Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Göktuğ Özdemir Açıklaması
Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Göktuğ Özdemir, çocuklarda gereksiz ilaç kullanımı hakkında ailelere uyarılarda bulundu.
Özdemir, "Antibiyotikler hastalığa göre uygun şekilde kullanılmalıdır" dedi.
Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Göktuğ Özdemir, "Çocuklarda özellikle kış aylarında soğuk algınlığı ve öksürük gibi belirtiler ile ortaya çıkan soğuk algınlığının tedavisinde, aileler iyileşme süresini azalttığını düşündüğü antibiyotikleri kullanmayı tercih etmektedir. Oysa gerekli olmayan durumlarda da kullanılan bu ilaçlar, yan etkileri nedeniyle sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Virüslerin neden olduğu hastalıklarda, antibiyotiklerin tedavi edici bir özelliği yoktur. Bu nedenle hastalığın kaynağının belirlenerek, gerektiğinde ilaç tedavisinin buna göre yapılması çok önemlidir. Ailelerin, herhangi bir uzman görüşü almadan gereksiz ilaç tedavisi ile iyileştirmeye çalıştıkları çocuklarında, ileri yaşlarda yan etkilere bağlı olarak akciğer ve kalp hastalıkları görülmektedir" ifadelerini kullandı.
Özdemir ayrıca, "Soğuk algınlığı döneminde eğer doktor önerisi yoksa antibiyotik kullanımı çocukların normal florasında bulunan bakterilerin direnç kazanmasına yol açar. Bu da tedaviden yanıt alınmamasına neden olur. Çocukta, bakteri kaynaklı bir hastalık ortaya çıktığında ise bu kez gerçekten gerekli olan antibiyotikler, bakterilerin direnci yüzünden yeterli etkiyi gösteremez. Bu durumda doz artırımı söz konusu olur. Yani çocuklarda normalde düşük doz kullanılması gereken bu ilaçlar, daha önce gerekli olmadığı durumda vücut tarafından tanındığı için etki gösterebilmesi için yüksek dozda kullanım gerekir. Bu da ciddi yan etkileri ortaya çıkarır. Çünkü ilaçlar genellikle böbrekler tarafından atılır. Uzun süreli ve yüksek dozda kullanımları sonrasında karaciğer ve böbrek fonksiyonları olumsuz etkilenebilir. Antibiyotikler, hastalığa göre uygun şekilde kullanılmalıdır. Örneğin; idrar yolu enfeksiyonları için doktor tarafından verilmiş bir antibiyotik, aynı zamanda boğaz enfeksiyonu için kullanılmamalıdır. İshale neden olabilir" diye konuştu.
'Antibiyotik kullanan çocukların önemli bir bölümünde ishal ortaya çıkmaktadır' diyen Özdemir, "Yalnızca üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan çocukta, doktor önerisi olmadan antibiyotik kullanımı nedeniyle görülen ishal, bağırsak florasını olumsuz etkilemekte, iştah azalması ve vücutta sıvı kaybına da yol açmaktadır. Çocuklar bu nedenle daha bitkin ve halsiz hale gelmektedir. 3 aydan büyük çocuklarda ek başka şikayet yokken 1 ya da 2 gün yaşanan, ateş düşürücü ile düşürülebilen 37,5-38 derece arası ateş için hemen antibiyotik düşünülmemelidir. 3 aydan büyük çocukların genel durumunda ve beslenmesinde bir sıkıntı yoksa panik yapmamak gerekir. Ancak 3 aydan küçük çocukların vakit kaybetmeden bir uzman tarafından değerlendirilmesi, gerekli ise antibiyotik tedavisinin başlanması, yakın takip edilmesi uygundur" şeklinde konuştu.
Viral enfeksiyonuna değinen Özdemir, "Viral enfeksiyon nedeniyle oluşan, çocuklardaki burun sekresyonlarının ciddiye alınması gerekir. Solunum yollarının dar olması nedeniyle bu sekresyonlar beslenme ve nefes almaya engel olabilir. Bu dönemlerde ailelerin yapacağı ilk şey, çocukların solunum yolunu açık tutmaktır. Tekrarlayan hapşırma ve öksürüğü azaltmada burun temizliği önemlidir. Burnun açık tutulması orta kulak iltihabı ve sinüzitin oluşmasını da engelleyecektir" dedi.
