GRAFİKLİ - PYD'nin Yayılması Yeni Göç Dalgasını Tetikleyebilir
HALEP - PKK'nin Suriye'deki uzantısı Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD), kontrolündeki Kobani ve Afrin'i birleştirmek için attığı adımlar Arap ve Türkmen nüfusun endişelerini artırıyor. Afrin ve Kobani (Ayn el-Arab) arasındaki Tel Abyad'ı yeni kantonu ilan eden örgütün, Fırat'ın batısına saldırması halinde yüzbinlerce Suriyelinin Türkiye'ye göç etmesinden endişe ediliyor.
PYD, Haziran ayında Halep'in kuzeydoğusunda Türkiye sınırında, Arapların yanı sıra Türkmen köylerinin bulunduğu Tel Abyad'ı DAEŞ'ten alarak, Haseke'den başlayan ve Kobani'yle devam eden hakimiyet alanını batı yönünde genişletmişti.
- Bölge nüfusunun yüzde yüzde 93'ü Arap ve Türkmen
Haseke vilayetinde "Cezire" kantonu olarak adlandırdığı bölge ile Kobani'yi birleştiren örgüt, stratejik hedefini batı yönünde Afrin'i ele geçirmek şeklinde belirlemişti. Ancak Kobani-Afrin arasındaki bölgenin bir kısmı DAEŞ bir kısmı da Arap muhalif grupların kontrolünde.
PYD güçleri Tel Abyad'ı ele geçirdikten sonra buradaki Türkmen köylerini "bölgeyi terk etmeleri, aksi takdirde koalisyon uçaklarının hava saldırısı düzenleyeceği" tehdidiyle zorla göç ettirmişti.
Uluslararası Af Örgütü 13 Ekim'de yayımladığı raporunda PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde Türkmen ve Arap sivillerin yaşadığı bölgelerde insan hakları ihlalinde bulunduğunu ve savaş suçu işlediğine dikkati çekmişti. Af Örgütü'nün belgelediği suçlar uluslararası alanda yankı bulmuştu.
PYD'nin yeni hamlesi, Tel Abyad'ı bugün yeni kantonu ilan etmesi oldu. Tel Abyad'da AA'ya bilgi veren yerel kaynaklar, PYD'nin bölgeye kalıcı olarak yerleşme çabasında olduğunu anlatarak, örgütün sonraki hedefin Fırat'ın batısına geçmek olduğuna dikkati çektiler.
Halep'in kuzeyinde Türkiye sınırındaki Azez-Cerablus hattında 961 bin kişi yaşıyor.
Nüfusun yüzde 78'ini Araplar, yüzde 15'ini Türkmenler, yüzde 7'sini ise Kürtler oluşturuyor.
-"PYD, her an saldırabilir"
AA muhabirine konuşan Suriye Türkmen Meclisi üyesi Ekrem Dede, "PYD, Kobani ve Afrin kantonlarını birleştirmek için Cerablus'a her an saldırabilir. Günler içinde ya da 1 ay içinde olabilir. Bölgeyi sıcak tutuyorlar ve her gün uzun menzilli toplarla saldırıyorlar" dedi.
Dede, PYD'nin ABD öncülüğündeki koalisyondan Rakka'da DAEŞ ile mücadele etmek için aldığı silahları, Halep'in kuzeyinde Kürt bölgesi oluşturmak için kullanacağını söyledi.
Azez-Cerablus hattının Suriye'de Türkmenlerin en yoğun olarak yaşadığı bölge olduğunu vurgulayan Dede, şöyle konuştu:
"Ancak PYD, 'burası Kürt bölgesi, başkası çıksın' diyor. Buradan Türkiye'ye çok büyük bir göç gelecek. Çok büyük bir tehlike bu. PYD, Telabyad'ı bugün kanton ilan etti. Telabyad'tan Cerablus'a saldırmaları çok kolay. Fırat nehri üzerindeler. Cerablus'a sınırdır bu bölge. Cerablus'a girerlerse, çok büyük bir göç dalgası başlayacak. Yüzbinlerce kişi gelecek. Türkiye bu büyük göç dalgasına hazır olmalı."
Dede, bölgenin derhal DAEŞ'ten temizlenerek güvenli bölge ilan edilmesi gerektiğini kaydetti.
PYD lideri Salih Müslim, geçen hafta ABD'nin kendilerine DAEŞ ile savaşmak üzere havadan 50 ton silah yardımı yaptığını doğrularken, ABDli yetkililer silahların DAEŞ ile savaşan Arap unsurlara verildiğini söylemişti. Bölgede yaşayan ancak PYD baskısı nedeniyle kimliğini belirtmek istemeyen çok sayıda Türkmenler ve Arap, ABD'den alınan silahların kendilerine karşı kullanılacağı konusunda bölgede artan bir korku bulunduğuna işaret ediyor.
-"Güvenli bir liman"
Halep'te yaşayan insan hakları aktivisti Avukat Yasir Muhammed de PYD'nin koasliyonun sağladığı silahları DAEŞ'e karşı değil, Halep'in kuzeyinde Arap ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeleri boşaltmak için kullanacağını savundu.
Muhammed, "PYD'nin hedefi DAEŞ'i Rakka ve çevresinden atmak değil, Halep'in kuzeyindeki Kobani, Cerablus ve Afrin hatlarını birbirine bağlayarak ülkenin kuzeyindeki kantonları birleştirmek" dedi.
