Yrd. Doç. Dr. Örnek Açıklaması

İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek, yakın gelecekti bir dünya savaşını tetikleyecek oluşumlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Örnek, “Süper güçlerin içinde şu anda en zor durumda olanı Rusya’dır. Kuzey Buz Denizinin erimesi ve savaş gemilerine geçiş sağlaması Rusya’nın savunmasını zayıflatmıştır, yeni bir yumuşak karnı olmuştur. Dün ABD ve Rusya arasında paylaşılan Almanya şimdi Rusya’yı Çin ile paylaşmayı düşünebilir” dedi.


İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek, inovizyon.org sitesinde yakın gelecekteki bir dünya savaşını tetikleyecek oluşumları gündeme taşıdı.

Örnek, yayımladığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
Her bakımdan dinamik bir kâinatta yaşıyoruz. Dağların dibinde milyonlarca yıldan beri güneş yüzü görmeyen kayalarda dahi nükleer, kimyasal ve fiziksel hareketlilikler gözlenir. Durgunluk insanoğlunun ruhunda vardır. İşte bu durgun ruh faaliyete geçtiği an kâinattaki en yıkıcı güç olur. Patlayan yanardağlar, batan adalar, taşan denizler insanoğlunun vereceği zarardan daha az olur. Gün gelir onun önünde kendisi dahi duramaz, kendisini de yok eder. Kişisel görüşüm, bu dünya bugünkü teknolojiye asla ilk kez ulaşmış değildir. Geçmişteki yüksek teknolojiler kendisini üretenleri de yok etmiştir. “Güçlüyüm o halde ayaktayım” deyimi yok olmalarını önleyememiştir. Zannediyorum ki Sahra çölü bir zamanlar yüksek bir medeniyetin beşiği idi. Bugünkünden çok daha güçlü nükleer silahlarla toz duman edildi. Ne göller kaldı, ne dağlar ne de ırmak ve şehirler. Tabiri caizse tuz buz oldu, çölleşti.

Dünya en durgun dönemlerden birini “soğuk savaş” sürecinde yaşamıştır. İşte bu dönem geleceğin süperlerinin yeşermesine vesile olmuştur. Barış ortamı çoğu zaman gelişmiş ülkelerin aleyhinedir. Geri kalmış ülkeler barış ortamında kalkınırlar. Soğuk savaş döneminin nimetlerinden en iyi istifade eden devler Çin, Hindistan ve Brezilya’dır. Kore’nin kalkınması dünya genelinde stratejik bir öneme sahip değildir.

Gelecekte de geçmişi aratmayacak çatışmalar olacaktır. Dünyada tek merkezli süper güçten ziyade ABD (Kuzey Amerika Birliği), AB, Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya'dan (Güney Amerika Birliği) oluşan çok kutuplu süper güçler ringe çıkacak. Bir dünya savaşı bu güçlerin katılımı ile olacak. Brezilya, Çin ve Hindistan’ın enerji kullanımı kişi başına Avrupa ortalamasına ulaşınca bu ülkelerde çok ciddi bir enerji krizi oluşacaktır. Hedefleri, Orta Asya Orta Doğu ve Afrika olacaktır. Afrika’da çöllerin altı petrol, maden ve nükleer enerji hammaddeleri ile doludur. Bu güçler de kendi aralarında birlik oluştururlar. (ABD-AB ve Brezilya), (Çin ve Hindistan) ve Rusya. Geriye kalanlar bu süperlerin saflarında yer alırlar.

Türkiye böyle bir çatışma ortamında Rusya’ya daha yakın durabilir. Orta Asya’daki Türk cumhuriyetleri Türkiye’nin yumuşak karnıdır. Çin Türkiye’yi kendine çekmek için Türkistan’a baskı yapar. Ön Asya tamamen Çin ve Hindistan’ın kontrolüne geçer. ABD ikiz kulelerin yıkılmasından sonra Afganistan’a ve Irak’a girdi. Çin de Türkistan’a girmek için bir bahane bulacaktır. Bu bahaneyi de kendisi oluşturabilir.

Süper güçlerin içinde şu anda en zor durumda olanı Rusya’dır. Kuzey Buz Denizinin erimesi ve savaş gemilerine geçiş sağlaması Rusya’nın savunmasını zayıflatmıştır, yeni bir yumuşak karnı olmuştur. Gelişmekte olan Hindistan ve Brezilya’nın üzerinde herhangi bir ekonomik ve siyasi baskı yoktur. AB Rusya’yı dize getirip sömürmek için Çin ile beraber çalışabilir. Dün ABD ve Rusya arasında paylaşılan Almanya şimdi Rusya’yı Çin ile paylaşmayı düşünebilir. Rusya bunun farkında.

Sıcak çatışmalar en yakın yerler Orta Asya, Afrika kıtası, Pakistan üzerinden İran olacaktır. ABD zayıfladığı an ilk kaybedeceği toprak Alaska’dır. Rusya ve Çin Alaska’yı almak için büyük mücadele edeceklerdir. Çin’e Hindistan da destek verecektir. Brezilya ABD’nin yanında yer alacaktır. Alaska’nın Rusya veya Çin tarafından işgali Kanada’yı da düşürecektir. İşte o an ABD büyük bir kaosla karşı karşıya gelecektir. 4000 km den uzun olan bu sınırı bugün askersiz koruyan ABD sınıra yığınak yapacaktır. Kanada sınırı ABD’nin yumuşak karnıdır. Avrupa mutlaka ABD’nin yanında yer alacaktır. Brezilya caydırıcı bir güç olarak yalnız Güney Amerika’yı işgalden koruyabilir. Dünyada İspanyol kimliği ön plana çıkacaktır.

Peki Çin ve Hindistan kaybederse ne olur. Fazla bir şey olmaz. Çünkü batı da gücünden çok şey kaybetmiş olur. Güçlü Güney Amerika Avrupa’yı siyasi olarak etkilemeye başlar. İşte o ortamda araplar ortak bir akılda birleştiklerinde tek bir güç olurlar. Yeniden bağımsızlığına kavuşan Türk cumhuriyetleri Türkiye’nin etrafında birleşir. Arapların desteği ile Afrika dostluk bağı ile yeniden kazanılır. Bölgede istikrar Arap ve Kürtlerin Türklere desteği ile sağlanır. Nüfusunun yüzde 40 kadarı Türk olan İran sağduyu ile hareket ettiğinde Türkiye’nin içinde bulunacağı konfederasyonun üyesi olur. Bu konfederasyona Malezya’dan Bosna’ya tam 63 islam ülkesi katılır. Böyle bir konfederasyona Gürcistan, Ermenistan, Bulgaristan, Macaristan, Ukrayna, Moldovya, Rusya, Afrika’da bazı ülkeler de katılabilir.

Geçmişte dünyada şehir devletleri vardı, sonra bunlar bir araya gelip devletleri oluşturdular. Devletler de bir araya gelip AB gibi birlikler yani konfederasyonlar oluşturacaklardır. Güçlü olanlar dahi ittifaka muhtaç olacaktır. AB üyelerini çok bağlayacı kararlar almaktadır. Konferderasyonlarda bu bağlayıcı kararlar olmayacaktır. Enerji, savunma ve lojistik işbirliği oluşturacaklardır. Ortak para birimine gerek kalmayacaktır. Milliyet veya ortak dini inanç gelecekte kurulacak konfederasyonların, birliklerin çimentosu olacaktır.”
Kaynak: İHA