Meclis'te Ulusal Çocuk Forumu Gerçekleştirildi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, bütün dünyanın hafızasına yer eden Aylan bebeğin fotoğrafının herkesin yüreğini titrettiğini belirterek, "Bir bakan, anne olarak dileğim; Aylan bebeğin ortaya çıkardığı bu etkinin diğer mülteci çocuklara hayır ve güzellik olarak geri dönmesidir" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilciliği işbirliğiyle düzenlenen Ulusal Çocuk Forumu, TBMM Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında 81 ilden Çocuk Hakları Komitesi temsilcisi çocukların katıldığı törende konuşan Bakan Gürcan, tüm şehirlerden gelen çocuklar ile Suriyeli mülteci çocuklarla Dünya Çocuk Hakları Günü'nde Meclis çatısı altında bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu belirtti.
Yaptıkları tüm çalışmalarda çocukların görüş ve önerilerini almaya büyük önem verdiklerini ifade eden Gürcan, Çocuk Hakları Sözleşmesinde yer alan hakların, tüm çocuklar için geçerli olduğunu, bütün çocukların eşit ve devredilemez haklara sahip olduğunu söyledi.
Gürcan, bu hakların Türk çocuklarıyla, ülkede misafir olarak bulunan çocuklar için de geçerli olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Bugünü daha değerli kılan; çocuklarımızın kendi hakları ve yaşadıkları sorunlarla ilgili değerlendirmeler yapması…Sizlerin, bu yaşta bu çalışmaları yapan gençler olarak yakın bir gelecekte ülkemizin yönetiminde söz sahibi olacağınıza inanıyorum. Bugün burada, haklarına sahip çıkan, kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini serbestçe ifade eden yeni bir neslin yetiştiğini görmekten gurur duyuyorum. Burada sizlerin gözlerinde gördüğüm ışık, bu heyecan ülkemizin geleceğinin çok daha güzel olacağına dair inancımı kuvvetlendiriyor. Şu an Meclis çatısı altındayız, yarın sizler de burada milletin temsilcileri olarak bulunacaksınız. Eminim ki bugün kazandığınız tecrübeler, sizlerin bizlerden daha iyi işler yapmanıza vesile olacaktır.
Benim bakandan önce anne, öğretmen olarak birkaç önerim olabilir. İdealleriniz, hayalleriniz, ülkemiz ve dünya için büyük hedefleriniz olsun. Unutmayın, bugün büyük hedefleri olanlar, yarın büyük işler yaparlar. Tüm dünyadan dostlarınız olsun. Dostu olmayan kimse, gerçek kimsesizdir. Yol yürüyecek dostlarınız olsun, dost biriktirin. İnanıyorum ki bu forum sayesinde yaptığınız çalışmalar, kurduğunuz dostluklar tüm hayatınızda rehber olacaktır."
Bakan Gürcan, dünyanın terörle mücadele ettiği şu günlerde, illerden gelen çocukların, Suriyeli mülteci çocuklarla birlikte ortak bir bildiriye imza atmalarının son derece anlamlı olduğunu kaydetti. Bu yıl bu çalışmalara Suriyeli çocukların katılmasının çocuk forumunu daha da önemli kıldığını belirten Gürcan, "Onlar da bizim çocuklarımız gibidir. Ülkesini vatanını terk etmiş insanlara el uzatmak bizim inancımızın ve aile kültürümüzün gereğidir. Ne yazık ki tarih boyunca insan hakları ihlallerinin en büyük mağdurları çocuklar, özellikle de kız çocukları olmuştur" diye konuştu.
Antalya'da gerçekleştirilen G20 Toplantısı'nın ekonomi toplantısı olmasına rağmen, Suriyeli mültecilerin gündemi oluşturduğuna dikkati çeken Gürcan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çünkü mülteci demek; çocuk demek, anne demek, parçalanmış aile demek. Tüm dünyanın bu konuya dikkatini çekmek için ülke olarak elimizden geleni yapıyoruz. 2 milyondan fazla Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Bu nüfusun yarıdan fazlası çocuklardan oluşmaktadır. Evinden, ülkesinden ayrılmak, aile bireylerinden ayrılmak, başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalmak büyük bir travmadır ve bunun en büyük zararı çocuğa dokunmaktadır. Deniz yolu Akdeniz’den Avrupa’ya geçmeye çalışan ve bir kısmı bu yolculukta hayatını kaybeden Suriyelilerin dramı her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. Bütün dünyanın hafızasına yer eden Aylan bebeğin fotoğrafı hepimizin yüreğini titretti. Bir bakan, anne olarak dileğim; Aylan bebeğin ortaya çıkardığı bu etkinin diğer mülteci çocuklara hayır ve güzellik olarak geri dönmesidir."
