Erdoğan: 'Bol Keseden Atanların...'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de demokrasiye yönelik her saldırının ekonomiyi de hedef aldığını belirterek, "Gezi olayları başladığında ne dediler. ‘Ekonomiyi durduralım’ dediler. Şimdi bunların haberleri bize geliyor bazı özel mahfillerde kadeh tokuşturuyorlar. ‘İktidar partisinin iktidar kaybı yakındır şerefine’ diyorlar. Bu millet size bu kadehleri tekrar tattırmayı Allah’ın izni ile nasip etmeyecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 23. MÜSİAD Genel Kurulu’na katıldı. Yaptığı konuşmada TÜSİAD’a göndermede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TÜSİAD ile ilgili bugün bir şey söylemeyeceğim, gerekenleri başkan söyledi. Zaman kaybetmeyelim, iltifat olur” ifadelerini kulandı.
MÜSİAD’ın milletin bağrından çıktığını belirten Erdoğan, ülkesi için mücadele eden MÜSİAD üyelerini, günümüzün dervişleri olarak gördüğünü kaydetti. Erdoğan, Türkiye’nin büyümesi için başbakanlığı döneminde işadamları ile birlikte dünyanın dört bir yanını dolaştığını anlatarak, “Meşrebine bakmaksızın ülkemizin geleceği için taş üstüne taş koyan herkesi destekledik. ‘Bu beyaz Türk’tür, bu zenci Türk’tür’ demedik. Uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekmek için uğraştık. Bu şekilde ülkemizin gayrisafi yurtiçi hasılasını 239 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkardık. Artan gelirden, milletimizin her kesiminin faydalanabilmesini sağladık. 2002 yılında ülkemizde net asgari ücret 184 TL idi. Bu yılın ocak ayı itibariyle 849 TL oldu. 5 kat üzerinde bir artış. Ortalama memur maaşı 578 TL iken, bu rakam 2 bin 481 TL’ye çıktı. En düşük emekli sandığı emeklisi maaşı 377 TL idi. Bugün bu rakam bin 351 TL. SSK işçi emeklilerinin en düşük maaşı 257 TL’den bin 72 TL’ye yükseldi” diye konuştu.
“BÜROKRATLAR EKSİKSE, SİYASİ İKTİDARLAR KAYBOLUR GİDER”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir dönem SSK’nın başında olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Hatırlayın bir zamanlar SSK’nın başında kim vardı. Şimdi bol keseden atıp tutuyor. Suçlu o zamanki siyasiler değil. O siyasinin genel müdürü olarak beyefendinin hiç suçu yok. Siyasetçi bürokratı ile çalışır. Demek ki yanlış yapmış. Bundan dolayı da ağır bedel ödemiş, iktidar kaybetmiş. Bürokratı ile siyasetçi güç kazanır. O bürokratlar eksikse, sakatsa iktidarlar kaybolur gider. Burada da seçmede hata yapılmış” ifadelerini kullandı.
