ERÜ'de Prostat Kanseri Teşhisinde Yeni Yöntem
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalının, prostat kanserinin tanısında Türkiye’de çok az sayıda merkezde kullanılan "multiparametik MR" yardımlı biyopsi yöntemini uygulamaya başladığı bildirildi.
Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Demirtaş, yaptığı yazılı açıklamada, Serum PSA düzeylerinde yükseklik olan, prostat muayenesinde şüpheli nodül bulunan hastalarda kesin tanı koymak için "transrektal ultrason" eşliğinde prostat biyopsisi yapıldığını belirtti.
Bu yöntemin, prostat kanseri tanısı konulmasında standart olarak kullanıldığına dikkati çeken Demirtaş, "Ancak kaç odaktan örnek alınması gerektiği, en uygun alanların neresi olduğu, hangi sıklıkta yapılacağı, en etkili ağrı kesici yöntemin hangisi olduğu ve saturasyon biyopsisinin ne zaman yapılması gerektiği gibi konularda henüz tam bir görüş birliği bulunmamaktadır. Mevcut bilgiler ışığında 10-12 odaktan biyopsi alınması, ultrasonografide varsa nodülden ayrıca biyopsi alınması, lokal anestezi uygulanması, risk devam ediyorsa ikinci biyopsi veya saturasyon biyopsisi yapılması yönündedir” ifadelerini kullandı.
Demirtaş, ilk biyopside tanı konulamayan ancak prostat kanseri şüphesi devam eden olgularda ikinci biyopsinin alınması gerektiğini ifade ederek, ikinci biyopsi zamanlaması konusunda tam bir fikir birliği olmamakla beraber en az 6-8 hafta geçmesi gerektiğini aktardı.
Son yılarda kullanılmaya başlanan ve kendi kliniklerinde de uyguladıkları multiparametrik MR yöntemiyle, özellikle ilk biyopsiden önce prostat içinde iltihaplı durumların varlığı ya da prostat kanseri şüphesi fazla olan yerlerin daha iyi tespit edilebildiğini anlatan Demirtaş, şunları kaydetti:
"Böylece biyopsi yapacağımız alan ortaya çıkmakta, iltihaptan kaynaklanan nedenler yüzünden gereksiz biyopsiden kaçınılmakta hem hasta açısından vakit kaybı olmamakta, ikinci biyopsi ihtiyacı azalmakta hem de hekim açısından tanı doğruluğu artmaktadır. Bu yöntemle prostat kanserinde tanı daha kolay konulurken, gereksiz biyopsiden de kaçınılmaktadır. Özel teknikle yapılan multiparametrik MR çekimleri Türkiye’de az sayıda klinikte gerçekleştirilmektedir."
Kaynak: AA
Bu yöntemin, prostat kanseri tanısı konulmasında standart olarak kullanıldığına dikkati çeken Demirtaş, "Ancak kaç odaktan örnek alınması gerektiği, en uygun alanların neresi olduğu, hangi sıklıkta yapılacağı, en etkili ağrı kesici yöntemin hangisi olduğu ve saturasyon biyopsisinin ne zaman yapılması gerektiği gibi konularda henüz tam bir görüş birliği bulunmamaktadır. Mevcut bilgiler ışığında 10-12 odaktan biyopsi alınması, ultrasonografide varsa nodülden ayrıca biyopsi alınması, lokal anestezi uygulanması, risk devam ediyorsa ikinci biyopsi veya saturasyon biyopsisi yapılması yönündedir” ifadelerini kullandı.
Demirtaş, ilk biyopside tanı konulamayan ancak prostat kanseri şüphesi devam eden olgularda ikinci biyopsinin alınması gerektiğini ifade ederek, ikinci biyopsi zamanlaması konusunda tam bir fikir birliği olmamakla beraber en az 6-8 hafta geçmesi gerektiğini aktardı.
Son yılarda kullanılmaya başlanan ve kendi kliniklerinde de uyguladıkları multiparametrik MR yöntemiyle, özellikle ilk biyopsiden önce prostat içinde iltihaplı durumların varlığı ya da prostat kanseri şüphesi fazla olan yerlerin daha iyi tespit edilebildiğini anlatan Demirtaş, şunları kaydetti:
"Böylece biyopsi yapacağımız alan ortaya çıkmakta, iltihaptan kaynaklanan nedenler yüzünden gereksiz biyopsiden kaçınılmakta hem hasta açısından vakit kaybı olmamakta, ikinci biyopsi ihtiyacı azalmakta hem de hekim açısından tanı doğruluğu artmaktadır. Bu yöntemle prostat kanserinde tanı daha kolay konulurken, gereksiz biyopsiden de kaçınılmaktadır. Özel teknikle yapılan multiparametrik MR çekimleri Türkiye’de az sayıda klinikte gerçekleştirilmektedir."