Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı Açıklaması
Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, “Bugün itibariyle 12 bankaya ilgili soruşturmadan 11’i davanın reddi şeklinde.
Bankalarla ilgili soruşturmamızda tarafların karar aleyhine açtığı 11 davadan bugüne kadar bize ret kararı bize ulaşmış bulunuyor” dedi.
Rekabet Kurumu Başkanı Kaldırımcı, Kurumun kuruluşunun 18. yıl dönümü nedeniyle düzenledikleri basın toplantısında 2015 Rekabet Raporu ile bilgi verdi.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Kaldırımcı, bir gazetecinin bankalarla ilgili bir inceleme soruşturmanın olup olmadığını sorması üzerine, “Bankalarla ilgili günümüz şartlarında tüketicilerin bütün vatandaşların bankalarla ilişkileri yoğun. Biz bankalarla ilgili pek çok şikayetin muhatabı değiliz. Mevzuatımız gereği. Biz ancak ve ancak eğer bankalar aralarında tüketiciyi istismar eden, tüketici aleyhine olabilecek bir kısım faaliyetlerde işbirliği yaparlarsa mevduat faizleri konusunda, kredi faizleri konusunda ve kartlar konusunda. Bildiğiniz gibi 2013 Martında biz 12 bankaya yönelik soruşturmamız sonuçlanmıştı. 1 milyar liranın üzerinde bugüne kadar ki verdiğimiz en büyük ceza verilmişti 12 bankaya. Tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuat bütünüyle bizim sorumluluğumuz çerçevesinde değil” ifadelerini kullandı.
“BUGÜNE İTİBARİYLE 12 BANKAYA İLGİLİ SORUŞTURMADAN 11’İ DAVANIN REDDİ ŞEKLİNDE”
12 bankaya ilişkin soruşturmada gelinen son durumla ilgili ise Kaldırımcı, “Gelinen son durum bugüne kadar aldığımız karar aleyhine herhangi bir mahkemeden bir olumsuz karar gelmedi. Ancak olumlu kararlar gelmiş oldu. Bugün itibariyle 12 bankaya ilgili soruşturmadan 11’i davanın reddi şeklinde. Bankalarla ilgili soruşturmamızda tarafların karar aleyhine açtığı 11 davadan bugüne kadar bize ret kararı bize ulaşmış bulunuyor. Danıştay daha karar vermedi” diye konuştu.
“PASSOLİG UYGULAMASININ REKABET HUKUKU AÇISINDAN UYGUN OLUP OLMADIĞINA DAİR BİZDEN GÖRÜŞ İSTENDİ”
Rekabet Kurumunun Passolig konusunda bir karar verdiği hatırlatılarak, 2017’ye kadar bir muafiyet konusu olduğuyla ilgili detaylı bilgi istenilmesi üzerine Kaldırımcı, Türkiye Futbol Federasyonunun bu alana dönük faaliyetlere ilişkin kanun kaynaklı yetkileri olduğunu anlatarak, “Biz işin teknik tarafıyla ilgilenmiyoruz. Bize intikal eden bir konsorsiyum tarafından Türkiye Futbol Federasyonu, Aktif Bank ve diğer bir kısım kuruluşlarca Passolig uygulamasının iki sezona ilişkin olarak 2017 yıl sonuna kadar muafiyet talebidir. Yani passolig uygulamasının Rekabet hukuku açısından uygun olup olmadığına dair bizden görüş istendi. Muafiyet talebi bu konuda vardı. 10 yıllık bir talepte bulunuldu. Biz iki sezona dönük bir muafiyet kararı aldık. Niye iki sezona dönük muafiyet kararı aldık. Çünkü geçmişe dönük bilgi yok bu konuda, veri yok. O yüzden 10 yıl verelim hesabı yapamadık ama ihtiyatlı olalım dikkatli olalım. Veri eksikliği ve bir bakım uygulamaların olumlu sonuçlar doğurabileceği iyimserliğiyle iki yıl muafiyet verilmiş oldu” dedi.
“SİYASET KURUMUNUN REKABET KURUMUNDA ALINAN KARARLARIN NİTELİĞİNE İLİŞKİN VERİLECEK CEZALARA İLİŞKİN BUGÜNE KADAR HERHANGİ BİR ETKİSİ OLMAMIŞTIR”
Rekabet Kurumu ile ilgili kurumun siyasileştiğiyle ilgili eleştirilerin sorulması üzerine Kaldırımcı, şöyle konuştu:
“Bu Türkiye’de çok yapılan tartışma gündemlerinden biri. Siyaset kurumunun kuruma müdahalesine işaret ettiler. Hatta TÜPRAŞ kararından bir ara söz edildi. TÜPRAŞ’a kayda değer bir ceza verildi 2014 yılı içerisinde. Denildi ki bu ancak siyasi baskıyla alınabilecek karar. 2 önce başlayan bir süreçtir TÜPRAŞ kararı. Ocak 2014 yılında aldığımız kararın başlangıcı 2 yıl öncesine dayanıyor. 5 tane uzman arkadaşımızla tartışmalar, müzakereler sonucunda çıkmıştır. Gülüp geçilecek bir şey ama niye bu kadar kolay suçlama yapılır ona da bakılırsa çok üzülecek bir durum. Böyle bir şey. Siyaset kurumunun Rekabet Kurumunda alınan kararların niteliğine ilişkin verilecek cezalara ilişkin bugüne kadar herhangi bir etkisi olmamıştır. Böyle bir şey olamaz.”
