Asistan Hekimler Şiddet Yüzünden İş Bıraktı
Hasta yakınları tarafından darp edilerek iki kaburga kemiği kırılan asistan hekim Hilmi Karaörs’e yapılan saldırının ardından Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahisi Departmanı’nda görevli asistan hekimler bir günlük iş bıraktı.
Hastane önünde bir araya gelen Adana Tabip Odası ve SES yöneticileri, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahisi Departmanı’nda görevli hekim ve sağlık çalışanlarının haklı eylemlerinin yanında olduklarını söyledi.
Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, sağlıktaki dönüşümü ve şiddeti kınadıklarını dile getirdi. Mungan, şöyle devam etti:
“Evde bakacak kimsesi olmadığı için vicdanının sesini dinleyerek hastanede yatırdığı yaşlı hastasının torunu tarafından dedesinin maaşını alamayacağı için öldürülen doktor, gerekli önlemler alınmadığı için kan aldığı hastasından kırım-kongo ateşi bulaştığı için ölen doktor. Hastane kantincisinin sırf canı sıkıldığı için öldürdüğü doktor, hastanede bilinci yerinde olmadığı için beyin tomografisi istediği hasta yakınları tarafından dövülerek kolu kırılan doktor, her fırsatta tıbbi işlemlerin geç veya eksik yapılmasından bilerek ve kasten sorumlu gösterilerek şikayet edilmesi iktidar tarafından özel ve ücretsiz hatlarla sağlanan doktor, diğer meslek gruplarına göre en uzun süreli üniversite eğitimini alan doktor, meslek yaşamı boyunca 2-6 yıl arası mecburi hizmet yükümlülüğü olan doktor, eş kurası çekemeyip, ailesinden ayrı yıllar geçirtilen doktor, aile hekimliği sistemiyle ne kadar hastaya dokunduğu ve bilgi verdiği değil de, bilgisayara girdiği verilerin sayısının ölçülüp, buna göre hekimliğine değer ve bedel biçilen doktor, uzmanlık eğitimi sırasında insan hakları ile bağdaşmayan sayıda nöbet tutturulup, ancak nöbet parasının çok azını alabilen doktor, ikinci basamak hastanelerde özgürlüğü kısıtlanarak ve özlük hakları çalınarak çalışmaya mahkum edilen doktor, üniversitelerde hem çok fazla sayıda hasta bak, hem öğrenci yetiştir, hem yayın yap, ama en önemlisi performans yap diye zorlanan ve yeterli sayıda hasta bakmadığı zaman başarısız sayılan doktor, hasta tedavi ederken caminin halılarına batikon döktüğü ve halıları kirlettiği için 10 ay hapis cezası alan doktor ve son olarak da Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bel kırığı ameliyatına, araya beyin tümörlü acil bir hasta girdiğini ve fıtık ameliyatı olacak hastanın açlık süresi yeterli olmadığını söylemeye çalışırken hasta yakınlarının darp ederek kaburgalarını kırdığı meslektaşımız beyin cerrahi asistanı Dr. Hilmi Karaörs.”
Bu saldırıyı hiçbir hekim veya sağlık çalışanının hak etmediğini vurgulayan Mungan, “Biz hekimler gördüğümüz her türlü şiddetin, kötü muamelenin ve haksız uygulamanın ardından bunu ailemize, çocuklarımıza, öğrencilerimize ve yakınlarımıza izah etmeye çalışmaktan bile utanırken ve her şeye rağmen görevimize devam edip acil hasta bakmayı her koşulda, her türlü baskıya rağmen sürdürürken, bunu yapanlar, bunu kışkırtanlar, mesleğimizi ve bizleri değersizleştirerek hedef gösteren siyasiler, pişkin pişkin sırıtarak demeçler vermeyi sürdürmektedirler. Sağlıkta aksayan daha doğrusu artık neredeyse yürümez hale gelen sistemi çözemeyip, ‘sorumlusu doktor efendilerdir’ diyenler, siz hiç mi utanmayacaksınız?” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, sağlıktaki dönüşümü ve şiddeti kınadıklarını dile getirdi. Mungan, şöyle devam etti:
“Evde bakacak kimsesi olmadığı için vicdanının sesini dinleyerek hastanede yatırdığı yaşlı hastasının torunu tarafından dedesinin maaşını alamayacağı için öldürülen doktor, gerekli önlemler alınmadığı için kan aldığı hastasından kırım-kongo ateşi bulaştığı için ölen doktor. Hastane kantincisinin sırf canı sıkıldığı için öldürdüğü doktor, hastanede bilinci yerinde olmadığı için beyin tomografisi istediği hasta yakınları tarafından dövülerek kolu kırılan doktor, her fırsatta tıbbi işlemlerin geç veya eksik yapılmasından bilerek ve kasten sorumlu gösterilerek şikayet edilmesi iktidar tarafından özel ve ücretsiz hatlarla sağlanan doktor, diğer meslek gruplarına göre en uzun süreli üniversite eğitimini alan doktor, meslek yaşamı boyunca 2-6 yıl arası mecburi hizmet yükümlülüğü olan doktor, eş kurası çekemeyip, ailesinden ayrı yıllar geçirtilen doktor, aile hekimliği sistemiyle ne kadar hastaya dokunduğu ve bilgi verdiği değil de, bilgisayara girdiği verilerin sayısının ölçülüp, buna göre hekimliğine değer ve bedel biçilen doktor, uzmanlık eğitimi sırasında insan hakları ile bağdaşmayan sayıda nöbet tutturulup, ancak nöbet parasının çok azını alabilen doktor, ikinci basamak hastanelerde özgürlüğü kısıtlanarak ve özlük hakları çalınarak çalışmaya mahkum edilen doktor, üniversitelerde hem çok fazla sayıda hasta bak, hem öğrenci yetiştir, hem yayın yap, ama en önemlisi performans yap diye zorlanan ve yeterli sayıda hasta bakmadığı zaman başarısız sayılan doktor, hasta tedavi ederken caminin halılarına batikon döktüğü ve halıları kirlettiği için 10 ay hapis cezası alan doktor ve son olarak da Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bel kırığı ameliyatına, araya beyin tümörlü acil bir hasta girdiğini ve fıtık ameliyatı olacak hastanın açlık süresi yeterli olmadığını söylemeye çalışırken hasta yakınlarının darp ederek kaburgalarını kırdığı meslektaşımız beyin cerrahi asistanı Dr. Hilmi Karaörs.”
Bu saldırıyı hiçbir hekim veya sağlık çalışanının hak etmediğini vurgulayan Mungan, “Biz hekimler gördüğümüz her türlü şiddetin, kötü muamelenin ve haksız uygulamanın ardından bunu ailemize, çocuklarımıza, öğrencilerimize ve yakınlarımıza izah etmeye çalışmaktan bile utanırken ve her şeye rağmen görevimize devam edip acil hasta bakmayı her koşulda, her türlü baskıya rağmen sürdürürken, bunu yapanlar, bunu kışkırtanlar, mesleğimizi ve bizleri değersizleştirerek hedef gösteren siyasiler, pişkin pişkin sırıtarak demeçler vermeyi sürdürmektedirler. Sağlıkta aksayan daha doğrusu artık neredeyse yürümez hale gelen sistemi çözemeyip, ‘sorumlusu doktor efendilerdir’ diyenler, siz hiç mi utanmayacaksınız?” diye konuştu.