Figen Yüksekdağ Açıklaması 'Acıların Ortaklaştırılabilmesi İçin Ortak Bir Kamu Vicdanının Oluşturulabilmesi Gerekiyor'
Ankara’daki saldırıda hayatını kaybeden Fatma Esen’in ailesine taziye ziyaretinde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Acıların ortaklaştırılabilmesi için ortak bir kamu vicdanının oluşturulabilmesi gerekiyor” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Ankara’daki terör saldırısında kalp krizi geçirip hayatını kaybeden Fatma Esen’in yakınlarına taziye ziyaretinde bulundu. Fatih’te bulunan Eruhlular Derneği’ndeki taziye ziyaretine HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Pervin Buldan, Garo Paylan, Sezai Temelli, Beyza Üstün de katıldı.
Yüksekdağ ve HDP’li vekilleri Esen’in yakınları karşıladı. Yüksekdağ burada yaptığı konuşmada, “Fatma arkadaşımız nice zorlu yollardan geçmiş bir arkadaşımız olarak, bir kadın olarak barış yolunda yürümekte hiçbir zaman tereddüt göstermedi ve o Ankara yoluna düşerken de aynı barış coşkusuyla kararlılığıyla yola düştü. Barışın yollarına mayınlar döşenmiş. Barışın yollarına canlı bombalar çıkarılmış. Barışın yollarına kan ve ölüm pusuları kurulmuş. Bu ülkede bizim önümüze çıkarılan her bir engelde, bize kurulan her bir kalleş tuzakta Türkiye halklarının barışına olan düşmanlığı görüyoruz. Boğulup kaybolabilirler ama biz sorumluluk istiyoruz. Sorumluluk bekliyoruz. Bütün bir Türkiye halklarının bir arada yaşayabilmesi için Türkiye halklarının ve siyasetin geleceğinin kurulabilmesi için bu acıların ortaklaştırılabilmesi gerekiyor. Ortak bir kamu vicdanının, toplum vicdanının oluşturulabilmesi gerekiyor. Siyasi iktidarın toplum vicdanını çürütmemesi gerekiyor” diye konuştu.
“BİZİ HEDEF GÖSTERİYORLAR”
Parti olarak hedef gösterildiklerini savunan Yüksekdağ, “Bugün bizim karşımıza çıkıp acımızla alay ediyorlar, neredeyse katliamın tek sorumlusunu HDP ilan edecekler; ilan ettiler de. HDP’nin hedef tahtası haline getirilmesi söz konusu olunca birbirleriyle yarışıyorlar. Bizim bu süreç içerisinde acımızı yaşamamıza dahi alan bırakmamaya uğraşıyorlar” şeklinde konuştu.
“CANLI BOMBALARIN İSİM LİSTESİ HÜKÜMET VE MİT TARAFINDAN BİLİNİYOR”
Yüksekdağ konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Canlı bombaların isim listesi hükümet tarafından, MİT tarafından biliniyor. Yine aynı gruptan bir isim, canlı bomba Suruç’ta katlediyor. Suruç’ta o katliam gerçekleştirildikten sonra abisinin ismine varıncaya kadar, hangi tarihte ülkeyi terk ettiklerine varıncaya kadar bütün bilgiler basının, kamuoyunun gündeminde. Bırakalım istihbaratı kim bilir daha neler var. Basının, kamuoyunun bilgisine kadar açıklanıyor, sunuluyor. Ve onun arkasından listeler elde olmasına rağmen olağan şüphelilerin, ’katledeceğim’ diyen faillerin kim olduğunun ortada olmasına rağmen tek bir adım atılmıyor. Artık bu şartlardan, bu koşullardan çıkışın tek bir yolu vardır. Bir parça olsun sorumluluk duyguları varsa istifa etsinler. Biz artık istifa edin demeye utanıyoruz. Onlar kendi suçlarının üstüne çıkmaktan utanmıyorlar.”
"ANNEMİN KALBİ DAYANAMADI"
Ankara’daki patlamada hayatını kaybeden Fatma Esen’in kızı Eylem Esen ise, annesinin barış için oraya gittiğini dile getirerek, “Bir tek benim annem değil, orada binlerce insan aynı durumdaydı ve bazılarının cesetleri paramparça oldu. Ama çok şükür benim annem öyle olmadı. Benim annem o faciayı görünce kalbi dayanmadı. Yoğun bakıma alındı. Ondan sonra kaybettik. Bunları yapan da ve oradaki kanlar da yerde bırakılmayacak ve hesabı verilecektir” ifadelerini kullandı.
