SAÜ'de 'Modernizm Yüzleri' İsimli Bir Panel Düzenlendi
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Üniversiteli Akil Gençlik Öğrenci Topluluğu tarafından “Modernizm Yüzleri” isimli bir panel düzenlendi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve başkanlığını Prof. Dr. Fuat Aydın’ın yaptığı panelde, Prof. Dr. Besim Fatih Dellaloğlu, Prof. Dr. Orhan Tekelioğlu, Doç. Dr. Özlem Oğuzhan, Doç. Dr. Bünyamin Bezci konuşmacı olarak yer aldı.
Modernlik, modernleşme ve modernizm kavramlarından bahseden Prof. Dr. Dellaloğlu, “Bu kavramlar batı dillerinde aynı anlama gelmezler. Modernizm İngilizce ve Fransızcada estetik bağlamda kullanılan bir kavramdır. Modernizm daha çok sosyal politik bağlamda kullanılır. Modernleşme ise Batıdaki modernliği bizzat üretememiş, buna sonradan dâhil olmuş ülkeleri tanımlamak için kullanılır” diye konuştu.
Modernizm kelimesinin ilk önce sıfat olarak çıktığını dile getiren Dellaloğlu, “Modernizm dediğimiz şey, batının geçirdiği tecrübenin, onun kurumsallaşmış halinin ortaya çıkışı ve bütün dünyaya doğru genişlemesidir. Yani bu açıdan bakarsak modernliğin siyasi formunun ulus devlet olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Modernleşmenin öznelerinden bahseden Prof. Dr. Orhan Tekelioğlu, “Modernleşme, bireylik üstüne değil, vatandaşlık üstüne olan bir modernleşmedir. Vatandaş, yükümlülükleri ile modern olmaktadır. Buna karşı ise kadının modernleşmesi getirilmiştir” şeklinde konuştu.
Türk modernleşmesinin ilmi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Tekelioğlu, çevrenin ve çevre kültürünün modernleşmesinin politik bir unsur haline geldiğini belirtti.
Modern görme biçiminin yanılsamaya dayandığına dikkat çeken Doç. Dr. Özlem Oğuzhan, “Modern görme biçiminin amacı gerçektedir. Gerçeği eksiksiz bir şekilde yeniden üretmek ister. Bunun asıl amacı bir tanrısallaşma çabasıdır” ifadelerini kullandı.
Modern görme biçiminin temelindeki tekniğin ‘merkezi perspektif’ olduğundan bahseden Doç. Dr. Oğuzhan, “Görme rejisi olarak adlandırılan merkezi perspektif, iki boyutlu bir satır aralığında derinlik yanılsaması oluşturan üç boyutluluk izlenimi yaratan çizim tekniğidir” dedi.
Modern siyasetin temelleri, nasıl oluştuğu ve nasıl dönüştüğü konularını değerlendiren Doç. Dr. Bünyamin Bezci, “Modern siyasetin en temel özelliklerinden biri egemenlik kavramıdır. Egemenlik derken belli bir iktidar bütünlüğünün yeryüzüne indirilmesini kast etmekteyiz. Modern egemenlik, çoğu zaman geleneksel hayatta ilahiyata özgü olan kavramların daha politik içeriye kavuşmasıyla alakalıdır” şeklinde konuştu.
Modern siyasetin aslında egemenlikten çatışmacı siyasete kadar çokça toplumlaştığını söyleyen Doç. Dr. Bezci, “Siyasetin temelinin aslında müzakereci bir demokrasiden daha çok çatışmacı bir demokrasiye dayandığını söyleyebiliriz” dedi.
Program sonunda konuşmacılar, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Kaynak: İHA
Modernlik, modernleşme ve modernizm kavramlarından bahseden Prof. Dr. Dellaloğlu, “Bu kavramlar batı dillerinde aynı anlama gelmezler. Modernizm İngilizce ve Fransızcada estetik bağlamda kullanılan bir kavramdır. Modernizm daha çok sosyal politik bağlamda kullanılır. Modernleşme ise Batıdaki modernliği bizzat üretememiş, buna sonradan dâhil olmuş ülkeleri tanımlamak için kullanılır” diye konuştu.
Modernizm kelimesinin ilk önce sıfat olarak çıktığını dile getiren Dellaloğlu, “Modernizm dediğimiz şey, batının geçirdiği tecrübenin, onun kurumsallaşmış halinin ortaya çıkışı ve bütün dünyaya doğru genişlemesidir. Yani bu açıdan bakarsak modernliğin siyasi formunun ulus devlet olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Modernleşmenin öznelerinden bahseden Prof. Dr. Orhan Tekelioğlu, “Modernleşme, bireylik üstüne değil, vatandaşlık üstüne olan bir modernleşmedir. Vatandaş, yükümlülükleri ile modern olmaktadır. Buna karşı ise kadının modernleşmesi getirilmiştir” şeklinde konuştu.
Türk modernleşmesinin ilmi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Tekelioğlu, çevrenin ve çevre kültürünün modernleşmesinin politik bir unsur haline geldiğini belirtti.
Modern görme biçiminin yanılsamaya dayandığına dikkat çeken Doç. Dr. Özlem Oğuzhan, “Modern görme biçiminin amacı gerçektedir. Gerçeği eksiksiz bir şekilde yeniden üretmek ister. Bunun asıl amacı bir tanrısallaşma çabasıdır” ifadelerini kullandı.
Modern görme biçiminin temelindeki tekniğin ‘merkezi perspektif’ olduğundan bahseden Doç. Dr. Oğuzhan, “Görme rejisi olarak adlandırılan merkezi perspektif, iki boyutlu bir satır aralığında derinlik yanılsaması oluşturan üç boyutluluk izlenimi yaratan çizim tekniğidir” dedi.
Modern siyasetin temelleri, nasıl oluştuğu ve nasıl dönüştüğü konularını değerlendiren Doç. Dr. Bünyamin Bezci, “Modern siyasetin en temel özelliklerinden biri egemenlik kavramıdır. Egemenlik derken belli bir iktidar bütünlüğünün yeryüzüne indirilmesini kast etmekteyiz. Modern egemenlik, çoğu zaman geleneksel hayatta ilahiyata özgü olan kavramların daha politik içeriye kavuşmasıyla alakalıdır” şeklinde konuştu.
Modern siyasetin aslında egemenlikten çatışmacı siyasete kadar çokça toplumlaştığını söyleyen Doç. Dr. Bezci, “Siyasetin temelinin aslında müzakereci bir demokrasiden daha çok çatışmacı bir demokrasiye dayandığını söyleyebiliriz” dedi.
Program sonunda konuşmacılar, katılımcıların sorularını yanıtladı.