Başbakan Davutoğlu Açıklaması (3)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz siyaseti normalleştirmişken, hiç kimse hevese kapılmasın. 7 Haziran'da seçimin neticesi neyse herkes ona saygı gösterecek. Ne erken seçim söz konusu olur ne de bu sonucu tartışmaya açarız. HDP bu şartlarda seçime giriyorsa, sonucunu da kabul edecek" dedi.
Davutoğlu, Star televizyonundaki "Liderler Star'da" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Davutoğlu, "Bizim milletten beklentimiz birincisi AK Partiyi iktidar yapmaları, ikincisi Türkiye'de istikrarın ve barış ortamının sürmesini sağlayacak şekilde, şiddet yanlılarının şiddet dili kullananların dışarıda kalması. HDP'nin barajın altında kalması kadar önemli olan herkesin seçimin neticelerine razı olması, biz razıyız. Bizim baraj diye bir derdimiz olmadı. HDP'nin barajı aşıp aşmaması da bizim derdimiz değil" diye konuştu.
HDP'nin barajı aşamaması durumunda bu seçimi tartışma konusu yapmayacaklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Anayasayı konuşuyorsak, seçim sistemini de konuşuruz, siyasi partiler kanununu da konuşuruz, Anayasa konuşunca her şey konuşulur" dedi.
Erken seçimin söz konusu olmadığını belirten Davutoğlu, "Biz hiçbir zaman erken seçim yapmadık, bir iki aylık kısa dönem şeyler dışında. Türkiye'de normalleşmeyi getiren AK Partidir. 1990'lı yıllarda bizim belimizi ne büktü biliyor musunuz? Hiçbir şey normal değildi, seçim normal değildi, objektif bile olsa seçimle iktidara gelen hiç bir zaman 4 yılını tamamlayamadı. 1999'da iktidara geldiler 2002'de bıraktılar gittiler ve biz iktidar olduk. Türkiye'de aslında normal dönemini tamamlayabilen 1950'li yıllar var onu da darbe ile bitirdiler. Özal'ın ilk dönemi var, onun dışında AK Parti dönemi var" diye konuştu.
Davutoğlu, "Biz siyaseti normalleştirmişken, hiç kimse hevese kapılmasın. 7 Haziran'da seçimin neticesi neyse herkes ona saygı gösterecek. Ne erken seçim söz konusu olur ne de bu sonucu tartışmaya açarız. HDP bu şartlarda seçime giriyorsa, sonucunu da kabul edecek" dedi.
- Çözüm süreci
HDP'nin barajı aşamaması durumunda çözüm sürecinin rafa kalkıp kalkmayacağı yönündeki soru üzerine ise Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Biz iktidardayken bizim partimize kapatılma davası açıldı, son derece antidemokratik olarak. Burada demokratik bir seçimden bahsediyoruz. Antidemokratik bir şekilde AK Parti kapatılma davası açıldı 2008'de, bir tek AK Partili sokağa çıktı mı? Bir tek AK Partili milletvekili her hangi bir şekilde 'biz şiddete gideriz' dedi mi? Bence Sayın Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan'ın bütün bir siyasi kariyerinin yıldız, en üst zirve basiret anlamında çıktığı an AK Parti'nin kapatılma davasının olduğu andır. O zaman ben, Cumhurbaşkanımız o zaman başbakan, başdanışmanı olarak ben yanındaydım, son derece basiretle karşıladı ve dedi ki en kısa zamanda bu davanın neticelenmesi lazım. Zamana yaymadı, iktidarda biraz daha kalayım demedi. Bence siyasi ahlakın zirveye çıktığı dönem Sayın Cumhurbaşkanımız açısından o andı. Gitti, Anayasa Mahkemesi kapatılma kararı vermedi. Vermiş olsa ne olurdu, yeni bir parti kurar yolumuza devam ederdik ama kesinlikle şiddet uygulamazdık."
