İhmale Bir Milyon 234 Bin Lira Tazminat
Diyarbakır'da 5 yıl önce erken doğum nedeniyle 44 gün boyunca yoğun bakımda kalan çocuğun, göz muayenesi geciktirildiği için görme yetisini kaybettiği gerekçesiyle açılan davada mahkeme, Sağlık Bakanlığının bir milyon 234 bin 143 lira tazminat ödemesini kararlaştırdı
AZİZ ASLAN - Diyarbakır'da 2010 yılında erken doğan çocuğun ihmal nedeniyle görme yetisini kaybettiği gerekçesiyle açılan davada mahkeme, Sağlık Bakanlığının aileye bir milyon 234 bin 143 lira tazminat ödemesine karar verdi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesinde 21 Ağustos 2010'da 27 haftalıkken dünyaya gelen, 44 gün boyunca yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gören E.O'nun babası M.E.O. ve annesi R.O, çocuklarının tedavisi zamanında yapılmadığı iddiasıyla Sağlık Bakanlığı ve DÜ hakkında bir milyon 143 bin lira maddi, 100 bin lira manevi tazminat talebiyle dava açtı.
Diyarbakır 3. İdare Mahkemesinde görülen davada Sağlık Bakanlığının avukatı, davanın zamanında açılmadığını ve idarenin hizmet kusuru bulunmadığını ileri sürdü.
Bakanlık avukatı, çocuğun tedavi sürecinde gerekli müdahalenin eksiksiz yapıldığı, tazminatı gerektiren şartların oluşmadığı iddiasıyla davanın reddini talep etti.
Mahkeme, E.O'nun göz fonksiyonlarını yitirmesinin, tıbbi müdahale ve uygulamalardan kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması için dosyayı Adli Tıp Kurumuna gönderdi.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunca mahkemeye sunulan raporda, 27 haftalık doğan bebeğin ilk göz muayenesinin 20 Eylül'de yapılması gerekirken, tıbbı kayıtlara göre 12 Ekim'de yapıldığının belirlendiği bildirildi.
Hastayı takip eden ve göz muayenesini yapan uzmanların eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu değerlendirmesine yer verilen raporda, mükerrer aramalara rağmen tedavi için uygun merkez bulamayan idarenin ise tıp kurallarına uygun hizmet vermediği görüşü aktarıldı.
Raporda, Resmi Gazete'de yayımlanan "Özür Oranları Cetveli"nin Görme Sistemi Yetersizlik Oranı Hesaplama Yöntemi (GSYO) uyarınca yapılan testte, mağdur E.O'nun yüzde 90 göz fonksiyonlarını yitirdiği sonucuna varıldığı vurgulandı.
Mahkeme, DÜ uzmanlarının eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle üniversite rektörlüğüne kusur atfedilemeyeceği, hastanın tedavisi için uygun merkez bulamayan sağlık hizmetlerinden genel yetkili ve sorumlu Sağlık Bakanlığının ise E.O'nun gözlerini kaybederek, yüzde 90 vücut fonksiyon kaybına uğramasına neden olunduğu gerekçesiyle, DÜ Rektörlüğü hakkındaki talebin reddine, Sağlık Bakanlığı yönündeki tazminat isteminin ise kabulüne karar verdi.
Mahkeme, Sağlık Bakanlığının E.O'ya bedensel zararları için bir milyon 133 bin lira, tedavi giderleri için bin 143 lira maddi, baba M.E.O. ve anne R.O'ya 50 bin lira, mağdura 40 bin lira, mağdurun kardeşine de 10 bin lira manevi olmak üzere bir milyon 234 bin 143 lira tazminat ödenmesine hükmetti.
- "Görme yetisini henüz 42 günlükken kaybetmiştir"
Ailenin avukatı Mehdi Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkilinin görme yetisini kaybettikten sonra yüzde 95 engelli hale geldiği için ömrü boyunca üçüncü kişilerin bakımına muhtaç olduğunu söyledi.
Erken doğan müvekkili için 4-6 haftalıkken göz muayenesine başlanılması gerektiğini vurgulayan Özdemir, E.O'nun 6. haftanın son gününde tedavisi yapıldıktan sonra doktorların ileri derece tıp merkezine sevk edilmesi gerektiğini aileye bildirdiğini anlattı.
Müvekkilinin başka hastaneye sevki için uzun süre bekletildiğini ileri süren Özdemir, şöyle konuştu:
"Bu durum yaklaşık iki hafta devam etmiş ve ebeveynleri tarafından müvekkilim kendi imkanlarıyla çeşitli hastanelere götürülmüş ise de hastalığın tedavi imkanının kalmadığı söylenmiştir. Erken doğan müvekkilim, görevli doktorlar tarafından ivedilikle yapılması gereken göz muayenesinin yapılmaması, ileri derecede tıp merkezine sevkinin sağlanmaması ve bu süre içinde bekletilmesi nedeniyle görme yetisini henüz 42 günlükken kaybetmiştir.