Kaynak: İHA
Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Göktuğ Özdemir, "Çocuklarda özellikle kış aylarında soğuk algınlığı ve öksürük gibi belirtiler ile ortaya çıkan soğuk algınlığının tedavisinde, aileler iyileşme süresini azalttığını düşündüğü antibiyotikleri kullanmayı tercih etmektedir. Oysa gerekli olmayan durumlarda da kullanılan bu ilaçlar, yan etkileri nedeniyle sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Virüslerin neden olduğu hastalıklarda, antibiyotiklerin tedavi edici bir özelliği yoktur. Bu nedenle hastalığın kaynağının belirlenerek, gerektiğinde ilaç tedavisinin buna göre yapılması çok önemlidir. Ailelerin, herhangi bir uzman görüşü almadan gereksiz ilaç tedavisi ile iyileştirmeye çalıştıkları çocuklarında, ileri yaşlarda yan etkilere bağlı olarak akciğer ve kalp hastalıkları görülmektedir" ifadelerini kullandı.
Özdemir ayrıca, "Soğuk algınlığı döneminde eğer doktor önerisi yoksa antibiyotik kullanımı çocukların normal florasında bulunan bakterilerin direnç kazanmasına yol açar. Bu da tedaviden yanıt alınmamasına neden olur. Çocukta, bakteri kaynaklı bir hastalık ortaya çıktığında ise bu kez gerçekten gerekli olan antibiyotikler, bakterilerin direnci yüzünden yeterli etkiyi gösteremez. Bu durumda doz artırımı söz konusu olur. Yani çocuklarda normalde düşük doz kullanılması gereken bu ilaçlar, daha önce gerekli olmadığı durumda vücut tarafından tanındığı için etki gösterebilmesi için yüksek dozda kullanım gerekir. Bu da ciddi yan etkileri ortaya çıkarır. Çünkü ilaçlar genellikle böbrekler tarafından atılır. Uzun süreli ve yüksek dozda kullanımları sonrasında karaciğer ve böbrek fonksiyonları olumsuz etkilenebilir. Antibiyotikler, hastalığa göre uygun şekilde kullanılmalıdır. Örneğin; idrar yolu enfeksiyonları için doktor tarafından verilmiş bir antibiyotik, aynı zamanda boğaz enfeksiyonu için kullanılmamalıdır. İshale neden olabilir" diye konuştu.
'Antibiyotik kullanan çocukların önemli bir bölümünde ishal ortaya çıkmaktadır' diyen Özdemir, "Yalnızca üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan çocukta, doktor önerisi olmadan antibiyotik kullanımı nedeniyle görülen ishal, bağırsak florasını olumsuz etkilemekte, iştah azalması ve vücutta sıvı kaybına da yol açmaktadır. Çocuklar bu nedenle daha bitkin ve halsiz hale gelmektedir. 3 aydan büyük çocuklarda ek başka şikayet yokken 1 ya da 2 gün yaşanan, ateş düşürücü ile düşürülebilen 37,5-38 derece arası ateş için hemen antibiyotik düşünülmemelidir. 3 aydan büyük çocukların genel durumunda ve beslenmesinde bir sıkıntı yoksa panik yapmamak gerekir. Ancak 3 aydan küçük çocukların vakit kaybetmeden bir uzman tarafından değerlendirilmesi, gerekli ise antibiyotik tedavisinin başlanması, yakın takip edilmesi uygundur" şeklinde konuştu.
Viral enfeksiyonuna değinen Özdemir, "Viral enfeksiyon nedeniyle oluşan, çocuklardaki burun sekresyonlarının ciddiye alınması gerekir. Solunum yollarının dar olması nedeniyle bu sekresyonlar beslenme ve nefes almaya engel olabilir. Bu dönemlerde ailelerin yapacağı ilk şey, çocukların solunum yolunu açık tutmaktır. Tekrarlayan hapşırma ve öksürüğü azaltmada burun temizliği önemlidir. Burnun açık tutulması orta kulak iltihabı ve sinüzitin oluşmasını da engelleyecektir" dedi.