Soma Faciasının Yıl Dönümü

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Birleşik Metal-İş Sendikası Demisaş Fabrikası Baş Temsilcisi Recai Büyükbeyhan, geçen yıl Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasının yıl dönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı.

Soma Faciasının Yıl Dönümü
Büyükbeyhan, bugüne dek iş kazalarında, işçi cinayetlerinde kaybettikleri binlerce canlarının acısının hale yüreklerinde olduğunu söyledi.

İş cinayetleri ve işçi katliamları kader olmadığını, olmamalı olduğunu, engellenebileceğini ve durdurulabileceğini belirten Büyükbeyhan, “Yeter ki, çalışmaların öznesine insan konsun. Yüzyılın en büyük işçi katliamı olan Soma faciasının yıl dönümünde Soma’da yaşamını yitiren tüm maden emekçilerini anmak için, artık katliama dönüşen iş cinayetlerine dikkat çekmek için, sorumlularının açığa çıkartılması için iş cinayetlerinin durdurulması için Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak bir dizi etkinlik gerçekleştiriyoruz” dedi.

“GERÇEK SORUMLULARIN AÇIĞA ÇIKARILMASI İÇİN SONUNA KADAR DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ”

301 maden emekçisinin ölümüne sebep olanların yargılandığı Soma davasının başından beri takipçisi olduklarını belirten Büyükbeyan, “Davada gerçek sorumluların açığa çıkarılması için de sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz. Ne yazık ki böylesine büyük bir facianın ardından sorumluların görünen bir kısmının yargılandığı Soma davası bu haliyle kamuoyunu tatmin edecek bir tablo çizmemektedir. Soma’da 13 Mayıs günü yaşanan facianın, bu katliamın sebebi, uygulamaya konulan özelleştirme, taşeronlaştırma, rödovans, örgütsüzleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikiminin dağıtılması gibi neoliberal politikalardır. Soma’da yaşanan kaza değil, cinayettir. 301 maden emekçisinin ölümü kader değil, katliamdır. Bu katliamın gerçek sorumluları ise hala kamuoyu önünde hesap vermemiştir. Ülkemizde Soma gibi bir facia yaşandıktan sonra dahi her ay onlarca emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmektedir” dedi.

SOSYAL GÜVENLİK VE GÜVENCEDEN YOKSUN KAYIT DIŞI İŞÇİLİK VE ÇOCUK İŞÇİ ÇALIŞTIRMA

Sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıt dışı işçilik ve çocuk işçi çalıştırma, yasal düzenlemelerdeki yanlışlıklar iş cinayetlerinin başlıca nedeni olduğunu belirten Disk Birleşik Metal- İş Sendikası Demisaş Baş Temsilcisi Recai Büyükbeyhan sözlerine şöyle devam etti.

“Bugün işçiyi her türlü korumadan uzak bırakan, mühendis ve hekimi iş kazaları tazminatlarında sorumlu tutan, işvereni ve iş yaşamını denetlemekten sorumlu olan devleti ise her türlü sorumluluktan arındıran bir politika ile karşı karşıyayız. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda çalışma yaşamı koşulları açısından hem hükümetin hem de kamuoyunun olağanüstü hassasiyetiyle üzerine eğilmesi gereken son derece olumsuz bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz tüm açıklığı ile ortadadır. Çalışma hayatının yeniden düzenlenmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, işçi ölümlerinin durdurulması için mücadele etmeyi temel görev sayan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB piyasalaştırılmış değil, insan odaklı bir işçi salığı ve güvenliği düzenlenmesi için önerilerini defalarca gerek iktidarla gerekse kamuoyu ile paylaşmıştır. Ne yazık ki görüşlerimizin hiçbiri dikkate alınmamıştır. Bilim ve tekniği hiçe sayan siyasi iktidar, gerekli düzenlemeleri, denetimleri yapmak yerine “işçinin kaderi”, “işin fıtratı” şeklindeki ifadelerle gerçeğin üstünü örten, art niyetli bir yaklaşım sergilemektedir. Burada altını bir kez daha çizmekle fayda görüyoruz. Emek, meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınmadan hazırlanan ”Yama” tedbirlerle iş cinayetlerinin engellenmesi mümkün değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için “Önce insan, önce sağlık, önce güvenlik” anlayışı taşımayan hiçbiri düzenleme sorunlara çözüm getirmeyecek, iş cinayetlerini durduramayacaktır. İş cinayetlerinin son bulması, ancak ve ancak işçilerin, emekçilerin ve tüm halkımızın kendilerini ilgilendiren tüm konularda söz, yetki ve karar hakkının olduğu eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye ile mümkündür. Yüreğimiz Soma’da, öfkemiz sokakta, kaza değil, kader değil, fıtrat değil, katliam unutmayacağız, affetmeyeceğiz.”
Kaynak: İHA