Chp Genel Başkan Yardımcısı Öztrak Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "Bütçe açıklarını kapatmak için para basmamayı Sayın Babacan bizden öğrendi" dedi.
Öztrak, "CHP İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimi" tarafından İçel HiltonSA'da düzenlenen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı "Irak-Suriye krizleri: Türkiye'nin ödediği fatura" konulu toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Mardin, Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana ve İçel'i ziyaret ederek Suriye ve Irak krizlerinin bu kentler üzerindeki etkilerini tespit ettiklerini ifade eden Öztrak, tüm illerde iş dünyası temsilcileri ile toplantı yaparak esnafı ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini dinlediklerini söyledi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun İçel'de iş dünyasının sorunlarını dinlediğini aktaran Öztrak, şöyle devam etti:
"CHP, sadece konuşan değil aynı zamanda dinleyen de bir parti. Bu toplantılarımızı çeşitli meslek gurupları ile çeşitli illerimizde yapmaya devam edeceğiz. Suriye krizinin etkilerini toparladık. Söylenen şey şu; Suriye'den buraya gelen misafirler için harcanan para bugüne kadar 5,5 milyar dolar. 2011-2014 potansiyel ihracat kaybı olarak her iki ülke pazarında 9,6 milyar dolar, Suriye'den gelen turistler itibariyle bakıldığında 1,6 milyar dolar, toplam 17 milyar dolar kaybetmişiz. Bugün bu kayıplar, Türkiye'nin izlemiş olduğu sorumsuz dış politika ülkeyi çok ciddi zararların altına sokmuştur. CHP iktidarında bu politikaların normalleşmesi, düzelmesi neticesinde bunun da ülkedeki kaynakları artıracağı çok açıktır."
- Ali Babacan'ın açıklamaları
Öztrak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın partilerinin ekonomik vaatlerini eleştirmesiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
"Açıklamayı görünce hayret ettim. Ve şunu anladım ki bu ülke 13 yılda nasıl bu kadar sürede bu hale gelmiş, bunun müsebbibi kim çok açık seçik anlama imkanını buldum. 'Ben 13 yıldır ekonominin başındayım, bir harcama yapacaksanız ya vergi alacaksınız, ya borçlanacaksınız, ya para basacaksınız, ya da IMF'ye gideceksiniz' sonunda diyor. Bu zihniyet böyle olunca, bir diğer Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da haklı çıkıyor. 'Bu ülkede israf olmasa, israfı önleyebilsek vergi dahi almayız' diyen Bülent Arınç haklı çıkıyor. Şu manzaraya bakın. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 3'ü bile olmayan bir harcamadan bahsediyoruz. Başbakan Yardımcısı çıkıyor diyor ki 'Bunun için ya vergi koyacaksın ya borçlanacaksın ya para basacaksın' Bir kere şunu söyleyeyim. Sayın Babacan şunu bilsin ki bu ülkenin bütçe açıklarını kapatmak için para basmasının önüne geçen düzenlemeyi yapan kadronun içerisinde ben de hazine müsteşarıydım. Bütçe açıklarını kapatmak için para basmamayı Sayın Babacan bizden öğrendi."
Türkiye'nin demokraside hızla geriye gittiğini, bunu dünyadaki tüm endekslerin açıkça ortaya koyduğunu iddia eden Öztrak, şunları kaydetti:
"Sadece yolsuzluk endeksinde Türkiye yaklaşık 6-7 sıra birden 2014 yılında geriye doğru gitmiş, gerilemede dünya rekor kırmıştır. Demokrasi endeksinde sonlarda yer almaktadır. Şimdi Sayın Babacan bu hale gelen bu ülkede sanki bakan değilmiş gibi çıkıp demokrasiden, hukuk devletinden bahsetmektedir. Ne hukuk devleti kalmıştır, ne demokrasi kalmıştır. 'CHP bu programı uygularsa IMF kapısına gideriz' diyor. Türkiye'yi IMF kapısından alan programı yazan ekibin başında Kemal Derviş vardı, o ekibin hazine müsteşarı da bendim. O programı uyguladılar, Türkiye IMF kapısından alındı. Ama bugün gelinen noktada bu ülkenin Cumhurbaşkanı diyor ki 'Türkiye'de ekonomik kriz var' Yani o gün oradan çıktılar Türkiye'yi ekonomik kriz olan noktaya getirdiler. 'Büyümeyi sağladık', hangi büyümeyi sağladınız. Büyümede size benzeyen ekonomilerin gerisindesiniz. Son 3 yıldır da ortalama büyümemiz yüzde 3. Bu mudur büyümeyi sağlamak. Türkiye'nin en kritik dönemlerinde büyüme hızları hiçbir zaman yüzde 4, 4,5'in altına düşmemiştir."
