Dünyaca Ünlü Türk Piyanist İdil Biret'ten Gençlere Öneriler Açıklaması
CİHAN DEMİRCİ - Dünyaca ünlü Türk piyanist İdil Biret, müziğe ilgi duyan ve müzikle uğraşan gençlerin kendilerini edebiyat, güzel sanatlar ve yabancı diller alanında da geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Ömrünü müziğe adayan Biret, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile yurt içi ve yurt dışında düzenlenen konserlerde müzikseverlerle buluşuyor.
Biret, AA muhabirine yaptığı açıklamada, piyanoya ilgisinin 1945'te annesi tarafından fark edildiğini belirtti.
O yıllarda ailesinde ve çevresindeki kişilerin amatör olarak müzikle ilgilendiğini anlatan Biret, "Anneannem, anemin kuzenleri ve ailemde kimi düşünsem hepsi bir müzik aleti çalıyordu. Böyle bir ortamda bu temelle büyüdüm. Küçüklüğümde piyanoya ilgi duyuyordum ve müzik serüvenime de piyanoyla devam ettim. Piyano benim için müziği en iyi şekilde ifade etme aracıdır" diye konuştu.
Piyano derslerine ilk olarak Ankara'da başladığını aktaran Biret, "TBMM'nin çıkardığı özel kanunla piyona eğitimim için Fransa'ya gönderildim. Burada Paris Konservatuvarı'nı 15 yaşımda başarıyla bitirdim. Bach, Beethoven ve Debussy'in bestelerinin ilk kayıtlarını Fransa'da yaptım. Yıllar içerisinde Türkiye, Amerika ve Avrupa'da sayısız plak kaydettim. İnandığım ve sevdiğim yolda ilerledim" dedi.
-"Genç müzisyenler muhakkak okullarını bitirsinler"
Biret, iyi, kaliteli ve kalıcı bir müzisyen olmanın ana şartının çok çalışmak olduğunu vurgulayarak, şu önerilerde bulundu:
"Genç müzisyenler, kendini her zaman derinleştirmek için çaba harcamalıdır. Maalesef öyle bir dünyada yaşıyoruz ki piyanistler az sayıda. Büyük bir kalabalık var ve bu kalabalığın içinden sıyrılmak son derece güçtür. 8-10 yaşlarındaki genç müzisyenler muhakkak okullarını bitirsinler. Başka bir meslek sahibi de olsunlar. Bugünkü dünyada yalnız müzikle yaşamalarının imkanı yok. 50, 100 sene önce bu mümkündü ancak bugün böyle bir durum söz konusu değil. Geçmişte çok yetenekli insanlar ortaya çıkıyordu ve arkadan gelene bir şekilde yer açılıyordu. Bu kadar kalabalığın arasında bir şey yapmak çok zorlaştı. Gençlerin sağlam bir mesleği olsun. Her şeye rağmen 'her şeyi göze alarak, ben bu işle uğraşacağım' diyorsa o zaman bu yolda devam etsin."
Biret, müzikle uğraşan gençlerin kendini edebiyat, güzel sanatlar ve yabancı diller alanında da geliştirmesi gerektiğini belirtti.
-"Veliaht iddiam yok"
Türkiye'de başarılı müzisyenlerin yetiştiğinin altını çizen Biret, "Veliaht iddiam yok. Başarılı müzisyenler her daim yetişiyor" ifadesini kullandı.
Piyanonun Türk müziğinin içerisinde yer aldığını aktaran Biret, "Çoğu zaman 'bu bize yabancı' deniyor ancak piyano bizim müziğimizin içerisinde yer alıyor. Bu müzik iki asra yakındır bu memlekette var. Türkiye'de çok başarılı genç insanlar yetişiyor. Bu gençlerin yolunu açmak için onların çok sayıda konser vermesi gerekir. Konser oldukça genç müzisyenler de ileriye dönük yetişir. Müzikten korkulmaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Biret, AA muhabirine yaptığı açıklamada, piyanoya ilgisinin 1945'te annesi tarafından fark edildiğini belirtti.
O yıllarda ailesinde ve çevresindeki kişilerin amatör olarak müzikle ilgilendiğini anlatan Biret, "Anneannem, anemin kuzenleri ve ailemde kimi düşünsem hepsi bir müzik aleti çalıyordu. Böyle bir ortamda bu temelle büyüdüm. Küçüklüğümde piyanoya ilgi duyuyordum ve müzik serüvenime de piyanoyla devam ettim. Piyano benim için müziği en iyi şekilde ifade etme aracıdır" diye konuştu.
Piyano derslerine ilk olarak Ankara'da başladığını aktaran Biret, "TBMM'nin çıkardığı özel kanunla piyona eğitimim için Fransa'ya gönderildim. Burada Paris Konservatuvarı'nı 15 yaşımda başarıyla bitirdim. Bach, Beethoven ve Debussy'in bestelerinin ilk kayıtlarını Fransa'da yaptım. Yıllar içerisinde Türkiye, Amerika ve Avrupa'da sayısız plak kaydettim. İnandığım ve sevdiğim yolda ilerledim" dedi.
-"Genç müzisyenler muhakkak okullarını bitirsinler"
Biret, iyi, kaliteli ve kalıcı bir müzisyen olmanın ana şartının çok çalışmak olduğunu vurgulayarak, şu önerilerde bulundu:
"Genç müzisyenler, kendini her zaman derinleştirmek için çaba harcamalıdır. Maalesef öyle bir dünyada yaşıyoruz ki piyanistler az sayıda. Büyük bir kalabalık var ve bu kalabalığın içinden sıyrılmak son derece güçtür. 8-10 yaşlarındaki genç müzisyenler muhakkak okullarını bitirsinler. Başka bir meslek sahibi de olsunlar. Bugünkü dünyada yalnız müzikle yaşamalarının imkanı yok. 50, 100 sene önce bu mümkündü ancak bugün böyle bir durum söz konusu değil. Geçmişte çok yetenekli insanlar ortaya çıkıyordu ve arkadan gelene bir şekilde yer açılıyordu. Bu kadar kalabalığın arasında bir şey yapmak çok zorlaştı. Gençlerin sağlam bir mesleği olsun. Her şeye rağmen 'her şeyi göze alarak, ben bu işle uğraşacağım' diyorsa o zaman bu yolda devam etsin."
Biret, müzikle uğraşan gençlerin kendini edebiyat, güzel sanatlar ve yabancı diller alanında da geliştirmesi gerektiğini belirtti.
-"Veliaht iddiam yok"
Türkiye'de başarılı müzisyenlerin yetiştiğinin altını çizen Biret, "Veliaht iddiam yok. Başarılı müzisyenler her daim yetişiyor" ifadesini kullandı.
Piyanonun Türk müziğinin içerisinde yer aldığını aktaran Biret, "Çoğu zaman 'bu bize yabancı' deniyor ancak piyano bizim müziğimizin içerisinde yer alıyor. Bu müzik iki asra yakındır bu memlekette var. Türkiye'de çok başarılı genç insanlar yetişiyor. Bu gençlerin yolunu açmak için onların çok sayıda konser vermesi gerekir. Konser oldukça genç müzisyenler de ileriye dönük yetişir. Müzikten korkulmaması gerekiyor" şeklinde konuştu.