İngiltere'nin Suriye'deki Operasyonlara Katılması
İngiliz düşünce kuruluşu RUSI, hükümetin Suriye'deki muhtemel hava operasyonlarını sınırlı tutması gerektiğini belirterek "İngiltere Suriye’nin geleceği konusundaki diplomatik çabalarda merkezi aktör olabileceği yanılgısına düşmemelidir. Bu süreçte kilit dış güçler İran, Türkiye, Suudi Arabistan, ABD ve Rusya olmaya devam edecek" uyarısında bulundu.
RUSI’nin Savunma Politikası Direktörü Prof. Malcolm Chalmers’ın "Suriye'de İngiltere'nin hava saldırıları - Karar vakti geldi mi?" başlıklı analizinde, İngiltere'nin Suriye'deki hava operasyonlarına katılmasıyla ilgili ülkede devam eden tartışmalar değerlendirildi.
Paris saldırılarının dikkatleri yeniden, İngiltere'nin DAEŞ'e karşı hava operasyonlarını Suriye’yi içine alacak şekilde genişletmesi tartışmalarına odaklayacağı belirtilen analizde, "Avam Kamarası’nın uluslararası koalisyonun Suriye’deki hava saldırılarına İngiltere’nin de katılması yönünde taahhütte bulunması, eylül ayından beri bu saldırılara katkı veren Fransa ile önemli dayanışma göstergesi olarak görülecektir" ifadesi kullanıldı.
Analizde, "Bakanlar, İngiltere’nin ciddi bir askeri oyuncu oluşunun ölçüsü olarak Suriye’deki hava saldırılarına katılmayı yeniden gündeme getiriyor ancak bu konudaki sözlerini yerine getiremiyor. Belirsizlik ne kadar devam ederse İngiltere’nin şöhreti de o kadar kötü etkilenir” uyarısı yapıldı.
- İngiltere "müttefiklerini yalnız bırakıyor"
Tartışmaların uzamasının, İngiltere’nin "güvenilir bir askeri ortak" olarak şöhretini zedelediği savunulan analizde, Genelkurmay Başkanı Nick Houghton’ın geçen günlerde basında yer alan “Oyuna tam girmeyerek müttefiklerimizi yalnız bırakıyoruz” ifadesine atıfta bulunuldu.
Analizde, İngiltere’nin Suriye’deki operasyonlara katılması gerektiği görüşünün bugün daha güçlü temellere kavuştuğu ifade edilerek şu görüşlere yer verildi:
“Dış İlişkiler Komisyonu’nun DAEŞ’i yenmeye ve Suriye’deki iç savaşı sona erdirmeye dönük tutarlı bir uluslararası strateji bulunmadığı yönündeki tespiti doğru olabilir. Ancak Suriye’deki hava saldırıları ülkenin kuzeyinde Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerin korunması gibi önemli ikinci derece hedeflere katkı sağlıyor. Ayrıca koalisyon güçlerinin Rakka'daki DAEŞ karargahını vurarak örgütün Irak’taki eylemlerine lojistik ve mali destek sağlayacağı güvenli bir bölgeden mahrum kalmasını temin ediyor."
Hükümete Suriye’deki olayların sonucunu etkilemede İngiltere’nin oynayabileceği askeri ve diplomatik rolün sınırlı olduğu uyarısı da yapılan analizde, “Hükümet Irak ve Suriye’deki operasyonlarını, bunların birkaç yıl sürebileceğini ve nihai bir stratejik sonuca ulaşmamasının mümkün, hatta kuvvetle muhtemel olduğunu varsayarak ayarlamalı” denildi.
- İngiltere "kilit ülke" değil
"Nihayetinde hem Irak hem de Suriye'nin kaderi, bu iki ülkenin içindeki siyasi dinamiklerle ve güçlü komşu ülkelerin benimsedikleri politikalarla belirlenecek” tespiti yapılan RUSI analizinde, “İngiltere Suriye’nin geleceği kosusundaki diplomatik çabalarda merkezi aktör olabileceği yanılgısına düşmemelidir. Bu süreçte kilit dış güçler İran, Türkiye, Suudi Arabistan, ABD ve Rusya olmaya devam edecek” görüşüne yer verildi.
Analizde, İngiltere’nin, hava operasyonlarına Suriye’nin geleceğindeki sınırlı rolü ile orantılı bir katkı vermesi ve çok fazla kaynak ayırmamasının doğru olacağı belirtildi.
- Parlamentoya ne zaman geleceği belirsiz
Öte yandan, İngiltere Başbakanlığından yapılan açıklamada, Başbakan David Cameron'ın ülkesinin Suriye'de DAEŞ'e yönelik hava saldırılarına katılması önerisinin parlamentoya sunulmasıyla ilgili herhangi bir zaman çizelgesi bulunmadığı duyuruldu.
İngiliz basınındaki haberlerde, Cameron'ın bu yıl sona ermeden konuyu parlamentonun gündemine taşıyacağı iddiası yer almıştı.
Cameron dün Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, İngiltere'nin DAEŞ’le kapsamlı mücadele stratejisi vizyonunu bizzat açıklayacağını ve bu stratejinin Suriye'de “askeri eyleme geçmeyi" de içermesi gerektiğini söylemişti.
- Suriye'ye müdahale 2013'te reddedildi
Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti milletvekillerinin çoğunlukta bulunduğu Dış İlişkiler Komisyonu, bu ay başında yayımladığı raporda, İngiltere'nin Suriye'deki DAEŞ hedeflerine hava saldırısı düzenlemektense, Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi çabalarına odaklanması gerektiğini bildirmişti.
Avam Kamarası, iki yıl önce, hükümetin "Suriye'ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği" yönündeki prensip önergesini 272'ye karşı 285 oyla reddetmişti.
İngiltere, 63 ülkeden oluşan uluslararası koalisyonun terör örgütü DAEŞ'e karşı yürüttüğü hava operasyonunun sadece Irak ayağına destek veriyor.
Kaynak: AA
Paris saldırılarının dikkatleri yeniden, İngiltere'nin DAEŞ'e karşı hava operasyonlarını Suriye’yi içine alacak şekilde genişletmesi tartışmalarına odaklayacağı belirtilen analizde, "Avam Kamarası’nın uluslararası koalisyonun Suriye’deki hava saldırılarına İngiltere’nin de katılması yönünde taahhütte bulunması, eylül ayından beri bu saldırılara katkı veren Fransa ile önemli dayanışma göstergesi olarak görülecektir" ifadesi kullanıldı.
Analizde, "Bakanlar, İngiltere’nin ciddi bir askeri oyuncu oluşunun ölçüsü olarak Suriye’deki hava saldırılarına katılmayı yeniden gündeme getiriyor ancak bu konudaki sözlerini yerine getiremiyor. Belirsizlik ne kadar devam ederse İngiltere’nin şöhreti de o kadar kötü etkilenir” uyarısı yapıldı.
- İngiltere "müttefiklerini yalnız bırakıyor"
Tartışmaların uzamasının, İngiltere’nin "güvenilir bir askeri ortak" olarak şöhretini zedelediği savunulan analizde, Genelkurmay Başkanı Nick Houghton’ın geçen günlerde basında yer alan “Oyuna tam girmeyerek müttefiklerimizi yalnız bırakıyoruz” ifadesine atıfta bulunuldu.
Analizde, İngiltere’nin Suriye’deki operasyonlara katılması gerektiği görüşünün bugün daha güçlü temellere kavuştuğu ifade edilerek şu görüşlere yer verildi:
“Dış İlişkiler Komisyonu’nun DAEŞ’i yenmeye ve Suriye’deki iç savaşı sona erdirmeye dönük tutarlı bir uluslararası strateji bulunmadığı yönündeki tespiti doğru olabilir. Ancak Suriye’deki hava saldırıları ülkenin kuzeyinde Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerin korunması gibi önemli ikinci derece hedeflere katkı sağlıyor. Ayrıca koalisyon güçlerinin Rakka'daki DAEŞ karargahını vurarak örgütün Irak’taki eylemlerine lojistik ve mali destek sağlayacağı güvenli bir bölgeden mahrum kalmasını temin ediyor."
Hükümete Suriye’deki olayların sonucunu etkilemede İngiltere’nin oynayabileceği askeri ve diplomatik rolün sınırlı olduğu uyarısı da yapılan analizde, “Hükümet Irak ve Suriye’deki operasyonlarını, bunların birkaç yıl sürebileceğini ve nihai bir stratejik sonuca ulaşmamasının mümkün, hatta kuvvetle muhtemel olduğunu varsayarak ayarlamalı” denildi.
- İngiltere "kilit ülke" değil
"Nihayetinde hem Irak hem de Suriye'nin kaderi, bu iki ülkenin içindeki siyasi dinamiklerle ve güçlü komşu ülkelerin benimsedikleri politikalarla belirlenecek” tespiti yapılan RUSI analizinde, “İngiltere Suriye’nin geleceği kosusundaki diplomatik çabalarda merkezi aktör olabileceği yanılgısına düşmemelidir. Bu süreçte kilit dış güçler İran, Türkiye, Suudi Arabistan, ABD ve Rusya olmaya devam edecek” görüşüne yer verildi.
Analizde, İngiltere’nin, hava operasyonlarına Suriye’nin geleceğindeki sınırlı rolü ile orantılı bir katkı vermesi ve çok fazla kaynak ayırmamasının doğru olacağı belirtildi.
- Parlamentoya ne zaman geleceği belirsiz
Öte yandan, İngiltere Başbakanlığından yapılan açıklamada, Başbakan David Cameron'ın ülkesinin Suriye'de DAEŞ'e yönelik hava saldırılarına katılması önerisinin parlamentoya sunulmasıyla ilgili herhangi bir zaman çizelgesi bulunmadığı duyuruldu.
İngiliz basınındaki haberlerde, Cameron'ın bu yıl sona ermeden konuyu parlamentonun gündemine taşıyacağı iddiası yer almıştı.
Cameron dün Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, İngiltere'nin DAEŞ’le kapsamlı mücadele stratejisi vizyonunu bizzat açıklayacağını ve bu stratejinin Suriye'de “askeri eyleme geçmeyi" de içermesi gerektiğini söylemişti.
- Suriye'ye müdahale 2013'te reddedildi
Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti milletvekillerinin çoğunlukta bulunduğu Dış İlişkiler Komisyonu, bu ay başında yayımladığı raporda, İngiltere'nin Suriye'deki DAEŞ hedeflerine hava saldırısı düzenlemektense, Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi çabalarına odaklanması gerektiğini bildirmişti.
Avam Kamarası, iki yıl önce, hükümetin "Suriye'ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği" yönündeki prensip önergesini 272'ye karşı 285 oyla reddetmişti.
İngiltere, 63 ülkeden oluşan uluslararası koalisyonun terör örgütü DAEŞ'e karşı yürüttüğü hava operasyonunun sadece Irak ayağına destek veriyor.