Ayşen Gürcan, çocuk haklarının etkin bir şekilde uygulanması ve koordinasyonunun sağlanması için bakanlık koordinatörlüğünde 2013–2017 yıllarını kapsayan Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi hazırlandığını bildirdi.
Suriyeli çocukların da çok daha iyi şartlarda yaşamalarını, eğitim almalarını sağlamak üzere çalışmalar yaptıklarını anlatan Gürcan, "Dünyadaki çocukları savaş ve terör korkusundan ne kadar uzak tutabilirsek, insanlık adına o kadar daha iyiye ve güzele doğru yol alabiliriz" ifadesini kullandı.
- "UNICEF adaletsizliğe karşı küresel kampanya başlattı"
UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle yaptığı konuşmada, bugünün, çocukların günü olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Suriyelilere ev sahipliği yaptığını belirten Duamelle, "Suriyeliler korkunç şiddet olaylarına maruz kaldılar. Burada Suriye'den de Irak'tan da gelen çocuk temsilciler var. Bu, Türkiye'nin komşu ülkelerde sorun yaşayan kişilere nasıl kucak açtığını, Türkiye'nin evsahipliği ve misafirperverliğini gösteriyor" dedi.
Duamelle, Meclis'e bu toplantıya evsahipliği yaptığı için teşekkür etti.
Ankara'da garı yakınlarında gerçekleşen saldırı, Suriye'de her gün gerçekleşen şiddet olayları ve Paris'teki saldırılara değinen Duamelle, "Bütün dünyada korkunç şiddet olaylarını duyuyoruz. Eğer bu çılgınlığa son vermek zamanı gelmişse, çocukların da tavsiyelerinin dikkate alınması lazım, nasıl hep beraber birlikte yaşayabilirize bakmak lazım" diye konuştu.
Duamelle, UNICEF'in adaletsizliğe karşı küresel kampanya başlattığının altını çizerek, "Dünyadaki adaletsizliğin ele alınması ve konuşulması gerekiyor. Bu kampanya çerçevesinde herkes, eşitsizliğin ve adaletsizliğin kendileri için ne anlama geldiğini anlatmaya davet edilecek. Türkiye'nin çok cömert bir şekilde Suriyeli aileler ve çocuklara yaptığı misafirperverlik devam edecektir" değerlendirmesini yaptı.
- "Bence haksızlık, onların çocukluklarının çalınmasıdır"
UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi Tuba Büyüküstün de UNICEF olarak dünya çapında "haksızlıkla mücadele et" kampanyası başlattıklarını söyledi.
"Türkiye ve diğer ülkelerde yaşayan Suriyeli çocukların yaşadıkları zorluğu, kalplerdeki kırgınlığı ve endişeyi gözlerinde görmek, anne ve insan olarak beni derinden etkiledi" diyen Büyüküstün, bu çocukların yaşadıkları şiddeti hayatları boyunca unutmayacağını vurguladı. Büyüküstün, "Bu küçük bedenleri, bu kadar acıya dayanmak zorunda bırakmak haksızlık değil mi? Çocuklar, haklarından mahrum bırakılma haksızlığına uğruyorlar. Bu nedenle 'haksızlıkla mücadele et' kampanyası çok önemli. Çünkü bu kampanya çocukların uğradığı haksızlığın ne olduğunu gösterecek. Bu konuda duyarlılık oluşmasını istiyoruz" diye konuştu.
Büyüküstün, Suriyeli çocuklara yapılan yardımların artarak sürdürülmesi gerektiğine işaret ederek, "Bu çocukları ve aileleri desteklemek, haksızlıkla mücadele etmek, başta çocuklarımız olmak üzere hepimize daha iyi bir dünya sağlayacak. Bence haksızlık, onların çocukluklarının çalınmasıdır. Bu adaletsizliği bütün dünya bir araya gelerek değiştirebiliriz" dedi.
