin öncelikleri arasındadır. Bir koalisyon hükümetinde yer alınması halinde, koalisyon protokolünde bu konuların kesin bir biçimde takvime bağlanması sağlanacak, belirlenen takvime uygun sonuçların alınamaması halinde koalisyona devam edip etmemek gözden geçirilecektir. CTP, stratejik kuruluşların özelleştirilmesine açıkça karşıdır ve Türkiye’den adaya gelecek olan suyun Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilmesi konusunda nettir. CTP, ülkemizde gelir dağılımındaki adaletsizliğin her gün biraz daha arttığını, varsıllar her gün biraz daha varsıllaşırken, orta sınıfın yoksullaştığını, eğitimdeki ve özellikle de yükseköğrenimdeki plansız uygulamaların da etkisiyle son derece kalabalık bir üniversite mezunu açık veya gizli işsiz kitlesi yaratıldığını, bu arada en alt gelir gruplarının da hızla açlık sınırına itildiğini tespit etmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi yönünde çalışma başlatmak ve sınıflar ve katmanlar arasındaki uçurumların sosyal devlet ilkesi çerçevesinde kapatılmasını sağlayacak program ve projeler geliştirmek için çaba göstermek, eşitliği ilke edinmiş çağdaş bir sosyalist parti olarak CTP’nin öncelikleri arasındadır. Ülkemizde özel sektörde sendikalaşma oranının son derece düşük olmasının, iş güvenliği, iş güvencesi, iş kazaları ve insanca çalışma koşulları açısından yarattığı olumsuz sonuçların bilincinde olan CTP, CTP-BG - DP-UG hükümet programında yer aldığı şekliyle özel sektörde sendikalaşmanın teşvik edilmesi konusundaki yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiği kanaatindedir. Bir koalisyon hükümetinde yer alınması halinde, koalisyon protokolünde bu konuların kesin bir biçimde takvime bağlanması sağlanacak, belirlenen takvime uygun sonuçların alınamaması halinde koalisyona devam edip etmemek gözden geçirilecektir. CTP, ülkemizin ekonomik sorunlarıyla ilgili olarak, sosyal devlet ilkesini göz ardı etmeyen, üretim odaklı, sürdürülebilir ve kendi kendine yeten bir ekonomik yapı yaratma hedefine bağlı çözümleri hayata geçirmek için projeler geliştirecek ve bu projelerin hayata geçirilmesi için uğraş verecektir. CTP, Kıbrıs Türk ekonomisine yön verecek ekonomik programları ülkemizdeki ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte geliştirecektir. CTP, istihdamın özel sektöre yönelmesi amacıyla çıkarılan 47/2010 sayılı Yasa’nın amacına ulaşmadığının ve yarattığı ciddi sıkıntıların bilincindedir. Hedef, bu Yasa’nın yarattığı sosyal ve ekonomik anomalilerin, ekonominin büyütülmesi ve bütçe olanaklarının geliştirilmesi gözetilerek belirlenecek bir programa uygun olarak giderilmesidir. CTP, her gün daha da büyüyen çevre sorunlarının çözümü ve artmasının önlenmesi konusunda kararlı bir tutum izleyecek, bu konularda var olan yasal eksikliklerin hızla giderilmesi için çalışma yürütecek ve yürürlükteki mevzuatın uygulanması konusunda ödün vermeyecektir. CTP, ülkemizde yürürlükte bulunan mevzuatın insan haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun hale getirilmesi konusundaki çabalarını yoğun biçimde sürdürecektir. Parti içerisinden başlayarak kadınların siyasette daha aktif olarak yer almasının önünü açacak çalışmalara önem verecektir. CTP, ülkede yaşayan azınlıkların ve inanç gruplarının insan haklarından ve azınlık haklarından yararlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının ve bu hak ve düzenlemelerin hayata geçirilmesinin