G20 Liderler Bildirgesi Açıklandı Açıklaması (3)

G20 Liderler Bildirgesinde, finansal sistemde ortaya çıkan, önemli bir kısmı bankacılık dışı sektörlerden kaynaklanabilecek risk ve kırılganlıkların izlenmeye ve gerektiğinde bunlara yönelik tedbirler alınmaya devam edileceğini bildirildi.

G20 Antalya Zirvesi'nin sonuçları Liderler Bildirgesi ile kamuoyuna duyuruldu.

Bildirgede, küresel ticaret ve yatırımın, ekonomik büyüme ve kalkınmanın önemli itici güçlerini oluşturduğu, istihdam yarattığı ve refah ile kapsayıcı büyümeye katkıda bulunduğu ifade edildi.

Küresel ticaretteki büyümenin, kriz öncesi dönemin altında kalmaya devam ettiğinin not edildiği aktarılan bildirgede, bu durumun, hem dönemsel hem de yapısal faktörlerin bir sonucu olduğu belirtildi. Bildirgede, "Bu nedenle, gözden geçirilmiş büyüme stratejileri dahil olmak üzere ticaret ve yatırımın kuvvetlendirilmesi yönündeki çabalarımızı daha iyi koordine edeceğimize dair güçlü taahhüdümüzü teyit ediyoruz" denildi.

Kapsayıcı Küresel Değer Zincirleri'nin (KDZ), dünya ticaretinin önemli güçlerinden biri haline geldiği belirtilen bildirgede, şunlar kaydedildi:

"Her boyuttaki şirketin ve özellikle KOBİ'lerin her ekonomik kalkınma düzeyindeki ülkede KDZ'lere katılmasına imkan veren politikaları destekliyoruz ve gelişmekte olan ülkelerin daha iyi katılımını ve değer katmasını teşvik ediyoruz. Korumacı tedbirleri artırmama ve bunları geri çekme konusundaki uzun süredir devam eden taahhüdümüzü teyit ediyoruz ve bu alandaki ilerlememizi izleyerek müteyakkız kalacağız. Bu amaç doğrultusunda, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'ndan (UNCTAD) ticaret ve yatırımı sınırlayan önlemler konusundaki raporlamalarını sürdürme çağrısında bulunuyoruz. Ticaret bakanlarımızdan düzenli olarak toplanmalarını istiyor ve bunu destekleyecek bir çalışma grubu üzerinde anlaşmaya vardığımızı açıklıyoruz."

- "DTÖ merkezi rol oynamaya devam etmeli"

DTÖ'nün çok taraflı ticaret sisteminin omurgası olduğuna dikkati çekilen bildirgede, söz konusu örgütün ekonomik büyüme ile kalkınmayı geliştirmek için merkezi bir rol oynamaya devam etmesi gerektiği vurgulandı.

Çok taraflı ticaret sisteminin daha iyi ve etkin çalışması gerektiği konusunda mutabık olunduğu ve sistemin işleyişinin iyileştirilmesi için birlikte çalışma kararlılığının yinelendiği belirtilen bildirgede, şöyle devam edildi:

"Doha Kalkınma Gündemi ile ilgili olanlar dahil, dengeli sonuçlar sağlayacak ve Doha gündemiyle ilgili çözümlenmemiş konular ve ilgili diğer konulara ilişkin Nairobi sonrası çalışmalara sarih biçimde yol gösterecek başarılı bir Nairobi Bakanlar Konferansı için birlikte çalışmaya kararlıyız. Tarım, kalkınma, kamu stokları ile Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması'nın hızlı bir şekilde onaylanması ve uygulanması dahil olmak üzere Bali Paketi'nin tüm unsurlarının uygulanması için gayretlerimizi arttıracağız. İkili, bölgesel ve çok taraflı ticaret anlaşmalarımızın birbirlerini tamamlaması, şeffaf ve kapsayıcı olmaları ve DTÖ kuralları temelinde daha güçlü çok taraflı ticaret sistemine katkı sağlamalarını temin için gayretlerimizi sürdüreceğiz. Ticaretin küresel kalkınma çabalarındaki önemli rolünü vurguluyoruz ve kapasite geliştirme yardımına ihtiyaç duyan kalkınmakta olan ülkelere yönelik ticaret için yardım gibi mekanizmaları desteklemeye devam edeceğiz."

- Dayanıklılığın artırılması

Bildirgede, finansal kuruluşların dayanıklılığının güçlendirilmesi ve finansal sistemin istikrarının geliştirilmesinin, büyüme ve kalkınmanın sürdürülebilirliği için önem arz ettiği bildirildi.

Küresel finansal sistemin dayanıklılığının geliştirilmesi için finansal düzenlemeler gündeminin ilave temel unsurlarının tamamlandığı aktarılan bildirgede, "Özellikle, batamayacak kadar büyük sorununun sona erdirilebilmesinde önemli bir adım olarak, küresel sistemik önemi haiz bankaların toplam zarar karşılama kapasitelerine yönelik uluslararası ortak standardı tamamladık. Ayrıca, küresel sistemik önemi haiz sigorta şirketlerinin zarar karşılama kapasitelerine yönelik yükümlülüklerin ilk versiyonu üzerinde uzlaştık" ifadesine yer verildi.