“BOL KESEDEN ATAN ZİHNİYETLERİN İKTİDAR OLDUĞU DÖNEMLERİ YAŞADIK”
Seçim öncesi Türkiye’de yaşanan dönemi panayır yerine benzeten Erdoğan, “Geçmişte de vardı. İki anahtar dağıtanlar vardı. Ben herhangi bir partinin genel başkanı değilim ama sorumluluk makamında olan bir cumhurbaşkanıyım. Gördüğüm yanlışlar varsa uyarma görevim var. Bu benim tarafsızlığımın da gereğidir. Çünkü ortada bir cinayet var, seyir mi edeceğiz yoksa müdahale mi edeceğiz. Üniversite öğrencileri sadece 45 TL burs alıyordu, ocak ayı itibariyle 330 TL’ye yükseldi. Bu destek değil mi. 65 yaş maaşı 24 TL idi, ocakta 145 TL oldu. Muhtar aylıkları 97 TL idi. Şimdi 904 TL’ye çıktı. Şu anda bu bol keseden atanların zihniyetlerinin iktidar oldukları dönemi yaşadık. Böyle bir şey olmadı. Engelli çocuklara zerre kadar ellerini uzatmadılar. Biz muhtaç durumdaki ailelere destek sağladık” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE YILDA YÜZDE 7 BÜYÜME SAĞLAYABİLİR”
Türkiye’nin büyüme hızına de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye geçtiğimiz yıl 2.9 oranında büyüdü. Bu büyüme oranı asla Türkiye’nin gerçek potansiyeline uygun değildir. Türkiye yılda en az 6-7 büyüme sağlayabilecek bir potansiyele sahip. Bunu başarırsak biz ilk 10 arasına inşallah girebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
“MİLLET SİZE BU KADEHLERİ TEKRAR TATTIRMAYI ALLAH’IN İZNİ İLE NASİP ETMEYECEK”
Türkiye’nin büyümesini engellemek isteyen güçlerin, içeride ve dışarıda ellerinden geleni yaptığını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde son yıllarda demokrasiye yönelik her saldırı aynı zamanda ekonomiyi hedef alıyor. Gezi olayları başladığında ne dediler. ‘Ekonomiyi durduralım’ dediler. Bunların mensuplarından bazıları önlükler takarak yürüdüler. Şimdi bunların haberleri bize geliyor bazı özel mahfillerde kadeh tokuşturuyorlar. ‘iktidar partisinin iktidar kaybı yakındır şerefine’ diyorlar. Bu millet size bu kadehleri tekrar tattırmayı Allah’ın izni ile nasip etmeyecek. Çünkü siz milli iradeye aykırı olarak bu ülkeyi yönetmek istiyorsunuz. Bu ülke sermayenin yönettiği bir ülke olmayacak. Bu ülke milli iradenin egemen olduğu bir ülke olarak inşallah bu yolda devam edecek. Ekonominin durması bu ülkede üretimin düşmesi demektir. İhracatın azalması demektir. İstihdamın gerilemesi demektir. Bundan zarar görecek olan da vatandaşlarımızın her biridir. Hem bu ülkede yaşayacaksın, hem de ekonomiyi durdurma çağrısını yapmak akıl ziyanı işareti değilse, başka bir proje ifadesidir. Bu tezgah tutmayınca, mili iradeye çarpıp darmadağın olunca bu sefer 17- 25 Aralık darbe girişimini devreye soktular. Kimlerle, paralel devlet yapılanmasıyla. Bunların hepsinin tespiti var. Orada da en önemli hedef Türkiye’nin milli kurumları ve özel sektörün önemli aktörleri idi. Hedefte yine ekonomi vardı. Hangi kesim böyle bir çaba içinde olabilir. Türkiye ekonomisi zarar gördüğünde bunun ceremesini hepimiz çekmeyecek miyiz? Bir zamanlar bunlar bazı malum sendikalar tarafından işgal edildiğinde feryat edip ağlayanlar değil miydi? Çünkü bunlar o dilden anlıyorlar. Biz o dile müsaade etmeyelim, ülkemizin çıkarı için gayret sarf ediyoruz, bunlar ise bize hala bent oluşturma gayreti içindeler. Niye, sadece taşıdığımız kimlik sebebiyle.”
“FAİZ HİÇBİR ZAMAN ÜLKEMİN YARARINA OLMAMIŞTIR”
Erdoğan, gezi parkı olayları sırasında faiz lobilerine nasıl çalışıldığını anlattığını vurgulayarak, “Faiz lobileri şu anda o malum kurumların içinde var mı. Oradan çok ciddi gücü devşiriyorlar mı. Buna hizmet edenler kim olursa olsun onlara iyi nazarla bakmıyorum. Kim olursa olsun. Çünkü ben şuna inanıyorum faiz hiçbir zaman benim ülkemin yararına olmamıştır, olmayacaktır. Amerika bu işi hiç bilmiyor mu, batı bilmiyor mu, Japonya bilmiyor mu. Bunlar bir puan eksi faiz uygulamasını yaparken bize ne oluyor. Aralığa bakınca yüzde 11 civarında, komisyonlarda ise yüzde 18’lere kadar çıkıyoruz. Bu ülkede yatırım olur mu soruyorum sizlere. Hangi mantık hala ‘biz faizi arttıralım’ diyerek bunu kovalıyor. Tabii diyeceksiniz ki siz bu işin başındaydınız. Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem, dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım” ifadelerini kullandı.
