Yeşilçam Sanatçısı Eşref Kolçak Açıklaması
"(Ben kasama giren paraya bakarım) anlayışı, seyirciye yapılmış en büyük saygısızlıktır. Bizim Türkçemiz hep küfürlü mü? Bizim Türk örf ve adetlerimizi yaptığınız filmlerle bozamazsınız"
Yeşilçam sanatçısı Eşref Kolçak, son yıllarda yapılan sinema filmlerini eleştirerek, "(Ben kasama giren paraya bakarım) anlayışı, seyirciye yapılmış en büyük saygısızlıktır. Bizim Türkçemiz hep küfürlü mü? Bizim Türk örf ve adetlerimizi yaptığınız filmlerle bozamazsınız" dedi.
"Uluslararası Zeugma Film Festivali" dolayısıyla Gaziantep'e gelen Kolçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Türk sinemasının önemine değinerek, sinemayı seyircilere sevdirenlerin kendi jenerasyonları olduğunu söyledi.
Türk sinemasının 1950'li yıllara kadar şehir tiyatrolarının tekelinde olduğunu ifade eden Eşref Kolçak, şunları kaydetti:
"Ben sinemada 71'inci yılımı yaşıyorum. Ne yazık ki 1990'lı yıllardan sonra sinemamızda, Türk sinemasına yakışmayacak filmler yapıldı. 2007 yılında çektiğimiz 'Güle Güle' filmiyle bu filmlerin üstesinden geldik. İnsanlar tekrar bizim sinemamıza dönmek mecburiyetindedirler. Yeni insanlar nedense bizim eski Türk sinema anlayışını kabul etmiyorlar. Hatta bazılarından şunu işittim, 'siz çok eski tarzda oynuyorsunuz'. Oyunculuğun eskisi, yenisi yoktur. Ben her zaman için şunu söyledim; 'Ben her zaman Anadolu'yu oynadım'. Bana bir iki defa kovboy filmi falan teklif ettiler, onlara şunu söyledim; 'Ben çobanım, kovboy olmam'. Ayrıca güzel sanatların kitabı yok. Kitap size bazı şeyler öğretebilir ama size yetenek vermez. Onun için özellikle gençlere sesleniyorum; eğer yetenekleri varsa rol yapmasınlar, oynasınlar."
Mustafa Kemal Atatürk'ün sinemaya ilişkin, "Gün gelecek sinema en büyük ekol olacak" dediğini anımsatan Kolçak, Türk sinemasını bugünlere getirenin Atatürk olduğunu vurguladı.
Türk filmlerinin bazılarının kar amacı güdülerek yapıldığını öne süren Eşref Kolçak, "(Ben kasama giren paraya bakarım) anlayışı, seyirciye yapılmış en büyük saygısızlıktır. Bizim Türkçemiz hep küfürlü mü? Bizim Türk örf ve adetlerimizi yaptığınız filmlerle bozamazsınız" diye konuştu.
Kolçak, yeni bir film çalışması yapacaklarını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
"Uluslararası Zeugma Film Festivali" dolayısıyla Gaziantep'e gelen Kolçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Türk sinemasının önemine değinerek, sinemayı seyircilere sevdirenlerin kendi jenerasyonları olduğunu söyledi.
Türk sinemasının 1950'li yıllara kadar şehir tiyatrolarının tekelinde olduğunu ifade eden Eşref Kolçak, şunları kaydetti:
"Ben sinemada 71'inci yılımı yaşıyorum. Ne yazık ki 1990'lı yıllardan sonra sinemamızda, Türk sinemasına yakışmayacak filmler yapıldı. 2007 yılında çektiğimiz 'Güle Güle' filmiyle bu filmlerin üstesinden geldik. İnsanlar tekrar bizim sinemamıza dönmek mecburiyetindedirler. Yeni insanlar nedense bizim eski Türk sinema anlayışını kabul etmiyorlar. Hatta bazılarından şunu işittim, 'siz çok eski tarzda oynuyorsunuz'. Oyunculuğun eskisi, yenisi yoktur. Ben her zaman için şunu söyledim; 'Ben her zaman Anadolu'yu oynadım'. Bana bir iki defa kovboy filmi falan teklif ettiler, onlara şunu söyledim; 'Ben çobanım, kovboy olmam'. Ayrıca güzel sanatların kitabı yok. Kitap size bazı şeyler öğretebilir ama size yetenek vermez. Onun için özellikle gençlere sesleniyorum; eğer yetenekleri varsa rol yapmasınlar, oynasınlar."
Mustafa Kemal Atatürk'ün sinemaya ilişkin, "Gün gelecek sinema en büyük ekol olacak" dediğini anımsatan Kolçak, Türk sinemasını bugünlere getirenin Atatürk olduğunu vurguladı.
Türk filmlerinin bazılarının kar amacı güdülerek yapıldığını öne süren Eşref Kolçak, "(Ben kasama giren paraya bakarım) anlayışı, seyirciye yapılmış en büyük saygısızlıktır. Bizim Türkçemiz hep küfürlü mü? Bizim Türk örf ve adetlerimizi yaptığınız filmlerle bozamazsınız" diye konuştu.
Kolçak, yeni bir film çalışması yapacaklarını da sözlerine ekledi.