Yaşar Büyükanıt ifade verecek

Ankara Başsavcılığı, 2007 tarihli 'e-muhtıra' için, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı ifadeye çağırdı. Şüpheli sıfatıyla sorgulanacak olan Yaşar Büyükanıt verilen sürede ifade vermezse, yakalama kararı çıkartılacak

Yaşar Büyükanıt ifade verecek
Türkiye, askeri vesayet dönemlerinden biriyle daha yüzleşmek için ilk adımı attı. Ankara Başsavcılığı, demokrasi ve millet iradesine yönelik müdahalelerden biri olarak tarihe geçen e-muhtıra soruşturmasında, e-muhtırayı bizzat kaleme alan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın şüpheli sıfatıyla sorgulanması için İstanbul Başsavcılığı'na yazı yazdı. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin son zamanlarında yeni cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Genelkurmay Başkanlığı, alışık olunmadık bir basın bildirisi yayımlamıştı. 27 Nisan gece yarısına doğru saat 23:20'te Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesine konulan bildiri cumhuriyet tarihine 'e-muhtıra' olarak geçti. Bu bildiriyle ilgili suç duyuruları üzerine Ankara Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Dün de ilk somut adım atıldı.

'SUÇ NİTELEMESİ' YAPILMADI

Özel Yetkili Mahkemeler kaldırıldıktan sonra soruşturmayı devralan Ankara Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu Savcısı Selda Binboğa Kurtuluş, emekli Orgeneral Büyükanıt'ın yaşadığı yer İstanbul olması nedeniyle İstanbul Başsavcılığı'na yazı yazdı. Savcı Kurtuluş, yazdığı 'talimat' yazısında Büyükanıt'ın şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmasını istedi. Ankara Başsavcılığı'ndan İstanbul Başsavcılığı'na gönderilen talimat yazısında, herhangi bir suç nitelemesi ise yapılmadı. Savcı Kurtuluş, yazıya Genelkurmay Başkanlığı'nın 'e-muhtıra' olarak nitelendirilen basın açıklamasını da ekledi. Büyükanıt'a yöneltilmek üzere herhangi bir soruya yer verilmeyen yazıda, 'Şüphelinin, ekteki açıklamayla ilgili ifadesinin alınarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi' istendi. Süreç İstanbul Başsavcılığı'nda normal seyrinde işlerse bu talimat yazısı Büyükanıt'a polis aracılığıyla iletilecek. İstanbul Başsavcılığı Talimat Bürosu Savcılığı, Büyakanıt'a 15 günlük süre vererek savunmasını sunmasını isteyecek. Ankara Başsavcılığı, İstanbul Başsavcılığı'na gönderdiği yazıda, suç tanımlaması yapmadı ancak soruşturmayı Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu Savcılığı yürüttüğü için soruşturmanın ilerleyen aşamalarında suçun, 'anayasal düzeni değiştirmeye kalkışma' olarak tanımlanabileceği belirtiliyor. Bu durumda Büyükanıt'ın tutuklanması gündeme gelebilir.

İFADESİ BELİRLEYİCİ OLACAK
Ankara Başsavcılığı suç tanımını, Büyükanıt'ın ifadesini aldıktan sonra yapacağından sürecin nasıl gelişeceğinde, eski Genelkurmay Başkanı'nın savunmasındaki anlatımları etkili olacak. Askeri vesayetin demokrasiye müdahalelerinden biri olarak kabul edilen 'e-muhtıra', 2007'deki 11'inci Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde yayımlanmıştı. 27 Nisan gecesi yayımlanan e-muhtıraya hükümet sert tepki vermiş, dönemin Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 'Başbakanlığa bağlı bir kurum olan Genelkurmay Başkanlığı'nın hükümete karşı bir ifade kullanması demokratik hukuk devletinde düşünülemez. Genelkurmay Başkanı, görev yetkilerinden dolayı Başbakan'a sorumludur' açıklamasında bulunmuştu.

ÖNCE BASIN TOPLANTISI SONRA BİLDİRİYLE TEHDİT...

12 Nisan 2007'de de Genelkurmay Karargahı'nda bir basın toplantısı düzenlendi. Yaşar Büyükanıt bu toplantıda, 'Atatürkçülüğe, laikliğe ve Cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil özde bağlı' cumhurbaşkanı istediklerini açıkladı. 27 Nisan e-muhtırasında da Büyükanıt'ın bu sözüne vurgu yapılarak 'Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. Gerektiğinde tavrını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır' denildi.

27 NİSAN'DA NELER OLDU?
Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi 16 Mayıs 2007'de dolacağı için Meclis'teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 27 Nisan 2007'de yapıldı. E-muhtıra da bu oylamanın yapıldığı günün gece yarısı 23:20'de Genelkurmay Başkanlığı sitesinden yayımlandı. CHP de hemen oylama sonrasında, TBMM üye sayısının 3'te 2'sinin yani 367 milletvekilinin Meclis Genel Kurulu'nda hazır olmamasını gerekçe göstererek ilk tur sonuçlarının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi de tarihe '367 krizi' olarak geçen kararla oylamayı iptal etti.