Mahkeme, sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülmemesi nedeniyle tazminat ödenmesi yönünde karar verdi. Bu karar emsal olacaktır."
Kaynak: AA
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesinde 21 Ağustos 2010'da 27 haftalıkken dünyaya gelen, 44 gün boyunca yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gören E.O'nun babası M.E.O. ve annesi R.O, çocuklarının tedavisi zamanında yapılmadığı iddiasıyla Sağlık Bakanlığı ve DÜ hakkında bir milyon 143 bin lira maddi, 100 bin lira manevi tazminat talebiyle dava açtı.
Diyarbakır 3. İdare Mahkemesinde görülen davada Sağlık Bakanlığının avukatı, davanın zamanında açılmadığını ve idarenin hizmet kusuru bulunmadığını ileri sürdü.
Bakanlık avukatı, çocuğun tedavi sürecinde gerekli müdahalenin eksiksiz yapıldığı, tazminatı gerektiren şartların oluşmadığı iddiasıyla davanın reddini talep etti.
Mahkeme, E.O'nun göz fonksiyonlarını yitirmesinin, tıbbi müdahale ve uygulamalardan kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması için dosyayı Adli Tıp Kurumuna gönderdi.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunca mahkemeye sunulan raporda, 27 haftalık doğan bebeğin ilk göz muayenesinin 20 Eylül'de yapılması gerekirken, tıbbı kayıtlara göre 12 Ekim'de yapıldığının belirlendiği bildirildi.
Hastayı takip eden ve göz muayenesini yapan uzmanların eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu değerlendirmesine yer verilen raporda, mükerrer aramalara rağmen tedavi için uygun merkez bulamayan idarenin ise tıp kurallarına uygun hizmet vermediği görüşü aktarıldı.
Raporda, Resmi Gazete'de yayımlanan "Özür Oranları Cetveli"nin Görme Sistemi Yetersizlik Oranı Hesaplama Yöntemi (GSYO) uyarınca yapılan testte, mağdur E.O'nun yüzde 90 göz fonksiyonlarını yitirdiği sonucuna varıldığı vurgulandı.
Mahkeme, DÜ uzmanlarının eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle üniversite rektörlüğüne kusur atfedilemeyeceği, hastanın tedavisi için uygun merkez bulamayan sağlık hizmetlerinden genel yetkili ve sorumlu Sağlık Bakanlığının ise E.O'nun gözlerini kaybederek, yüzde 90 vücut fonksiyon kaybına uğramasına neden olunduğu gerekçesiyle, DÜ Rektörlüğü hakkındaki talebin reddine, Sağlık Bakanlığı yönündeki tazminat isteminin ise kabulüne karar verdi.
Mahkeme, Sağlık Bakanlığının E.O'ya bedensel zararları için bir milyon 133 bin lira, tedavi giderleri için bin 143 lira maddi, baba M.E.O. ve anne R.O'ya 50 bin lira, mağdura 40 bin lira, mağdurun kardeşine de 10 bin lira manevi olmak üzere bir milyon 234 bin 143 lira tazminat ödenmesine hükmetti.
- "Görme yetisini henüz 42 günlükken kaybetmiştir"
Ailenin avukatı Mehdi Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkilinin görme yetisini kaybettikten sonra yüzde 95 engelli hale geldiği için ömrü boyunca üçüncü kişilerin bakımına muhtaç olduğunu söyledi.
Erken doğan müvekkili için 4-6 haftalıkken göz muayenesine başlanılması gerektiğini vurgulayan Özdemir, E.O'nun 6. haftanın son gününde tedavisi yapıldıktan sonra doktorların ileri derece tıp merkezine sevk edilmesi gerektiğini aileye bildirdiğini anlattı.
Müvekkilinin başka hastaneye sevki için uzun süre bekletildiğini ileri süren Özdemir, şöyle konuştu:
"Bu durum yaklaşık iki hafta devam etmiş ve ebeveynleri tarafından müvekkilim kendi imkanlarıyla çeşitli hastanelere götürülmüş ise de hastalığın tedavi imkanının kalmadığı söylenmiştir. Erken doğan müvekkilim, görevli doktorlar tarafından ivedilikle yapılması gereken göz muayenesinin yapılmaması, ileri derecede tıp merkezine sevkinin sağlanmaması ve bu süre içinde bekletilmesi nedeniyle görme yetisini henüz 42 günlükken kaybetmiştir.
Mahkeme, sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülmemesi nedeniyle tazminat ödenmesi yönünde karar verdi. Bu karar emsal olacaktır."