“HANİ BİR IMF BAŞKANI VARDI YA, HOVARDA”
Türkiye’nin IMF baskısından kurtulduğunu anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O Davos’a son gidişimdi. O Davos’a son gidişimde malum bir IMF başkanı vardı ya hovarda. Onunla bir görüşmemiz olmuştu. O görüşmemizde dedim ki ‘siz bize mali destek mi vereceksiniz, yoksa bize idari siyasi proje mi?’ Eğer mali destek verecekseniz verin ülkemizi yönetmesini biz biliriz. Para noktasında alacağınızı hazırladığımız taksitler içerisinde Türkiye size öder. İşlerine gelmedi. Dedik ki bizim idari ve siyasi yapımızla biz sizden nasihat alamayız. Almadık 23.5 milyar doları da ödedik. Bizim bunlara borcumuz falan yok, şimdi onlar bizden borç istiyor.”
“GEZİ OLAYLARINI KUTSAYANLAR, KATİLİNE AŞIK KURBANLAR GİBİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gezi olaylarının arkasındaki niyetin açıkça ortada olduğunu savunarak, “İşin gerisindeki niyet açıkça ortadayken gezi olaylarını ve darbe girişimlerini kutsayanlar katiline aşık kurbanlar gibidir. O zaman gezi olaylarında faiz 4.6’ya kadar düşmüştü. Bunu gördüler. Baktılar ki bu adamlar 2.5’e inecekler. Hemen vurgunu vurdular. Gezi olayları sadece içeride tezgahlanmış bir olay değil, dışarıda uzantıları var. Malum medyanın nasıl zil takıp oynadıklarını gördünüz. Benzer şeyleri bundan sonra da yapabilirler. Bu oyuna alet olanlar gözlerini bürüyen hırstan kendilerini kurtaramadıkları müddetçe birer maşa olarak kalmaya mahkumdurlar. Elden ele dolaşan her maşa gibi bunlar da işe yaramaz hale gelince bir kenara atılacaklar” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
MÜSİAD’ın milletin bağrından çıktığını belirten Erdoğan, ülkesi için mücadele eden MÜSİAD üyelerini, günümüzün dervişleri olarak gördüğünü kaydetti. Erdoğan, Türkiye’nin büyümesi için başbakanlığı döneminde işadamları ile birlikte dünyanın dört bir yanını dolaştığını anlatarak, “Meşrebine bakmaksızın ülkemizin geleceği için taş üstüne taş koyan herkesi destekledik. ‘Bu beyaz Türk’tür, bu zenci Türk’tür’ demedik. Uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekmek için uğraştık. Bu şekilde ülkemizin gayrisafi yurtiçi hasılasını 239 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkardık. Artan gelirden, milletimizin her kesiminin faydalanabilmesini sağladık. 2002 yılında ülkemizde net asgari ücret 184 TL idi. Bu yılın ocak ayı itibariyle 849 TL oldu. 5 kat üzerinde bir artış. Ortalama memur maaşı 578 TL iken, bu rakam 2 bin 481 TL’ye çıktı. En düşük emekli sandığı emeklisi maaşı 377 TL idi. Bugün bu rakam bin 351 TL. SSK işçi emeklilerinin en düşük maaşı 257 TL’den bin 72 TL’ye yükseldi” diye konuştu.