Kaynak: İHA
Rekabet Kurumu Başkanı Kaldırımcı, Kurumun kuruluşunun 18. yıl dönümü nedeniyle düzenledikleri basın toplantısında 2015 Rekabet Raporu ile bilgi verdi.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Kaldırımcı, bir gazetecinin bankalarla ilgili bir inceleme soruşturmanın olup olmadığını sorması üzerine, “Bankalarla ilgili günümüz şartlarında tüketicilerin bütün vatandaşların bankalarla ilişkileri yoğun. Biz bankalarla ilgili pek çok şikayetin muhatabı değiliz. Mevzuatımız gereği. Biz ancak ve ancak eğer bankalar aralarında tüketiciyi istismar eden, tüketici aleyhine olabilecek bir kısım faaliyetlerde işbirliği yaparlarsa mevduat faizleri konusunda, kredi faizleri konusunda ve kartlar konusunda. Bildiğiniz gibi 2013 Martında biz 12 bankaya yönelik soruşturmamız sonuçlanmıştı. 1 milyar liranın üzerinde bugüne kadar ki verdiğimiz en büyük ceza verilmişti 12 bankaya. Tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuat bütünüyle bizim sorumluluğumuz çerçevesinde değil” ifadelerini kullandı.
“BUGÜNE İTİBARİYLE 12 BANKAYA İLGİLİ SORUŞTURMADAN 11’İ DAVANIN REDDİ ŞEKLİNDE”
12 bankaya ilişkin soruşturmada gelinen son durumla ilgili ise Kaldırımcı, “Gelinen son durum bugüne kadar aldığımız karar aleyhine herhangi bir mahkemeden bir olumsuz karar gelmedi. Ancak olumlu kararlar gelmiş oldu. Bugün itibariyle 12 bankaya ilgili soruşturmadan 11’i davanın reddi şeklinde. Bankalarla ilgili soruşturmamızda tarafların karar aleyhine açtığı 11 davadan bugüne kadar bize ret kararı bize ulaşmış bulunuyor. Danıştay daha karar vermedi” diye konuştu.
“PASSOLİG UYGULAMASININ REKABET HUKUKU AÇISINDAN UYGUN OLUP OLMADIĞINA DAİR BİZDEN GÖRÜŞ İSTENDİ”
Rekabet Kurumunun Passolig konusunda bir karar verdiği hatırlatılarak, 2017’ye kadar bir muafiyet konusu olduğuyla ilgili detaylı bilgi istenilmesi üzerine Kaldırımcı, Türkiye Futbol Federasyonunun bu alana dönük faaliyetlere ilişkin kanun kaynaklı yetkileri olduğunu anlatarak, “Biz işin teknik tarafıyla ilgilenmiyoruz. Bize intikal eden bir konsorsiyum tarafından Türkiye Futbol Federasyonu, Aktif Bank ve diğer bir kısım kuruluşlarca Passolig uygulamasının iki sezona ilişkin olarak 2017 yıl sonuna kadar muafiyet talebidir. Yani passolig uygulamasının Rekabet hukuku açısından uygun olup olmadığına dair bizden görüş istendi. Muafiyet talebi bu konuda vardı. 10 yıllık bir talepte bulunuldu. Biz iki sezona dönük bir muafiyet kararı aldık. Niye iki sezona dönük muafiyet kararı aldık. Çünkü geçmişe dönük bilgi yok bu konuda, veri yok. O yüzden 10 yıl verelim hesabı yapamadık ama ihtiyatlı olalım dikkatli olalım. Veri eksikliği ve bir bakım uygulamaların olumlu sonuçlar doğurabileceği iyimserliğiyle iki yıl muafiyet verilmiş oldu” dedi.
“SİYASET KURUMUNUN REKABET KURUMUNDA ALINAN KARARLARIN NİTELİĞİNE İLİŞKİN VERİLECEK CEZALARA İLİŞKİN BUGÜNE KADAR HERHANGİ BİR ETKİSİ OLMAMIŞTIR”
Rekabet Kurumu ile ilgili kurumun siyasileştiğiyle ilgili eleştirilerin sorulması üzerine Kaldırımcı, şöyle konuştu:
“Bu Türkiye’de çok yapılan tartışma gündemlerinden biri. Siyaset kurumunun kuruma müdahalesine işaret ettiler. Hatta TÜPRAŞ kararından bir ara söz edildi. TÜPRAŞ’a kayda değer bir ceza verildi 2014 yılı içerisinde. Denildi ki bu ancak siyasi baskıyla alınabilecek karar. 2 önce başlayan bir süreçtir TÜPRAŞ kararı. Ocak 2014 yılında aldığımız kararın başlangıcı 2 yıl öncesine dayanıyor. 5 tane uzman arkadaşımızla tartışmalar, müzakereler sonucunda çıkmıştır. Gülüp geçilecek bir şey ama niye bu kadar kolay suçlama yapılır ona da bakılırsa çok üzülecek bir durum. Böyle bir şey. Siyaset kurumunun Rekabet Kurumunda alınan kararların niteliğine ilişkin verilecek cezalara ilişkin bugüne kadar herhangi bir etkisi olmamıştır. Böyle bir şey olamaz.”