Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık eskisi gibi manipülasyona açık, dengeleri ile rahatça oynanabilen, zayıf bir ülke hamdolsun değiliz. Açık ve net konuşuyorum, Türkiye terör üzerinden terbiye edilemeyecek kadar güçlü ve büyük bir ülkedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması (2)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, İstanbul Dostluk Derneği üyelerini kabulünde yaptığı konuşmada, Paralel Devlet Yapılanması ile ilgili, "Son iki yıldır sürdürülen hukuki ve idari süreçler, titizlikle yürütülen soruşturmalar neticesinde, bu şebekenin nasıl bir ihanet içerisinde olduğu, karanlık ilişkileri artık birer birer ortaya çıkıyor" ifadesini kullandı.

"Haram lokma yemedik" şeklinde açıklamada bulunulduğunu aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şov yapıyorlar. Sınav sorularını çalmaktan yolsuzluğa, himmet paralarını Türkiye karşıtı lobilere peşkeş çekmeye kadar gırtlaklarına kadar harama bulaştıkları görülmüştür. Enteresandır, altın madenlerinde neleri nasıl kazandıkları, kara para aklama operasyonlarını nasıl yürüttüklerinin hepsi şimdi ortaya çıkıyor. Bunları maşa olarak kullanan, iplerini ellerinde tutan çevreler de gördükleri beceriksizlik karşısında kendilerini şimdi terk etmeye başlamışlardır.

Daha da önemlisi, yıllardır kanını emdikleri milletimizin nazarında tüm itibarlarını kaybetmeye başladılar ve kaybediyorlar. Rabbimiz, 'sizin hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde hayır vardır, siz bilmezsiniz Allah bilir' diye buyuruyor. 17 Aralık günü fitili ateşlenen ve 25 Aralık'ta bir üst aşamaya taşınan, 30 Mart seçimleri öncesinde de ayyuka çıkan bu darbe girişimi, ülkemiz ve milletimiz için Allah'ın ve milletimizin takdiriyle hayırlara vesile olmuştur. Biz de milletimizden aldığımız güçle bu kanser hücresini vücuttan temizlemek ve bir daha ülkenin başına bela olmasının önüne geçmek için var gücümüzle çalışıyoruz."

-"Paralel yapı, okullar ve dershaneler konusunda da ciddi sıkıntı içinde"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel Devlet Yapılanması'nın bir tehdit olarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne girmesinin ardından sürecin çok daha hızlı ve etkin şekilde işlemeye başladığını vurguladı. Bu konuda yaşanan bazı sıkıntıların da gerekli kanuni düzenlemeler yapılarak, kısa sürede aşılacağına inandığının altını çizen Erdoğan, "Şu anda Amerika'da güçlü bir hukuk bürosuyla da bu çalışma yürüyor ve orada da şu anda ciddi manada artık rahatsız olmaya başladılar" diye konuştu.

Paralel yapının, kendine eleman devşirmek için üs olarak kullandığı okullar ve dershaneler konusunda da ciddi sıkıntı içinde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bir dönem uluslararası basını da kullanarak, bilhassa AB nezdinde ülkemizi DAİŞ terörüne göz yuman, destek veren ülke gibi göstermek için çok yoğun propaganda yürüttüler. Basın özgürlüğü üzerinden ülkemizi yıpratmak, batı kamuoyu nezdinde mahkum ettirmek için kapı kapı dolaştılar. Hamdolsun, bu iftira kampanyalarını da büyük ölçüde boşa çıkardık" ifadesini kullandı.

Erdoğan, paralel örgütün, uluslararası bağlantılarının üzerine de kararlılıkla gittiklerine işaret etti.

"Şu anda birçok ülke bu yapının faaliyetlerini ya durdurdu ya da yakın takibe aldı. Şimdi kendileriyle işbirliği halinde çalışmaları sürdürüyoruz. Hiçbir yerde eskisi gibi rahat hareket edemiyorlar" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Pensilvanya'daki çete lideri ve örgüt üst yönetiminin ülkemize iadesi noktasında da gereken tüm hukuki süreçleri, içeride ve dışarıda da yürütüyoruz. Nasıl Başbakanlık Ofisi'ne böcek koyanları saklandıkları inlerinde bulup yargıya teslim ettiysek inşallah çete lideri başta olmak üzere diğer kaçakları da getirip adalete teslim edeceğiz. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, Fizan'a da gitseler, yaptıklarının hesabını vermekten onları hiç kimse kurtaramayacak."