“BÜROKRATLAR EKSİKSE, SİYASİ İKTİDARLAR KAYBOLUR GİDER”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir dönem SSK’nın başında olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Hatırlayın bir zamanlar SSK’nın başında kim vardı. Şimdi bol keseden atıp tutuyor. Suçlu o zamanki siyasiler değil. O siyasinin genel müdürü olarak beyefendinin hiç suçu yok. Siyasetçi bürokratı ile çalışır. Demek ki yanlış yapmış. Bundan dolayı da ağır bedel ödemiş, iktidar kaybetmiş. Bürokratı ile siyasetçi güç kazanır. O bürokratlar eksikse, sakatsa iktidarlar kaybolur gider. Burada da seçmede hata yapılmış” ifadelerini kullandı.
“BOL KESEDEN ATAN ZİHNİYETLERİN İKTİDAR OLDUĞU DÖNEMLERİ YAŞADIK”
Seçim öncesi Türkiye’de yaşanan dönemi panayır yerine benzeten Erdoğan, “Geçmişte de vardı. İki anahtar dağıtanlar vardı. Ben herhangi bir partinin genel başkanı değilim ama sorumluluk makamında olan bir cumhurbaşkanıyım. Gördüğüm yanlışlar varsa uyarma görevim var. Bu benim tarafsızlığımın da gereğidir. Çünkü ortada bir cinayet var, seyir mi edeceğiz yoksa müdahale mi edeceğiz. Üniversite öğrencileri sadece 45 TL burs alıyordu, ocak ayı itibariyle 330 TL’ye yükseldi. Bu destek değil mi. 65 yaş maaşı 24 TL idi, ocakta 145 TL oldu. Muhtar aylıkları 97 TL idi. Şimdi 904 TL’ye çıktı. Şu anda bu bol keseden atanların zihniyetlerinin iktidar oldukları dönemi yaşadık. Böyle bir şey olmadı. Engelli çocuklara zerre kadar ellerini uzatmadılar. Biz muhtaç durumdaki ailelere destek sağladık” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE YILDA YÜZDE 7 BÜYÜME SAĞLAYABİLİR”
Türkiye’nin büyüme hızına de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye geçtiğimiz yıl 2.9 oranında büyüdü. Bu büyüme oranı asla Türkiye’nin gerçek potansiyeline uygun değildir. Türkiye yılda en az 6-7 büyüme sağlayabilecek bir potansiyele sahip. Bunu başarırsak biz ilk 10 arasına inşallah girebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
“MİLLET SİZE BU KADEHLERİ TEKRAR TATTIRMAYI ALLAH’IN İZNİ İLE NASİP ETMEYECEK”
Türkiye’nin büyümesini engellemek isteyen güçlerin, içeride ve dışarıda ellerinden geleni yaptığını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde son yıllarda demokrasiye yönelik her saldırı aynı zamanda ekonomiyi hedef alıyor. Gezi olayları başladığında ne dediler. ‘Ekonomiyi durduralım’ dediler. Bunların mensuplarından bazıları önlükler takarak yürüdüler. Şimdi bunların haberleri bize geliyor bazı özel mahfillerde kadeh tokuşturuyorlar. ‘iktidar partisinin iktidar kaybı yakındır şerefine’ diyorlar. Bu millet size bu kadehleri tekrar tattırmayı Allah’ın izni ile nasip etmeyecek. Çünkü siz milli iradeye aykırı olarak bu ülkeyi yönetmek istiyorsunuz. Bu ülke sermayenin yönettiği bir ülke olmayacak. Bu ülke milli iradenin egemen olduğu bir ülke olarak inşallah bu yolda devam edecek. Ekonominin durması bu ülkede üretimin düşmesi demektir. İhracatın azalması demektir. İstihdamın gerilemesi demektir. Bundan zarar görecek olan da vatandaşlarımızın her biridir. Hem bu ülkede yaşayacaksın, hem de ekonomiyi durdurma çağrısını yapmak akıl ziyanı işareti değilse, başka bir proje ifadesidir. Bu tezgah tutmayınca, mili iradeye çarpıp darmadağın olunca bu sefer 17- 25 Aralık darbe girişimini devreye soktular. Kimlerle, paralel devlet yapılanmasıyla. Bunların hepsinin tespiti var. Orada da en önemli hedef Türkiye’nin milli kurumları ve özel sektörün önemli aktörleri idi. Hedefte yine ekonomi vardı. Hangi kesim böyle bir çaba içinde olabilir. Türkiye ekonomisi zarar gördüğünde bunun ceremesini hepimiz çekmeyecek miyiz? Bir zamanlar bunlar bazı malum sendikalar tarafından işgal edildiğinde feryat edip ağlayanlar değil miydi? Çünkü bunlar o dilden anlıyorlar. Biz o dile müsaade etmeyelim, ülkemizin çıkarı için gayret sarf ediyoruz, bunlar ise bize hala bent oluşturma gayreti içindeler. Niye, sadece taşıdığımız kimlik sebebiyle.”