Rakka'nın kuzeyindeki Ayn İsa, Suluk ve Tel Abyad'ta binlerce Arap ve Türkmen'in PYD'nin zoruyla evlerini terk ettiğini hatırlatan Muhammed, şöyle devam etti:
"Eğer PYD, Cerablus ve Fırat nehrinin batı kesimlerinde saldırıya geçerse, Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgası başlayabilir. Bunun yaşanmaması için Cerablus- Azez hattında güvenli bir bölge şart. Eğer böyle bir bölge olursa insanlar için güvenli bir liman olur."
Kaynak: AA
- Bölge nüfusunun yüzde yüzde 93'ü Arap ve Türkmen
Haseke vilayetinde "Cezire" kantonu olarak adlandırdığı bölge ile Kobani'yi birleştiren örgüt, stratejik hedefini batı yönünde Afrin'i ele geçirmek şeklinde belirlemişti. Ancak Kobani-Afrin arasındaki bölgenin bir kısmı DAEŞ bir kısmı da Arap muhalif grupların kontrolünde.
PYD güçleri Tel Abyad'ı ele geçirdikten sonra buradaki Türkmen köylerini "bölgeyi terk etmeleri, aksi takdirde koalisyon uçaklarının hava saldırısı düzenleyeceği" tehdidiyle zorla göç ettirmişti.
Uluslararası Af Örgütü 13 Ekim'de yayımladığı raporunda PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde Türkmen ve Arap sivillerin yaşadığı bölgelerde insan hakları ihlalinde bulunduğunu ve savaş suçu işlediğine dikkati çekmişti. Af Örgütü'nün belgelediği suçlar uluslararası alanda yankı bulmuştu.
PYD'nin yeni hamlesi, Tel Abyad'ı bugün yeni kantonu ilan etmesi oldu. Tel Abyad'da AA'ya bilgi veren yerel kaynaklar, PYD'nin bölgeye kalıcı olarak yerleşme çabasında olduğunu anlatarak, örgütün sonraki hedefin Fırat'ın batısına geçmek olduğuna dikkati çektiler.
Halep'in kuzeyinde Türkiye sınırındaki Azez-Cerablus hattında 961 bin kişi yaşıyor.
Nüfusun yüzde 78'ini Araplar, yüzde 15'ini Türkmenler, yüzde 7'sini ise Kürtler oluşturuyor.
-"PYD, her an saldırabilir"
AA muhabirine konuşan Suriye Türkmen Meclisi üyesi Ekrem Dede, "PYD, Kobani ve Afrin kantonlarını birleştirmek için Cerablus'a her an saldırabilir. Günler içinde ya da 1 ay içinde olabilir. Bölgeyi sıcak tutuyorlar ve her gün uzun menzilli toplarla saldırıyorlar" dedi.
Dede, PYD'nin ABD öncülüğündeki koalisyondan Rakka'da DAEŞ ile mücadele etmek için aldığı silahları, Halep'in kuzeyinde Kürt bölgesi oluşturmak için kullanacağını söyledi.
Azez-Cerablus hattının Suriye'de Türkmenlerin en yoğun olarak yaşadığı bölge olduğunu vurgulayan Dede, şöyle konuştu:
"Ancak PYD, 'burası Kürt bölgesi, başkası çıksın' diyor. Buradan Türkiye'ye çok büyük bir göç gelecek. Çok büyük bir tehlike bu. PYD, Telabyad'ı bugün kanton ilan etti. Telabyad'tan Cerablus'a saldırmaları çok kolay. Fırat nehri üzerindeler. Cerablus'a sınırdır bu bölge. Cerablus'a girerlerse, çok büyük bir göç dalgası başlayacak. Yüzbinlerce kişi gelecek. Türkiye bu büyük göç dalgasına hazır olmalı."
Dede, bölgenin derhal DAEŞ'ten temizlenerek güvenli bölge ilan edilmesi gerektiğini kaydetti.
PYD lideri Salih Müslim, geçen hafta ABD'nin kendilerine DAEŞ ile savaşmak üzere havadan 50 ton silah yardımı yaptığını doğrularken, ABDli yetkililer silahların DAEŞ ile savaşan Arap unsurlara verildiğini söylemişti. Bölgede yaşayan ancak PYD baskısı nedeniyle kimliğini belirtmek istemeyen çok sayıda Türkmenler ve Arap, ABD'den alınan silahların kendilerine karşı kullanılacağı konusunda bölgede artan bir korku bulunduğuna işaret ediyor.
-"Güvenli bir liman"
Halep'te yaşayan insan hakları aktivisti Avukat Yasir Muhammed de PYD'nin koasliyonun sağladığı silahları DAEŞ'e karşı değil, Halep'in kuzeyinde Arap ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeleri boşaltmak için kullanacağını savundu.
Muhammed, "PYD'nin hedefi DAEŞ'i Rakka ve çevresinden atmak değil, Halep'in kuzeyindeki Kobani, Cerablus ve Afrin hatlarını birbirine bağlayarak ülkenin kuzeyindeki kantonları birleştirmek" dedi.
Rakka'nın kuzeyindeki Ayn İsa, Suluk ve Tel Abyad'ta binlerce Arap ve Türkmen'in PYD'nin zoruyla evlerini terk ettiğini hatırlatan Muhammed, şöyle devam etti:
"Eğer PYD, Cerablus ve Fırat nehrinin batı kesimlerinde saldırıya geçerse, Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgası başlayabilir. Bunun yaşanmaması için Cerablus- Azez hattında güvenli bir bölge şart. Eğer böyle bir bölge olursa insanlar için güvenli bir liman olur."