Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kültürümüzde şoför esnafı, delikanlı adamdır, adam gibi adamdır, baba adamdır. Vakarıyla, dikkatiyle, özeliyle, ahlakıyla diğer tüm şoförlere tüm insanlara örnek olandır. İçinizde bu imaja zarar veren varsa onları yola getirmek en başta sizin göreviniz" dedi.

Erdoğan, ATO Congresium'da, Ankara'daki otobüsçü ve minibüsçü esnafıyla bir araya geldiği toplantıda, konuşmasına, "Değerli taksici kardeşim, değerli minibüsçü kardeşim, değerli servisçi kardeşim, değerli halk otobüsçü kardeşim, coşkunuz ve muhabbetiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Buluşmamıza, hasret gidermemize vesile olduğu için Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek'i ve oda başkanımızı kutluyorum" diye başladı.

Erdoğan, "Allah birliğimizi beraberliğimizi uhuvvetimizi daim kılsın. Rabbim yolunuzu açık kazancınızı bereketli kılsın. Allah tekerinize taş değdirmesin" ifadelerini kullandı.

Şoför esnafının ülkeye ve millete büyük hizmet yaptığının altını çizen Erdoğan, "Her gün milyonlarca insanın iş yerlerine, evine, sevdiklerine ulaşmasını sağlıyorsunuz. Günün 24 saati faal olan bir mesleğin mensuplarısınız. Ankara gibi, 5 milyonun üzerinde nüfusu olan, ülkenin başkenti olması sebebiyle her gün 80 vilayetten ve yurtdışından misafir ağırlayan bir şehirde bu işi yapmak gerçekten kolay değil. Her iş zordur. Ama her gün trafikte direksiyon sallamak gerçekten çok daha zordur" diye konuştu.

Türkiye zenginleştikçe milletin refah düzeyi arttıkça trafikteki araç sayısının da arttığına dikkati çeken Erdoğan, "2002 yılında ülkemizde toplam 8,5 milyon araç vardı. Bugün burada 19 milyonu aşmış durumda. Gerek şehir içinde gerek şehirlerarası yaptığımız yeni yollar alt üst geçitler sayesinde araç sayısındaki artış ülkem için yük değil tam tersine konfor haline dönüştü. Bilhassa Ankara artan nüfusu ve büyüyen yerleşim alanlarıyla tam anlamıyla bir metropol oldu" dedi.

Erdoğan, Ankara'nın ulaşım altyapısı bakımından oldukça iyi seviyede olmasına rağmen trafik sıkıntısı yaşamaya başladığını belirterek, "Siz işte bu ortamda her gün çalışıyor her gün ter döküyor evinize ailenize helal kazanç götürmek için mücadele ediyorsunuz. Sabrınızla tevekkülünüzle, çalışkanlığınızla bu ülkeye bu millete hizmet veriyorsunuz. Yaptığınız işin sizleri birer insan sarrafı haline getirdiğini biliyorum. Bunun için diyorum ki Ankara'yı anlamak isteyen önce siz şoför esnafına bakmalı. Türkiye'yi anlamak isteyen yine size gelip sormalı. İnanın oturduğu yerden ahkam kesenlerin hiçbiri bu ülkenin gerçeklerine sizler kadar vakıf değildir" diye konuştu.

Türkiye'nin geçtiğimiz 12 yılda nereden nereye geldiğini hiç kimsenin şoför esnafı kadar iyi bilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zira 79 senede 6 bin kilometre bölünmüş yol. O yolların tarihçesini sizler iyi bilirsiniz. Ama 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol ilave edildi. Bunu da sizler bu 12 senede gayet iyi bilirsiniz. Bunları memleketinize girerken yolların dilini iyi anlayan insanlar olarak siz iyi bilirsiniz. Sizin okuluna giden öğrenciyle, iş yerine yetişmeye çalışan memurla fabrikasında atölyesinde ter döken emekçiyle dükkanında nafakasını bekleyen esnafla, muayeneye giden hastayla başka şehirlere giden yolcuyla velhasıl bu şehirde yaşayan bu şehirden yolu geçen herkesle irtibatınız var."

Şoför esnafının yolların kavşakların kıymetini iyi bileceğini ifade eden Erdoğan, "Sizler yapılan alt üst geçitlerin, dal-çıkların kıymetini bilirsiniz. Ama bunların kıymetini bilmeyenler var mı? Var. Hayatında dal-çık bilmeyen belediyeler var. Kavşak düzenlemesi bilmeyen belediyeler var. Hep ideolojik bakmışlardır olaylara, hizmet anlayışıyla bakmamışlardır. Sizi görmeyen Türkiye'yi göremez. Sizi dinlemeyen Türkiye'yi dinleyemez. Sizi sevmeyen bu milleti sevmiş olamaz. İnanıyorum ki her biriniz bu misyonunuza layık olmak için çalışıyorsunuz" dedi.