Taziye ziyaretinin ardından Yüksekdağ ve beraberindeki vekiller dernek binasından ayrıldı.
Kaynak: İHA
Yüksekdağ ve HDP’li vekilleri Esen’in yakınları karşıladı. Yüksekdağ burada yaptığı konuşmada, “Fatma arkadaşımız nice zorlu yollardan geçmiş bir arkadaşımız olarak, bir kadın olarak barış yolunda yürümekte hiçbir zaman tereddüt göstermedi ve o Ankara yoluna düşerken de aynı barış coşkusuyla kararlılığıyla yola düştü. Barışın yollarına mayınlar döşenmiş. Barışın yollarına canlı bombalar çıkarılmış. Barışın yollarına kan ve ölüm pusuları kurulmuş. Bu ülkede bizim önümüze çıkarılan her bir engelde, bize kurulan her bir kalleş tuzakta Türkiye halklarının barışına olan düşmanlığı görüyoruz. Boğulup kaybolabilirler ama biz sorumluluk istiyoruz. Sorumluluk bekliyoruz. Bütün bir Türkiye halklarının bir arada yaşayabilmesi için Türkiye halklarının ve siyasetin geleceğinin kurulabilmesi için bu acıların ortaklaştırılabilmesi gerekiyor. Ortak bir kamu vicdanının, toplum vicdanının oluşturulabilmesi gerekiyor. Siyasi iktidarın toplum vicdanını çürütmemesi gerekiyor” diye konuştu.
“BİZİ HEDEF GÖSTERİYORLAR”
Parti olarak hedef gösterildiklerini savunan Yüksekdağ, “Bugün bizim karşımıza çıkıp acımızla alay ediyorlar, neredeyse katliamın tek sorumlusunu HDP ilan edecekler; ilan ettiler de. HDP’nin hedef tahtası haline getirilmesi söz konusu olunca birbirleriyle yarışıyorlar. Bizim bu süreç içerisinde acımızı yaşamamıza dahi alan bırakmamaya uğraşıyorlar” şeklinde konuştu.
“CANLI BOMBALARIN İSİM LİSTESİ HÜKÜMET VE MİT TARAFINDAN BİLİNİYOR”
Yüksekdağ konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Canlı bombaların isim listesi hükümet tarafından, MİT tarafından biliniyor. Yine aynı gruptan bir isim, canlı bomba Suruç’ta katlediyor. Suruç’ta o katliam gerçekleştirildikten sonra abisinin ismine varıncaya kadar, hangi tarihte ülkeyi terk ettiklerine varıncaya kadar bütün bilgiler basının, kamuoyunun gündeminde. Bırakalım istihbaratı kim bilir daha neler var. Basının, kamuoyunun bilgisine kadar açıklanıyor, sunuluyor. Ve onun arkasından listeler elde olmasına rağmen olağan şüphelilerin, ’katledeceğim’ diyen faillerin kim olduğunun ortada olmasına rağmen tek bir adım atılmıyor. Artık bu şartlardan, bu koşullardan çıkışın tek bir yolu vardır. Bir parça olsun sorumluluk duyguları varsa istifa etsinler. Biz artık istifa edin demeye utanıyoruz. Onlar kendi suçlarının üstüne çıkmaktan utanmıyorlar.”
"ANNEMİN KALBİ DAYANAMADI"
Ankara’daki patlamada hayatını kaybeden Fatma Esen’in kızı Eylem Esen ise, annesinin barış için oraya gittiğini dile getirerek, “Bir tek benim annem değil, orada binlerce insan aynı durumdaydı ve bazılarının cesetleri paramparça oldu. Ama çok şükür benim annem öyle olmadı. Benim annem o faciayı görünce kalbi dayanmadı. Yoğun bakıma alındı. Ondan sonra kaybettik. Bunları yapan da ve oradaki kanlar da yerde bırakılmayacak ve hesabı verilecektir” ifadelerini kullandı.
Taziye ziyaretinin ardından Yüksekdağ ve beraberindeki vekiller dernek binasından ayrıldı.