Aihm’nin Zorunlu Din Dersi Kararı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Rıza Türmen, AİHM’nin eğitim hakkı ihlaline yönelik verdiği kararın uygulanmaması durumunda Türkiye’nin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde zor durumda kalacağını söyledi.

Aihm’nin Zorunlu Din Dersi Kararı

Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında AİHM’nin Türkiye ile ilgili önemli bir karar verdiğini ve kararın adının “Mansur Yalçın ve diğerleri Türkiye kararı” olduğunu ifade eden Rıza Türmen, çok sayıda başvurucu olmasına rağmen sadece çocukları din kültürü ve ahlak bilgisi dersini okuyanları başvurucu olarak kabul ettiğini söyledi.

Türmen, Türkiye’nin bu kararı uygulamak için gereken adımları atması gerektiğini, gereken adımlar atılmadığı taktirde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde zor durumda kalacağını belirten Türmen, karar uygulanana kadar Bakanlar Komitesi’nin hükümeti sıkıştırıp baskı uygulayacağını kaydetti

Hükümetin din derslerinde değişiklik yaptığı, bu dersin artık belirli bir inanca üstünlük tanıyan bir ders olmaktan çıktığı ve inançlar üstü bir ders haline geldiği yönünde iddiası bulunduğunu, başvurucuların ise Alevilik ile ilgili ders kitaplarına eklenen bilgilerin Sünni İslam açısından verilen bilgiler olduğunu, Aleviliği doğru olarak yansıtmadığını iddia ettiklerini ifade eden Rıza Türmen, AİHM’nin din tartışmalarına girmediğini fakat bazı ilkeleri sıraladığını belirtti.

AİHM’nin sıraladığı 3 ilke olduğunu ve bu ilkelerden ilkinin devletin dinlere karşı tarafsız olma yükümlülüğü, ikincisinin din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin çocuğun beynini yıkamak şeklinde verilmemesi, üçüncüsünün ise din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin ebeveynlerin inançlarına saygı gösterilecek şekilde verilmesi şeklinde olduğunu söyleyen Türmen, “Mahkeme iki hususa ağırlık veriyor, ‘çok değişiklik yapıldı ders kitaplarında bunu görüyoruz, fakat bu yapılan değişiklikler Alevi başvurucuların söylediği gibi evdeki öğretilenlerle okulda öğretilenler arasındaki büyük farkı kapatmıyor. Evde öğretilenler ile okulda öğretilenler arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmak için zorunluluğu ortadan kaldırmak gerekir’ diyor. Mahkeme, ‘Hristiyan ve Yahudi inancına mensup insanların çocuklarına bu din dersine katılmama hakkı veriliyor, eğer din dersi dinler üstü bir dersse niye Yahudi ve Hristiyan çocukları için neden zorunlu yapılmıyor’ diyor. Burada bir çelişki olduğu belirtiliyor” diye konuştu.

Mahkemenin verdiği eğitim hakkının ihlali kararının gerekçesini açıklayan Türmen, “Bir ders programı ebeveynlerin inançlarına saygıyı sağlamıyor, Sünni İslam inancını paylaşmayanlara bir seçim hakkı tanınmıyor, seçim hakkı tanınanlara da çok ağır bir yük getiriyor, inançlarını açıklamak zorundalar bu muafiyetten yararlanmak için. İnancını açıklamak zaten din ve inanç özgürlüğünü ihlal eden bir durum. Mahkeme, ‘Avrupa’da hiçbir seçim hakkı tanınmayan zorunlu din ve ahlak dersi yok’ diyor. Hiçbir seçim hakkı olmayan böyle zorunlu bir ders yok Avrupa’da. Mahkeme önemli bir şey daha söylüyor, bu karar nasıl uygulanacak, kararın uygulanması aslında Bakanlar Komitesi’ne ait bir yetkidir. AİHM ihlali tespit eder ve Bakanlar Komitesi bunun nasıl uygulanacağını devlete sorar. Bazı önemli kararlarda AİHM kararın uygulanması için ne yapılması gerektiğini söylüyor. Kararın uygulanmasında AİHM ‘bu problem yapısal bir problem, bu problemi ortadan kaldırmak için en kısa zamanda devletin ilkeleri gerçekleştirecek değişiklikler yapması gerekir’ diyor” şeklinde konuştu.

Türmen, eğitim hakkı ihlali kararının oy birliği ile çıktığını, fakat 3 tane yargıcın aynı zamanda ayrımcılık, din ve vicdan özgürlüğünün ayrı olarak incelenmemesinin ileride buna benzer başka başvuruların ortaya çıkması olacağı yönünde ayrı görüş bildirdiklerini belirtti.

AİHM’nin verdiği kararın hükümete yol göstermesi açısından önemli bir karar olduğunu ifade eden Türmen, “Kararı uygulamak için hükümetin gerekli adımları atması gerekir. Atmadığı taktirde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde zor durumda kalır. Karar uygulanana kadar Bakanlar Komitesi hükümeti sıkıştırır ve baskı uygular. AB ilerleme raporlarında da din dersinin zorunlu olması eleştiriliyordu. Bu karar hükümete yol göstermesi bakamından önemli bir karardır” ifadelerini kullandı.

AİHM İkinci Dairesi’nin verdiği kararın kesinleşmediğini ve hükümetin bu konuda kararı bir üst daireye götürebileceğini belirten Türmen, “Bu karar İkinci Daire’nin kararı, henüz kesinleşmiş değildir, üç ay içinde büyük daireye götürülebilir. Hükümet büyük daire götürülmesi talebinde bulunur, bu talep kabul edilirse büyük daireye gider, büyük dairede bu dava yeniden görülür. Hükümet böyle bir talepte bulunacaktır” açıklamasında bulundu.
Kaynak: İHA