MHP'nin Rize Mitingi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Davutoğlu, boşuna meydan meydan dolaşmaktadır. Çünkü, AKP'ye destek istemesi hikayedir. Davutoğlu'nun başbakanlığı 7 Haziran'a kadardır. Her şart ve durumda tasfiye edileceği ortadadır" dedi.
Bahçeli, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, genel seçimlere 10 gün kala milli mücadele kahramanı İpsiz Recep'in memleketinde olmaktan onur duyduğunu ifade etti.
Seçimlerin, huzur, barış, güven ve demokratik yarış içerisinde geçmesini isteyen Bahçeli, siyasi partilere ve milletvekili adaylarına başarı diledi.
Rize'nin hasretinin içinde kor gibi olduğunu ve bu hasreti dindirdiğini vurgulayan Bahçeli, "Rize'nin sevgisi yüreğimizde her daim canlıdır ve Rize olmadan bir yanımız her daim aksayacak ve bir yanımız eksik kalacaktır" diye konuştu.
Bahçeli, Rize'nin yiğit ve sözüne güvenilir insanların diyarı olduğunu belirterek, Rizelilerin de samimi dost ve kardeşlik yanlısı olduğunu bildirdi.
Rizelilerin doğru bildiğini çekinmeden söyleyerek hak bildiği yoldan kesinlikle sapmadığını ifade eden Bahçeli, "Kasvetli ve bulutlu hava, sizin güneş gibi parlayan gözlerinizi hiçbir zaman örtemez. Rizelinin başı diktir ve asla boyun eğmeyen bir tabiata sahiptir. Hiç kimse Rize'nin potansiyel gücünü inkar edemeyecektir. Hiç kimse Türkiye'ye kattığınız güzellik ve değerleri yok sayamayacak, bir kenara atamayacaktır. Biz Rize'yi seviyoruz, birlikte yürümek istiyoruz" diye konuştu.
Bahçeli, Rize'nin istismara kurban edilmiş yıllarını telafi etmeyi amaçladıklarını anlatarak, kente hak ettiği hizmet ve yatırımları kazandırmayı istediklerini belirtti.
Rize'nin yanlışta diretmediğini ifade eden Bahçeli, "Rizeli gaflet ve delalette asla şans tanımaz. Rize'nin her köşesi bereketlidir. Ovalarınız, akarsularınız, gelenek ve görenekleriniz, kardeşliğimizin bereketini ispat etmektedir. Fakat Rize'ye verilen sözler çok çabuk unutmuştur. Aranızdan çıkıp sizleri yönetenler Rize'yi hep sona bırakmıştır. Bu itibarla Rize sorunludur. Rize işsiz, yoksul ve bitkin durumdadır. Bu acı verici tabloyu hepiniz yaşayarak görüyorsunuz" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bir süre önce Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Rize'de miting düzenlediğini ve "torunu münasebetiyle Rizeli olduğunu" söylediğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İyidere'de ÇAYKUR tarafından yapılmakta olan çay paketleme tesisini unutmuş olacak ki 'İkizdere'deki paketleme fabrikasını kısa zamanda açacağız' diyerek tarihi bir gafa imza atmıştır. Davutoğlu, Rize'de neyin olup olmadığını, hangi tesisin nerede kurulup kurulmadığını dahi bilemediğini gözler önüne sermiştir. Rize'ye bu kadar yabancı bir yönetim anlayışının, sözüm ona yöneticisi bağrından nemalanmaya çalışması ayaklarına dolanmıştır. Davutoğlu gitsin Diyarbakır'da 'Serok' olsun, gitsin Kobani'yi selamlasın, Kandil çetesi ile yanak yanağa selamlaşsın. Yetmezse İmralı canisi ile selam çemberi kursun. Oslo'da kurulan pazarlık masalarından 'teröristlere selam olsun' diye seslensin. Çünkü, Davutoğlu'nun tek yaptığı önüne gelene selam vermek, aklına eseni selamlamaktır. Şüphesiz selam da kelam da Allah'ındır. Maalesef bu gafil başbakan, maalesef onlara selam vermeyi marifet ve başarı saymaktadır. Sarayın gölgesinde yatan Davutoğlu, ahlaken tükenmiş bir başbakandır. Hiçbir sözünün inandırıcılığı yoktur. Hiçbir hedefinin kalıcılığı ve saygınlığı görülmemektedir."
- "MHP'ye saldırmasının altında korku vardır"
Davutoğlu'nun kendisine Sivas'ta "Yiğido", Van'da "Mela", Adiyaman'da "Vezir", Elazığ'da "Gakkoş", Erzurum'da "Gakkoş", Aydın'da "Efe" dedikleri iddiasında bulunduğunu aktaran Bahçeli, şunları söyledi:
"En yakışan sıfat ise Serok'tur. 'Serok Ahmet' bu kadar unvanı nasıl taşıdığını, kartvizitine nasıl sığdırdığını bir türlü açıklayamamıştır. Peki Sayın Davutoğlu, senin bilmediğimiz daha kaç masken vardır. BOP'a çanak tutarken sana ne diye hitap etmişlerdi. Pensilvanya'ya gizli gizli giderken hangi Ahmet devreye girmişti. Müslüman katillerine mihmandarlık yaparken hangi Ahmet öne çıkmıştı. 'Stratejik Derinlik' isimli kabus senaryosunu kaleme alırken sen ne oldun? Hangi sıfatı kazandın. 'Sıfır sorun' dedin, komşularla düşman saflara bölündük. 'Sıfır Ahmet' oldun. Kutuplaşmadan medet umdun, Kiziroğlu Mustafa isimli seçim müziğimizi aşırdın ve kriz Ahmet oldun. Türkiye'nin 2002'den önce piyade silahı dahi yapamadığını ileri sürdün. Biz delilleri ile bunun aksini ispat ettik, yalancı Ahmet oldun. Bakanlar Kurulu'na başkanlık edemedin, zelil Ahmet oldun. Başbakanlık makamını, başkanlık sistemine geçmek için kullanmaya ve kaldırmaya azmettin, yıkım Ahmet oldun. HDP, PKK, İmralı canisi ve Barzani ile hıyanet balayına çıktın, bölücü Ahmet oldun."
Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Rize'nin ilçelerini karıştırdığını ve sınıfta kaldığını savunarak, "Davutoğlu, boşuna meydan meydan dolaşmaktadır. Çünkü, AKP'ye destek istemesi hikayedir. Davutoğlu'nun başbakanlığı 7 Haziran'a kadardır. Her şart ve durumda tasfiye edileceği ortadadır. Kaldı ki hezeyanların sebebi de budur. MHP'ye saldırmasının altında korku vardır" dedi.
- "Demokratik eleştirilerimize ket vurulmuştur"
Demokrasinin tahammül, saygı ve sabır sistemi olduğunu belirten Bahçeli, AK Parti'nin, partilerinin afişlerine bile tahammülsüz olduğunu söyledi.
Kırıkkale'de Sulh Ceza Hakimliğinin "Aksaray değil, Karasaray. 17-25 Aralık'ı unutma" temalı afişlerini, "Cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla toplatılmasına karar verdiğini anlatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokratik eleştirilerimize ket vurulmuştur. Milletimizin hak ve hukukunu arayışımıza engel olunmuştur, olmak istenmiştir. 'Kuvvetli suç şüphesiyle' yürüyüşümüz kösteklenmek istenmiştir. Uşak'ta bir partilimiz hem de parti binamızda, uyduruk gerekçelerle mesnetsiz yere gözaltına alınmıştır. Mitinglerimizi yaptırmamak, müsait halde bulunan açık alanları vermemek için bin dereden su getirilmiştir. AKP'nin Rize Belediyesince 'kaçak düğün yapılıyor' gerekçesi ile buradaki seçim iletişim merkezimiz bile mühürlenmiştir. Biz bu haksızlıkları Rizeli kardeşlerimizin vicdanına bırakıyor, kararı sizlerin vermesini bekliyoruz. Afişlerimizi indirseler de 17-25 Aralık vicdanlara kazınmıştır. Afişlerimizi toplatsalar da çay paranızdan kesilen paralarla yapılan kaçak ve karanlık saray herkesin gözünün önündedir. Mitinglerimizi sabote etmeye kalkışsalar da gerekirse her mahalle arasına kürsü kurarız, gerekirse her kapıyı çalarız, gerekirse her insanımıza birebir doğruları yılmadan, korkmadan anlatırız. Alayı üstümüze gelsin. Alayı devletin tüm imkanlarını kullanarak bize saldırsınlar. Hepsine tek başımıza yeteriz. Hepsini sandığa kadar kovalar, adalete çıkarırız ve bunu da yapacağız."
Bahçeli, sadece milletten destek beklediklerini ve yalnızca Rizelinin adalet ve anlayışına sığındıklarını ifade etti.
Yollarından dönmeyeceklerini, yürüyüşlerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Bahçeli, inandıkları doğruları çekinmeden muhataplarının yüzüne haykıracaklarını söyledi.
- "Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kaosa bel bağlamasın"
Bahçeli, mücadelelerinin bedelini şehitlerle ödediklerini ve zorluklar karşısında tecrübeli olduklarını vurgulayarak, "Biz zalime pabuç bırakmaz, haine el açmayız. Tuzaklar karşısında dikkatliyiz. Rize'den herkesi uyarıyorum. Seçime çok az bir süre kaldı. Hiç kimse altından kalkamayacağı, hesabını veremeyeceği tertip, tahrik ve tuzakların içinde olmasın. Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kaosa bel bağlamasın. Sonucu ne olursa olsun, biz oyunları bozarız, Rize'nin ekmeğini çalanlara, Rize'nin ufkunu kapatanlara taviz vermeyiz" ifadesini kullandı.
Meydanı dolduran kalabalığa, "Vatana sahip çıkacak mısınız, Bayrağa sahip çıkacak mısınız, Türkiye'nin ve Türk milletinin arkasında duracak mısınız, Bizimle yürüyecek misiniz?" sorusuna, partililerin "Evet" demesi üzerine, şunları kaydetti:
"Rize'yi yanlış tanıyanlar, işte bu sese kulak versin. Rize'yi istismar eden vicdansızlar işte bu milli ve asil duruşa dikkat etsin. Rize, maneviyat tüccarlarına 'yeter' diyor. Rize, dinimizi siyasileştiren yapay zekalılara 'yeter' diyor. Rize 'çerez parası' deyip bütçeyi talan edenlere, Diyanet İşleri Başkanına yüz binlerce liralık maliyete lüks otomobil tahsisatını övünerek anlatanlara itiraz ediyor."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Seçimlerin, huzur, barış, güven ve demokratik yarış içerisinde geçmesini isteyen Bahçeli, siyasi partilere ve milletvekili adaylarına başarı diledi.
Rize'nin hasretinin içinde kor gibi olduğunu ve bu hasreti dindirdiğini vurgulayan Bahçeli, "Rize'nin sevgisi yüreğimizde her daim canlıdır ve Rize olmadan bir yanımız her daim aksayacak ve bir yanımız eksik kalacaktır" diye konuştu.
Bahçeli, Rize'nin yiğit ve sözüne güvenilir insanların diyarı olduğunu belirterek, Rizelilerin de samimi dost ve kardeşlik yanlısı olduğunu bildirdi.
Rizelilerin doğru bildiğini çekinmeden söyleyerek hak bildiği yoldan kesinlikle sapmadığını ifade eden Bahçeli, "Kasvetli ve bulutlu hava, sizin güneş gibi parlayan gözlerinizi hiçbir zaman örtemez. Rizelinin başı diktir ve asla boyun eğmeyen bir tabiata sahiptir. Hiç kimse Rize'nin potansiyel gücünü inkar edemeyecektir. Hiç kimse Türkiye'ye kattığınız güzellik ve değerleri yok sayamayacak, bir kenara atamayacaktır. Biz Rize'yi seviyoruz, birlikte yürümek istiyoruz" diye konuştu.
Bahçeli, Rize'nin istismara kurban edilmiş yıllarını telafi etmeyi amaçladıklarını anlatarak, kente hak ettiği hizmet ve yatırımları kazandırmayı istediklerini belirtti.