takipçisi olacaktır. CTP her türlü ayrımcılığa karşıdır. Bu noktadan hareketle, doğum yerine, etnik kökene, dine, mezhebe, cinsiyete, cinsel kimliğe, cinsel yönelime ve başka herhangi bir sebebe dayanan her türlü ayrımcı uygulamaya kararlılıkla ve ödünsüz biçimde karşı çıkacaktır. CTP, Kıbrıs Türk halkının şeffaf, denetlenebilir ve hesap sorulabilir bir kamu yönetimi ihtiyacının ve talebinin bilincindedir. Bu hedeflere ulaşılabilmesi için yargıda, Sayıştay ve Ombudsman gibi kuruluşlarda reform çalışmaları, bu kuruluşlarla eşgüdüm içerisinde hızlandırılacaktır. CTP, yolsuzluklarla mücadele konusunda Ceza Yasası’nda yapılan değişikliklerin hayata geçirilmesi ve kim tarafından ve hangi dönemde yapıldığına bakılmaksızın, tespit edilen yolsuzlukların Polis Örgütü’ne ve Savcılığa aktarılması konusunda ödünsüz bir tutum izleyecektir. CTP’nin açacağı yeni sayfada, kamuda her ne ad altında olursa olsun, adaletsiz, eşitsiz ve partizanlığa dayalı istihdama kesinlikle fırsat verilmeyecektir. Kamuya yapılacak tüm istihdamlarda herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde fırsat eşitliği temel kural olmalıdır. Buna koşut olarak Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yapısının değiştirilmesi ve son dönemde yaygınlaşan taşeron aracılığıyla istihdama kati yasal sınırlar getirilmesi temel hedeftir. CTP, ülkede yurttaşların ihtiyaçlarına yanıt veren, onların hizmetkarı olan ve onlara hızlı ve verimli hizmet veren bir kamu yönetimi yapısının yaratılması ihtiyacının bilincindedir. Bu doğrultuda CTP’nin öncülüğünde Cumhuriyet Meclisi’nden oy birliğiyle geçirilen İyi İdare Yasası’nın yargı organının devreye girmesine gerek kalmaksızın kamu yönetimi tarafından isteklilikle uygulanabilmesi için yaygın eğitim çalışmaları başlatılacaktır. CTP, bunların yanında, örgütsel yapısında ve kamuoyuyla ilişkilerinde de yeni bir sayfa açacaktır. Bu amaçla, başta sendikalar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarıyla sıkı ilişkiler kurulacaktır. CTP, parti içi demokrasinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi amacıyla, yarattığı sorunlar artık herkesçe kabul edilen delege sisteminden üye sistemine geçmek için vakit kaybetmeksizin çalışma başlatacaktır. Parti Tüzüğü’nde ve Parti’nin diğer mevzuatında yapılacak değişikliklerle, partinin tüm organlarının, parti içi demokrasi ve katılımcılık ilkelerine uygun biçimde, etkili, verimli ve disiplinli biçimde çalışması sağlanacaktır. CTP’nin açacağı yeni sayfada, aşağıdan yukarıya demokrasi ve disiplin vardır; parti içinde kavga, bölünme, klikler yoktur. Kavga, CTP’lilerle Kıbrıs Türk halkının onuruyla oynayan, onun özne olma kapasitesini tanımayan, ona güvenmeyen, gayri adil, hukuk tanımaz, insan haklarına saygısız, sosyal devlet ilkesini ayaklar altına alan, üretimi değil tüketimi teşvik eden, farklılıklara saygı göstermeyen, Kıbrıs Türk halkının her gün biraz daha umutsuzluğa ve yok olma endişesine kapılmasına yol açan düzen ve zihniyet arasındadır.”
Kaynak: İHA
Talat, konuyla ilgili açıklamasında, “Kıbrıs Türk halkının güçlü bir şekilde talep ettiği değişimin öncüsü olma arzu ve niyetini, tarihsel misyonuna uygun olarak, genel başkanından üyelerine ve sempatizanlarına kadar tam bir gönül ve fikir birliği içinde ortaya koyan partimizin bu yöndeki çabalarına, en aktif biçimde katkıda bulunmak amacıyla genel başkanlığa aday olmaya karar verdim” dedi.
“CTP’de Yeni Bir Sayfa” başlığıyla temel ilkelerini de aktaran Talat, CTP’nin açacağı yeni sayfada, aşağıdan yukarıya demokrasi ve disiplin var olacağını; parti içinde kavga, bölünme, klikler olmayacağını vurguladı. Talat, değişimin öncü partisi olma tarihsel misyonunu taşıyan CTP’nin bu kavgadan zaferle çıkacağından hiçbir CTP’linin kuşkusu olmadığını belirterek şu şekilde devam etti:
“Kavga, CTP’lilerle Kıbrıs Türk halkının onuruyla oynayan, onun özne olma kapasitesini tanımayan, ona güvenmeyen, gayri adil, hukuk tanımaz, insan haklarına saygısız, sosyal devlet ilkesini ayaklar altına alan, üretimi değil tüketimi teşvik eden, farklılıklara saygı göstermeyen, Kıbrıs Türk halkının her gün biraz daha umutsuzluğa ve yok olma endişesine kapılmasına yol açan düzen ve zihniyet arasındadır.”
TALAT’IN 25 TEMEL İLKESİ
Mehmet Ali Talat, açıklamasında 25 maddelik temel ilkelerini de şu şekilde aktardı:
“Demokratik, özgürlükçü, çağdaş bir sosyalist parti olan CTP, dünyada, bölgemizde ve ülkemizde yaşanan gelişmeler ışığında, Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçları, talepleri ve partinin temel ilkeleri doğrultusunda, tüzüğünü, örgütsel yapısını, programını ve hükümetteki konumunu yeniden gözden geçirmek ve tarihsel misyonuna bağlı olarak bir kez daha ülkedeki değişimin öncüsü olmak kararlılığındadır. Yeni dönemde önceliğimiz, yakın zamanda Kıbrıs’ta yeniden hareketleneceği herkesin malumu olan müzakere sürecinde, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayanan federasyon temelinde gösterilecek çabalara ve bütünlüklü çözüm hedefinden şaşmaksızın güven yaratıcı önlemler konusunda yapılacak girişimlere en aktif biçimde destek vermektir. CTP, bu ilkeler doğrultusunda yürütülecek müzakerelerde tüm tarafların üzerlerine düşeni samimi bir biçimde yerine getirmesinin takipçisi ve bu yönde çaba gösterenlerin en büyük destekçisi olacaktır. CTP, çözümün bulunabilmesinin ve yaşatılabilmesinin yalnız ve ancak barışçıların ve federalistlerin aktif çabasıyla mümkün olabileceğinin bilinciyle, bu yönde katkı verebilecek en geniş halk kesimlerinin sürece katılımını sağlayacak ortamların hazırlanmasında öncülük yapacaktır. CTP, kuruluşundan bu yana Kıbrıs Türk halkının özne olmasını, kendi kararlarını kendisinin vermesini ve kendi kurumlarını kendisinin yönetmesini savunmuştur. Parti, bu dönemde, bu yöndeki iddialarının hayata geçirilmesinin ve CTP-BG - DP-UG hükümet programında olduğu şekliyle polisin ve itfaiyenin sivile bağlanmasının takipçisi olacak, bir koalisyon hükümetinde yer alması halinde, koalisyon protokolünde bu konuların kesin bir biçimde takvime bağlanmasını sağlayacak, belirlenen takvime uygun sonuçların alınamaması halinde koalisyona devam edip etmemeyi gözden geçirecektir. CTP, Türkiye ile ilişkilerin iki dost ve kardeş ülke arasında karşılıklı saygı temelinde yürütülmesi konusundaki hassasiyetini sürdürecektir. CTP, ülkemizde hukuk devleti, demokrasi ve sosyal devlet ilkelerinin hayata geçmesini yaşamsal önemde görmektedir. Parti, yasama organının bu ilkelerin hayata geçmesini sağlayacak yasal düzenlemeleri yapmasını, hükümetin de bu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermesini sağlamak için her türlü çabayı harcayacaktır. CTP, çağdaş ve demokratik bir anayasaya olan ihtiyacın bilinciyle gerekli çalışmayı ortaya koyacaktır. Siyasal partiler yasasının ve seçim ve halkoylaması yasasının, demokrasi, siyasi etik ve feodal ilişkilerin ülke siyasetini belirlemesinin engellenmesi amacıyla değiştirilmesi CTP’nin öncelikleri arasındadır. Bir koalisyon hükümetinde yer alınması halinde, koalisyon protokolünde bu konuların kesin bir biçimde takvime bağlanması sağlanacak, belirlenen takvime uygun sonuçların alınamaması halinde koalisyona devam edip etmemek gözden geçirilecektir. CTP, stratejik kuruluşların özelleştirilmesine açıkça karşıdır ve Türkiye’den adaya gelecek olan suyun Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilmesi konusunda nettir. CTP, ülkemizde gelir dağılımındaki adaletsizliğin her gün biraz daha arttığını, varsıllar her gün biraz daha varsıllaşırken, orta sınıfın yoksullaştığını, eğitimdeki ve özellikle de yükseköğrenimdeki plansız uygulamaların da etkisiyle son derece kalabalık bir üniversite mezunu açık veya gizli işsiz kitlesi yaratıldığını, bu arada en alt gelir gruplarının da hızla açlık sınırına itildiğini tespit etmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi yönünde çalışma başlatmak ve sınıflar ve katmanlar arasındaki uçurumların sosyal devlet ilkesi çerçevesinde kapatılmasını sağlayacak program ve projeler geliştirmek için çaba göstermek, eşitliği ilke edinmiş çağdaş bir sosyalist parti olarak CTP’nin öncelikleri arasındadır. Ülkemizde özel sektörde sendikalaşma oranının son derece düşük olmasının, iş güvenliği, iş güvencesi, iş kazaları ve insanca çalışma koşulları açısından yarattığı olumsuz sonuçların bilincinde olan CTP, CTP-BG - DP-UG hükümet programında yer aldığı şekliyle özel sektörde sendikalaşmanın teşvik edilmesi konusundaki yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiği kanaatindedir. Bir koalisyon hükümetinde yer alınması halinde, koalisyon protokolünde bu konuların kesin bir biçimde takvime bağlanması sağlanacak, belirlenen takvime uygun sonuçların alınamaması halinde koalisyona devam edip etmemek gözden geçirilecektir. CTP, ülkemizin ekonomik sorunlarıyla ilgili olarak, sosyal devlet ilkesini göz ardı etmeyen, üretim odaklı, sürdürülebilir ve kendi kendine yeten bir ekonomik yapı yaratma hedefine bağlı çözümleri hayata geçirmek için projeler geliştirecek ve bu projelerin hayata geçirilmesi için uğraş verecektir. CTP, Kıbrıs Türk ekonomisine yön verecek ekonomik programları ülkemizdeki ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte geliştirecektir. CTP, istihdamın özel sektöre yönelmesi amacıyla çıkarılan 47/2010 sayılı Yasa’nın amacına ulaşmadığının ve yarattığı ciddi sıkıntıların bilincindedir. Hedef, bu Yasa’nın yarattığı sosyal ve ekonomik anomalilerin, ekonominin büyütülmesi ve bütçe olanaklarının geliştirilmesi gözetilerek belirlenecek bir programa uygun olarak giderilmesidir. CTP, her gün daha da büyüyen çevre sorunlarının çözümü ve artmasının önlenmesi konusunda kararlı bir tutum izleyecek, bu konularda var olan yasal eksikliklerin hızla giderilmesi için çalışma yürütecek ve yürürlükteki mevzuatın uygulanması konusunda ödün vermeyecektir. CTP, ülkemizde yürürlükte bulunan mevzuatın insan haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun hale getirilmesi konusundaki çabalarını yoğun biçimde sürdürecektir. Parti içerisinden başlayarak kadınların siyasette daha aktif olarak yer almasının önünü açacak çalışmalara önem verecektir. CTP, ülkede yaşayan azınlıkların ve inanç gruplarının insan haklarından ve azınlık haklarından yararlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının ve bu hak ve düzenlemelerin hayata geçirilmesinin takipçisi olacaktır. CTP her türlü ayrımcılığa karşıdır. Bu noktadan hareketle, doğum yerine, etnik kökene, dine, mezhebe, cinsiyete, cinsel kimliğe, cinsel yönelime ve başka herhangi bir sebebe dayanan her türlü ayrımcı uygulamaya kararlılıkla ve ödünsüz biçimde karşı çıkacaktır. CTP, Kıbrıs Türk halkının şeffaf, denetlenebilir ve hesap sorulabilir bir kamu yönetimi ihtiyacının ve talebinin bilincindedir. Bu hedeflere ulaşılabilmesi için yargıda, Sayıştay ve Ombudsman gibi kuruluşlarda reform çalışmaları, bu kuruluşlarla eşgüdüm içerisinde hızlandırılacaktır. CTP, yolsuzluklarla mücadele konusunda Ceza Yasası’nda yapılan değişikliklerin hayata geçirilmesi ve kim tarafından ve hangi dönemde yapıldığına bakılmaksızın, tespit edilen yolsuzlukların Polis Örgütü’ne ve Savcılığa aktarılması konusunda ödünsüz bir tutum izleyecektir. CTP’nin açacağı yeni sayfada, kamuda her ne ad altında olursa olsun, adaletsiz, eşitsiz ve partizanlığa dayalı istihdama kesinlikle fırsat verilmeyecektir. Kamuya yapılacak tüm istihdamlarda herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde fırsat eşitliği temel kural olmalıdır. Buna koşut olarak Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yapısının değiştirilmesi ve son dönemde yaygınlaşan taşeron aracılığıyla istihdama kati yasal sınırlar getirilmesi temel hedeftir. CTP, ülkede yurttaşların ihtiyaçlarına yanıt veren, onların hizmetkarı olan ve onlara hızlı ve verimli hizmet veren bir kamu yönetimi yapısının yaratılması ihtiyacının bilincindedir. Bu doğrultuda CTP’nin öncülüğünde Cumhuriyet Meclisi’nden oy birliğiyle geçirilen İyi İdare Yasası’nın yargı organının devreye girmesine gerek kalmaksızın kamu yönetimi tarafından isteklilikle uygulanabilmesi için yaygın eğitim çalışmaları başlatılacaktır. CTP, bunların yanında, örgütsel yapısında ve kamuoyuyla ilişkilerinde de yeni bir sayfa açacaktır. Bu amaçla, başta sendikalar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarıyla sıkı ilişkiler kurulacaktır. CTP, parti içi demokrasinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi amacıyla, yarattığı sorunlar artık herkesçe kabul edilen delege sisteminden üye sistemine geçmek için vakit kaybetmeksizin çalışma başlatacaktır. Parti Tüzüğü’nde ve Parti’nin diğer mevzuatında yapılacak değişikliklerle, partinin tüm organlarının, parti içi demokrasi ve katılımcılık ilkelerine uygun biçimde, etkili, verimli ve disiplinli biçimde çalışması sağlanacaktır. CTP’nin açacağı yeni sayfada, aşağıdan yukarıya demokrasi ve disiplin vardır; parti içinde kavga, bölünme, klikler yoktur. Kavga, CTP’lilerle Kıbrıs Türk halkının onuruyla oynayan, onun özne olma kapasitesini tanımayan, ona güvenmeyen, gayri adil, hukuk tanımaz, insan haklarına saygısız, sosyal devlet ilkesini ayaklar altına alan, üretimi değil tüketimi teşvik eden, farklılıklara saygı göstermeyen, Kıbrıs Türk halkının her gün biraz daha umutsuzluğa ve yok olma endişesine kapılmasına yol açan düzen ve zihniyet arasındadır.”