“FAİZ HİÇBİR ZAMAN ÜLKEMİN YARARINA OLMAMIŞTIR”
Erdoğan, gezi parkı olayları sırasında faiz lobilerine nasıl çalışıldığını anlattığını vurgulayarak, “Faiz lobileri şu anda o malum kurumların içinde var mı. Oradan çok ciddi gücü devşiriyorlar mı. Buna hizmet edenler kim olursa olsun onlara iyi nazarla bakmıyorum. Kim olursa olsun. Çünkü ben şuna inanıyorum faiz hiçbir zaman benim ülkemin yararına olmamıştır, olmayacaktır. Amerika bu işi hiç bilmiyor mu, batı bilmiyor mu, Japonya bilmiyor mu. Bunlar bir puan eksi faiz uygulamasını yaparken bize ne oluyor. Aralığa bakınca yüzde 11 civarında, komisyonlarda ise yüzde 18’lere kadar çıkıyoruz. Bu ülkede yatırım olur mu soruyorum sizlere. Hangi mantık hala ‘biz faizi arttıralım’ diyerek bunu kovalıyor. Tabii diyeceksiniz ki siz bu işin başındaydınız. Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem, dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım” ifadelerini kullandı.
“HANİ BİR IMF BAŞKANI VARDI YA, HOVARDA”
Türkiye’nin IMF baskısından kurtulduğunu anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O Davos’a son gidişimdi. O Davos’a son gidişimde malum bir IMF başkanı vardı ya hovarda. Onunla bir görüşmemiz olmuştu. O görüşmemizde dedim ki ‘siz bize mali destek mi vereceksiniz, yoksa bize idari siyasi proje mi?’ Eğer mali destek verecekseniz verin ülkemizi yönetmesini biz biliriz. Para noktasında alacağınızı hazırladığımız taksitler içerisinde Türkiye size öder. İşlerine gelmedi. Dedik ki bizim idari ve siyasi yapımızla biz sizden nasihat alamayız. Almadık 23.5 milyar doları da ödedik. Bizim bunlara borcumuz falan yok, şimdi onlar bizden borç istiyor.”
“GEZİ OLAYLARINI KUTSAYANLAR, KATİLİNE AŞIK KURBANLAR GİBİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gezi olaylarının arkasındaki niyetin açıkça ortada olduğunu savunarak, “İşin gerisindeki niyet açıkça ortadayken gezi olaylarını ve darbe girişimlerini kutsayanlar katiline aşık kurbanlar gibidir. O zaman gezi olaylarında faiz 4.6’ya kadar düşmüştü. Bunu gördüler. Baktılar ki bu adamlar 2.5’e inecekler. Hemen vurgunu vurdular. Gezi olayları sadece içeride tezgahlanmış bir olay değil, dışarıda uzantıları var. Malum medyanın nasıl zil takıp oynadıklarını gördünüz. Benzer şeyleri bundan sonra da yapabilirler. Bu oyuna alet olanlar gözlerini bürüyen hırstan kendilerini kurtaramadıkları müddetçe birer maşa olarak kalmaya mahkumdurlar. Elden ele dolaşan her maşa gibi bunlar da işe yaramaz hale gelince bir kenara atılacaklar” ifadelerini kullandı.