- "FSB'nin bir sonraki toplantımızda bizleri bilgilendirmesini istiyoruz"

Daha güçlü ve dayanıklı bir finansal sistem inşa edebilmek için, yapılması gereken kritik çalışmaların bulunduğuna işaret edilen bildirgede, bilhassa, merkezi karşı tarafların dayanıklılığı, toparlanma planlaması ve çözümlenmesi konusundaki çalışmaların beklendiği belirtildi. Ayrıca, Finansal İstikrar Kurulu'ndan (FSB) bir sonraki toplantıda bilgilendirme istenen bildirgede, şunlar kaydedildi:

"Finansal sistemde ortaya çıkan, önemli bir kısmı bankacılık dışı sektörlerden kaynaklanabilecek, risk ve kırılganlıkları izlemeye ve gerektiğinde bunlara yönelik tedbirler almaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, piyasa temelli finansmanın dayanıklılığının artırılması amacıyla, sistemik risklerin yapısıyla uyumlu bir şekilde, gölge bankacılığın düzenlemesini ve gözetimini güçlendireceğiz. Muhabir bankacılık hizmetlerindeki azalmanın değerlendirilmesinde ve uygun tedbirlerin alınmasında aşama kaydedilmesini bekliyoruz. St. Petersburg Bildirgesi ile uyumlu bir şekilde, haklılığı ortaya konulduğu takdirde, ülkelerin birbirlerinin düzenlemelerini esas almaları da dahil olmak üzere, tezgahüstü türev ürünler reformunun uygulanmasına yönelik çabalarımızı artıracağız.

Önümüzdeki dönemde, küresel finansal düzenleme çerçevesini üzerinde uzlaşmış olduğumuz takvimlerle uyumlu bir şekilde tam ve tutarlı olarak uygulamada kararlıyız ve ülkeler arasındaki dengesiz uygulamayı gözlemleyecek ve buna yönelik tedbirler alacağız. FSB'nin uygulamaya ve reformların etkilerine ilişkin ilk yıllık raporunu memnuniyetle karşılıyoruz. Küresel finansal düzenleme çerçevesinin sağlamlığını gözden geçirmeye ve reformların uygulanmasını ve reformların, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülkelere dair dikkate değer öngörülemeyen sonuçları da dahil olmak üzere etkileri ile bunların genel hedeflerimizle devam eden uyumunu gözlemlemeye ve değerlendirmeye devam edeceğiz."

- "Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası vergi gündemine katılımını güçlendirecek çabaları destekliyoruz"

Küresel olarak daha adil ve modern bir uluslararası vergi sistemine ulaşmak amacıyla, iddialı G20/OECD Matrah Aşınması ve Kar Kaydırma (BEPS) Projesi kapsamında geliştirilen tedbirler paketinin onaylandığı belirtilen bildirgede, yaygın ve tutarlı uygulamanın, özellikle sınır ötesi vergi kurallamalarında olmak üzere projenin etkinliğinde kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.

"Bu nedenle, projenin zamanlıca uygulanmasını kuvvetle teşvik ediyoruz ve gelişmekte olanlar dahil olmak üzere, tüm ülke ve yetki bölgelerinin bize katılmalarını teşvik ediyoruz" denilen bildirgede, şöyle devam edildi:

"BEPS Projesi'nin küresel ölçekte uygulanmasının gözetimi için, OECD'yi 2016 yılının başlarında, BEPS'i uygulamayı taahhüt eden, gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere, ilgilenen G20 dışı ülkeler ve yetki bölgelerinin eşit bir zeminde katılımıyla kapsayıcı bir çerçeve hazırlamaya çağırıyoruz. IMF, OECD, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası Grubu'nun talep eden ülkelere BEPS de dahil olmak üzere yerel kaynakların mobilizasyonuyla ilgili karşılaşmış oldukları zorlukları aşabilmelerine yönelik uygun teknik yardım sağlama çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz.

İlgilenen G-20 dışı gelişmekte olan ülkelerin uygulama takvimlerinin diğer ülkelerden farklılaşabileceğini kabul ediyoruz ve OECD ve diğer uluslararası kuruluşların çerçevede bu ülkelerin durumlarını layıkıyla yanıtlamalarını bekliyoruz. Vergi sistemlerimizin şeffaflığının geliştirilmesi yönünde ilerliyoruz ve 2017 ve 2018 sonu itibarıyla otomatik bilgi değişimine ve talebe bağlı bilgi değişimine yönelik önceki taahhütlerimizi yineliyoruz. Diğer yetki bölgelerini bize katılmaya çağırıyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası vergi gündemine katılımını güçlendirecek çabaları destekliyoruz."

- "Yolsuzluğa karşı küresel düzeyde hoşgörüsüzlük kültürü oluşturulması yönünde taahhüdümüzü sürdürüyoruz"

Bildirgede, büyüme ve dayanıklılık gündemini destekleyecek şekilde 2015-2016 G20 Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planı'nın etkili şekilde uygulanması yoluyla, yolsuzluğa karşı küresel düzeyde hoşgörüsüzlük kültürü oluşturulması yönünde taahhüdün sürdürüldüğü bildirildi.

