Fethiye'de Yerel Tohumun Önemi Anlatıldı

Fethiye Belediyesi, Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye Şubesi işbirliğinde Fethiye Ziraat Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası Muğla Şubesinin destekleriyle yerel tohumların kaybının önlenmesi amacıyla 3. Fethiye Tohum Takas Şenliği düzenlendi. Fethiye Belediye Kültür Merkezin’deki etkinliklerde ilk olarak yerel tohumun önemi konulu panel düzenlendi. Panele Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Zerrin Çelik ile Köy Kooperatifleri İzmir Şubesi Başkanı Muhittin Akbulut yerel tohumun önemini anlatan sunumlar yaptılar. Kültür merkezi önünde ise üreticilerin katılımıyla tohum takası yapıldı.

Fethiye'de Yerel Tohumun Önemi Anlatıldı
Panel ile birlikte “Tohumdan Yaşama” adlı tiyatro oyunu FBKM Tiyatro Topluluğu sanatçısı Osman Batur Keser yönetmenliğinde sahne aldı. İlgiyle izlenen tiyatro tam not alırken, civar köylerden gelen üreticiler festivalde el işi ürünler, canlı desti yapımı ve tahıl gibi yöresel ürünleri de kültür merkezi salonunda sahneledi. Festival komitesi tarafından, konuklara keşkek olarak bilinen Fethiye’nin yerel yiyeceği dağıtıldı. Üreticiler panelin ardından tohum takası yaptılar.

Fethiye Belediye Kültür Merkezi salonundaki panele Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Fethiye Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Ünsal, STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Panelde ilk konuşmayı Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye Şube Başkanı Nalan Ünal yaptı. Ünal, “2013’te bize de bir tohum düştü. Bu tohum bize bilmediğimiz çok şey öğretti. 2006’da kanunla yerel tohum satışı nasıl yasaklanır, buna karşı çıkmamız gerek diye başladığımız çalışma bizleri bilmediğimiz bir deryaya attı. Köylümüzün ve aslında bütün ülkemizin neyle karşı karşıya olduğunu öğreniyoruz. Bizler tohumda dışa bağımlılığın bitmesini istiyoruz. Bizler işin bu boyutunun farkında olarak üreticilerimizin yerel tohum ürünlerinden daha çok kazanmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Kazanılırsa sağlıklı ata tohumumuz artacak, tohum satın alınmayacak, hazır gübre ve kimyasal ilaç kullanılmayacak, ülke ekonomisi kazanacak, hazır gübre ve kimyasal ilaç kullanılmayacak, daha sağlıklı toplum olacağız” dedi.

“ARTIK ÜLKELER TOPLA, TÜFEKLE İŞGAL EDİLMİYOR”

Yerel Tohum Koordinatörü Suna Kumyol ise, Fethiye Belediyesi’ne ve destek veren STK’lara teşekkür ederek, “Bugün ülkeler topla tüfekle işgal edilmiyor. Ülkedeki insanları birleştiren ortak değerler önce değersizleştiriliyor, sonra ortadan kaldırılıyor. Bu tohum için de geçerli bir tespittir. Bir ülkenin tohumuna sahip olmanın o ülkeye sahip olmak olduğunu küresel güçler biliyor ama biz bilmiyoruz ne yazık ki. 2006 yılında çıkan yasayla yerel tohumun satımının yasaklanması, satım için zor koşullar ve sertifika zorunluluğu getirilmesi uymayanlara epeyce yüklü para cezası, hatta ürününü imha, ekimden men ve nihayet hapis cezası verilmesi karşısında söylenecek söz bulamıyorum” ifadelerini kullandı.

Fethiye Ziraat Odası Başkanı Kenan Karayiğit ise, “Yerel ırkların korunması ve yaşatılması gen kaynaklarının yok olmasının önüne geçecektir. Yerel türler hem ekolojiye adaptasyonu hem de tüketici damak tadına ve isteklerine cevap vermesi açısından önemlidir. Üreticiler açısından ise doğabilecek salgın hastalık ve zararlılara karşı direncin yüksek olduğu için ıslah çalışmalarında büyük önem taşır” şeklinde konuştu.

“YEREL PAZARLAR NEDEN ÖNEMLİ?”

Slayt eşliğinde katılımcılara yerel tohumun önemini farklı açılardan anlatan Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Zerrin Çelik, “Biz daha çok tüketiyoruz ancak daha çok açız. Şuan 2,5 milyar insanda aşırı beslenmeden kaynaklanan sorunlarla karşı karşıyadır. 805 milyon insan sağlıklı ve aktif yaşam için gerekli gıdadan yoksundur. Yüzde 70’i kırsal alanda yaşamakta ve tarımsal faaliyetlerle uğraşmaktadır. Peki biz nelerle karşılaşıyoruz? Yeraltı su seviyeleri düşüyor. Sularımız kirleniyor. Topraklar tahrip oluyor. Biyoçeşitliliğimiz kayboluyor. Tohumlarımız kayboluyor. İklim değişimi yaşıyoruz. Bakın Aralık ayına halen düzgün yağmur bile yağmadı. Sıcaklık normalin üstünde” diye konuştu.

Çelik ayrıca yerel pazarların önemine değinerek, “Yerel üreticiler büyük şirketlerin çıkarlarından uzaktır. Ürünün nereden geldiği bilinir. Güven duyulur. Tüketici taze ürüne ulaşır. Üreten ile bağ kurulur. Tüketilenin değeri artar. Tarımsal biyoçeşitlilik korunur. Yerel ekonomi desteklenir” dedi.

“ÜRETİCİLER BİRLEŞİP, KOOPERATİF KURMALILAR”

Köy Kooperatifleri İzmir Şube Başkanı Muhittin Akbulut ise, Belediye yönetiminin farklı siyasi görüşten olmasına rağmen bu işbirliğine dikkat çekerek, “Burada büyük bir olgu var. Ben iki tarafı da ayrı ayrı tebrik ediyorum. Belediye yönetimi parti farkı göstermeksizin bu işe el uzatmış ve iki tarafta el birliği ile çalışma yapıyorlar. Ben iki tarafı da kutluyorum. Bakın büyükşehir yasası ile 16 bin köyümüz tasfiye edildi. Yani mahalle oldular. Son bir yılda Antalya’da 4 bin çiftçi mesleğini bırakmış. Yani Türkiye tarım açısından kötü bir sürece doğru gidiyor. Bende üreticilerimize diyorum ki, birleşin. Kooperatif olun. Büyük küçükle birleşmez, küçük küçükle birleşir. Ülke yönetimi de tarımdaki bu kötü gidişatın farkındalar. Düşünebiliyor musunuz? Çin’den marul alıyoruz. İşte bu büyük Pazar karşısında üreticilerimiz birleşmelidir. Tek kalan güçsüzdür. Karşımızda ise büyük şirketler vardır. Bunun için birleşip kooperatif olmamız gerek” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA