Taşeron İşçilere 'Kadro' Sözünde 100 Bin Sıkıntısı

Kamu Şirket İşçileri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KAŞİD) Genel Başkanı Adem Kuru, 1 Kasım seçimlerinin kazananının taşeron işçilerin olduğunu, beklentilerinin 700 bin taşeron işçisinin tamamının kadroya alınması olduğunu söyledi.

Taşeron İşçilere 'Kadro' Sözünde 100 Bin Sıkıntısı
AK Parti’nin 1 Kasım’da tek başına iktidar olmasının ardından partinin seçim vaatleri arasında yer alan taşerona işçiye kadro sözünde tartışmalar devam ediyor. KAŞİD Genel Başkanı Adem Kuru, 1 Kasım’da seçimin kazananın taşeron işçiler olduğunu ve ilk kez bir hükümet partisinin seçimde önce bu sözü verdiğini belirterek şunları söyledi:

“Bu seçimin kazananı Türkiye genelinde çalışan taşeron işçi arkadaşlarımız olmuştur. Çünkü yıllarca iktidar partilerinin seçim beyannamelerinde taşeron işçisiyle alakalı somut söylem ortaya atılmamıştı. Nihayetinde 1 Kasım seçimlerinin arifesindeki seçim beyannamesinde taşeron işçilere kadro ve asgari ücretin bin 300 lira olacağı söylenmişti. Biz bunu duyduktan sonra yine umutlandık yine sevindik ve Türkiye genelindeki haklı mücadelemizde gelinecek son noktanın somut gelişmesini yaşadık.”

“700 BİN KİŞİNİN KADROYA GEÇİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”

İlk etapta asıl işi yapan 100 bin kişinin kadroya alınacağını söylemlerini değerlendiren Kuru, ”Bizim için önemli olan tek bir nokta var. Biz diyoruz ki kamuda çalışan 700 bin işçi arkadaşımız tamamı hiçbir ayrım yapmadan bu arkadaşlarımızı ayrıştırmadan, bu insanlar kendi kurumları içerisinde bölmeden ve gruplandırmadan 700 bin kişinin tamamının kadroya geçmesini en doğal ve olması gerek neticedir. Fakat bakıyoruz ki şuanda ortamda anlamını çözemediğimiz söyleyenlerin dahi anlamını çözemediği fakat ‘asıl işi’ yapanları kadroya alacağız söylemleri yine de bizi mutlu etmeye yetmiştir. Biz zaten istiyoruz kadro çalıştığımız iş yerlerinde hem temizlikteki hem güvenlikteki, hem bilgi işlemdeki, yemekhane, hasta yönlendirme, teknik birim ve bununla beraber birçok kalemde çalışan arkadaşlarımız zaten asıl işi yapıyor. Asıl işin bir parçasını yapıyoruz. İş kanununun 2’inci ve 3’üncü maddesinde asıl işverenin kendi yapması gereken işi alt işveren eliyle yürütemez diyor kanun eğer yapıyorsa bunların kadrolu olması gerekir diyor. Yapmış olduğumuz çalışmalarda Çalışma Bakanlığında istemiş olduğumuz müfettişlerde, müfettiş raporlarında temizlik işlerinde çalışan arkadaşlarımız da dahil asıl işverenin işi yapmış olduğumuzu ispatladık" diye konuştu.

Kuru, sözlerine şöyle devam etti:

“Bakanlar Kurulu netleştirip kamuoyunu sunacaklar asıl işi yapan 100 bin arkadaşımızı belirleyecekler. Ondan sonrada inanıyoruz ki kamuoyunun oluşturulması, sivil toplum örgütlerinin ve özellikle bu konuda önderlik yapan işçi sendikalarının konfederasyonlarının da ortak çalışmasıyla bu 100 bin zamanla 200 bin olacak ve 700 bin olacak ve kamunun tamamını kapsayacaktır. Burada bence en önemli olan nokta AK Parti tarafından seçim beyannamesine kadro söyleminin konmuş olması ve Türkiye genelinde asgari ücretle çalışan tüm işçilerimize zam yapacağız vaadinin olmasıdır. Bu Türkiye’de artık bizim mücadelemizin, taşeron işçilerinin vermiş olduğu mücadelenin doğruluğunun da aynı zamanda ispatıdır. Bunu zamanla göreceğiz asil işçilerin kim olduğunu, alt işveren işçilerinin kimler olması gerektiğinin Bakanlar Kurulu’nda tanımlandıktan sonra bizde göreceğiz. Fakat biz diyoruz ki dernekler olarak, federasyonlar olarak 5 yıldır yapmış olduğumuz mücadele de gördüğümüz öğrendiğimiz ve mahkeme kararlarından edindiğimiz bilgiye göre kamuda çalışan tüm taşeron işçiler asıl işin bir parçasını yapıyor ve asıl işçidir. Tanımda 100 bin kişiye kadro vereceğiz dedikleri zaman bizim tezimiz çürüyor fakat bizde diyoruz ki mahkeme kararlarına göre tüm işçiler asıl işin parçasını yapıyor ve asıl işçidir 700 bin kişi kadroya alınmalıdır diyoruz. Bu yapılan hukuk zaferlerinin gösterdiği neticedir. Sayın Başbakanın ve ilgili bakanların da inşallah zamanla 100 bin ile başlayan bu kadro mücadelesinde kadroya geçişlerin zamanla artacağının ve bunların tamamının da bu 4 yıllık iktidar boyunca 4 yılın sonunda 700 bin kişinin kadroya geçeceğine canı gönülden inanıyorum.”

“SADECE 100 BİN KİŞİ KADROYA ALINACAKSA BÜYÜK SIKINTI OLUR”

Tüm taşeron işçilerini kapsayacak bir şekilde kadro verilmesi gerektiğini aktaran Kuru, ”Asıl işi yapıyor diye 100 bin kişi kadroya alınırsa bu bizim için büyük bir sıkıntı olacaktır. Hem bizim için sıkıntı olacaktır. Hem de bunun yasal düzenlemesini yapan siyasi otorite için sıkıntı olacaktır. Samimiyeti olan konuşan, aynı sofranın etrafında olan, aynı masanın etrafında yemek yiyen işçi arkadaşlarımızın artık bir kesimi kenara kayacak taşeron işçi olarak devam edecek. Asıl işçi olarak tanımladıkları ve o statüyü verdikleri kadroya geçecektir. Belki kadroya geçen arkadaşlarımızın nefsine hoş gelecek, kadrolu olduk diyecek, iş garantimiz, güvenilir geleceğimiz oldu diyecek ama diğer taraftan belki de nefsimize ağır gelecek bizlerin arkadaşlarımızı bakış açısı değişecek. Belki de taşeron işçi olarak devam edecek olan arkadaşlarımızın nefsine ağır gelecek onların bize bakış açısı değişecek. Bu yüzden özellikle Sayın Başbakanımızdan mücadele veren ilgili bakanlardan ve milletvekillerinden istirhamım biz Türkiye’de hiçbir gruba yapacakları ekonomik iyileştirmeden kimseyi ayrıştırmadan kimseyi bölmeden, kimseyi gruplaştırmadan herkese eşit ve partinin ismi gibi adaletli bir dağıtım ve paylaşım istiyoruz. Taşeron işçiye kadro gelecekse 700 bin kişiye gelsin. Taşeron işçiye kadro verecekse, 100 bin ile başlayacaksa bunun devam edeceğini de açıklamalarını isteriz” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA