Eğitimciler Milli Eğitim Bakanından Beklentilerini Açıkladı

Türk Eğitim-Sen Eskişehir 1 No’lu Şube Başkanı Haydar Urfalı, eğitimcilerin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan beklentilerini açıkladı.

Eğitimciler Milli Eğitim Bakanından Beklentilerini Açıkladı
Türkiye Cumhuriyeti’nin 64. hükümetinin kurulduğunu, Milli Eğitim Bakanlığı’na da Nabi Avcı’nın yeniden atandığını hatırlatan Haydar Urfalı, öncelikle milletimize, ülkemize, Türk eğitim sistemine hayırlı uğurlu olmasını diledi. Avcı’nın yeniden Milli Eğitim Bakanı olmasını önemsediklerini belirten Urfalı, "Çünkü her bakan değiştiğinde Milli Eğitim Bakanlığı’nda her şey sil baştan değişmekte, bu durum eğitim sistemimiz açısından zaman kaybı anlamına gelmektedir. Elbette; Sayın Avcı’nın hatası yoktur demiyoruz. Bilakis Sayın Avcı döneminde pek çok hatalı ve yanlış uygulamalar yapılmıştır. Özellikle yandaşlığın geçer akçe haline gelmesi, ayrımcılık, kayırmacılık ve torpilin tavan yapması, yargı karalarının uygulanmaması, sendika görünümlü yandaş sarı sendikaya alan oluşturulması gibi bazı konularda yapılanlar adeta bakanın milletvekili olduğu il olması hasebiyle ilimize “Haksızlık Hukuksuzluk ve Adaletsizlikte Model İl” ünvanını kazandırmıştır. Yapılan bu yanlış, yanlı, haksız, adaletsiz ve hukuksuz uygulama, iş ve işlemleri basın açıklamaları, eylemler, idari ve adli hukuk yollarıyla kamuoyuna duyurduk, mücadele ettik, ediyoruz, edeceğiz" dedi.

Türk Eğitim-Sen Eskişehir 1 Nolu Şube Başkanı Haydar Urfalı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan eğitimle ilgili beklentilerini ise şöyle sıraladı:

"Başta yönetici görevlendirmeleri olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’nda aleniyet kazanmış, her türlü adam kayırmacılığı, yandaşlığı, torpili ve iltimas göstermeyi yok etmelidir. Eğitim kurumlarına yapılacak yönetici görevlendirmelerinde mülakatı tamamen kaldırmalıdır. Gerek okul müdürleri, gerek şube müdürleri gerekse müdür yardımcılarıyla ilgili yargı karaları başta olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine sonuçlanan tüm yargı kararları Türkiye’nin her yanında aynı şekilde, eksiksiz ve tam olarak uygulamalıdır. Öğretmenlerin diplomaya bağlı alan değişikliğine belli ölçülerde fırsat vermelidir. Aile birliği mazeretine dayalı olarak aynı il içinde ilçe emri uygulamasından yana tavır koymalıdır. Bakanlığın tüm birimlerinde çalışan her düzeydeki görevlilerin görev tanımları ve görevde yükselmeyle ilgili sorunları acilen çözmelidir. Zorunlu hizmet alanlarında zorunlu hizmet sürelerini tamamlamış öğretmenlerin tayin isteklerinin olumlu karşılamalı ve sonuçlandırmalıdır. Gerek bakanlık merkez teşkilatı gerek mülki amirler gerekse bakanlık il-ilçe teşkilatlarından kaynaklanan güven duygusunu yok eden anlayışı tamamen silmelidir. Bakanlıkta paralel yönetim haline gelmiş olan sendika görünümlü paralel yapının, merkez ve taşra teşkilatlarında çalışma barışını ve huzurunu bozmasına fırsat vermemeli, bu yapının yöneticiler eliyle uyguladığı mobbinge alan bırakmamalıdır. Eğitimde niteliğe öğretimde kaliteye odaklanan, bunun sağlanması ve tüm ülkeye dengeli şekilde dağılımını sağlayacak tedbirlerin alınmasını sağlamalıdır. Temel eğitim ve orta öğretimde uygulamaya konulan 4+4+4 sistemini revize etmelidir. Öğretmen niteliklerinin arttırılması, öğretim programlarının geliştirilmesi, öğretim doküman ve materyallerinin geliştirilmesi konularına öncelik vermelidir. Okul ve kurum yöneticiliğini, belirli bir süre öğretmenlikten sonra asli ve birinci görev olmasını sağlamalıdır. Yapılan uygulama ve çalışmalarda ’göç yolda düzülür’ anlayışını önlemelidir. Eğitim sistemimizi gerilim, çatışma ve kavgadan uzak, çalışma barışının olduğu, çalışanın, hak edenin karşılığını aldığı, liyakat ve ehliyetin dikkate alındığı adaletle yönetilen bir yapıya kavuşturmalıdır."
Kaynak: İHA