Rize'nin yanlışta diretmediğini ifade eden Bahçeli, "Rizeli gaflet ve delalette asla şans tanımaz. Rize'nin her köşesi bereketlidir. Ovalarınız, akarsularınız, gelenek ve görenekleriniz, kardeşliğimizin bereketini ispat etmektedir. Fakat Rize'ye verilen sözler çok çabuk unutmuştur. Aranızdan çıkıp sizleri yönetenler Rize'yi hep sona bırakmıştır. Bu itibarla Rize sorunludur. Rize işsiz, yoksul ve bitkin durumdadır. Bu acı verici tabloyu hepiniz yaşayarak görüyorsunuz" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bir süre önce Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Rize'de miting düzenlediğini ve "torunu münasebetiyle Rizeli olduğunu" söylediğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İyidere'de ÇAYKUR tarafından yapılmakta olan çay paketleme tesisini unutmuş olacak ki 'İkizdere'deki paketleme fabrikasını kısa zamanda açacağız' diyerek tarihi bir gafa imza atmıştır. Davutoğlu, Rize'de neyin olup olmadığını, hangi tesisin nerede kurulup kurulmadığını dahi bilemediğini gözler önüne sermiştir. Rize'ye bu kadar yabancı bir yönetim anlayışının, sözüm ona yöneticisi bağrından nemalanmaya çalışması ayaklarına dolanmıştır. Davutoğlu gitsin Diyarbakır'da 'Serok' olsun, gitsin Kobani'yi selamlasın, Kandil çetesi ile yanak yanağa selamlaşsın. Yetmezse İmralı canisi ile selam çemberi kursun. Oslo'da kurulan pazarlık masalarından 'teröristlere selam olsun' diye seslensin. Çünkü, Davutoğlu'nun tek yaptığı önüne gelene selam vermek, aklına eseni selamlamaktır. Şüphesiz selam da kelam da Allah'ındır. Maalesef bu gafil başbakan, maalesef onlara selam vermeyi marifet ve başarı saymaktadır. Sarayın gölgesinde yatan Davutoğlu, ahlaken tükenmiş bir başbakandır. Hiçbir sözünün inandırıcılığı yoktur. Hiçbir hedefinin kalıcılığı ve saygınlığı görülmemektedir."
- "MHP'ye saldırmasının altında korku vardır"
Davutoğlu'nun kendisine Sivas'ta "Yiğido", Van'da "Mela", Adiyaman'da "Vezir", Elazığ'da "Gakkoş", Erzurum'da "Gakkoş", Aydın'da "Efe" dedikleri iddiasında bulunduğunu aktaran Bahçeli, şunları söyledi:
"En yakışan sıfat ise Serok'tur. 'Serok Ahmet' bu kadar unvanı nasıl taşıdığını, kartvizitine nasıl sığdırdığını bir türlü açıklayamamıştır. Peki Sayın Davutoğlu, senin bilmediğimiz daha kaç masken vardır. BOP'a çanak tutarken sana ne diye hitap etmişlerdi. Pensilvanya'ya gizli gizli giderken hangi Ahmet devreye girmişti. Müslüman katillerine mihmandarlık yaparken hangi Ahmet öne çıkmıştı. 'Stratejik Derinlik' isimli kabus senaryosunu kaleme alırken sen ne oldun? Hangi sıfatı kazandın. 'Sıfır sorun' dedin, komşularla düşman saflara bölündük. 'Sıfır Ahmet' oldun. Kutuplaşmadan medet umdun, Kiziroğlu Mustafa isimli seçim müziğimizi aşırdın ve kriz Ahmet oldun. Türkiye'nin 2002'den önce piyade silahı dahi yapamadığını ileri sürdün. Biz delilleri ile bunun aksini ispat ettik, yalancı Ahmet oldun. Bakanlar Kurulu'na başkanlık edemedin, zelil Ahmet oldun. Başbakanlık makamını, başkanlık sistemine geçmek için kullanmaya ve kaldırmaya azmettin, yıkım Ahmet oldun. HDP, PKK, İmralı canisi ve Barzani ile hıyanet balayına çıktın, bölücü Ahmet oldun."
Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Rize'nin ilçelerini karıştırdığını ve sınıfta kaldığını savunarak, "Davutoğlu, boşuna meydan meydan dolaşmaktadır. Çünkü, AKP'ye destek istemesi hikayedir. Davutoğlu'nun başbakanlığı 7 Haziran'a kadardır. Her şart ve durumda tasfiye edileceği ortadadır. Kaldı ki hezeyanların sebebi de budur. MHP'ye saldırmasının altında korku vardır" dedi.