"Şimdi ise antidemokratik bir şey yok, demokratik bir seçimle sen meclisin dışında kaldın diye şiddete çağrı yaparsan, her şeyden önce sana oy veren insanlara ihanet etmiş olursun" diyen Davutoğlu, "Çünkü o insanlar sen şiddete yönelesin diye oy vermediler. Aksine seni meşru zeminde tutmak için oy verdiler" diye konuştu.
Kendisinin HDP'ye, HDP olarak seçime girip girmeyeceği belli değilken çağrıda bulunarak, "Kararınızı iyi hesap edin, doğru verin, parlamento dışında kalırsanız hiçbir şekilde şiddete yönelmeme şartıyla seçimlere girin" şeklinde ikaz yaptığını kaydeden Davutoğlu, "Bu bir tiyatro değil. Başarırsam ne ala, başaramazsam sonucu tanımam, tanımadığında ne olur, seçmenlerin üzerinde psikolojik bir baskı uyandırmak, 'eğer barajı aşamazsak sana dünyayı dar ederim' demek kadar antidemokratik bir şey olmaz. Biz bu tehditleri her hangi bir şekilde hayata geçirmesine izin vermeyiz" dedi.
-"Silahların gölgesinde seçime gitmeyi tercih ettiler"
"7 Haziran akşamı ile 8 Haziran sabahı arasında hiçbir meşruiyet bakımından bir fark olmaz. Yolumuza devam ederiz" diyen Başbakan Davutoğlu, "Herhangi bir şekilde kanun dışına çıkacak bir eylem olduğunda da hiç taviz vermeden Türkiye'de huzuru sükunu koruruz. vatandaşlarımız, özellikle de doğu ve güneydoğudaki vatandaşlarımız kesinlikle bu tür tehditlere kulak asmamalı. Devletle birlikte demokrasiye güvenmeleri lazım. O açıdan kimsenin tereddüdü olmasın" ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinde muhataplarının milletin bütünü olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Eğer 2013'te Gezi provokasyonları olmadan önce Türkiye dışına çıkacağı söylenen silahlı unsurlar dışarı çıkmış olsaydı şu anda başka bir yerde olurduk. Bize verilen sözlerin hemen hemen hiçbiri tutulmadı. Son olarak da silahsızlanmayla ilgili toplantı yapıp silahlara veda edeceklerini söylediler. Silahların gölgesinde seçime gitmeyi tercih ettiler. Burada hiçbir şeyi bahane göstermemek lazım. Siz tam her şey yolunda giderken, birçok konularda adımlar atılacakken, grup toplantılarında çıkıp, Sayın Cumhurbaşkanımıza hitaben 2 dakikalık konuşma yapıp, tehditvari bir dil kullanırsanız, arkasından gelecek olan tepkileri de hesap etmiş olmanız lazım. Çözüm süreci öyle bir noktaya geldi ki herkes bundan memnun. Doğudaki insanlar huzura kavuşmuş olmaktan memnun. Devletiyle barıştı doğudakiler, ben her yerde miting yaptım."
Bu coğrafi ortamda etrafında ateş çemberi varken endişe taşımamanın mümkün olmadığını ifade eden Davatoğlu, "Özellikle de vatandaşlarımızın şunu görmesi lazım bu ateş çemberi içinde Türkiye demokrasisini, istikrarını koruyorsa, ekonomisini kalkındırıyorsa bunun arkasındaki faktör ne, milletiyle barışık bir parti var. Milletin hiçbir kesimiyle kavgalı olmayan tek parti var o anlamda AK Parti. HDP'lilerin gelip de Balıkesir'de benim Balıkesir'de yaptığım türde bir miting yapması mümkün mü ya da MHP'nin gidip Bitlis'te benim Bitlis'te yaptığım türde bir miting yapması mümkün mü" şeklinde konuştu.