-"Bu ihanet çetesini tehdit olmaktan tamamen çıkaracağız"

Milletin birçok şeyi belli bir dereceye kadar makul görebileceğini ve anlayışla karşılayabileceğine değinen Erdoğan, "Ancak ihaneti ve sırtından bıçaklanmayı asla affetmez. Gafletin tembihle, cehaletin talimle, hatanın özürle giderilebilmesi mümkündür ama ihanetin ilacı yoktur. İnşallah biz de milletimizin bu hissiyatına tercüman olacak, bu ihanet çetesini ülkemiz ve milletimiz için bir tehdit olmaktan tamamen çıkaracağız" dedi.

Erdoğan, bunu millet için, gelecek için, istiklal ve istikbal için yapacaklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tarz ihanet çetelerinin topraklarımızda neşvünema bulamaması, onların ipini ellerinde tutanların böyle bir şeye tekrar cesaret edememeleri için gayret göstereceğiz. Bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz. Alınan mesafeye ve şer örgütüne vurulan ağır darbelere rağmen asla rehavete kapılmadan, gardımızı indirmeden mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Paralel yapının eğitimde, hayır işlerinde, ticarette, medyada, adliyede, emniyette, bürokrasinin diğer alanlarında tahrip ettiği güven duygusunu süratle tamir etmemiz gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarımızdan, özellikle gençlerimizin boşluğa düşmesinin önüne geçmek için çok daha fazla mesai harcamalarını bekliyorum. Özellikle siz değerli kardeşlerimin bu noktada yapacağı çalışma büyük önem arz ediyor."

Erdoğan, paralel yapının, milletin kutlu yürüyüşünü sabote etmek için kullanılan ne ilk ne de son araç alacağına işaret ederek, şöyle dedi:

"Bir dönem sağ-sol kavgasını, Alevi-Sünni çatışmasını kışkırtanlar, kardeşi kardeşe düşürenler önce gezi olayları akabinde de paralel ihanet çetesi üzerinden amaçlarına ulaşmak istemişlerdir. Bugün de aynı çevreler PKK, DHKP-C ve DAİŞ gibi terör örgütleri üzerinden oyunlarını devam ettirmektedir. Öncekiler gibi bu örgütler de Türkiye'nin istikrarını, huzurunu, güvenliğini bozmayı başaramayacaklardır. Artık eskisi gibi manipülasyona açık, dengeleriyle rahatça oynanabilen, zayıf bir ülke hamdolsun olsun değiliz. Açık ve net konuşuyorum, Türkiye terör üzerinden terbiye edilemeyecek kadar güçlü ve büyük bir ülkedir.

Üzüldüğüm nedir biliyor musunuz? Maalesef bu örgütün PKK ile, benzeri örgütlerle el ele olmasıdır. Bunu doğuyu, güneydoğuyu dolaşırken gördüm ki orada çok üzüldüm. Baktım ki zaten tanıyoruz kimler olduklarını. Onlarla beraber hareket ediyorlar, onlarla beraber çalışıyorlar. O bizim için tabi ayrı biz üzüntü vesilesiydi. Çünkü biz o bildiğimiz, tanıdığımız tiplemelerin onlarla beraber olmasını kabul edemezdik ama onlar bunu ne yazık ki kendi ruh dünyalarına sindirmişler."

Erdoğan, 1 Kasım itibariyle artık yeni Türkiye'nin kapılarının aralandığı, inşa süresinin başladığı bir döneme girildiğini belirtti. Ülkenin gelişimini yavaşlatan birçok meselenin yoluna konulmaya başlandığını ifade eden Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki süreç hiçbir vesayet odağının kalmadığı, sivil siyasetin tahkim edildiği, bunun yeni ve sivil bir anayasa ile taçlandırıldığı çok farklı bir dönem olacak. Hepimiz el birliği içerisinde yeni Türkiye'nin inşasına 'bir tuğla da ben koymalıyım' düşüncesiyle hareket etmeliyiz. Ak saçlılarımızın engin tecrübesi, gençlerimizin cesaret ve enerjisiyle bu inşa süresini inşallah başarıyla tamamlayacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceğin bugünlerden çok daha aydınlık ve parlak olacağına yürekten inandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Sözlerime son verirken bir kez daha Mevlidi Nebi'nin ülkemiz, milletimiz, bölgemiz, tüm islam alemi ve insanlığın huzuruna vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. 'Rabbim aramızdaki uhuvveti, muhabbeti, dostluğu muhafaza etsin, daha da bereketlendirsin' diye dua ediyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum."

(Bitti)

Kaynak: AA