Soğuk Havalarda Besin Alerjisine Dikkat

Kış aylarında daha çok besin alerjisi ile karşılaşılıyor.


Bahar ve yaz aylarının özellikle mevsimsel alerjiler nedeni ile dikkat edilmesi gereken dönemler olduğunun altını çizen Diatek firmasının kurucusu Uzman Biyolog Mehmet Karaaslan, kış aylarında ise daha çok besin alerjisi ile karşılaşıldığını belirtti.

Karaaslan, sağlıklı bir yaşam için vücut mekanizmasının oldukça önem taşıdığını ancak alerjik reaksiyonlar gibi sebepler ile bazen vücut mekanizmamızın yerli yersiz çalışmaya başlaması ile yepyeni rahatsızlıkların baş gösterebildiğini belirtti.

Oldukça sıklıkla karşılaşılan alerjinin vücudun bir ya da birkaç madde karşısında aşırı duyarlılık göstermesi nedeni ile oluştuğunu ve sağlık problemi olmayan kişilerde ciddi bir rahatsızlığa sebep olmadığını belirten Karaaslan, söz konusu maddelerin vücuda ağız, solunum ya da enjeksiyon yolu ile girdiğini kaydetti.

Vücutta alerjik tepkiye sebep olan maddelerin ev tozları, çiçek polenleri, evde beslenen hayvanların kılları, kozmetik ürünler, çeşitli fiziksel etkenler, çeşitli besinler, ilaçlar, bitkisel maddeler ve aşılar olduğunu belirten Karaaslan, zaten kişinin az çok kendinin hangi maddeye karşı alerjik reaksiyon gösterdiğini zaman içerisinde bilir hale geldiğini belirtti.

Besin alerjisine sebep olan maddenin besinlerde bulunan proteinler olduğunu sözlerine ekleyen Karaaslan, söz konusu besin alerjisine sıklıkla bebeklik dönemlerinde rastlanıldığını ve yıllar içerisinde yavaş yavaş azaldığının gözlemlendiğini belirtti.

Bebeklik çağında sindirim sisteminin tam olarak gelişmemiş olması nedeni ile ve bebeklerimizi birkaç öğünde süt gibi alerji riski yüksek bir besinle beslaniyor olmasından dolayı bebeklerin daha alerjik bir bünyeye sahip olduğunu açıklayan Karaaslan, bebeklerin besin alerjisi ile henüz anne karnındayken bile tanışabildiğini belirtti.

Özellikle anne, baba ya da kardeşlerinden birinde astım, egzama, besin alerjisi ve alerjik rinit gibi alerji öyküsü olan bebekler de besin alerjisi riski normal bebeklere oranla yüzde 20 daha fazla olduğunu söyleyen Karaaslan, anne ve babalara bebeklerde karşılaşılan besin alerjilerinin sebeplerini açıkladı.

Ailesinde alerji problemi yaşayan kimi bebeklerde anne sütünde bulunan ufak miktarlardaki alerjenlerin alınması nedeni ile bile besin alerjisi gelişebildiğini belirten Karaaslan, alerji riski olan bebeklerin formül mamalar ile beslenmesinin de alerjiye yol açtığını belirtti.

Bebek mamalarında bulunan soya proteinleri ve inek sütünün alerji riski taşıdığını anlatan Karaaslan genel görüş olarak bebeklerin ortalama yüzde 6’sında ilk iki yaşlarına kadar alerji çıkma riski bulunduğunu ancak ailesinde alerji öyküsü olan bebeklerin alerji riskinin normal bebeklere oranla 2-4 kat arası daha fazla olduğunu kaydetti.

Besin alerjilerinin vücudumuzda bizi uyarıcı bir takım reaksiyonlar meydana getirdiğini belirtirken bu reaksiyonların krampla benzerlik gösteren karın ağrıları, bulantı, ürtiker, baş ağrısı, egzama, astım, ishali hırıltılı solunum ve öksürük, nezle ve tekrarlayan orta kulak problemleri olduğu söyleyen Karaaslan, ayrıca vücutta kızarma, şişme, kabartı, ağrı ve kaşıntının da sıklıkla görülen alerji belirtileri olduğunun altını çizdi.
Kaynak: İHA