"Farkımız, bu toprağın bir mayası var biz o mayadanız" diyen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bütün AK Parti kadroları Türküyle Kürdüyle Sünnisiyle Alevisiyle kim ne olursa olsun biz o mayadanız ama diğer partiler o mayayı ayırmaya çalışıyor. Bu risklere karşı biz çözüm sürecini bir ilaç, yol, yöntem olarak ortaya koyduk ama çözüm sürecini bir araç gibi görüp, eğer ben parlamentoya şu kadar sayıyla girersem çözüm süreci yürür, giremezsem çözüm süreci biter dediğinizde aslında çözüm süreci sizin için bir hedef, sonuç, bir barış ortamının sağlanması değil de bir araç olarak kullandığınız nesne haline gelir. Biz çözüm sürecini her zaman savunuruz, HDP'nin de çıkıp aynı şeyi söylemesi lazım."
-Balkon konuşması
Tekrar iktidara geldiklerinde bir balkon konuşması yapıp yapmayacağı yönündeki soruya da Davutoğlu, "İnşallah neticeyi görelim, Cumhurbaşkanımızın başlattığı hiçbir geleneği ben terk etmedim. Cumhurbaşkanımızdan AK Partiye intikal eden bütün gelenekleri sürdürüyoruz. İnşallah Rab'bim ve milletim onu takdir ederse balkon konuşması şeklinde o geleneği de sürdürürüz" dedi.
Tekrar hükümeti kurarlarsa dışarıdan bakan atamaları olup olmayacağı yönündeki soru üzerine de Davutoğlu, "Dışarıdan atamalar istisnaidir ama hukuk içerisinde biliyorsunuz ben de öyle atandım. Bunlar için konuşmak için erken. İçel'de ben çıkmadan önce Ali Babacan konuştu. Ömer Çelik konuştu, her ikisi de 3 dönemlik arkadaşlar. Bugün burada Bülent Arınç konuştu, 3 dönemlik. Dikkat edin bu bir siyasi ahlak, 3 dönemlik arkadaşların hepsi alanda. Diğer arkadaşlar kadar, belki onlardan daha fazla çalışıyor. Bütün bu arkadaşlarımdan gurur duyuyorum. Bu arkadaşlarımızın hepsi bu hareketin içinde hem de etkin bir şekilde yer almaya devam edecek" ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Davutoğlu, "Bizim milletten beklentimiz birincisi AK Partiyi iktidar yapmaları, ikincisi Türkiye'de istikrarın ve barış ortamının sürmesini sağlayacak şekilde, şiddet yanlılarının şiddet dili kullananların dışarıda kalması. HDP'nin barajın altında kalması kadar önemli olan herkesin seçimin neticelerine razı olması, biz razıyız. Bizim baraj diye bir derdimiz olmadı. HDP'nin barajı aşıp aşmaması da bizim derdimiz değil" diye konuştu.
HDP'nin barajı aşamaması durumunda bu seçimi tartışma konusu yapmayacaklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Anayasayı konuşuyorsak, seçim sistemini de konuşuruz, siyasi partiler kanununu da konuşuruz, Anayasa konuşunca her şey konuşulur" dedi.
Erken seçimin söz konusu olmadığını belirten Davutoğlu, "Biz hiçbir zaman erken seçim yapmadık, bir iki aylık kısa dönem şeyler dışında. Türkiye'de normalleşmeyi getiren AK Partidir. 1990'lı yıllarda bizim belimizi ne büktü biliyor musunuz? Hiçbir şey normal değildi, seçim normal değildi, objektif bile olsa seçimle iktidara gelen hiç bir zaman 4 yılını tamamlayamadı. 1999'da iktidara geldiler 2002'de bıraktılar gittiler ve biz iktidar olduk. Türkiye'de aslında normal dönemini tamamlayabilen 1950'li yıllar var onu da darbe ile bitirdiler. Özal'ın ilk dönemi var, onun dışında AK Parti dönemi var" diye konuştu.
