'Osmanlı Aydınlarının Gündemi' Konferansı
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Refik Bürüngüz, "Takip edilen politikalarla zulümler dünya çapında yapılıyor ve maske olarak da diplomasi kullanılıyor" dedi.
Bürüngüz, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Salonu'nda düzenlenen konferansta, Osmanlı aydınlarının Avrupa politikaların eleştirirken nelere vurgu yaptığını, hangi konulara dikkat çektiğini, bakış acısını anlatarak, benzerliklerin bugün ki politikalarla da kurulabileceğini söyledi.
Sömürgecilik ve emperyalizm kavramlarının 20. yüzyılın kavramları olmasına rağmen aydınların eleştiri yaptığını anlatan Bürüngüz, şunları kaydetti:
"Sömürgecilik ve emperyalizm hala gündemde. Çeşitli vesilelerle ve yöntemlerle devam ediyor. Her topluluk kendi oluşturduğu sosyal yapının devam etmesi için kaygılar taşıyabilir. Fakat Osmanlı büyük bir güce sahipken daha sonra yavaş yavaş geri çekilmelerin başlaması sonucunda bir beka kaygısı başlamış ve Osmanlı aydınları da bu konuda kendi reçetelerini üretmeye başlamış. Son dönem Osmanlı aydınlarını 'Tanzimatçı nesil' daha sonra 'ikinci meşrutiyet nesli' diye ikiye ayırabiliriz. Tanzimatçı nesil ile ikinci meşrutiyet nesli arasında ciddi bir yaklaşım farklılığı görülüyor. Osmanlı aydınlarının özellikle Tanzimat neslinin bir medeniyetçi ideolojisi, kendilerini yenen bir güce karşı yine de onlara benzeme arzusu içinde olmuştur. Avrupa'nın algısında Osmanlı yine Osmanlı ve Osmanlı'ya olan yaklaşımları yine aynı sert. Takip edilen politikalarla bu zulümler dünya çapında yapılıyor ve maske olarak da diplomasi kullanılıyor. Bu siyaset özünde çirkin bir siyaset. Batılı siyasetin özünde doğruyu bir şekilde örtmek, gerçekleri gizlemek sanatı. 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başı Avrupa'da büyük güçler, tamamen rekabet içerisinde oldukları, kendi sömürgelerini ve nüfus alanlarını büyültme derdinde. Biz ise tarih itibarimizle var olma telaşı içerisindeyiz. Biz artık İslam medeniyetini bıraktık, Batı medeniyetine girdik."
Konuşmanın ardından Edebali Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Arif Durmuş, Bürüngüz'e üniversitenin ambleminin bulunduğu tabak hediye etti.
Kaynak: AA
Sömürgecilik ve emperyalizm kavramlarının 20. yüzyılın kavramları olmasına rağmen aydınların eleştiri yaptığını anlatan Bürüngüz, şunları kaydetti:
"Sömürgecilik ve emperyalizm hala gündemde. Çeşitli vesilelerle ve yöntemlerle devam ediyor. Her topluluk kendi oluşturduğu sosyal yapının devam etmesi için kaygılar taşıyabilir. Fakat Osmanlı büyük bir güce sahipken daha sonra yavaş yavaş geri çekilmelerin başlaması sonucunda bir beka kaygısı başlamış ve Osmanlı aydınları da bu konuda kendi reçetelerini üretmeye başlamış. Son dönem Osmanlı aydınlarını 'Tanzimatçı nesil' daha sonra 'ikinci meşrutiyet nesli' diye ikiye ayırabiliriz. Tanzimatçı nesil ile ikinci meşrutiyet nesli arasında ciddi bir yaklaşım farklılığı görülüyor. Osmanlı aydınlarının özellikle Tanzimat neslinin bir medeniyetçi ideolojisi, kendilerini yenen bir güce karşı yine de onlara benzeme arzusu içinde olmuştur. Avrupa'nın algısında Osmanlı yine Osmanlı ve Osmanlı'ya olan yaklaşımları yine aynı sert. Takip edilen politikalarla bu zulümler dünya çapında yapılıyor ve maske olarak da diplomasi kullanılıyor. Bu siyaset özünde çirkin bir siyaset. Batılı siyasetin özünde doğruyu bir şekilde örtmek, gerçekleri gizlemek sanatı. 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başı Avrupa'da büyük güçler, tamamen rekabet içerisinde oldukları, kendi sömürgelerini ve nüfus alanlarını büyültme derdinde. Biz ise tarih itibarimizle var olma telaşı içerisindeyiz. Biz artık İslam medeniyetini bıraktık, Batı medeniyetine girdik."
Konuşmanın ardından Edebali Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Arif Durmuş, Bürüngüz'e üniversitenin ambleminin bulunduğu tabak hediye etti.