Hülya'nın Yüzünü 'Bumbum' Güldürdü
Amasya’da yaşayan zihinsel engelli Hülya Tiryaki’nin en sevdiği şey her gün binip içinde müzik dinlediği ‘Bumbum’ adını verdiği otomobil.
Amasya merkez 55 Evler Mahallesi’nde bir kadının günlerdir otomobilin içinde kaldığının ihbar edilmesi üzerine gelen polisin kendilerine ait otomobilin etrafında dolaşıp içindeki kızıyla iletişim kurmaya çalıştıklarını gören anne Sevim Tiryaki’nın kızının hasta olduğunu anlatmasıyla yaşadıkları dram ve hayat mücadelesi ekipler tarafından fark edildi.
32 yıllık evli ve dört çocuklu Sevim-Ahmet Tiryaki çiftinin ilk çocukları olup henüz 6 aylıkken geçirdiği ateşli hastalık sonucu fenilketonüri olduğu belirlenen yüzde 90 engelli 31 yaşındaki Hülya Tiryaki’nin en büyük tutkusu babasının kendisi için köylerindeki evlerini satıp aldığı ‘Bumbum’ adını verdikleri otomobil.
Amasya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde çalışan Ahmet Tiryaki ile eşi Sevim Tiryaki, sağlıklı olan iki kızlarını evlendirip, oğullarının da üniversite sınavlarına hazırlanmasıyla tüm dikkatlerini tedavisi henüz mümkün olmayan Hülya’nın üzerine yoğunlaştırdı.
Okula hiç gidemeyen ve kullandığı ilaçlardan dolayı dişleri de dökülen Hülya’ya sabahları mama verdikten sonra onunla dans ettiğini anlatan baba Ahmet Tiryaki, “Bütün ihtiyaçlarını bizler karşılıyoruz. Yemesini, içmesini, giyinmesini, her şeyini biz sağlıyoruz” dedi.
Hastalığının da etkisiyle evin içinde sıkılan kızına sokakta kısa bir yürüyüş yaptırırken otomobillere olan düşkünlüğünü fark etmesi üzerine köylerindeki evi satıp aldığı otomobile binen Hülya’nın ona ‘Bumbum’ ismini verdiğini anlatan 53 yaşındaki Tiryaki, “Bumbum’a binince çok mutlu oluyor. Sakinleşiyor. Radyoyu da açıyorum. Müzik ona bir terapi gibi geliyor. Bunun aşkı ‘Bumbum’” diye konuştu.
Evinin camından sürekli takip ettiği kızının ‘Bumbum’un içinde rahat ve mutlu olduğuna değinen 52 yaşındaki anne Sevim de, “Niye arabaya bindiriyorsunuz? Niye böyle ediyorsunuz? Bakmıyor musunuz? İlgilenmiyor musunuz?’ diye seslenenler ile karşılaşıyoruz. Komşularım, gelen, geçen herkes bunu biliyor. Ama ‘çocuğa bakmıyorlar’ diye polise ihbar vermişler. Polis geliyor. İzah ediyoruz. Şikayete gelecekler ama bir yönde de ben haklıyım. Ben bu evin içinde durduramıyorum. İki, üç saat arabada kalıyor. Ben onun acıktığı saati biliyorum. Getiriyorum karnını doyuruyorum, ağzımızla bile kraker yediriyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
32 yıllık evli ve dört çocuklu Sevim-Ahmet Tiryaki çiftinin ilk çocukları olup henüz 6 aylıkken geçirdiği ateşli hastalık sonucu fenilketonüri olduğu belirlenen yüzde 90 engelli 31 yaşındaki Hülya Tiryaki’nin en büyük tutkusu babasının kendisi için köylerindeki evlerini satıp aldığı ‘Bumbum’ adını verdikleri otomobil.
Amasya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde çalışan Ahmet Tiryaki ile eşi Sevim Tiryaki, sağlıklı olan iki kızlarını evlendirip, oğullarının da üniversite sınavlarına hazırlanmasıyla tüm dikkatlerini tedavisi henüz mümkün olmayan Hülya’nın üzerine yoğunlaştırdı.
Okula hiç gidemeyen ve kullandığı ilaçlardan dolayı dişleri de dökülen Hülya’ya sabahları mama verdikten sonra onunla dans ettiğini anlatan baba Ahmet Tiryaki, “Bütün ihtiyaçlarını bizler karşılıyoruz. Yemesini, içmesini, giyinmesini, her şeyini biz sağlıyoruz” dedi.
Hastalığının da etkisiyle evin içinde sıkılan kızına sokakta kısa bir yürüyüş yaptırırken otomobillere olan düşkünlüğünü fark etmesi üzerine köylerindeki evi satıp aldığı otomobile binen Hülya’nın ona ‘Bumbum’ ismini verdiğini anlatan 53 yaşındaki Tiryaki, “Bumbum’a binince çok mutlu oluyor. Sakinleşiyor. Radyoyu da açıyorum. Müzik ona bir terapi gibi geliyor. Bunun aşkı ‘Bumbum’” diye konuştu.
Evinin camından sürekli takip ettiği kızının ‘Bumbum’un içinde rahat ve mutlu olduğuna değinen 52 yaşındaki anne Sevim de, “Niye arabaya bindiriyorsunuz? Niye böyle ediyorsunuz? Bakmıyor musunuz? İlgilenmiyor musunuz?’ diye seslenenler ile karşılaşıyoruz. Komşularım, gelen, geçen herkes bunu biliyor. Ama ‘çocuğa bakmıyorlar’ diye polise ihbar vermişler. Polis geliyor. İzah ediyoruz. Şikayete gelecekler ama bir yönde de ben haklıyım. Ben bu evin içinde durduramıyorum. İki, üç saat arabada kalıyor. Ben onun acıktığı saati biliyorum. Getiriyorum karnını doyuruyorum, ağzımızla bile kraker yediriyoruz” şeklinde konuştu.