Davutoğlu, "Biz siyaseti normalleştirmişken, hiç kimse hevese kapılmasın. 7 Haziran'da seçimin neticesi neyse herkes ona saygı gösterecek. Ne erken seçim söz konusu olur ne de bu sonucu tartışmaya açarız. HDP bu şartlarda seçime giriyorsa, sonucunu da kabul edecek" dedi.
- Çözüm süreci
HDP'nin barajı aşamaması durumunda çözüm sürecinin rafa kalkıp kalkmayacağı yönündeki soru üzerine ise Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Biz iktidardayken bizim partimize kapatılma davası açıldı, son derece antidemokratik olarak. Burada demokratik bir seçimden bahsediyoruz. Antidemokratik bir şekilde AK Parti kapatılma davası açıldı 2008'de, bir tek AK Partili sokağa çıktı mı? Bir tek AK Partili milletvekili her hangi bir şekilde 'biz şiddete gideriz' dedi mi? Bence Sayın Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan'ın bütün bir siyasi kariyerinin yıldız, en üst zirve basiret anlamında çıktığı an AK Parti'nin kapatılma davasının olduğu andır. O zaman ben, Cumhurbaşkanımız o zaman başbakan, başdanışmanı olarak ben yanındaydım, son derece basiretle karşıladı ve dedi ki en kısa zamanda bu davanın neticelenmesi lazım. Zamana yaymadı, iktidarda biraz daha kalayım demedi. Bence siyasi ahlakın zirveye çıktığı dönem Sayın Cumhurbaşkanımız açısından o andı. Gitti, Anayasa Mahkemesi kapatılma kararı vermedi. Vermiş olsa ne olurdu, yeni bir parti kurar yolumuza devam ederdik ama kesinlikle şiddet uygulamazdık."
"Şimdi ise antidemokratik bir şey yok, demokratik bir seçimle sen meclisin dışında kaldın diye şiddete çağrı yaparsan, her şeyden önce sana oy veren insanlara ihanet etmiş olursun" diyen Davutoğlu, "Çünkü o insanlar sen şiddete yönelesin diye oy vermediler. Aksine seni meşru zeminde tutmak için oy verdiler" diye konuştu.
Kendisinin HDP'ye, HDP olarak seçime girip girmeyeceği belli değilken çağrıda bulunarak, "Kararınızı iyi hesap edin, doğru verin, parlamento dışında kalırsanız hiçbir şekilde şiddete yönelmeme şartıyla seçimlere girin" şeklinde ikaz yaptığını kaydeden Davutoğlu, "Bu bir tiyatro değil. Başarırsam ne ala, başaramazsam sonucu tanımam, tanımadığında ne olur, seçmenlerin üzerinde psikolojik bir baskı uyandırmak, 'eğer barajı aşamazsak sana dünyayı dar ederim' demek kadar antidemokratik bir şey olmaz. Biz bu tehditleri her hangi bir şekilde hayata geçirmesine izin vermeyiz" dedi.
-"Silahların gölgesinde seçime gitmeyi tercih ettiler"
"7 Haziran akşamı ile 8 Haziran sabahı arasında hiçbir meşruiyet bakımından bir fark olmaz. Yolumuza devam ederiz" diyen Başbakan Davutoğlu, "Herhangi bir şekilde kanun dışına çıkacak bir eylem olduğunda da hiç taviz vermeden Türkiye'de huzuru sükunu koruruz. vatandaşlarımız, özellikle de doğu ve güneydoğudaki vatandaşlarımız kesinlikle bu tür tehditlere kulak asmamalı. Devletle birlikte demokrasiye güvenmeleri lazım. O açıdan kimsenin tereddüdü olmasın" ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinde muhataplarının milletin bütünü olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Eğer 2013'te Gezi provokasyonları olmadan önce Türkiye dışına çıkacağı söylenen silahlı unsurlar dışarı çıkmış olsaydı şu anda başka bir yerde olurduk. Bize verilen sözlerin hemen hemen hiçbiri tutulmadı. Son olarak da silahsızlanmayla ilgili toplantı yapıp silahlara veda edeceklerini söylediler. Silahların gölgesinde seçime gitmeyi tercih ettiler. Burada hiçbir şeyi bahane göstermemek lazım. Siz tam her şey yolunda giderken, birçok konularda adımlar atılacakken, grup toplantılarında çıkıp, Sayın Cumhurbaşkanımıza hitaben 2 dakikalık konuşma yapıp, tehditvari bir dil kullanırsanız, arkasından gelecek olan tepkileri de hesap etmiş olmanız lazım. Çözüm süreci öyle bir noktaya geldi ki herkes bundan memnun. Doğudaki insanlar huzura kavuşmuş olmaktan memnun. Devletiyle barıştı doğudakiler, ben her yerde miting yaptım."
Bu coğrafi ortamda etrafında ateş çemberi varken endişe taşımamanın mümkün olmadığını ifade eden Davatoğlu, "Özellikle de vatandaşlarımızın şunu görmesi lazım bu ateş çemberi içinde Türkiye demokrasisini, istikrarını koruyorsa, ekonomisini kalkındırıyorsa bunun arkasındaki faktör ne, milletiyle barışık bir parti var. Milletin hiçbir kesimiyle kavgalı olmayan tek parti var o anlamda AK Parti. HDP'lilerin gelip de Balıkesir'de benim Balıkesir'de yaptığım türde bir miting yapması mümkün mü ya da MHP'nin gidip Bitlis'te benim Bitlis'te yaptığım türde bir miting yapması mümkün mü" şeklinde konuştu.
"Farkımız, bu toprağın bir mayası var biz o mayadanız" diyen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bütün AK Parti kadroları Türküyle Kürdüyle Sünnisiyle Alevisiyle kim ne olursa olsun biz o mayadanız ama diğer partiler o mayayı ayırmaya çalışıyor. Bu risklere karşı biz çözüm sürecini bir ilaç, yol, yöntem olarak ortaya koyduk ama çözüm sürecini bir araç gibi görüp, eğer ben parlamentoya şu kadar sayıyla girersem çözüm süreci yürür, giremezsem çözüm süreci biter dediğinizde aslında çözüm süreci sizin için bir hedef, sonuç, bir barış ortamının sağlanması değil de bir araç olarak kullandığınız nesne haline gelir. Biz çözüm sürecini her zaman savunuruz, HDP'nin de çıkıp aynı şeyi söylemesi lazım."
-Balkon konuşması
Tekrar iktidara geldiklerinde bir balkon konuşması yapıp yapmayacağı yönündeki soruya da Davutoğlu, "İnşallah neticeyi görelim, Cumhurbaşkanımızın başlattığı hiçbir geleneği ben terk etmedim. Cumhurbaşkanımızdan AK Partiye intikal eden bütün gelenekleri sürdürüyoruz. İnşallah Rab'bim ve milletim onu takdir ederse balkon konuşması şeklinde o geleneği de sürdürürüz" dedi.
Tekrar hükümeti kurarlarsa dışarıdan bakan atamaları olup olmayacağı yönündeki soru üzerine de Davutoğlu, "Dışarıdan atamalar istisnaidir ama hukuk içerisinde biliyorsunuz ben de öyle atandım. Bunlar için konuşmak için erken. İçel'de ben çıkmadan önce Ali Babacan konuştu. Ömer Çelik konuştu, her ikisi de 3 dönemlik arkadaşlar. Bugün burada Bülent Arınç konuştu, 3 dönemlik. Dikkat edin bu bir siyasi ahlak, 3 dönemlik arkadaşların hepsi alanda. Diğer arkadaşlar kadar, belki onlardan daha fazla çalışıyor. Bütün bu arkadaşlarımdan gurur duyuyorum. Bu arkadaşlarımızın hepsi bu hareketin içinde hem de etkin bir şekilde yer almaya devam edecek" ifadelerini kullandı.
(Sürecek)