İçel'de öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan olayına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim kültürümüzde şoför esnafı, delikanlı adamdır, adam gibi adamdır, baba adamdır. Vakarıyla, dikkatiyle, özeliyle, ahlakıyla diğer tüm şoförlere tüm insanlara örnek olandır. İçinizde bu imaja zarar veren varsa onları yola getirmek en başta sizin göreviniz. Biliyorsunuz geçtiğimiz aylarda hepimizi derinden yaralayan bir Özgecan hadisesi yaşandı. Bu genç kızımız alçakça bir cinayete kurban gitti. Bunun münferit bir olay olduğunu biliyorum. Cani canidir. Caninin mesleği olmaz, eğitimi olmaz, sıfatı olmaz. Özgecan'ın katili başka bir mesleğin mensubu da olabilirdi. Bu konuda şoför esnafına yönelik eleştirileri doğrusu son derece haksız ve insafsız buluyorum."

- "Millet bunu en iyi şekilde değerlendirecektir"

Türkiye'nin içeride ve dışarıda çok kritik bir dönemden geçtiğini belirten Erdoğan, "Çevremiz adeta ateş çemberine dönüştü. Aşağıda Suriye ve Irak, yukarıda Ukrayna'da yaşanan olaylar bizi yakından ilgilendiriyor. Aynı şekilde bölücü terör örgütü ve onun güdümündeki partinin yol açtığı sorunlar geleceğimiz için tehdit oluşturmaya devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, muhalefet partilerinin Diyanet İşleri Başkanlığını kapatacaklarına ilişkin seçim söylemlerine değinerek, şunları söyledi:

"Dini sorunlarımızın yürütüldüğü yer neresidir? Diyanet İşleri Başkanlığımızdır, değil mi? Bir siyasetçi, sözde siyasetçi, 'biz gelince Diyaneti kaldıracağız' diyorsa bunların dine yaklaşımı nedir? İşte ortada. Bu ülkede bizim dini değerlerimize hakaretler, saldırılar yapılıyor da bunlara karşı birileri sessiz kalıyorsa, işte bu millet bunu en iyi şekilde değerlendirecektir diye inanıyorum."

Ermeni Soykırımı iddialarını destekleyenlere de gereken cevabın 7 Haziran'da verilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Kimler kimin yanında yer alıyor. Bunları görüyorum. Bunlara gereken cevabın verilmesi gerekmiyor mu? Bunların gereken cevabı alacakları yer neresi? 7 Haziran'da sandık. 12 yıllık başbakanlık dönemim, 40 yıllık siyasi hayatımda biz hiçbir zaman silahı tavsiye etmedik. Ama bakıyorsunuz birileri silahla oy temin etmenin peşindeler. Bunlara gerekli cevabın verilmesi 7 Haziran için önemli değil mi?" diye konuştu.

- "Birtakım partiler hala eski Türkiye'yi ihya etmenin çabası içinde"

Erdoğan, muhalefetin seçim vaatlerine konu olan imam hatip okullarının kapatılması tartışmalarına da değinerek, şunları kaydetti:

"Birtakım partiler hala eski Türkiye'yi ihya etmenin çabası içinde. Ne diyorlar? 'imam hatip okullarını kapatacağız.' Milletin açtığı imam hatip okullarını nasıl kapatırsın? Bir taraftan 'biz Atatürk'ün partisiyiz' diyor ama Atatürk'ün açtığı imam hatip okullarını kapatacakmış. Ben bir imam hatip okulu mezunuyum. 4 çocuğumun 4'ü de imam hatip mezunu. Hepsinden de memnunum. İşte kısa bir süre önce, bu ülkede imam hatip okullarının orta kısımları kapatıldı. Öğrenci sayısı 60 bine düşmüş. Açıldı, şimdi de millet tekrar imam hatip okullarına, meslek liselerine sahip çıktı. Öğrenci sayısı 1 milyona yükseldi. Millet evladının eğitimi öğretimi için böyle bir hakkı kullanıyorsa, sen buna 'hayır' diyemezsin ki. Yani bir dayatma. Bir başkası çıkıyor, özgürlükten bahsediyorlar ya, 'geldikten sonra biz bu medyayı, yazılı görsel, nasıl kapatacağımızı hemen ertesi gün göreceksiniz' diyor. Hani sizde özgürlük vardı?"

Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda yürüyebilmesinin şartının istikrar ve güven ortamının muhafazası olduğunu vurgulayan Erdoğan, "1991 ve 1999 arası bu ülkede 9 ayrı hükümet kuruldu. 8 senede. Allah aşkına, 8 yılda 9 hükümetin kurulduğu bir ülkede istikrar olabilir mi? Böyle bir ülkede güven iklimi tesis edilebilir mi? Böyle bir ülkeye kim yatırım yapar?" ifadelerini kullandı.

(sürecek)

Kaynak: AA