(özel Haber) Padişah Kumaşı Pazara Bile Açılamıyor
Eskiden padişahların kıyafetlerinde kullanılan ve Anadolu’da alımlı bayanların hayallerini süsleyen Kutnu kumaşı, Gaziantep’te yaşatılmaya çalışılıyor.
Kadınların hayat verdiği Kutnu kumaşı, Pazar bulmakta zorluk çekiyor.
Anadolu ve Gaziantep’te çok eskiden beri yapılan ve yörede bir zamanlar çok önemli bir geçim kaynağı olan Kutnu kumaşı dokumacılığı, yörenin en büyük el sanatları arasında gösteriliyor. Tarihi bir değeri olan kutnu bezi dokumacılığı, Türkiye’de yalnızca Gaziantep’te tamamen el tezgahlarında, değişik şekillerde ipekli bir şekilde dokunurken, 16. yüzyıldan itibaren Gaziantep’te dokunan kutnu kumaşı, eskiden Anadolu’da özellikle alımlı giyinmek isteyen bayanların hayallerini süslerdi. Anadolu Selçukluları’ndan bu yana dokunan kutnu kumaşları Osmanlı padişahları tarafından da elbise olarak diktirilirdi.
HENÜZ PAZARLAMA AŞAMASINA GEÇİLMEDİ
Şehitkamil Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma (SYDV) Vakfı tarafından hayata geçirilen SODES destekli Yöresel Sanatlarımızı Tanıtalım Projesi kapsamında Yaşam Öğrenme Merkezi’nde 12 kadın hem dokumacılık öğreniyor hem de Kutnu kumaşının tekrar eskisi gibi rağbet görmesi için ellerinden geleni yapıyor. Yaşam Öğrenme Merkezi’nin sorumlusu Mehmet Yılmaz, Gaziantep’in kültürel değerlerinden kutnu kumaşının daha iyi şartlarda üretilmesini hedeflediklerini belirterek, aynı zamanda daha geniş bir ürün yelpazesine ulaşmasını istediklerini söyledi.
Buna bağlı olarak da tabii ki daha geniş bir pazar payına sahip olabilmesi bakımından kutnu kumaşının günümüzde daha fazla insanlar tarafından dokumasını temin etmek maksadıyla bu fikri oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, “Bizim buradaki faaliyetimizde risk altındaki gruptan sayabileceğimiz ev hanımlarının kutnu kumaşının üretilmesiyle ilgili bilgi, beceri ve donanım kazanmasına yönelik bir faaliyetimiz var. Henüz pazarlama aşamasına geçmedik. Biz şu an bu atölyede önce teorik eğitim arkasından uygulamalı eğitim bölümlerinin fasıllarını işledik” şeklinde konuştu.
‘KURSUN DEVAMINI İSTİYORUZ’
Proje kapsamında kursa gelerek kutnu dokumacılığını öğrenen kadınlardan Burcu Yıldıran, “Kutnu kumaşının dokuma aşamasını öğrendik. Önce teorik olarak sonra da uygulamalı olarak dokumanın her aşamasını öğrendik. Nasıl geçirilir, nasıl dokunulur şimdi arkadaşlarla birlikte bu işteyiz. Yani bu bizim için çok iyi hem bir şeylerle uğraşmak bize iyi geliyor hem de meslek edinmiş oluyoruz. Bu gibi mesleki kursların çok çok faydası oluyor. İş öğrenmiş oluyorlar. Sosyal açıdan kaynaşmış oluyorlar” dedi.
Hülya Erbaş da, kutnu dokumasını öğrenmeye tekrar burada devam ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "hem de çalışanıydım. Burada kurstan sonra devam ettim. Ufak tefek bir gelir elde ettik. Burada arkadaşlarla iyi bir ortam oluştu. Yeni yeni şeyler öğrendik.” Bir diğer kursiyer Arife Ülfet de, bu kursa başladığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek, bu kursla birlikte hayatında çok büyük değişiklikler olduğunu söyledi.