Şirketlerin etik ve yolsuzlukla mücadele konularındaki küresel standartlara uymalarına yardımcı olacak Özel Sektörde Dürüstlük ve Şeffaflık G20 Yüksek Düzeyli İlkelerinin onaylandığı aktarılan bildirgede, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Kamu sektörlerimizin dürüstlük ve şeffaflığının temini zaruridir. Bu bakımdan, G20 Yolsuzlukla Mücadele Açık Veri İlkeleri ile G20 Kamu Alımlarında Dürüstlüğün Teşviki İlkelerini onaylıyor ve varlık beyanı çerçevelerine ilişkin devam eden çalışmaları memnuniyetle karşılıyoruz. Rüşvetle etkili mücadelede gerektiği hallerde ve ulusal hukuk sistemleriyle uyumlu olacak şekilde hukuki ve idari prosedürler de dahil olmak üzere uluslararası işbirliğini temel bir araç olarak teşvik edeceğiz ve yolsuzluğa bulaşan görevliler ile onları yolsuzluğa bulaştıranlara koruma sağlanmaması ile varlıklarının geri verilmesini destekliyoruz. Yararlanıcı mülkiyet konusundaki uygulama planlarımızın yayınlanmasını memnuniyetle karşılıyoruz ve bu alandaki çabalarımızı sürdüreceğimizi açıklıyoruz."

- "Hayal kırıklığı devam ediyor"

G20 Liderler Bildirgesinde, 2010 yılında kabul edilen IMF kota ve yönetim reformundaki ilerlemenin gecikmesinin devam etmesinden duyulan hayal kırıklığının devam ettiği bildirildi.

IMF konusunda 2010 reformlarının uygulanmasının en önemli öncelik olduğu belirtilen bildirgede, şunlar kaydedildi:

"ABD'yi söz konusu reformları en kısa sürede onaylamaya davet ediyoruz. IMF'ye, 2010 Reformu'nun amaçlarını göz önünde bulundurarak, mevcut kota seviyelerini 14. gözden geçirme kapsamında anlaşılan seviyelere en kısa zamanda ve mümkün olduğunca anlamlı şekilde yakınsatacak ara çözümler üzerindeki çalışmasını tamamlaması için çağrıda bulunuyoruz. 14. gözden geçirme, yeni kota formülünü de içerecek 15. kota gözden geçirme çalışmalarında temel olarak alınmalıdır. IMF'nin güçlü ve yeterli kaynağa sahip olması ve kota tabanlı yapısının sürdürülmesi konusundaki taahhüdümüze bağlılığımızı yineliyoruz.

Tüm uluslararası kuruluşların başkanlarının ve üst yönetiminin açık, şeffaf ve tamamen liyakate dayalı bir süreçle atanmasına yönelik uzlaşımızı yineliyoruz ve bu kuruluşlardaki personel çeşitliliğinin artırılmasının önemini yeniden vurguluyoruz. SDR sepeti kompozisyonunun para birimlerinin küresel ticaret ve finans sistemi içerisindeki rolünü yansıtması gerekliliğini yineliyor ve SDR değerleme yönteminin gözden geçirme çalışmalarının tamamlanmasını bekliyoruz. Güçlendirilmiş müşterek eylem ve pari passu (eşit muamele) hükümlerinin uluslararası kamu borç senetlerinde kullanılmasındaki ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz. IMF'ye, diğer ilgili taraflarla istişare içerisinde, güçlendirilmiş müşterek eylem ve pari passu hükümlerinin mevcut borç stoklarına dahil edilmesinin hızlandırılması için piyasa tabanlı çözümleri araştırması yönünde çağrıda bulunuyoruz."

Güçlendirilmiş müşterek eylem ve eşit muamele hükümlerinin uluslararası kamu borç senetlerinde kullanılmasındaki ilerlemenin memnuniyetle karşılandığı aktarılan bildirgede, IMF'ye, diğer ilgili taraflarla istişare içerisinde, söz konusu hükümlerin kullanılmasının teşvikine devam etmesi ve mevcut uluslararası kamu borç stoklarına dahil edilmelerinin hızlandırılmasına yönelik piyasa tabanlı çözümleri daha da araştırması yönünde çağrıda bulunuldu.

IMF ve Dünya Bankasının Düşük Gelirli Ülkeler İçin Borç Sürdürülebilirliği Çerçevesi'ni gözden geçirme çalışmasının beklendiğine işaret edilen bildirgede, "Addis Ababa Eylem Planı'nda vurgulandığı üzere, sürdürülebilir finansman uygulamalarını geliştirmeyi amaçlayan mevcut girişimleri not ediyoruz. Kreditör ve borçlanıcı ülkeler arasındaki diyaloğu geliştirerek kapsayıcılığa katkıda bulunan Paris Forumu girişimini de not ediyoruz" ifadesi kullanıldı.

(Sürecek)

Kaynak: AA