Konuşmaların ardından çocuklar, Bakan Gürcan'a, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Vekili Ebubekir Şahin'e, UNICEF Türkiye Temsilcisi Duamelle ile Tuba Büyüküstün'e ayrı ayrı çiçek verdi ve birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: AA
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında 81 ilden Çocuk Hakları Komitesi temsilcisi çocukların katıldığı törende konuşan Bakan Gürcan, tüm şehirlerden gelen çocuklar ile Suriyeli mülteci çocuklarla Dünya Çocuk Hakları Günü'nde Meclis çatısı altında bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu belirtti.
Yaptıkları tüm çalışmalarda çocukların görüş ve önerilerini almaya büyük önem verdiklerini ifade eden Gürcan, Çocuk Hakları Sözleşmesinde yer alan hakların, tüm çocuklar için geçerli olduğunu, bütün çocukların eşit ve devredilemez haklara sahip olduğunu söyledi.
Gürcan, bu hakların Türk çocuklarıyla, ülkede misafir olarak bulunan çocuklar için de geçerli olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Bugünü daha değerli kılan; çocuklarımızın kendi hakları ve yaşadıkları sorunlarla ilgili değerlendirmeler yapması…Sizlerin, bu yaşta bu çalışmaları yapan gençler olarak yakın bir gelecekte ülkemizin yönetiminde söz sahibi olacağınıza inanıyorum. Bugün burada, haklarına sahip çıkan, kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini serbestçe ifade eden yeni bir neslin yetiştiğini görmekten gurur duyuyorum. Burada sizlerin gözlerinde gördüğüm ışık, bu heyecan ülkemizin geleceğinin çok daha güzel olacağına dair inancımı kuvvetlendiriyor. Şu an Meclis çatısı altındayız, yarın sizler de burada milletin temsilcileri olarak bulunacaksınız. Eminim ki bugün kazandığınız tecrübeler, sizlerin bizlerden daha iyi işler yapmanıza vesile olacaktır.
Benim bakandan önce anne, öğretmen olarak birkaç önerim olabilir. İdealleriniz, hayalleriniz, ülkemiz ve dünya için büyük hedefleriniz olsun. Unutmayın, bugün büyük hedefleri olanlar, yarın büyük işler yaparlar. Tüm dünyadan dostlarınız olsun. Dostu olmayan kimse, gerçek kimsesizdir. Yol yürüyecek dostlarınız olsun, dost biriktirin. İnanıyorum ki bu forum sayesinde yaptığınız çalışmalar, kurduğunuz dostluklar tüm hayatınızda rehber olacaktır."
Bakan Gürcan, dünyanın terörle mücadele ettiği şu günlerde, illerden gelen çocukların, Suriyeli mülteci çocuklarla birlikte ortak bir bildiriye imza atmalarının son derece anlamlı olduğunu kaydetti. Bu yıl bu çalışmalara Suriyeli çocukların katılmasının çocuk forumunu daha da önemli kıldığını belirten Gürcan, "Onlar da bizim çocuklarımız gibidir. Ülkesini vatanını terk etmiş insanlara el uzatmak bizim inancımızın ve aile kültürümüzün gereğidir. Ne yazık ki tarih boyunca insan hakları ihlallerinin en büyük mağdurları çocuklar, özellikle de kız çocukları olmuştur" diye konuştu.
Antalya'da gerçekleştirilen G20 Toplantısı'nın ekonomi toplantısı olmasına rağmen, Suriyeli mültecilerin gündemi oluşturduğuna dikkati çeken Gürcan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çünkü mülteci demek; çocuk demek, anne demek, parçalanmış aile demek. Tüm dünyanın bu konuya dikkatini çekmek için ülke olarak elimizden geleni yapıyoruz. 2 milyondan fazla Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Bu nüfusun yarıdan fazlası çocuklardan oluşmaktadır. Evinden, ülkesinden ayrılmak, aile bireylerinden ayrılmak, başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalmak büyük bir travmadır ve bunun en büyük zararı çocuğa dokunmaktadır. Deniz yolu Akdeniz’den Avrupa’ya geçmeye çalışan ve bir kısmı bu yolculukta hayatını kaybeden Suriyelilerin dramı her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. Bütün dünyanın hafızasına yer eden Aylan bebeğin fotoğrafı hepimizin yüreğini titretti. Bir bakan, anne olarak dileğim; Aylan bebeğin ortaya çıkardığı bu etkinin diğer mülteci çocuklara hayır ve güzellik olarak geri dönmesidir."
Ayşen Gürcan, çocuk haklarının etkin bir şekilde uygulanması ve koordinasyonunun sağlanması için bakanlık koordinatörlüğünde 2013–2017 yıllarını kapsayan Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi hazırlandığını bildirdi.
Suriyeli çocukların da çok daha iyi şartlarda yaşamalarını, eğitim almalarını sağlamak üzere çalışmalar yaptıklarını anlatan Gürcan, "Dünyadaki çocukları savaş ve terör korkusundan ne kadar uzak tutabilirsek, insanlık adına o kadar daha iyiye ve güzele doğru yol alabiliriz" ifadesini kullandı.
- "UNICEF adaletsizliğe karşı küresel kampanya başlattı"
UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle yaptığı konuşmada, bugünün, çocukların günü olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Suriyelilere ev sahipliği yaptığını belirten Duamelle, "Suriyeliler korkunç şiddet olaylarına maruz kaldılar. Burada Suriye'den de Irak'tan da gelen çocuk temsilciler var. Bu, Türkiye'nin komşu ülkelerde sorun yaşayan kişilere nasıl kucak açtığını, Türkiye'nin evsahipliği ve misafirperverliğini gösteriyor" dedi.
Duamelle, Meclis'e bu toplantıya evsahipliği yaptığı için teşekkür etti.
Ankara'da garı yakınlarında gerçekleşen saldırı, Suriye'de her gün gerçekleşen şiddet olayları ve Paris'teki saldırılara değinen Duamelle, "Bütün dünyada korkunç şiddet olaylarını duyuyoruz. Eğer bu çılgınlığa son vermek zamanı gelmişse, çocukların da tavsiyelerinin dikkate alınması lazım, nasıl hep beraber birlikte yaşayabilirize bakmak lazım" diye konuştu.
Duamelle, UNICEF'in adaletsizliğe karşı küresel kampanya başlattığının altını çizerek, "Dünyadaki adaletsizliğin ele alınması ve konuşulması gerekiyor. Bu kampanya çerçevesinde herkes, eşitsizliğin ve adaletsizliğin kendileri için ne anlama geldiğini anlatmaya davet edilecek. Türkiye'nin çok cömert bir şekilde Suriyeli aileler ve çocuklara yaptığı misafirperverlik devam edecektir" değerlendirmesini yaptı.
- "Bence haksızlık, onların çocukluklarının çalınmasıdır"
UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi Tuba Büyüküstün de UNICEF olarak dünya çapında "haksızlıkla mücadele et" kampanyası başlattıklarını söyledi.
"Türkiye ve diğer ülkelerde yaşayan Suriyeli çocukların yaşadıkları zorluğu, kalplerdeki kırgınlığı ve endişeyi gözlerinde görmek, anne ve insan olarak beni derinden etkiledi" diyen Büyüküstün, bu çocukların yaşadıkları şiddeti hayatları boyunca unutmayacağını vurguladı. Büyüküstün, "Bu küçük bedenleri, bu kadar acıya dayanmak zorunda bırakmak haksızlık değil mi? Çocuklar, haklarından mahrum bırakılma haksızlığına uğruyorlar. Bu nedenle 'haksızlıkla mücadele et' kampanyası çok önemli. Çünkü bu kampanya çocukların uğradığı haksızlığın ne olduğunu gösterecek. Bu konuda duyarlılık oluşmasını istiyoruz" diye konuştu.
Büyüküstün, Suriyeli çocuklara yapılan yardımların artarak sürdürülmesi gerektiğine işaret ederek, "Bu çocukları ve aileleri desteklemek, haksızlıkla mücadele etmek, başta çocuklarımız olmak üzere hepimize daha iyi bir dünya sağlayacak. Bence haksızlık, onların çocukluklarının çalınmasıdır. Bu adaletsizliği bütün dünya bir araya gelerek değiştirebiliriz" dedi.
Konuşmaların ardından çocuklar, Bakan Gürcan'a, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Vekili Ebubekir Şahin'e, UNICEF Türkiye Temsilcisi Duamelle ile Tuba Büyüküstün'e ayrı ayrı çiçek verdi ve birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.