Ülfet, “Çok güzel şeyler öğrendim. Bu kursun devamını istiyoruz. Kadınlara çok güzel örnekler oluyor” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Anadolu ve Gaziantep’te çok eskiden beri yapılan ve yörede bir zamanlar çok önemli bir geçim kaynağı olan Kutnu kumaşı dokumacılığı, yörenin en büyük el sanatları arasında gösteriliyor. Tarihi bir değeri olan kutnu bezi dokumacılığı, Türkiye’de yalnızca Gaziantep’te tamamen el tezgahlarında, değişik şekillerde ipekli bir şekilde dokunurken, 16. yüzyıldan itibaren Gaziantep’te dokunan kutnu kumaşı, eskiden Anadolu’da özellikle alımlı giyinmek isteyen bayanların hayallerini süslerdi. Anadolu Selçukluları’ndan bu yana dokunan kutnu kumaşları Osmanlı padişahları tarafından da elbise olarak diktirilirdi.
HENÜZ PAZARLAMA AŞAMASINA GEÇİLMEDİ
Şehitkamil Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma (SYDV) Vakfı tarafından hayata geçirilen SODES destekli Yöresel Sanatlarımızı Tanıtalım Projesi kapsamında Yaşam Öğrenme Merkezi’nde 12 kadın hem dokumacılık öğreniyor hem de Kutnu kumaşının tekrar eskisi gibi rağbet görmesi için ellerinden geleni yapıyor. Yaşam Öğrenme Merkezi’nin sorumlusu Mehmet Yılmaz, Gaziantep’in kültürel değerlerinden kutnu kumaşının daha iyi şartlarda üretilmesini hedeflediklerini belirterek, aynı zamanda daha geniş bir ürün yelpazesine ulaşmasını istediklerini söyledi.
Buna bağlı olarak da tabii ki daha geniş bir pazar payına sahip olabilmesi bakımından kutnu kumaşının günümüzde daha fazla insanlar tarafından dokumasını temin etmek maksadıyla bu fikri oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, “Bizim buradaki faaliyetimizde risk altındaki gruptan sayabileceğimiz ev hanımlarının kutnu kumaşının üretilmesiyle ilgili bilgi, beceri ve donanım kazanmasına yönelik bir faaliyetimiz var. Henüz pazarlama aşamasına geçmedik. Biz şu an bu atölyede önce teorik eğitim arkasından uygulamalı eğitim bölümlerinin fasıllarını işledik” şeklinde konuştu.
‘KURSUN DEVAMINI İSTİYORUZ’
Proje kapsamında kursa gelerek kutnu dokumacılığını öğrenen kadınlardan Burcu Yıldıran, “Kutnu kumaşının dokuma aşamasını öğrendik. Önce teorik olarak sonra da uygulamalı olarak dokumanın her aşamasını öğrendik. Nasıl geçirilir, nasıl dokunulur şimdi arkadaşlarla birlikte bu işteyiz. Yani bu bizim için çok iyi hem bir şeylerle uğraşmak bize iyi geliyor hem de meslek edinmiş oluyoruz. Bu gibi mesleki kursların çok çok faydası oluyor. İş öğrenmiş oluyorlar. Sosyal açıdan kaynaşmış oluyorlar” dedi.
Hülya Erbaş da, kutnu dokumasını öğrenmeye tekrar burada devam ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "hem de çalışanıydım. Burada kurstan sonra devam ettim. Ufak tefek bir gelir elde ettik. Burada arkadaşlarla iyi bir ortam oluştu. Yeni yeni şeyler öğrendik.” Bir diğer kursiyer Arife Ülfet de, bu kursa başladığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek, bu kursla birlikte hayatında çok büyük değişiklikler olduğunu söyledi.
Ülfet, “Çok güzel şeyler öğrendim. Bu kursun devamını istiyoruz. Kadınlara çok güzel örnekler oluyor” diye konuştu.