- "Demokratik eleştirilerimize ket vurulmuştur"
Demokrasinin tahammül, saygı ve sabır sistemi olduğunu belirten Bahçeli, AK Parti'nin, partilerinin afişlerine bile tahammülsüz olduğunu söyledi.
Kırıkkale'de Sulh Ceza Hakimliğinin "Aksaray değil, Karasaray. 17-25 Aralık'ı unutma" temalı afişlerini, "Cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla toplatılmasına karar verdiğini anlatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokratik eleştirilerimize ket vurulmuştur. Milletimizin hak ve hukukunu arayışımıza engel olunmuştur, olmak istenmiştir. 'Kuvvetli suç şüphesiyle' yürüyüşümüz kösteklenmek istenmiştir. Uşak'ta bir partilimiz hem de parti binamızda, uyduruk gerekçelerle mesnetsiz yere gözaltına alınmıştır. Mitinglerimizi yaptırmamak, müsait halde bulunan açık alanları vermemek için bin dereden su getirilmiştir. AKP'nin Rize Belediyesince 'kaçak düğün yapılıyor' gerekçesi ile buradaki seçim iletişim merkezimiz bile mühürlenmiştir. Biz bu haksızlıkları Rizeli kardeşlerimizin vicdanına bırakıyor, kararı sizlerin vermesini bekliyoruz. Afişlerimizi indirseler de 17-25 Aralık vicdanlara kazınmıştır. Afişlerimizi toplatsalar da çay paranızdan kesilen paralarla yapılan kaçak ve karanlık saray herkesin gözünün önündedir. Mitinglerimizi sabote etmeye kalkışsalar da gerekirse her mahalle arasına kürsü kurarız, gerekirse her kapıyı çalarız, gerekirse her insanımıza birebir doğruları yılmadan, korkmadan anlatırız. Alayı üstümüze gelsin. Alayı devletin tüm imkanlarını kullanarak bize saldırsınlar. Hepsine tek başımıza yeteriz. Hepsini sandığa kadar kovalar, adalete çıkarırız ve bunu da yapacağız."
Bahçeli, sadece milletten destek beklediklerini ve yalnızca Rizelinin adalet ve anlayışına sığındıklarını ifade etti.
Yollarından dönmeyeceklerini, yürüyüşlerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Bahçeli, inandıkları doğruları çekinmeden muhataplarının yüzüne haykıracaklarını söyledi.
- "Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kaosa bel bağlamasın"
Bahçeli, mücadelelerinin bedelini şehitlerle ödediklerini ve zorluklar karşısında tecrübeli olduklarını vurgulayarak, "Biz zalime pabuç bırakmaz, haine el açmayız. Tuzaklar karşısında dikkatliyiz. Rize'den herkesi uyarıyorum. Seçime çok az bir süre kaldı. Hiç kimse altından kalkamayacağı, hesabını veremeyeceği tertip, tahrik ve tuzakların içinde olmasın. Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kaosa bel bağlamasın. Sonucu ne olursa olsun, biz oyunları bozarız, Rize'nin ekmeğini çalanlara, Rize'nin ufkunu kapatanlara taviz vermeyiz" ifadesini kullandı.
Meydanı dolduran kalabalığa, "Vatana sahip çıkacak mısınız, Bayrağa sahip çıkacak mısınız, Türkiye'nin ve Türk milletinin arkasında duracak mısınız, Bizimle yürüyecek misiniz?" sorusuna, partililerin "Evet" demesi üzerine, şunları kaydetti:
"Rize'yi yanlış tanıyanlar, işte bu sese kulak versin. Rize'yi istismar eden vicdansızlar işte bu milli ve asil duruşa dikkat etsin. Rize, maneviyat tüccarlarına 'yeter' diyor. Rize, dinimizi siyasileştiren yapay zekalılara 'yeter' diyor. Rize 'çerez parası' deyip bütçeyi talan edenlere, Diyanet İşleri Başkanına yüz binlerce liralık maliyete lüks otomobil tahsisatını övünerek anlatanlara itiraz ediyor."
(Sürecek)