Partilerinin getirdiği programa da değinen Öztrak, şöyle devam etti:
"Bu ülkede sıcak paraya yaslanıp, sıcak para baronluğu yapıp, tahrip noktasından ekonomiyi çıkaracak, yeniden ülkeyi büyüme sürecine sokacak bir programı Türk milletine sunmuşuz. Bu programın 4 ayağı var. Demokrasi, hukuk devleti, dünya küresel ekonomide yarışma gücü, herkesi kucaklayan büyüme, sürdürülebilir büyüme. Kaynak nerede? Kaynak nerede? Kaynak tasarruf bir, bu programın getireceği güven ortamında yeniden başlayacak olan yatırımlar ve ona paralel büyüme ve istihdamla yeni kaynaklar. Ama bugün ayağının tozuyla ABD'den gelip, 'Bu programı CHP uygulayacaksa ülke IMF kapısına gider' diyen Başbakan Yardımcısı'na benim bir tavsiyem var, dünyada sizin bildiğiniz o paradigmalar değişti. Bugün artık dünyada yeni paradigmalar var. Küresel likiditede, yatırımcıların giderek daha dikkatli olmaya başladıkları bir ortamda siz ekonomiyi yönetmesini bilmiyorsunuz. Onun için güvenilirliğinizi daha fazla kaybetmeden bence 7 Haziran seçimlerini de beklemeyin, bu açıklamayı yapmışsanız eğer o görevi bırakın izzet ve ikbal ile bu yerden çekilin."
Öztrak, Türkiye'de basın özgürlüğünün kalmadığını da iddia etti.
Kaynak: AA
Mardin, Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana ve İçel'i ziyaret ederek Suriye ve Irak krizlerinin bu kentler üzerindeki etkilerini tespit ettiklerini ifade eden Öztrak, tüm illerde iş dünyası temsilcileri ile toplantı yaparak esnafı ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini dinlediklerini söyledi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun İçel'de iş dünyasının sorunlarını dinlediğini aktaran Öztrak, şöyle devam etti:
"CHP, sadece konuşan değil aynı zamanda dinleyen de bir parti. Bu toplantılarımızı çeşitli meslek gurupları ile çeşitli illerimizde yapmaya devam edeceğiz. Suriye krizinin etkilerini toparladık. Söylenen şey şu; Suriye'den buraya gelen misafirler için harcanan para bugüne kadar 5,5 milyar dolar. 2011-2014 potansiyel ihracat kaybı olarak her iki ülke pazarında 9,6 milyar dolar, Suriye'den gelen turistler itibariyle bakıldığında 1,6 milyar dolar, toplam 17 milyar dolar kaybetmişiz. Bugün bu kayıplar, Türkiye'nin izlemiş olduğu sorumsuz dış politika ülkeyi çok ciddi zararların altına sokmuştur. CHP iktidarında bu politikaların normalleşmesi, düzelmesi neticesinde bunun da ülkedeki kaynakları artıracağı çok açıktır."
- Ali Babacan'ın açıklamaları
Öztrak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın partilerinin ekonomik vaatlerini eleştirmesiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
"Açıklamayı görünce hayret ettim. Ve şunu anladım ki bu ülke 13 yılda nasıl bu kadar sürede bu hale gelmiş, bunun müsebbibi kim çok açık seçik anlama imkanını buldum. 'Ben 13 yıldır ekonominin başındayım, bir harcama yapacaksanız ya vergi alacaksınız, ya borçlanacaksınız, ya para basacaksınız, ya da IMF'ye gideceksiniz' sonunda diyor. Bu zihniyet böyle olunca, bir diğer Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da haklı çıkıyor. 'Bu ülkede israf olmasa, israfı önleyebilsek vergi dahi almayız' diyen Bülent Arınç haklı çıkıyor. Şu manzaraya bakın. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 3'ü bile olmayan bir harcamadan bahsediyoruz. Başbakan Yardımcısı çıkıyor diyor ki 'Bunun için ya vergi koyacaksın ya borçlanacaksın ya para basacaksın' Bir kere şunu söyleyeyim. Sayın Babacan şunu bilsin ki bu ülkenin bütçe açıklarını kapatmak için para basmasının önüne geçen düzenlemeyi yapan kadronun içerisinde ben de hazine müsteşarıydım. Bütçe açıklarını kapatmak için para basmamayı Sayın Babacan bizden öğrendi."
Türkiye'nin demokraside hızla geriye gittiğini, bunu dünyadaki tüm endekslerin açıkça ortaya koyduğunu iddia eden Öztrak, şunları kaydetti:
"Sadece yolsuzluk endeksinde Türkiye yaklaşık 6-7 sıra birden 2014 yılında geriye doğru gitmiş, gerilemede dünya rekor kırmıştır. Demokrasi endeksinde sonlarda yer almaktadır. Şimdi Sayın Babacan bu hale gelen bu ülkede sanki bakan değilmiş gibi çıkıp demokrasiden, hukuk devletinden bahsetmektedir. Ne hukuk devleti kalmıştır, ne demokrasi kalmıştır. 'CHP bu programı uygularsa IMF kapısına gideriz' diyor. Türkiye'yi IMF kapısından alan programı yazan ekibin başında Kemal Derviş vardı, o ekibin hazine müsteşarı da bendim. O programı uyguladılar, Türkiye IMF kapısından alındı. Ama bugün gelinen noktada bu ülkenin Cumhurbaşkanı diyor ki 'Türkiye'de ekonomik kriz var' Yani o gün oradan çıktılar Türkiye'yi ekonomik kriz olan noktaya getirdiler. 'Büyümeyi sağladık', hangi büyümeyi sağladınız. Büyümede size benzeyen ekonomilerin gerisindesiniz. Son 3 yıldır da ortalama büyümemiz yüzde 3. Bu mudur büyümeyi sağlamak. Türkiye'nin en kritik dönemlerinde büyüme hızları hiçbir zaman yüzde 4, 4,5'in altına düşmemiştir."
Partilerinin getirdiği programa da değinen Öztrak, şöyle devam etti:
"Bu ülkede sıcak paraya yaslanıp, sıcak para baronluğu yapıp, tahrip noktasından ekonomiyi çıkaracak, yeniden ülkeyi büyüme sürecine sokacak bir programı Türk milletine sunmuşuz. Bu programın 4 ayağı var. Demokrasi, hukuk devleti, dünya küresel ekonomide yarışma gücü, herkesi kucaklayan büyüme, sürdürülebilir büyüme. Kaynak nerede? Kaynak nerede? Kaynak tasarruf bir, bu programın getireceği güven ortamında yeniden başlayacak olan yatırımlar ve ona paralel büyüme ve istihdamla yeni kaynaklar. Ama bugün ayağının tozuyla ABD'den gelip, 'Bu programı CHP uygulayacaksa ülke IMF kapısına gider' diyen Başbakan Yardımcısı'na benim bir tavsiyem var, dünyada sizin bildiğiniz o paradigmalar değişti. Bugün artık dünyada yeni paradigmalar var. Küresel likiditede, yatırımcıların giderek daha dikkatli olmaya başladıkları bir ortamda siz ekonomiyi yönetmesini bilmiyorsunuz. Onun için güvenilirliğinizi daha fazla kaybetmeden bence 7 Haziran seçimlerini de beklemeyin, bu açıklamayı yapmışsanız eğer o görevi bırakın izzet ve ikbal ile bu yerden çekilin."
Öztrak, Türkiye'de basın özgürlüğünün kalmadığını da iddia etti.